İlk söylememiz gereken, rüzgâr sörfü sporunun, sanıldığı gibi zor ve masraflı bir spor olmadığı. Türkiye’de onlarca eğitim merkezinin verdiği eğitim setleriyle rüzgâr sörfünün temel başlangıç tekniklerini öğrenebilir ve sayıları giderek artan spor marketlerden...
DALGA SÖRFÜ YAPARKEN YELKEN KULLANIMINA İHTİYAÇ YOKTUR, SÖRF İÇİN DALGA YETERLİDİR. RÜZGÂR SÖRFÜNDE İSE YELKEN KULLANILIR VE DALGA OLMASINA GEREK YOKTUR. 1968’TE HENRY HOYLE SCHWEILZER VE JIM DRAKE ADINDAKİ SPORCULARIN GELİŞTİRDİĞİ RÜZGÂR SÖRFÜ, KISA SÜREDE BİRÇOK İNSANIN İLGİSİNİ ÇEKTİ VE YAYGINLAŞMAYA BAŞLADI.
İlk söylememiz gereken, rüzgâr sörfü sporunun, sanıldığı gibi zor ve masraflı bir spor olmadığı. Türkiye’de onlarca eğitim merkezinin verdiği eğitim setleriyle rüzgâr sörfünün temel başlangıç tekniklerini öğrenebilir ve sayıları giderek artan spor marketlerden ihtiyacınız olacak malzemeleri de hesaplı şekilde alabilirsiniz. Ancak bu sporda profesyonel olarak ilerlemek ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız, trapez, waterstat ve jibe gibi ileri seviye sörf tekniklerini öğrenmek bu spora zaman ayırmanız gerekiyor. Bu sporun en iyi yanlarından birinin sürekli olarak yeni şeyler öğrenmek olduğunu söylersek yanılmış olmayız.
Rüzgâr sörfü yapabilmek için uygun koşullar çok basit: Rüzgârın olması. Dalgadan bağımsız olmasından dolayı rüzgâr olan her yerde rüzgâr sörfü yapılabilir. Türkiye’de rüzgâr sörfü denilince akla gelen ilk yerlerse İzmirÇeşme ve Çanakkale. Ancak Van Gölü’nde de rüzgâr sörfü yapıldığını söylersek, su ve rüzgâr ikilisinin olduğu her yerde rüzgâr sörfü yapılabileceğini de anlatmış olabiliriz. Sert ve güçlü rüzgârlarıyla bu eğlenceli sporun sadece yaz aylarında keyif kaynağı olacağını düşünüyorsanız, yanıldığınızı söylemeliyiz.
MALZEMELERİ TANIYALIM
Rüzgâr sörfünde ana malzemeler yelken (sail), yelken direği (mast), sörf tahtası (board) ve bumbadır (boom).
Sörf tahtası sıklıkla polietilen ya da polyesterden yapılır. Bu maddelerin ortak özelliği sert bir yapıya sahipken hafif olmalarıdır. Bunun amacı ise suyun kaldırma kuvvetinden faydalanarak tahtanın batmasını önlemektir ki sörf tahtalarının içerisi, bu amaçla plastik bir köpükle doldurulur. İleri seviye malzemelerde sağlamlıktan önce hafiflik ve performans önemlidir. Sörf tahtasının üstü kaymaz, altı ise pürüzsüzdür. Sporcuların seviyesine göre tahtanın boyutları da değişir: Yeni başlayan sporcular için hacmi 200 litre civarında ve salmalı sörf tahtaları uygunken, orta düzeyde olan bir sörfçü 150 litrelik bir sörf tahtası kullanabilir. İleri seviyede olan sörf sporcuları ise yaklaşık 100 litre civarı tahta kullanırlar. Sörf tahtasının hacmi azaldıkça üzerinde durmak daha da zorlaşır ve hacmin azalmasıyla hız artar. Sörf yaparken yelken, rüzgârı istediğimiz şekilde kullanarak deniz üzerinde ilerleyebilmemizi sağlar. Yelkenin büyüklüğü ile rüzgârın etkin kullanımı doğru orantılıdır. Sert ve rüzgârlı havalarda beş metre civarında küçük yelken kullanılırken, rüzgârın düşük olduğu havalarda yedi metreye yakın yelkenler kullanılır. Eğitimlere yeni başlayan sporcular ise genellikle üç metre civarında yelkenler tercih etmelidir. Yelken ve sörf tahtası birbirine “mafsal” adı verilen parça ile bağlanır. Yelken direği ise sörf yaparken yelkenin dik bir şekilde durabilmesine yarayan malzemedir. Çoğunlukla iki parçadan oluşur. Direğin, içerdiği karbon oranına göre ağırlık ve esnekliği değişir. Rüzgâr sörfü yarışçıları ve ileri seviye olan sörf sporcuları genellikle yüzde 100 karbondan oluşan direkleri kullanır.
Son olarak da bumbadan söz edelim. Bumbanın görevi, arabanın direksiyonuyla hemen hemen aynıdır. Sörf yaparken bumbayı tutarak gidilecek yön ve rüzgârın ne kadar alınacağı belirlenir. Bumbalarda da karbon oranı önemlidir.
İLK ADIM: DENGE
Sörf tahtası ve yelkenle yüz yüze kaldığınızda önce kendinizi dengelemek için ayaklarınızı yelken direğinin her iki yanına koymalısınız. Dizlerinizi kırın, düşmemeye özen göstererek yelkeni sudan çıkartın. Sağ elinizle yelkeni tutarken, sol elinizi sağınızın üzerinden geçirip bumbayı kavrayın. Bumbayı tuttuğunuz sol elinizi hafifçe içeri doğru çekerken, rüzgârı hissedin ve yelkeni rüzgâra doğru çevirin. Direği suya dik, bumbayı ise paralel tutmaya özen gösterin. Bunu başardınız mı? O zaman keyiflerin en güzeli artık sizin oldu demektir.