TÜRKİYE’NİN İHRACAT VE İTHALATINDA EN BÜYÜK ORTAĞI OLAN ALMANYA, DÜNYANIN EN GELİŞMİŞ SANAYİ ÜLKELERİNDEN BİRİ OLARAK KÜRESEL TİCARETE YÖN VERMEYE DEVAM EDİYOR. 300 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDEKİ MAKİNE İHRACATIYLA ÇİN’DEN SONRA DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ MAKİNE İHRACATÇISI OLAN ALMANYA, 191 MİLYAR DOLARI AŞAN MAKİNE İTHALATIYLA DA ABD VE ÇİN’DEN SONRA ÜÇÜNCÜ SIRADA BULUNUYOR. 2023’TE ALMANYA’YA 4,6 MİLYAR DOLAR DEĞERİNDE ÜRÜN VE HİZMET İHRAÇ EDEN TÜRK MAKİNE İHRACATÇILARI İSE UZUN YILLARDIR ALMAN MAKİNE SANAYİSİ İLE YAKIN İLİŞKİLER SÜRDÜRÜYOR. TÜRK MAKİNE İHRACATÇILARI GEÇTİĞİMİZ YIL ALMAN MAKİNE İTHALATINDAN YÜZDE 2,4 PAY ALSA DA BU ORANI ARTIRMAK İÇİN VAR GÜCÜYLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR.
Yüksek oranda sanayileşmiş yapısı, çeşitlendirilmiş ve istikrarlı ekonomisi ile Türkiye sanayisinin en önemli ihracat pazarı olan Almanya, yüksek nüfusu, üretim ve alım gücüyle Türkiye için olduğu kadar diğer dünya ülkeleri için de güvenilir ve sürdürülebilir bir ticaret ortağı olmaya devam ediyor.84 milyonluk nüfusu ile Avrupa Birliği’nin en yüksek nüfusuna sahip ülkesi olan Almanya, halen 4,6 trilyon dolarlık GSYİH büyüklüğüyle AB’nin lider, dünyanın iseen büyük üçüncü ekonomisi olmayı sürdürüyor. Diğer yandan ülke, güçlü ve stabil ekonomisiyle ABD’den sonra en çok göç alan ikinci ülke olmasıyla da dikkat çekiyor. İki dünya savaşından mağlup ayrılması ve her seferinde yeni baştan sanayileşmek zorunda kalmasına rağmen, bugün halen dünyanın en büyük ve en önemli ekonomilerinden biri olmaya devam eden Alman ekonomisinin kalbinde ise imalat sanayisiyle ilgili hizmet sektörleri bulunuyor. En önemli imalat sektörleri makine, otomotiv ve kimya sanayisiyken son yıllarda iletişim sektörü de önde gelen faaliyet alanlarından biri haline gelmiş durumda. Diğer taraftan, Ruhr Bölgesi’ndeki çelik imalat sektörünün son yıllarda ciddi küçülme gösterdiği Almanya’da tarım da önemini yitirmeye devam ediyor. Bununla birlikte Almanya’da, diğer sanayileşmiş ülkelerde olduğu gibi hizmetler sektörü önemini giderek arttırıyor.
AVRUPA TARİHİNİNEN ÖNEMLİ KAVMİ
Almanya tarihi, Cermenlerin ilk olarak Roma İmparatorluğu döneminde devlet kurmalarıyla başlar. Cermen kabileleri MS 1’inci yüzyılda Güney İskandinavya ve Kuzey Almanya’dan güneye, batıya ve doğuya yayılarak en fazla Galyalılar olmak üzere Baltık, İran ve Slav kabileleriyle ilişki haline girdi. Bu dönemde, kaçınılmaz olarak Roma İmparatorluğu ile çatışmaya başlayan Cermen kabileleri, Romalı General Publius Quinctilius Varus’un saldırılarına direnirken, bu sırada Romalıların savaş taktiklerini de öğrendi ve MS 9’da Arminius’un liderliğine Romalılara karşı ilk zaferlerini kazanmaya başladı. Böylece Almanya, Tuna ve Ren nehirleri arasında Roma İmparatorluğu sınırlarına kadar genişledi. MS 100’lerde ise Cermen kabileleri Tuna ve Ren Nehirleri arasına yerleşip bu bölgelere uyum sağlamaya başladı.Roma İmparatorluğu’nun zayıflaması ve 476’da Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasında önemli etkileri olan Cermen kabileleri, ilk kez 962’de bir Cermen sülalesi olan Ottoların Saksonya, Bavyera, Suabiya, Türingiya, Loren ve Franconia düklerini bir çatı altında toplamasıyla birleşti. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu olarak adlandırılan bu devlet, 1806’ya kadar varlığını sürdürmeyi başardı.Bilinen modern Almanya ise 18 Ocak 1871’de Prusya’nın düzenlemeleriyle, Versay’da kuruldu. Yeni İmparatorluğu Hohenzollern Hanedanı yönetti ve Berlin başkent ilan edildi. Yeni İmparatorluk, Avusturya’yı toprakları dışında bıraksa da 1884’ten itibaren Almanya, Avrupa dışında sömürgeler kurmaya başladı. Bu süreç, Almanya ve Avrupa’yıBirinci Dünya Savaşı’na götürecek kutuplaşmanın ilk adımlarıydı. 1914-1918 arasında devam eden dünya savaşında mağlup edilen Almanlar, imzalanan Versay Antlaşması’nın kendilerini aşağıladığı düşüncesiyle nasyonal sosyalizme yönelmeye başlarken, 1933’te Adolf Hitler’in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi iktidarı devraldı ve temel demokratik haklarda hızlı sınırlamalara gitmeye başladı. Bütün endüstri alanlarını temel ihtiyaçlar dışında savaş ana ve yan sanayisine hizmet verecek şekilde düzenle-yen Hitler, Birinci Dünya Savaşı’ndaki aşağılamanın intikamını almak için 1939’da bir kez daha Avrupa’yı savaşa sürükledi ancak Almanya 1945’te teslim olduğunda, sanayisi ve neredeyse tüm şehirleri harabe halindeydi.
1945 SONRASINDA SOĞUK SAVAŞIN MERKEZİ OLDU
Savaş sonrasında Almanya, Batı’da ABD, İngiltere ve Fransa’nın iş birliğinde Federal Almanya Cumhuriyeti, Doğu’da ise Rusların güdümünde-ki Demokratik Almanya Cumhuriyeti olarak ikiye bölündü. Devam eden yıllarda Batı Almanya pazar ekonomisine ağırlık vererek ekonomisini hızla geliştirdi. 1955’te NATO’ya katılan ve 1958’de bugünkü AB’nin temeli olacak olan Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurucuları arasında yer alan Batı Almanya ile politik serbestlikten uzak, Sovyet sistemine entegre olmuş Doğu Almanya arasındaki gelişmişlik farkı giderek açılmaya başladı.1961’de inşa edilen Berlin Duvarı ise Doğu Almanya ile Batı Almanya arasındaki sınır hattı olarak Soğuk Savaş’ın simgesi haline geldi. 1989’un yazında, Doğu Almanya’dan Batı Almanya’ya göç artarken, bu süreç yeniden birleşmeyi de hızlandırdı ve sonuçta iki ülke Berlin Duvarı’nın 1989’da yıkılmasıyla 3 Ekim 1990’da yeniden birleşti.
KÜRESEL EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ
Güçlü sanayisi, zengin doğal kaynakları, çeşitlendirilmiş ekonomisi, yüksek alım gücü ve nitelikli iş gücü ile Almanya, dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden biridir. Ülke 4,6 trilyon dolarlık GSYİH’si ile ABD,Çin ve Japonya’dan sonra dünyanın en büyük dördüncü ekonomisi konumundadır. İşsizlik ve enflasyon oranlarının düşük seviyede olduğu ülkede, yoksulluk özellikle göçmenler arasında daha yüksektir. Ülke bazındaki yoksulluk oranı yüzde 15 civarındayken, ekonomik açıdan en önemli sorun alanları gelir ve fırsat eşitsizliği, yaşlanan nüfus, düşük yatırım ile Avro Bölgesi ve AB nezdinde yaşanan kırılganlıklardır.Diğer yandan Almanya ekonomisi, pek çok sektörde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Hizmet sektörü istihdamın yüzde 74’ünü, GSYİH’nin yüzde 68’ini, sanayi sektörü ise istihdamın yüzde 24’ünü ve GSYİH’nin yüzde 30’unu karşılar. Alman ekonomisinin öne çıkan sektörleri makine, demir-çelik, telekomünikasyon, otomotiv, kimya, kömür, çimento, elektronik, gemi, tekstil ve gıdadır.Ülke turizm açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Yıllık 40 milyon civarındaki yurt dışı ziyaretçi sayısıyla bu alanda dünyada ilk 10 ülke arasında yer alan Almanya’da başkent Berlin Avrupa’nın en çok ziyaret edilen üç şehrinden biridir. Küresel salgını sebebiyle 2020-2021 yıllarında sekteye uğramış olsa da turizm sektörünün ülke ekonomisine sağladığı yıllık gelir 40 milyar doların üzerindedir. Bu miktar iç turizm gelirleriyle birlikte 100 milyar doları aşmaktadır. Ülkenin yer altı kaynakları açısından fazla zengin olduğu ise söylenemez. Başlıca madenler kömür, linyit, demir, nikel, bakır, potasyum ve uranyumdur. Almanya yer altı kaynakları konusunda büyük oranda dışa bağımlı olsa da yenilenebilir enerji konusunda önemli bir başarı sergilemektedir.
“TÜM ALMAN ŞİRKETLERİNİN YÜZDE 99’U, ÇOĞUNLUKLA KOBİ ŞEKLİNDE YAPILANMIŞ, AİLELERE AİT KURULUŞLARDAN OLUŞUR. GELİRE GÖRE ÖLÇÜLEN DÜNYANIN EN BÜYÜK 2.000 HALKA AÇIK ŞİRKETİ SIRALAMASI OLAN 'FORTUNE GLOBAL 2000'DE, MERKEZİ ALMANYA’DA BULUNAN 53 KURULUŞ YER ALIRKEN, ALMANYA, TİCARİ FUARLAR İÇİN DE DÜNYANIN LİDER ÜLKESİDİR. DÜNYANIN ÖNDE GELEN TİCARET FUARLARININ YAKLAŞIK ÜÇTE İKİSİ ALMANYA’DA GERÇEKLEŞTİRİLİR.”
AVRUPA VE DÜNYANINEN ÖNEMLİTİCARET ORTAĞIAlmanya dış ticarette hem ihracat hem ithalat hem de toplam hacim bakımından ABD ve Çin’in ardından dünyanın en büyük üçüncü ticaret ülkesi konumundadır. Geçtiğimiz yıl dış ticaret hacmi 1,7 trilyon doları ihracat, 1,5 trilyon doları ithalat olmak üzere toplamda 3,2 trilyon dolar olarak gerçekleşen ülke zengin bir ürün yelpazesine sahip olup, çok geniş bir coğrafya ile ikili ticarete devam etmektedir. Almanya’nın dış ticaretteki en önemli partnerleri ise ABD, Çin ve Hollanda’dır.Avrupa’daki merkezî konumunun verdiği avantajla Almanya ulaşım açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Gerek kara gerek hava gerekse deniz yolu açısından dünyanın en gelişmiş ağlarından birinin bulunduğu Almanya, yoğun bir ticari ulaşım trafiğine sahiptir.
ALMAN SANAYİSİ KÜRESEL TRENDLERE YÖN VERİYOR
Alman sanayisi çeşitli ekonomi merkezlerine ayrılmıştır. Örneğin, Münih ve Stuttgart metropol bölgeleri ağırlıklı olarak yüksek teknoloji ve otomotiv sektörlerinin merkezleriyken, Rhein-Neckar bölgesi kimya ve bilişim sektörleri, Köln medya sektörü, Hamburg liman ve taşımacılık sektörü, Doğu Almanya yüksek teknoloji merkezleri olarak karşımıza çıkar. Bununla beraber inovasyon ve Ar-Ge, Alman sanayisinin en önemli ve güçlü unsurları arasındadır. Bu kapsamda Federal Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı söz konusu inovatif girişimleri desteklemek adına “Agentur für Sprunginnovation (SPRIND GmbH)”, “Deutsche Agentur für Transfer und Innovation (DATI)” gibi ajanslar kurmuştur. 2020 yılında ArGe için Almanya, GSYİH’sinin yüzde 3’ünden fazlası olan 106 milyar avro bütçe ayırmıştır. İnovasyona verilen önem Almanya’nın patent başvuru sayısına bakıldığında daha iyi anlaşılabilir: 2020 yılında 62 binden fazla patent başvurusu ile Almanya Avrupa’nın en çok patent başvurusu yapılan ülkesi olmuştu.
“ALMANYA'NIN EN ÖNEMLİ İHRACAT KALEMLERİNİ; TAŞITLAR, MAKİNELER, ELEKTRİKLİ MAKİNE VE CİHAZLAR, İLAÇLAR, OPTİKLER VE ÖLÇÜM CİHAZLARI, PLASTİKLER VE MAMULLERİ, MİNERAL YAKITLAR VE YAĞLAR,DEMİR VE ÇELİK İLE KİMYASAL ÜRÜNLER OLUŞTURUR. ALMANYA EKONOMİSİ, AVRUPA’DAKİ EN BÜYÜK ÜRETİM EKONOMİSİDİRVE MALİ BUNALIMLARDAN ETKİLENME OLASILIĞI DİĞERLERİNE GÖRE DAHA AZDIR.”
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİ KÖKLÜ BİR GEÇMİŞE DAYANIYOR
Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi ilişkilerin geçmişi 18’inci yüzyılın sonlarında Osmanlı Devleti ile Prusya Krallığı arasında imzalanan barış anlaşmasına kadar uzanır.Günümüzde ise Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler oldukça yakın ve sıcak temasla devam etmektedir. Siyasi ilişkilerdeki birleştirici güç, ticaret ilişkilerinin olumlu seyretmesini de sağlamaktadır. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler oldukça güçlü ve Türkiye açısından hayati öneme sahiptir. Çünkü Almanya, Türkiye’nin ihracatında en büyük, ithalatında üçüncü büyük partneridir. Karşılıklı dış ticaret hacmi, geçtiğimiz yıl 26,2 milyar doları Türkiye’den Almanya’ya ihracat, 33,1 milyar doları ithalat olmak üzere toplamda 59,3 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilen ürünlerin çok büyük bir kısmını sanayi ürünleri oluştururken, başlıca ihracat kalemleri motorlu taşıtlar, makine ve cihazlar, tekstil ürünleri, elektrikli cihazlar, alüminyum ve mamulleri, demir-çelik ürünleri, plastik ve mamulleri ile kauçuk ve mamulleri olarak sıralanıyor. Almanya’dan ithal edilen başlıca ürünlerse; makine ve mekanik cihazlar, motorlu taşıtlar, plastikler ve mamulleri, elektrikli makine ve cihazlar, hava taşıtları, demir ve çelik, ilaçlar, optikler ve ölçüm cihazları ile kimyevi maddelerdir.“
TÜRKİYE’DEN ALMANYA’YA YAPILAN İHRACATIN YARISINI OLUŞTURAN EN ÖNEMLİ İLK ÜÇ SEKTÖR ARASINDA OTOMOTİV VE AKSESUARLARI İLE MAKİNE VE TEKSTİL YER ALIYOR. BU ÜÇ SEKTÖR ARASINDA İSE MAKİNE VE AKSAMLARI YILLIK YÜZDE 4,7 ORANLA EN HIZLI BÜYÜYEN SEKTÖRDÜR.”
ALMANYA,MAKİNE İHRACATINDA DA EN ÖNEMLİ TİCARET ORTAĞIMIZ
Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Almanya’nın makine ihracatının, 2023’te yüzde 6,7 artışla 306,8 milyar dolar olarak kayda geçtiğini ve bu rakamla Çin’in ardından dünyanın en güçlü ikinci makine ihracatçısı olduğunu görüyoruz. Almanya’nın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 39,6 milyar dolarla ABD, ikinci sırada 23,8 milyar dolarla Çin ve üçüncü sırada 22,4 milyar dolarla Fransa yer alıyor. 2023’te Türkiye, Almanya’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 18,6’lık artışla 12’nci sırada yer alırken, toplamda 8,5 milyar dolar değerinde makine alımı yapmıştı. Bu dönemde Almanya’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 25,6 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Almanya’nın toplam ihracatının 1,7 trilyon dolara yaklaştığını ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 18,2 pay aldığını da söyleyelim.Diğer yandan, makine ithalatının, 1,5 trilyon dolarlık toplam ithalattan yüzde 13,1 pay aldığı Almanya’da, geçtiğimiz yıl 191,1 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. Bu rakamla Almanya, ABD ve Çin’in ardından en çok makine ithal eden üçüncü ülke olurken, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Almanya’nın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 34,3 milyar dolarla Çin yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan ABD’den 17,2 milyar dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki Polonya’dan 2023’te ithal edilen makinelerin değeri ise 13,4 milyar dolar oldu. Bu dönemde Almanya’nın makine ithalatında 13’üncü sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 11,8’lik artışla 4,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bu veriyle, Almanya’nın toplam 191,1 milyar dolarlık makine ithalatından 2023’te Türkiye’nin aldığı payın yüzde 2,4 oranında gerçekleştiğini; Almanya’nın Türkiye’den yaptığı toplam ithalat içinde makinenin payının ise 2022’deki yüzde 15,8 seviyesinden 2023’te yüzde 17,5 seviyesine yükseldiğini söyleyebiliriz.
ALMANYA İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Alman iş kültüründe randevuya sadık kalmak çok önemlidir. İş görüşmesine zamanında katılım sağlanmaması kabalık olarak değerlendirilir. Bu açıdan zamanı iyi kullanmak ve karşı tarafta olumsuz intiba bırakmamak adına randevuya zamanında gidilmesi önemlidir. Öte yandan, iş planlaması uzun periyodlarla yapıldığından randevuların önceden ayarlanması gerekir. Elektronik posta ile alınacak bir randevu için en az bir ay, telefonla alınacak bir randevunun ise en az bir veya iki hafta öncesinden alınmasında fayda vardır. Randevunuza gecikecekseniz, mutlaka önceden aramanızda fayda vardır. Ayrıca uygun sebebinizi de hazırlamanız gerekebilir. Görüşmeler için en uygun zaman dilimi öğleden önce 11.00-13.00 arası, öğleden sonra ise 15.00-17.00 arasındaki saatlerdir. Randevularınızı cuma öğleden sonrasına ayarlamamaya özen gösterin, çünkü bazı ofisler cumaları 14.00 veya 15.00’ten sonra kapanabilir. Randevuların saatinin ve yerinin tesadüfi olarak değiştirilmesi kabul görmemektedir. Tatil ve festival zamanlarına dikkat edin. Haziran, ağustos ve aralık aylarında uzun dönemli tatile çıkılmaktadır. Bu zamanlar eyaletten eyalete değişebilir. İlk isimler aile üyelerine aittir ve karşı tarafa hitapta bu isimler kullanılmaktadır. Profesyonel unvanları olmayan kişilere soyadlarının önüne şu unvanları kullanarak hitap edebilirsiniz: Bay = Herr, Bayan = Frau. Örneğin Dr. Martin Meyer yerine; Herr Doctor Meyer diye de hitap edilebilir. Yine, alışveriş yaparken “hello” ve ayrılırken “Tschüss” diyebilirsiniz. “Guten tag” “hello”nun Almanca versiyonudur. Genel olarak şu Almanca kelimeleri bilmenizde de fayda vardır: Thank You = Danke, Please/You are Welcome = Bitte5. Tanıştırılırken kim ile hangi koşullarda ve nasıl tanıştırıldığınızı çok iyi bilmeniz gerekir. Bu aynı zamanda toplantıdaki hiyerarşi konusunda da size fikir verecektir.6. Tanışmalar esnasında göz kontağı çok önemlidir. Karşılıklı konuşma sürdüğü müddetçe göz kontağında bulunmanızda fayda vardır. Yolda yürürken bile bir kişi sizinle göz kontağında bulunursa, siz de karşılık vermeye çalışın.7. Gelişlerde ve ayrılışlarda kısa ancak sıkı bir el sıkışma şekli standart bir davranış biçimidir.İlk varışınızda ve ayrılışınızda kişilerle ayrı ayrı el sıkışmanız beklenir. Amerikalılar tarafından benimsenmiş olan grup selamlaşması Almanya’da pek takdir görmez.8. Alman iş protokolüne göre odaya ilk olarak en kıdemli veya en yaşlı olan kişi girer. Eğer toplulukta kadın varsa, ayrıca yaşları ve statüleri eşit seviyede ise beyler kadınlardan daha sonra odaya girer. Bunlar sizin için birer ipucu olarak değerlendirilmelidir.9. Yanınızda bol miktar-da kartvizit götürün. Kartvizitinizde pozisyonunuzu ve konumunuzu mutlaka belirtin. Akademik unvanınız varsa kartınızda belirtmenizde fayda vardır. Alman iş insanının sizin geçmişinizle ilgili her şeyi ve niteliklerinizi öğrenmek isteyeceğini aklınızdan çıkarmayın.10. Alman iş insanlarının büyük çoğunluğu İngilizce bildiğinden kartvizitiniz İngilizce hazırlanabilir.11. İlk toplantı genellikle ofiste yapılır. Alman ortaklarınız bu toplantıda sizleri, teklifinizi ve şirketinizin değerlendirmesini yapar. Toplantılarda en kıdemli katılımcının hareketlerinin takip edilmesi tavsiye edilir.Alman tarafı toplantıya genelde çok iyi hazırlanmış olarak iştirak edecektir. Aynı davranış biçimini karşı taraftanda beklerler. Almanlar genelde analitik düşünce yapısına sahip olduğundan iş hayatında duygu ve hislere pek fazla yer vermezler. İş yapma anlamında muhafazakâr bir anlayışa sahiptirler. Aynı organizasyon içinde bile bilginin serbestçe dolaşması uygun görülmez. Genç nesil biraz daha açıktır. Önceden planlanmayan hareketler, ani çıkışlar ve esnek davranış biçimleri Alman iş kültüründe yadırganır. Beyin fırtınası, risk alma ve meydan okuma gibi davranış biçimleri pek tercih edilmez. Teklif ve önerilerinizi destekleyecek mahiyette veri ve dokümanlarla toplantılara katılmanızda fayda vardır. Herhangi bir konuda yapılacak olan abartmalar hoşgörüyle karşılanmayabilir. Tanıtım malzemesi hazırlığında bulunuyorsanız, Alman iş insanlarının parlak ve gösterişli reklamlardan, abartılı sloganlardan pek hoşlanmadıklarını bilmenizde fayda vardır. Alman pazarı için hazırlanacak olan broşürlerde ciddi bir renk tonunun olmasına özen gösterilmelidir. Ayrıca uzun detayları da içermesini sağlamanızda fayda vardır. Broşürünüzün uzun ve gerekli bilgiyi içerdiğinden dolayı karşı taraf için bir bıkkınlık yaratacağını düşünmeyin, eğer bilgi düzgün ve doğru hazırlanmış ise Alman ortağınız her şeyi okuyacaktır. Almanların ürününüz ve hizmetlerinizle ilgili eksiklikleri size doğrudan söylemeleri muhtemel olduğundan, bu konuda alınganlık göstermeyin. Bu gibi durumlara hazırlıklı olun ve eksikliklerinizi kısa zamanda tamamlayacağınızı bildirin. 18. Almanların genelde mantık çerçevesinde ve resmi statüde hareket ettikleri bilinmektedir. Kolay kolay hiçbir konuda taviz vermezler. Saldırgan bir davranış içine girmemeye özen gösterin, aynı davranış biçimini ortağınız da size gösterebilir.19. Ayrıca toplantıların resmi bir havada geçmesine önem verdiklerinden özel konularla ilgili konuşmaktan pek hoşlanmazlar. Bu yüzden bu konulara fazla girmemeye özen gösterin.20. Toplantılarla ilgili uzun vadeli planlamalar yapın, kısa, ani ve kendiliğinden oluşan hareketlerden kaçının.21. İş görüşmelerinin ve sonuçlarının mutlaka yazılı bir sözleşmeye bağlanması yaygındır. Sözlü taahhütlerin resmi olarak geçerliliği yoktur. Bu anlamda, kontratlar çok ciddi hazırlanır. Kabul ettiğiniz her madde garanti altına alınır. Alman kültüründe alınan her kural büyük bir ciddiyetle takip edildiğinden, uyamayacağınız her durumda kınanmayla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden Alman toplumunu şekillendiren kurallara karşı duyarlı ve saygılı olmanızda fayda vardır.22. Kişisel bir ilişki kurulmadıkça, meslektaşlarınıza kompliman yapmaktan kaçının. Almanlar ısrarcı övgüler beklemez ve hoş karşılamazlar.23. Almanlar kararlarını toplantı sırasında verirler, ancak yine de emniyetli bir şekilde davranırlar. Karar bir kez verildikten sonra değişiklik kolay olmaz.24. Ofiste geç saatlere kadar kalmanız hoş karşılanmaz. Sizin standart çalışma saatlerinde işinizi bitirmek için iyi organize olamadığınız izlenimini çıkarırlar. Ayrıca tatil zamanlarında ve hafta sonlarında çalışmanız, ailenizi ihmal ettiğiniz anlamına gelir ve hoş karşılanmaz.
Kaynak: Ticaret Bakanlığı, Kolay İhracat Portalı Almanya İş Kültürü Sayfası