Turkiye’de son yıllarda hızla buyuyen gemi sanayi yeni yatırımlar ile ilerlerken gemi muhendisleri odası başkan yardımcısı inci gunduz baldoğan, sektorun gelişim surecini bu surec icerisinde gelişen teknoloji ve sektorun sorunları hakkında...



Türkiye gemi üretiminden son 20 yılın değerlendirmesini yapabilir misiniz? Özel sektör tersanelerinin yüzde 90’ı (1969 yılında devlet tarafı ndan hazırlanan bir kararname ile) 1980’lerde Tuzla-Aydınlı Koyu’na taşınmı ştır. Devlet tersanelerinden Taşkızak ve Camialtı tasfiye edilirken; en büyük ve modern tersane olan Pendik ise, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilmiştir. Tersanelerde, petrol ve ürün tankerleri, yük gemileri, çok amaçlı konteyner gemileri, balıkçı gemileri, araştırma gemileri, römorkörler, mega yatlar, gezinti tekneleri, botlar üretilmekte; yanı sıra bakım, onarım yapılmaktadır. Tuzla tersaneler bölgesinde 30 bin ton kapasiteye kadar olan tankerlerin inşası gerçekleştirilebiliyor. Gemi inşa sanayisinde 1990 başlarında başlayan gelişme 1994 yılında yaşanan ekonomik kriz ile 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan ekonomik krizlerde ortalama % 10 kapasite ile faaliyetlerini sürdürerek ayakta kalmayı başarmış ve 2002’den itibaren giderek artış göstermiştir. 1995’te sadece 17 gemi inşa edilmişken, bu rakam 2000 yılında 21, 2001’de 39, 2002’de 38, 2003’te 44’e, 2004’te ise 113’e yükseldi. Bu gemiler başta Hollanda, Norveç, Almanya, İngiltere, İsveç, İspanya, Fransa, İtalya gibi Avrupa ülkeleri olmak üzere Polonya, ABD, Rusya, Ukrayna ve Romanya‘ ya satılmıştır. 2002 yılından beri denizcilikte çok büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir. Tonaj ve sipariş edilen gemi adedine göre değerlendirme yapılınca gemi inşa ve yat sanayinde 2002 yılında Dünya sıralamasında 23. sırada iken 2007 yılı sonlarında Güney Kore, Japonya ve Çin'in ardından adet olarak dördüncü sıraya, tonaj bazında ise 6. sıraya yükselmiştir. Mega yat sanayinde de dünya üçüncülüğüne kadar yükselerek önemli bir ülke olmuştur. Ekim 2008 itibariyle adet bazında beşinci sıradaki yerini korumaktadır. Ülkemiz tersaneleri 2002–2008 yılları arasında inşa ettiği gemilerin çoğunu ihraç amaçlı inşa etmiş ve 2002 yılında 488 milyon USD deniz aracı ihraç edilmişken, 2008 yılı Ekim ayı itibariyle ise 2 milyar 190 milyon dolara yükselmiştir. Dünya tersaneleri bu dönemler içerisinde yüzde 89'luk bir yükselme gösterirken Ülkemiz tersaneleri yüzde 360 büyüme göstermiştir. Gemi üretiminde kullanılan teknoloji nereden sağlanıyor? Yüzde olarak kullanılan makinelerin dağılımı nedir? Gemi inşaatında yan sanayi katkısının yani tersane dışındaki üretim, toplam maliyetin yüzde 60-70’i kadardır. Yan sanayi ürünlerinin yaklaşık yüzde 50'sini yurt içinden karşılamaktadır. Ülkemizde gemi yan sanayi, gemi inşa sanayimizin gelişmesine paralel bir gelişme gösterse de, bazı ürünlerin ülkemizde üretiminin yetersizliği sebebiyle tersanelerimiz, yan sanayi ürünlerinin bir kısmını yurt dışından ithal etmektedir. Ülkemizde üretimi yapılabilen gemi yan sanayi ürünlerinin hemen hemen hepsi küçük işletmelerde üretilmektedir. Bu durum işletmelerin, yan sanayi ürünlerini hızla temin etmek zorunda olan tersanelerin taleplerini, miktar ve teslim süreleri yönünden karşılayamamalarına neden olabilmektedir. Ayrıca, bu tip işletmelerde üretimin standardize edilemiyor olması, üretilen ürünlerin tip onayı alamamasına ve böylece tersane taleplerinin onaylı ithal ürünlere kayması na yol açmaktadır. Ülkemizde gemi yan sanayinin teşvik edilmesiyle üretim, küçük işletmeler yerine, seri üretimin yapılabildiği fabrikalarda yapılabilir ve yukarıda bahsedilen sorunlar çözümlenerek ürünlerin yurtiçi taleplerini karşı- layıp, yurtdışına ihraç edilmesi de sağ- lanabilir. Uluslararası düzeyde malzemeler üreten firmalar var. Kalite yüksek ama fiyatlarda sorun olabiliyor. Gemi inşa sanayi krizden etkilenmeseydi yan sanayimiz de daha fazla gelişecekti. Ayrı ca tanıtımın da iyi yaptığımız söylenemez. İnsanlar, nerede daha ucuz ve kaliteli ürün var arayışında olmalarına rağ- men ürünlerimizden haberdar olmayabiliyorlar. Yan sanayinin gemi inşaat sektörünün yüzde 20 sini kapsadığı düşünülürse bu sanayinin gelişmesinin gemi inşaat sektöründeki rolü daha iyi anlaşılır. Özellikle askeri gemi inşası projelerinde yerli katkı oranı yüzde 50’leri aşmıştır, bu oranın orta vadede yüzde 80 mertebelerine ulaşması hedeflenmektedir. Donanmamızın, önümüzdeki 15-20 yıllık süreçteki yeni platform ihtiyaçları ile sanayimizin son dönemde askeri projelere artan ilgisi ve katılımı, bu hedefin gerçekleştirilmesi için büyük fırsat sağlamaktadır. 2008 yılı gemi sektörü için nasıl geçti? Amerika Birleşik Devletlerinde patlak veren, ancak finansal etkileri tüm dünyaya yayılan krizden ülkemizdeki ve dünyadaki bütün tersaneler olumsuz yönde etkilenmiştir. 2008 yılı başından itibaren petrol fiyatlarındaki artışlar, ithal edilen gemi yan sanayi ürünlerindeki fiyat artışları, navlun fiyatlarındaki düşüşler, gerek yerli gerekse yabancı basında tersanelerimizdeki kaza olayları ile bu nedenle uygulanan tersane kapatı lma işlemlerinin yabancı ülkelerdeki armatörlük kuruluşlarında yankı bulması vb. nedenlerden ötürü tersanelerimizin yeni sipariş alamamasına ve/veya alınan siparişlerin de önemli bir miktarı nın iptal edilmesine yol açmıştır. Bu kapsamda; bazı tersaneler kapanmış, bazıları kapanma noktasına gelmiş ve yeni tersane yatırımları ise tamamen durmuştur. 15.000-20.000 çalışanın işten çıkarılacağı, en önemlisi de, sektörün uzun yıllar içerisinde verilen emeklerle elde etmiş olduğu birikimin ve kalifiye insan gücünün kaybedilebileceği bir sürece girilmiştir. Sadece işçiler değil meslektaşlarımız da işsiz kalmıştır. Siparişlerin 2009 için yeterli olduğu ancak sektörün 2010’a endişe ile baktığı söyleniyor bununla ilgili değerlendirmelerde bulunur musunuz? Dünyada yaşanan finansal kriz gemi inşa sektöründe yeni gemi inşa siparişlerinin iptal edilmesine veya durdurulması na sebep olmuştur. 2009-2010 yılları gemi inşa sanayicileri açısından çok zor geçecektir. Yatırımı durdurulan, kapatı- lan, çalışanlarını işten çıkaran tersaneler var. Sıkıntı gemi inşa edecek ve satın alacak firmanın finansman bulamaması ndan kaynaklanıyor. 2013 yılından itibaren gemi inşa siparişlerinde artmalar başlayacağı tahmin edilmektedir. Yaşanan küresel ekonomik krize karşı acilen tedbirler alınmalıdır, Alınması gereken bazı tedbirler şunlar olabilir: Yeni gemi siparişlerinde, bakım-onarımda yerli gemi yan sanayi ürünlerinin kullanılması teşvik edilmeli, yabancı gemi yan sanayi girdilerine karşı yerli gemi yan sanayi ürünlerine KDV muafiyeti getirilmeli. Gemi yan sanayicileri merdiven altlarındaki imalat yerlerinden kurtarılarak, sanayi sitelerine kavuşturulmalı, AR-GE merkezleri kurulmalı, teşvik uygulama bölgelerinde olduğu gibi ucuz enerji kullanım ve sigorta muafiyetleri uygulanmalı, bir kaç yıl önce gündeme gelmiş olan “Türk Koster Filosu Projesi” hızla ele alınmalı ve hazır hale getirilmeli. Bu proje belki de tersanelerimiz için bu krizden en iyi çıkış yolu olacak. İDO bünyesindeki şehir hatları işletmesine ait yolcu ve araba vapurlarının tersanelerimizde yenilenmesi için finansal destek sağlanmalı, gemilerin hurdaya ayrılmasında teşvik uygulanarak, tersanelerimizde yeni gemi inşası sağlanmalı, krizlere karşı acil müdahale komisyonları kurulmalı, alınacak tedbirlerin hayata geçirilmesi için çalışılmalı. Sektörün genel sorunları nelerdir? Gemi Mühendisleri Odası olarak bu sıkıntıların çözülmesi ile ilgili ne gibi çalışmalarınız var? Bundan bir yıl önce Gemi Mühendisleri Odası yönetimi olarak yapılan çeşitli araştırmaların, çok uzak olmayan bir gelecekte gemi inşa sektörünün yaşadığı yoğunluğun sona ereceği, dünya ve Türkiye’de yaşanan patlamanın bir durağanlığ a, hatta bir krize girebileceği yönünde ciddi tahminler olduğunu söylemiştik. Yazı k ki yine de sektör böyle bir ortama hazı rlıksız yakalandı. Artık gemi inşa sektörü, durumu iyi değerlendirilerek önümüzdeki yılları buna göre planlamalı, gerekiyorsa kendisini buna göre yapılandırmalı- dır. Yaşadığımız sürecin her yönü ile ele alınıp, ayrıntılı olarak analiz edilmesi gerekiyor. Örneğin, denizcilik sektöründe yürürlüğe giren veya girecek olan yeni kurallar doğrultusunda yeni gemi taleplerinde eğilim hangi yönde olacak? Ülkemiz tersanelerinin uzmanlaşmış olduğu kimyasal tankerler açısından durum nedir? Tersanelerimiz hangi tip ve tonajlara yönelmeli? Toplam maliyetleri nasıl düşürebiliriz? Tersanelerimizde etkinlik, verimlilik ve üretilebilirlik kabiliyetini iyileştirerek nasıl üst düzeylere çıkarabiliriz” Müşteri memnuniyetini nasıl ve ne kadar sürede artırabilir ve standart müşteri profili oluşturabiliriz” Bu ve benzeri soruların yanıtlarına göre stratejiler geliştirilmesi lazım. Tersanelerimiz belli bir kaliteyi makul fiyata pazarlamak zorunda. Bu da ancak bilim ve tekniği daha çok ve etkin kullanmakla olur. Gemi yan sanayi geliştirilmesi gerek. Özellikle AR-GE çalışmaları nın ve bunların ulaşacağı düzeyin, müşteri tarafından doğru ve net olarak algı- lanmasının yaratacağı imaj, bir atılım noktası olabilecektir. Bu noktada sektörün önemli ihtiyaçlarından biri de, daha fazla ve yetkin teknik insan gücü, ara teknik elemandır. Emek yoğun bir sektör olan gemi inşa sektöründe yetişmiş eleman kaybı kolay kolay giderilemeyecek çok önemli bir konudur; bu nedenle yaşanmakta olan kriz için devletin öncelikle gemi inşa sektöründe önlem alması gerekmektedir. Kuruluş yasamızın bize yüklemiş olduğu görevlerden biri olarak, ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanı- mı ile kamu yararının gözetilmesi açıları ndan, bu konulara ilişkin görüşlerimizi ilgililere, yetkililere ve gerektiğinde kamuoyuna aktarıyoruz ve aktaracağız. Gemi Mühendisleri Odası olarak biz de sektöre yardımcı ve destek olmak üzere komisyonları mızın çalışmalarını ve eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Gemi üretimi için açılan yeni Kdz. Ereğli gibi bölgelerin gelişimi hakkı nda bilgi verir misiniz? Başta Karadeniz kıyıları olmak üzere Anadolu sahillerinde 20 yeni tersane kurma çalışmaları devam ediyor. Karadeniz'de Sürmene, Yeniçam, Ünye, Gülyalı, Fatsa, Terme, Tekçeköy, Cide, İnebolu, Karadeniz Ereğli'de tersaneler var. Balıkçı gemisi yapılan yerleri modernize edip genişleten Zonguldak`ın Ereğli'deki tersanelerde, Tuzla tersanesinin üçte biri kadar kapasite var. Ordu`nun Ünye ilçesinde bir tersane açıldı. Samsun, Kastamonu Cide ve Sakarya Karasu`da birer tersane var. Geçen yıl temeli atılan Trabzon Yeniçam Tersanesi`nde 2 bin 500 istihdam sağlanacak. Karasu, Kocaeli Serbest Bölgesi var. Kocaeli Serbest Bölgesi` ndeki tekne imali ve gemi inşa tersanelerinin kapasitesi de artırıldı. Bedelsiz arsa temini ve diğer teşvik unsurlarının yararlanmasına imkan sağlayan 5084 ve 5350 sayılı kanunlar da Karadeniz`de yatı rımların artmasında etkili oldu. Tersane yapmak için yer bulamayan bazı girişimciler çaresizlikten Gebze Organize Sanayi Bölgesi`nde geminin ana bölümlerini üretmek için tesis kurdu. Yalova, Gelibolu, Ege ve Akdeniz, Karadeniz gibi değil. Akdeniz ve Ege kıyılarında SİT alanları çok. Kaplumbağa üreme alanları var. O yüzden Ege ve Akdeniz'de tersane projesi az. İskenderun ve Ceyhan'da var, Manavgat'ta olacak. Gelişen makine teknolojisi işlerinizi ne yönde etkiliyor? Yeni teknoloji ile yeni kalifiye eleman ihtiyacı nız artıyor mu? Artıyorsa bu ihtiyacı nasıl karşılıyorsunuz? Gemi inşa sanayi değişik endüstri ürünlerinin birleşimini içeren bir imalat sanayidir. Çelik sanayi, makine sanayi, elektrik - elektronik sanayi, boya sanayi ve lastik-plastik sanayi kolu mamullerinin bir araya gelmesi sonucu gemi inşa sanayisinin ürünü “gemi” ortaya çıkar. Gemi inşa sektörünün dünya üzerindeki dağılımına baktığı- mız zaman yüzde 95 ine yakın bir oranı n uzak doğu ülkeleri arasında paylaşı ldığını görmekteyiz. Bu paylaşım ise; Kore yüzde 31.8, Japonya yüzde 31.5, Çin 31.1 oranları şeklinde sıralanmaktadı r. Sektörün dünya çapındaki diğer yüzde 5’lik diliminde ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu diğer dünya ülkeleri yer almaktadır. Uzak doğu ülkelerinde gelişmiş teknoloji ve büyük iş alanları- nı da kullandıkları için seri üretim yapıyorlar. Dünya üzerinde birçok armatörde ucuza gemi sahibi olmak için uzak do- ğu piyasalarında yatırım yapıyorlar. Fiziksel bir kıyaslama yapacak olursak mesela; Güney Kore’de Hyundai Firması nın bir tersanesi 500 dönüm yer üzerine kurulmuş, büyük ölçüde fabrikasyon üretim yapmakta ve içinde yüzlerce işçiyi barındırmaktadır. Türkiye’de tersanelerin yüz ölçümü uzak do- ğudaki tersanelere göre çok küçük kalmaktadı r. Bir geminin inşasında çelik işleme, donatım ve boya olmak üzere üç ana aşama vardır, kaba işçilikten ince işçiliğe geçildiğinde personelin bilgi ve becerisine paralel olarak hatalar artar, gecikmeler ortaya çıkar. Hataları en aza indirebilmek için yetişmiş insan gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Gemi inşa sanayi iş gücü yoğun bir sektör. Sektörde konusunda uzman, en azından yapacağı işi, iş güvenliğini, kanuni hak ve sorumluluklarını bilen kişilere ihtiyacı mız var. En büyük sorunlardan biri eğitimsiz işçidir. Tersanelerin dolu, işlerin yoğun olduğu zamanda çalıştırılan insanların iş tecrübesini sorgulanma şansı yoktu. Hep krizleri fırsata dönüştürmekte bahsediliyorsa işte bu büyük bir fırsattır. Ara eleman yetiştirmek üzere eğitime ağırlık vermeli, meslek yüksek okulları, gemi yapım meslek liseleri, meslek kursları açılmalı ve bu eğitimlerin kayıtları değerlendirilmelidir. Biz, Gemi Mühendisleri Odası olarak öncelikle meslektaşları mızın eğitim gereksinimlerini karşılamayı amaçlamaktayız. Bu amaçla kurulmuş olan Gemi Mühendisleri Odası Meslek İçi Sürekli Eğitim Merkezi (GEMİSEM)’nde yetkinlik ve uzmanlık konuları ile ilgili meslek içi eğitimler verilmekte, sınavlar ve belgelendirme yapılmaktadır.  

İnci Gündüz Baldoğan Gemi Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Gemi inşa sanayi krizden etkilenmeseydi yan sanayimiz de daha fazla gelişecekti.