Patent sahipleri ile sanayicileri bir araya getirmeyi amaçlayan Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu (ÜSİMP) Ulusal Patent Fuarı 8-9 Kasım’da Harbiye Askeri Müzesi’nde gerçekleştirildi.
Patent sahipleri ile sanayicileri bir araya getirmeyi amaçlayan Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu (ÜSİMP) Ulusal Patent Fuarı 8-9 Kasım’da Harbiye Askeri Müzesi’nde gerçekleştirildi.
Üniversitelerin Teknoloji Transfer Ofisleri’nin (TTO) teknoloji portföylerini sanayiciler ve yatırımcılar ile buluşturduğu ÜSİMP Ulusal Patent Fuarı’nın ikincisi İstanbul’da düzenlendi. Fuarın açılış konuşmalarını, ÜSİMP Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. A. Hamit Serbest, Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddık Yarman ve ÜSİMP Yürütme Kurulu ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eren yaptı. ÜSİMP Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamit Serbest açılışta yaptığı konuşmada ÜSİMP’in üniversitelerde üretilen bilginin transfer edilebilmesi ve sanayi-üniversite işbirliğinin sistematik hale getirilmesi amacıyla patent fuarı düzenlediğini belirterek, fuarda 19 TTO’nun bulunduğunu aktardı. Serbest, “Sergilenen patent sayısı bu yıl 124 rakamına ulaştı. Burada önemli bir yükselme var. Katılımcı sayısı ve ikili görüşme talebindeki artış da hepimizi sevindirdi” dedi.
PATENT BAŞVURULARINDA YÜKSELİŞ SÜRÜYOR
ÜSİMP Yürütme Kurulu ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Eren, modern ekonominin en önemli faktörünün artık sermaye değil, bilgi ve know-how olduğunu anımsatarak, istikrarlı bir şekilde büyüyen Türkiye ekonomisinin teknoloji devrimine yetişmek için tüm gücüyle çabaladığını söyledi. Teşviklerin girişimcilere ve üniversite bilim projelerine önemli destekler sağladığını vurgulayan Eren, “AB ülkeleriyle aramızdaki makası kapatmanın yegane yolu üniversite-sanayi işbirliğinden, stratejik ortaklıklardan geçiyor. İnovasyona ayrılan bütçenin artışı, yenilikçi ürün satışlarındaki ve patent başvurularındaki artış bu konudaki ilerlemenin en önemli göstergeleri oluyor” diye konuştu. Eren, üniversite-sanayi işbirliğindeki çalışmaların ticari bilgiye dönüşebilmesi için bilginin koruma altına alınması gerekliliğine dikkati çekerek şunları söyledi: “Türk Patent Enstitüsü (TPE) verilerine göre 2005 yılında 900’ler civarında olan yerli patent başvuru sayısının 2015 yılında 5 bin 500 civarına, yabancı patent başvuru sayısının 2005 yılında 2 bin 500 civarından 10 yıl içerisinde 8 bin 500’e çıktığını görmekteyiz. 2023 hedefimiz ise yerli patent başvurularında 50 bin rakamını yakalamaktır. Çok uçuk bir hedef gibi görünse de son 10 yılda 10’a katlamışız, önümüzdeki dönemde de 10’a katlayabilirsek, teşvikler ve insan kaynağımızın üretkenliğini düşünürsek buna ulaşmamız mümkün.”
“DİJİTAL AKIMLARIN DIŞINDA KALDIK”
TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yarman ise konuşmasında Türk elektronik sektörünün son yıllarda dijital akımların dışında kalarak Avrupa’daki hakim konumunu kaybettiğini aktardı. Yarman, “Önceden buzdolabı, çamaşır makinesi satışlarında Avrupa’da hakimdik. 2005 yılında Avrupa’da satılan iki televizyondan bir tanesi Türkiye’den gidiyordu. Geride kalmamızın sebebi; gösterge (Display) teknolojilerinin hızlı bir şekilde gelişmesi ve bizim bu gelişmeye ayak uyduramamamız. Plazma ekranlar çıktı, arkasından LED ekranlar çıktı, arkasından aktif LED ekranlar çıktı. Biz bu teknolojileri çalışmadığımız; fizikçilerimiz, matematikçilerimiz olmadığı için, teknoloji olmadığı için geride kaldık” diye konuştu. Elektronik sanayicilerinin projeksiyonuna göre günümüzde 15 milyar dolar seviyesindeki elektronik üretiminin 2035 yılında 143 milyar dolara çıkmasının öngörüldüğünü kaydeden Yarman, bunun sağlanabilmesi için mavi ve beyaz yakalı olmak üzere 200 bin kişilik nitelikli personele gereksinim bulunduğunu anlattı. Yazılım sektörü de dahil edildiğinde Türkiye’nin 2035 yılına kadar 500 bin çalışana ulaşması gerektiğini söyleyen Yarman, “Ülke olarak teknolojiyi yaşam biçimi haline getirmiş mühendislere, yazılımcılara, mavi-beyaz yakalı nitelikli personele ihtiyaç var. Bunlar gökten zembille mi inecek? Üniversitelerden yetiştireceğiz. Dünya koşullarında öncü olarak yetiştirmemiz gerekli” dedi. Türkiye’de teknoloji, Ar-Ge, inovasyon ve patent konularının çok fazla dile getirildiği için içeriklerinin boşaltıldığını belirten Yarman, “Bazı kavramları çok sık tekrarladığımız zaman içini boşaltıyoruz. Patent almak bir hedef olamaz. Satamadığınız patentler yarın yaptığınız yatırımlarla beraber elinizi ateş topu gibi yakar, paranız boşa gider. Patent, etkinlik ve verimlilik kavramlarını beraber işletmemiz gerekiyor. Fikrinizi çaldırmamanız lazım” diyerek sözlerini tamamladı. Açılışta söz alan Türk bilim insanı VSY Biyoteknoloji Üst Yöneticisi Dr. Ercan Varlıbaş da Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin ortalama kilogram fiyatının 1,6 dolar seviyesinde olduğunu hatırlatarak, 1 kilogram biyoteknolojik ürünün kilogram fiyatının 675 bin dolar seviyesinde seyrettiğini söyledi.
FUAR SÜRESİNCE 124 PATENT TANITILDI
“Üniversitelerin Patentleri Sanayi ile Buluşuyor” adıyla birçok üniversitenin TTO’sunun katıldığı fuarda; bilgi teknolojileri, biyoteknoloji, çevre teknolojileri, eğitim, elektronik, enerji, farmasötik, fizik, gıda, iletişim teknolojileri, kimya, kişisel bakım, malzeme, medikal, mekanik, nanoteknoloji, optik, otomotiv, sağlık, tarım, uzay teknolojileri ve veri işleme alanında 124 patent tanıtıldı. TTO’ların teknoloji portföylerini tanıtmayı, sektör temsilcilerine ve yatırımcılara tanıtım süreçlerinde destek olmayı, sinerji ortamı yaratmayı ve üniversitelerle yatırımcıları tek bir noktada buluşturmayı amaçlayan fuarda, iki gün boyunca 40 konuşmacının katıldığı çeşitli konferanslarla dört panel düzenlendi.