Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2017 Raporu’na göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesi 2016’ya paralel bir tablo ortaya koydu. Türkiye’de ise işlem...

Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2017 Raporu’na göre, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesi 2016’ya paralel bir tablo ortaya koydu. Türkiye’de ise işlem sayısı paralel seyrederken işlem hacminde artış gerçekleşti. İşlem değeri açıklanan 127 işlemle toplam 7,4 milyar dolar tutarında hacim yaratıldı. Değeri açıklanmamış işlemlerle birlikte toplam hacim yaklaşık 10 milyar dolar oldu. İşlem hacmindeki artışı ortalama işlem hacimlerinin yükselmesine bağlayan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler, bu durumun temel nedeni olarak, 100 milyon dolar üzerindeki özel sektör işlem sayısındaki artışa ve geçtiğimiz dönemde yurt içinde yaşanan güvenlik sorunlarının azalmasına işaret etti. Rapora göre, 2018 yılının işlem hacmi ve yoğunluğu açısından 2017 yılına benzer ve yine Türkiye’nin potansiyelinin altında seyretmesi bekleniyor.

2017 YILINDA KÜRESEL, BÖLGESEL VE LOKAL BİRÇOK GELIŞME ÖN PLANA ÇIKTI

2017 yılı, Amerikan Merkez Bankası FED’in 2015 yılı sonunda başladığı faiz artırımı sürecine devam ettiği ve bunun da etkisiyle gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışının hızlandığı ve ekonomilerin olumsuz etkilendiği bir yıl olarak öne çıktı. Kurlardaki dalgalanmanın da ciddi olarak hissedildiği Türkiye ise, Orta Doğu’daki savaş ortamının olumsuz etkilerine rağmen çeşitli sektörler için sağlanan vergi teşvikleri ve Kredi Garanti Fonu’nun likidite desteği sonucunda ekonomik büyümesinin olumlu etkilendiği ve özellikle üçüncü çeyrekte yüksek büyüme yaşadığı bir yılı geride bıraktı. Rapora göre, 2017 yılında, tüm dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde paralel bir seyir gözlemlenirken Türkiye’de, özellikle büyük çaptaki özel sektör işlemlerinin etkisiyle işlem hacmi arttı, işlem sayısı ise 2016 yılına benzer seviyede 251 olarak gerçekleşti. 2017 yılında değeri açıklanan 127 işlemle toplam 7,4 milyar dolar tutarında işlem hacmi yaratıldı (2016 yılı: 4,6 milyar dolar). Değeri açıklanan işlemler arasında milyar dolar seviyesini aşan bir adet işlem bulunurken, 100 milyon dolar seviyesini aşan işlem sayısı 17 olarak gerçekleşti. KOBİ’lerdeki işlem yoğunluğu, geçtiğimiz senelerde olduğu gibi 2017 yılında da devam etti.

YABANCI YATIRIMCILAR, İŞLEM HACMİNDE YERLİ YATIRIMCILARI GERİDE BIRAKTI

2016 yılında toplam işlem hacminin yüzde 54’ünü gerçekleştiren yabancı yatırımcılar, 2017 yılında toplam işlem hacminin yüzde 62’sini gerçekleştirerek yerli yatırımcıların önündeki yerini korudu. İşlem adedi olarak ise geçen senelerde olduğu gibi, yerli yatırımcılar, yabancı yatırımcıları geride bırakarak, 173 işlem gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcıların işlem sayısı ise son sekiz yılın en düşük seviyesine gerileyerek 78 oldu. Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri işlem hacminin aslında beklenenin altında olduğuna vurgu yapan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Kıdemli Müdürü Cem Günfer, “Yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri işlem hacminin 2017 yılında 4,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu rakam, 2016 yılına göre artışa işaret etse de Türkiye’nin potansiyelinin ciddi seviyede altında olduğunu düşünüyoruz. Bu artışta, işlem adetlerinin benzer seviyelerde seyretmesine karşın, büyük hacimli bazı özel sektör işlemlerinin 2017 yılında gerçekleşmesi ve ortalama işlem hacimlerinin artmasının önemli rol oynadığını söyleyebiliriz” açıklamasında bulundu.

ÖZEL SERMAYE FONLARI ATAĞA GEÇTİ

2017 yılında özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği hem işlem adedinde hem de işlem hacminde artış görüldü. Özel sermaye fonları, 2017 yılında 82 işleme imza atarak, değeri açıklanan işlemlerle toplam 1,2 milyar dolar seviyesinde hacim gerçekleştirmiş oldu. Bu yıl, toplam işlem adedinin yüzde 33’ünü oluşturan özel sermaye fonlarının gerçekleştirdiği en yüksek hacimli değeri açıklanan işlem ise IFM Investors’un Mersin Limanı’na ortak olması oldu.

ENERJİ SEKTÖRÜ HACİM BAZINDA BİRİNCİ

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2017 yılında da enerji sektörü işlem hacmi bazında, bilişim sektörü de adet bazında ilk sırada yer aldı. Enerji sektöründe gerçekleşen 37 işlem ile 2,9 milyar dolar tutarında işlem hacmi yaratıldı. Sektördeki en yüksek tutarlı işlem, OMV Petrol Ofisi’nin 1,4 milyar dolar bedelle Vitol Investment tarafından satın alınması olarak göze çarpıyor. İşlem adedinde ise çoğunluğu küçük işlemlerden oluşan 75 işlem ile bilişim sektörü öne çıktı. Bunlara ek olarak, IFM Investors’ın Mersin Limanı’nın yüzde 40’ını 869 milyon dolar karşılığında satın alması işlemiyle, ulaştırma sektörü işlem hacmi bazında ikinci sıraya yerleşti.

İŞLEMLERİN YÜZDE 9’U KAMU KAYNAKLI

Kamu kaynaklı işlemlerin toplam işlem hacminden aldığı pay 2016’ya oranla düşüş göstererek yüzde 9 olarak gerçekleşti. Yerli yatırımcıların, geçmiş yıllarda olduğu gibi kamu kaynaklı işlemlerde yine önemli ağırlığının olduğu görüldü. Gerçekleşen en büyük kamu kaynaklı işlem, Entek Elektrik’in 365 milyon dolar karşılığında kazandığı Menzelet HES ve Kılavuzlu HES İşletme Hakkı Devri ihalesi oldu.

2018 YILINA DAİR BEKLENTİLER

EY Birleşme ve Satın Alma İşlemleri 2017 Raporu aynı zamanda 2018 öngörülerini de ortaya koyuyor. Raporda Amerikan Merkez Bankası FED’in 2018 yılı boyunca faizleri birden çok kez artıracağı sinyalini vermesinin, içerisinde Türkiye’nin de bulunduğu pek çok gelişmekte olan ülkenin para politikalarını önemli ölçüde etkileme ihtimali olduğu belirtiliyor. Bu konuya ek olarak, yakın coğrafyadaki güvenlik sorunlarının ve ekonomik gelişmelerin de Türkiye üzerinde önemli etkisi olduğuna dikkat çekiliyor.

Raporda, ayrıca, 2018 yılı için, önceki yıllarda olduğu gibi ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işlemlerin yoğun olmasının beklendiği, finansal hizmetler, perakende, sağlık ve imalat sektörlerinde büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşme olasılığının bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca, enerji sektöründe hem özelleştirmelerin hem de özel sektör işlemlerinin önemli rol oynamaya devam edeceği öngörülüyor. 2017’nin zor bir yıl olduğunu belirterek, dünyada para akışının hala gelişmiş ülkelerde olduğunu söyleyen EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler konuyla ilgili olarak; “2018 yılında, hem ekonomik seyrin hem de bölgesel gelişmelerin yatırım ortamı üzerinde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Kurların yüksek seyretmesinin, özellikle döviz cinsinden borçlu şirketler için bir risk oluşturduğu açık. Amerikan Merkez Bankası FED’in 2018 yılında faizleri birden çok kez artıracağı sinyali vermesi de kurlar üzerinde etkili olacaktır. Ayrıca, civar coğrafyada yaşanan güvenlik sorunları da yatırımcılar nezdinde değerlendirilen hususlar olarak ön plana çıkıyor. Bu gibi nedenlerle, Türkiye’de 2018 senesinde, 2017’ye benzer bir birleşme ve satın alma ortamının oluşmasını bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin aslında kendi içinde büyük bir güç barındırdığını dile getiren Cantekinler, “Potansiyeli kinetiğe çevirebilirse, önünde durması kolay bir ülke değil. Türkiye’de ciddi birleşme satın alma potansiyeli var. Yabancıları daha çok çekmemiz lazım. Dünyada her yıl 50 bine yakın satın alma ve birleşme işlemi oluyor. Dünyada, başı ABD çekiyor. 2017 yılında tüm dünyada gerçekleşen birleşme ve satın alma işlem hacmi 3,6 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Bunun yarısı ABD’de gerçekleşiyor. ABD 2-2,5 trilyon doları çok rahat yakalıyor. Bu yıl en büyük işlem yine ABD’den” dedi.

2018’DE YATIRIM ORTAMININ DURAĞAN OLMASI BEKLENİYOR

EY’nin Türk iş dünyasının önde gelen isimleri ve üst düzey yöneticileri ile gerçekleştirdiği, “Türk iş dünyasının birleşme ve satın alma faaliyetlerine bakışı” konulu geleneksel anketinin sonuçları da aynı raporda açıklandı. Buna göre; OMV Petrol Ofisi’nin Vitol Investment tarafından satın alınması yüzde 57 oyla yılın işlemi olarak seçildi. Ankete katılanların yüzde 77’si, 2017 yılında gerçekleşen işlem hacminin düşük seviyede gerçekleştiğini belirtirken, 2018 yılında 15 milyar doların altında bir işlem hacmi bekleyenlerin oranı yüzde 90 olarak gerçekleşti. Enerji sektörü, yüzde 20 oyla katılımcılar tarafından 2018 yılında en fazla hareket beklenen sektör olurken, enerji sektörünü, hizmetler, perakende ve bilişim sektörleri izliyor. Katılımcıların çoğunluğu (yüzde 60) Avrupa Parlamentosu tarafından Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren raporun kabul edilmesinin etkilerinin sınırlı olacağını düşündüğünü belirtirken, ankete katılan iş insanları ve yöneticilerin yüzde 70’i 2018 yılı yatırım ortamının durağan seyredeceğini öngörüyor.

DOĞRU İŞE DOĞRU YATIRIM

Günümüzün hızla değişen dünyasında, rekabette bir adım öne geçme yarışı içinde olan şirketler için, iş yaşamının değişmeyen tek gündem maddesi şirket birleşmeleri ve satın almaları. Rakamlardan da anlaşıldığı gibi son birkaç yıldır, şirket birleşme ve satın alma işlemlerinin sayısı hem Türkiye’de hem de dünyada hızla artarak şirket birleşme ve satın almalarını dünya çapında önemli bir konu haline getirmiş. Uzmanlara göre bu gelişimin arkasında yatan en önemli etken, hem kurumsal şirketlerin hem de özel sermaye fonlarının birleşme ve satın alma işlemlerine olan ilgisinde meydana gelen kayda değer artışlar. Uzmanlar tarafından, dünya genelinde şirket birleşmeleri ve satın alma işlemlerinin sayısı ve hacminde önemli ölçüde artış olmasına karşın, bu işlemlerin büyük çoğunluğunun amacına ulaşamadığı belirtiliyor. Birleşme ve satın almalar çoğu kez, yatırımcılar için beklenen değeri gerçekleştirmekte başarılı olamıyor. Bu durum genellikle mevcut olan iş ile yeni yatırım yapılan şirketler arasındaki entegrasyon eksikliğinden kaynaklandığı belirtiliyor.

En iyi şirketi satın almak en doğru iş alanını seçmekle başlıyor. Firmaların uzmanlığına ve tecrübesine en uyan alanı seçmesi önemli bir konu. Aranılan şirketin boyutunun, personel sayısının, lokasyonunun ve ürünlerinin veya hizmetlerinin dikkatli değerlendirilmesi gerekir. Odaklanmak istenilen bir sektör ve lokasyon seçtikten sonra o bölgedeki konuyla ilgili tüm şirketlerin araştırılması gerekir. Şirket satışlarıyla ilgilenen danışman veya brokerlerle iletişime geçmek de şirket araştırırken kullanabilecek bir diğer yoldur. Bu danışman ve brokerler genelde şirketler tarafından potansiyel yatırımcılar ve alıcılar bulmaları için tutulmuşlardır. Danışman ve brokerlerle şirket satınalma sürecinde siz de kendiniz için çalışabilirsiniz.

SATINALMADA PÜF NOKTALAR

Herşeye sıfırdan başlamak tek yol değildir. Mevcut bir şirketi satınalmak sizin bir an önce faaliyete geçmenizi sağlar. İyi bir şirket bulmak için bilinmesi gereken bir takım püf noktalar söz konusu. Çoğu insan girişimciliğe başlamayı düşündüğünde her şeye baştan başlamayı ele alırlar, kendi fikirlerini geliştirir ve şirketi sıfırdan kurar. Fakat sıfırdan bir şirket kurmanın da hiçbir bilinirlik olmadan müşteri portföyünü yaratmak, pazarlama yapmak, yeni çalışanlar bulmak ve nakit akışını başlatmak gibi bazı dezavantajları söz konusu.

Çoğu durumda mevcut bir şirketi satınalmak yepyeni bir şirket kurmaktan daha az risklidir. Bir şirket satınaldığınızda halihazırda nakit akışı ve kar yaratan bir operasyon devralırsınız. Müşteri portföyünüzden çalışanlara kadar her şey hazırdır. Bununla birlikte prosedürler, süreçler, sistemler, altyapı gibi şirket gerekliliklerini baştan yaratmanız gerekmez. Bunun yanı sıra şirket satınalmak baştan başlamaktan daha maliyetli olabilir. Fakat mevcut bir şirket için kredi bulmak yepyeni bir şirket için bulmaktan daha kolaydır. Bankacılar ve yatırımcılar geçmişi olan bir şirkete kaynak verme konusunda kendilerini daha rahat hissederler. Diğer taraftan şirket satınalındığında değerli birçok hukuki hak, sözleşme, patent ve markaları da satınalmış olursunuz. Diğer taraftan hiçbirşeyin kesin olmadığı gibi şirket satınalma konusunda da kesinlik yoktur.

Dikkatli olunmadığında atıl stok, işbirliğine kapalı çalışanlar ve zamanın gerisinde kalmış bir işleyiş ile karşılaşabilir. Doğru bir seçim yapmak için ince eleyip sık dokunmak gerekir.