MAKİNE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (MAİB) TARAFINDAN PAYLAŞILAN MAKİNE İMALAT SANAYİSİ KONSOLİDE VERİLERİNE GÖRE, 2024 YILINDA TÜRKİYE’NİN SERBEST BÖLGELER DÂHİL TOPLAM MAKİNE İHRACATI YÜZDE 0,3 ARTIŞLA 28,3 MİLYAR DOLARA YÜKSELEREK REKOR KIRDI. SURİYE, UKRAYNA VE FİLİSTİN’İN ULUSLARARASI MALİ PROGRAMLARIN DESTEĞİYLE YENİDEN İMARI VE KISITLANAN RUSYA VE İSRAİL PAZARLARININ AÇILMASI GİBİ MUHTEMEL GELİŞMELERİN 2025 VE SONRASI İÇİN GÜÇLÜ BEKLENTİ YARATTIĞINA İŞARET EDEN MAİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI KUTLU KARAVELİOĞLU, “NATO GÜVENCESİ AZALAN AVRUPA’NIN SAVUNMA SANAYİSİ KAPASİTESİNİ ARTIRMA ÇABALARINI DA DİKKATE ALDIĞIMIZDA, HER ŞEYE RAĞMEN PANDEMİDEN BU TARAFA ÇOK GÜÇLENEN REKABETÇİLİĞİMİZİ SINAMA FIRSATI BULACAĞIMIZ YENİ İMKÂNLAR UFUKTA BELİRMİŞ GÖRÜNÜYOR.” DEDİ.
Makine imalat sanayisi konsolide verilerine göre 2024 yılında Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı, önceki yıla göre yüzde 0,3 artışla 28,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. İhracatı tonaj olarak yüzde 4,7 azalan makinecilerin ortalama ihraç fiyatları da aynı dönemde kilogram başına yüzde 4,2 yükseldi. En fazla ihraç edilen alt dallar evsel ve endüstriyel soğutma makineleri ile içten yanmalı motorlar ve aksamları olurken, onları sırasıyla inşaat ve madencilik makineleri ile yıkama ve kurutma makineleri takip etti. İhracatı oransal olarak en fazla yükselen alt dal türbin, turbojet ve hidrolik silindirler olurken, en fazla düşüş elektrik motorları ve jeneratörlerde gözlendi. En büyük ihracat pazarı Almanya’ya ihracat yüzde 5,4 gerilemeyle 3 milyar dolar olurken, buradaki açığı makine ihracatının yüzde 5,6 artışla 1,8 milyar dolara ulaştığı ABD pazarı kapattı. Yaptırımlar nedeniyle Rusya’ya makine ihracatı 400 milyon dolar gerilemesine rağmen, sektör önceki yıla göre toplamda 100 milyon dolar fazla ihracat gerçekleştirdi.
“KÜRESEL MAKİNE TEÇHİZAT YATIRIMLARI 2022’NİN GERİSİNDE”
Geçmişten devralınan belirsizlik ortamına karşı makro politika önermelerinin öne çıkacağı bir yıl olacağı tahminiyle, küresel makine ticareti ve Türkiye’nin ihracatına dair beklentilerini paylaşan MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu şu değerlendirmelerde bulundu: “Önceki yıl yüzde 1 daralan dünya makine teçhizat ihracatı, 2024’ü makine fiyatlarının yükselmesiyle sağlanan yüzde 2’lik artış ve sınırlı bir toparlanmayla kapattı. IMF’nin dünya ekonomisinin 2025’te potansiyelinin altında kalarak yüzde 2,8 kadar büyüyeceği tahmini, makine teçhizat yatırımlarının bu yıl da 2022’deki 5,5 trilyon dolar seviyesine yükselemeyeceğine ve üretimdeki kayıpların telafi edilemeyeceğine işaret ediyor. Trump’ın seçim vaatlerini yerine getirmek üzere koyabileceği ilave gümrük vergilerinin küresel ticareti yüzde 8 ila yüzde 10 düzeyinde daraltabileceği, hatırı sayılır kaynaklarca da dile getiriliyor. Bütün dünyaya sirayet edebilecek bir korumacılık furyasının neticesi, tekrar yükselişe geçen enflasyon ve yüksek faiz ortamı nedeniyle yatırımların düşük seviyede kalması olur. 2024’te Avrupa’daki sıkıntıyı ABD’deki canlılıkla aşan sektörümüzü kritik günler bekliyor.”
“YEŞİL FONLARDAN ÇIKIŞ KUTUPLAŞMANIN İŞARET FİŞEĞİ”
ORGALIM raporuna göre reel yatırımları yüzde 3,9 düşen ve yılı makine alanında yüzde 4,8 ciro düşüşüyle kapatan Avrupa’daki daralmanın sürmesini beklediklerini ifade eden Karavelioğlu, şunları söyledi: “Geleneksel olarak güçlü olduğu sanayi sektörlerinde rekabetçiliği azalan, üretim altyapısındaki bozulmaya bağlı olarak yetişmiş iş gücünü hizmet sektörlerine kaptırmaya başlayan Almanya’da ‘sanayisizleşme’ olarak ifade edilen sürecin birçok sosyal yan etkisi oluyor. Yükselen kaygılara siyasal belirsizliklerin de eklendiği Avrupa’da, görece daha küçük ekonomilerdeki durum idare edilebilir olsa da Alman ekonomisine yönelik güven sarsılıyor. KOBİ’lerin üretim alanından yavaşça çekildiği, büyük ölçekli üreticilerinse teknolojik olarak geride kaldığı Avrupa hem iç pazarındaki durgunluğu aşmanın hem de yeni STA’lar üzerinden ihracatta avantajlar yaratmanın yollarını arıyor. Trump politikalarına karşı devalüasyon da dâhil olmak üzere her türlü agresif önlemi gündemine alan ve GSYİH içinde sanayinin payını yeniden yüzde 35’e çıkarmayı hedefleyen Çin’in stratejik ataklarıyla başa çıkmaları gittikçe zorlaşıyor. Tam bu evrede ABD bankalarının küresel yeşil fonlardan birer birer çekilmeleri, giderek ete kemiğe bürünen AB-ABD kutuplaşmasının yeni bir tezahürü olarak okunabilir. AB, rekabetçiliğini korumak üzere sımsıkı sarıldığı ama her merhalesinde kendi sanayisinden tepki aldığı Yeşil Mutabakat’ta sıkıntıya giriyor. Kendi içine dönmeye ve hatta kapanmaya mecbur bırakılacak Avrupa’nın, dünya ticareti ve üretimi için doğuracağı yepyeni risklerle hangi ülkelerin baş edebileceği sorusunu, stratejilerimizi belirlemede önemli görüyoruz. Mevcut bütün belirsizliklere rağmen teknoloji ve kalite sınıflarındaki zenginliğimizi artırmak üzere giriştiğimiz hiçbir süreç veya yatırımı sonuçsuz bırakmamalıyız.” Suriye, Ukrayna ve Filistin’in uluslararası mali programların desteğiyle yeniden imarı ve kısıtlanan Rusya ve İsrail pazarının açılması gibi muhtemel gelişmelerin 2025 ve sonrası için güçlü beklenti yarattığına da işaret eden MAKİNE İHRACATINDA YENİ REKOR 28,3 MİLYAR DOLAR Karavelioğlu şunları belirtti: “Dört gözle beklenilen ve bütün yaptırımları sonlandırması umulan ateşkes veya barış anlaşmalarının zaman alacağı bellidir. Bu yıl ihracatımızdaki daralmanın yüzde 17,1 olduğu Rusya’daki gelir kaybımız 400 milyon dolara ulaştı. İsrail’le ticaret yasağının da makine ihracatımıza 250 milyon dolar kadar menfi etkisi oldu. NATO güvencesi azalan Avrupa’nın savunma sanayisi kapasitesini artırma çabalarını dikkate aldığımızda, her şeye rağmen pandemiden bu tarafa çok güçlenen rekabetçiliğimizi sınama fırsatı bulacağımız yeni imkânlar ufukta belirmiş görünüyor.”
“DARALMIŞ PAZAR İTHALATIN VURUŞ GÜCÜNÜ KATLIYOR”
Sanayi PMI’nın makine sektöründe son dört aydır eksi bölgede olduğunu, TÜİK’e göre Ocak-Ekim döneminde makine sanayisinde üretimin yüzde 8,3 gerilediğini belirten Karavelioğlu, 2025 yılı için daha iyimser olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Ticari kredi büyümesi henüz hedeflerin altında gidiyor olsa da enflasyonun seyrine bağlı bir gevşeme olacağını, İstihdamı Koruma Programı gibi uygulamalar ve yeni finansman imkânları ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin rahatlatılmaya çalışılacağını anlıyoruz. İhracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerindeki faiz maliyet düşüşü gibi olumlu haberler, 2024 son çeyreğindeki karamsarlığın izlerini siliyor. Yine de imalat faaliyetlerindeki bozulmanın ve küresel makine sipariş endeksindeki yavaşlamanın devam ettiği bir dönemde, geçen yıl 19 çeyrek aradan sonra daralmaya başlayan makine teçhizat yatırımlarını pozitife geçirmenin kolay olmayacağı kesin.” 2024 yılında enflasyon gerçekleşmelerinin hedeflerin üzerinde oluşmasında üretimden çok tüketimin etkin olduğunu da ifade eden Karavelioğlu şunları belirtti: “Değerli TL uygulamasının makine gibi mühendislik yoğun ve yerli katma değer oranı yüksek sektörler üzerinde yarattığı maliyet baskısının rekabetçiliği aşındırdığı bir yılı geride bıraktık. TL’nin yeni yılda da değer kazanmaya devam edeceğini öğrenmek, daralan pazarda vuruş gücü katlanan ithalatçı kesimleri memnun etmiş olabilir. Bunun yanında ihracatının yüzde 47’sini avro cinsinden yapan bir sektör olarak paritedeki değişim de ihracatımızı dolar bazında aşağı çekebilir. Sıcak savaşların yerini ticaret savaşlarına bırakmakta olduğu bir süreçte, yönetici kadrolarında iş insanlarına bolca yer veren Trump’ın hamleleri ilham verici olabilir. DXY endeksinin dolar lehine gelişeceği ve ithalatın giderek kolaylaşacağı yeni yılda savunmasız kalmayacağımıza inanıyoruz.”