TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ VE KONYA SANAYİ ODASI İŞ BİRLİĞİNDE DÜZENLENEN “TÜRKİYE’NİN MAKİNESİNİ BÜYÜTEN ŞEHİRLER: KONYA” BAŞLIKLI ÇEVRİM İÇİ TOPLANTI, ÇOK SAYIDA SANAYİCİNİN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) ve Konya Sanayi Odası’nın (KSO) iş birliğiyle düzenlenen “Türkiye’nin Makinesini Büyüten Şehirler” toplantısında, Konya makine sanayisinin Türkiye ekonomisine katkıları ele alındı. Makine sanayisinin mevcut durumu ve geleceğine yönelik projeksiyonlar paylaşıldı. Konya’da genel sanayi ve makine sanayisinin yüksek teknolojili üretime doğru önemli bir yol kat etmeye başladığı kaydedilen toplantıda, limanlara bağlantıların hızlanmasıyla ihracatta daha büyük başarı yakalanabileceği kaydedildi. Makine sektörüne yönelik yapılan değerlendirmede ise ihracatta yaşanan başarıya rağmen, ithalatta da hızlı artış olduğuna vurgu yapılırken, ham madde tedarikinde yaşanan sıkıntının, artık nitelikli eleman sıkıntısının da önüne geçtiğini bildirildi. Moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar’ın yaptığı toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, TİM Başkan Vekili ve MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu ile Konya Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Memiş Kütükcü değerlendirmelerde bulundu. MAİB Ekonomi Danışmanı Can Fuat Gürlesel ise “Dünya ve Türkiye Ekonomi ve Makine Sektörü 2021 Yılı Beklentileri” başlıklı bir sunum yaptı.
“ÜRETİM ODAKLI TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ KURGULADIK”
Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, “Türkiye’nin Makinesini Büyüten Şehirler” toplantı serisinin ilkinin ülkenin sektörde en güçlü illerinden birisi olan Konya’da yapılmasından çok mutlu olduklarını söyledi. Konyalı sanayicilerin makine imalatı serüvenine 1950’li yıllarda başladığına dikkat çeken Kütükçü, Konya makine sanayisine ilişkin şu bilgileri verdi: “Makine ve aksamları sektörü 2014 yılından bu yana ihracatımızın ilk sırasında. Şehrimizdeki 28 Ar-Ge ve tasarım merkezinden 9’u yani yaklaşık her 3 Ar-Ge ve tasarım merkezinden biri makine sektöründe. Kapasite raporlarına baktığımızda Konya’nın yüzde 47 ile orta-yüksek teknolojiye odaklanarak, orta-düşük ve düşük teknolojiden artık uzaklaştığını memnuniyetle görüyoruz. Şehrimizin özellikle son dönemde yakaladığı bu teknoloji dönüşüm sürecinin devam edeceğine, Marmara havzasına alternatif yeni bir üretim havzası olma iddiasını güçlendireceğine yürekten inanıyorum.” Konuşmasında, nitelikli personel sonunun yerini ham madde tedarik sorununa bırakmaya başladığına da değinen Kütükcü, “Meslek Komitesi mensuplarını ve üyelerini seri olarak dinliyoruz. Daha önce Konya’daki meslek komitesi toplantılarımızda en çok dile getirilen sorun, nitelikli eleman konusuydu. Ancak son aylarda yapılan değerlendirmede, ham madde tedarikinde yaşanan sıkıntılar ön plana çıkmaya başladı. Artan fiyatlara rağmen tedarik ve lojistik alanındaki sıkıntılardan makine sektörü de etkilendi. Makine dışında; plastik ambalaj, ağaç işleme sektörleri de bundan etkilendi. Önümüzdeki dönemin en büyük riski ham madde güvenliği gibi görünüyor. Dolayısıyla biz ham madde güvenliğinde üreticileri zorda bırakmayacak politikalar üretmek zorundayız. Aksi takdirde, ham madde tedariki firmaları üretimden kopacak seviyeye getirme riski taşıyor. Bunun yanına bir de lojistik sorununu ekleyebiliriz. İhracatçımız çok büyük konteyner sıkıntısı yaşıyor. Salgın dönemi bize, yerli milli bir konteyner taşımacılığı inşa etme mecburiyetimiz olduğunu gösterdi. Özellikle okyanus ötesi ülkelerle ilgili sıkıntı yaşanıyor.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN MAKİNE İTHALATI MAALESEF MİNERAL YAKITLARI YAKALADI”
Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kutlu Karavelioğlu da konuşmasında, devletin tüm strateji planlarında makine sektörünün odak sektör olarak gösterse de Türkiye’nin geçen yıl makine ithalatına 28 milyar dolar, fosil yakıt ithalatına ise 29 milyar dolar ödeme yaptığına dikkati çekti. Sanayide rekabeti sağlayan sektörün makine sektörü olduğunu dile getiren Karavelioğlu, Türkiye’de de makine sektörünün yerinin yükseldiğini ifade etti. Konuşmasında, Konya’nın tartışmasız bir teknoloji kenti olduğunu vurgulayan Karavelioğlu, “Konya, 2,2 milyar dolar ihracatının yüzde 60’a yakınını makine, otomotiv ve savunma sanayi mallarından sağladı. Makinelerin payı 691 milyon dolar ile yüzde 32 seviyesinde. Şehrimiz, salgına ve otomotiv sektöründeki büyük gerilemeye rağmen, 2020 yılında makine ihracatını yüzde 9 arttırmayı başardı. Konya, traktörler, tarım ve ormancılık makineleri ihracatımızın yüzde 13’ünü; gıda sanayisi makineleri ihracatımızın yüzde 21’ini; pompa, kompresör ve vana ihracatımızın da yüzde 11’e yakınını tek başına yapar. Bu açıdan bakınca Ankara ve Konya’nın gerek birbirlerini tamamlar üretim altyapılarıyla gerekse alt sektörler arası etkileşim ve çok gelişmiş yan sanayi olanaklarıyla Türkiye’nin makine evreni içinde giderek daha büyük bir rol üstlenmekte olduğunu görmeliyiz.” şeklinde konuştu.
“LİMANLARA ULAŞIM SAĞLANIRSA, KONYA’NIN İHRACATI DAHA DA ARTACAK”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede de Konya’da yetişmiş biri olarak Konya sanayisinin geldiği noktayı gözlemlemekten çok mutlu olduğunu söyledi. Konya’da makine sektörünün büyük bir değişimden geçtiğini ifade eden Büyükdede, “Türkiye’deki sanayi yatırımları incelendiğinde Konya’nın Ankara’nın ardından ikinci sırada yer aldığı görülecektir. Konya bugün Türkiye’deki makine sektörlerinin gelişim hızına, temposuna baktığınızda büyük bir gelişim geçiriyor. Hem orta hem orta-yüksek kalitedeki makineler üretiminde ciddi bir yapılanmaya girdi. Diğer illerde de rekabet edilmesi zor bir şehir haline geldi.” diye konuştu. Büyükdede’nin Konya ve makine sektörüne ilişkin değerlendirmeleri şöyle: “Konya üretim hızı, üretim tekniği ve projeleri bitirme hızları, maliyet analizleri bakımından enteresan bir süreci yaşıyor. Konya’daki makine üreticilerinin ürettikleri makine adedi ve hızı bakımından da iyi bir gelişim gösterdiklerini izliyoruz. Bugün Türkiye genelinde pek çok şehrimizde sanayi alanlarına ulaşmak çok zor, bazı büyük şehirlerimizde ise hiç alan yok. Fakat Konya ucuz bedelli ve büyük sanayi alanlarına ulaşmakta diğer iller kadar zorlanmıyor. Konya’da belediye ile sanayicinin kol kola olmasını da bir şans olarak görüyorum. Diğer taraftan Konya, hakikaten küçük sanayi sitelerinden yetişmiş büyük bir insan kaynağına sahip. Küçük sanayi sitesindeki işletmeler bugün 10 bin-20 bin metrekarelerde büyük sanayi işletmeleri haline gelmeye başladılar. Ayrıca, ASELSAN’ın Konya’ya gelmesinin de getirdiği yeni bir atmosfer var. Konya-Ankara hızlı treni, Konya’ya büyük bir avantaj getirdi. Konya’nın bir de Mersin’e olan ulaşım ağını biraz daha iyileştirebilirsek, daha hızlı bir trend yakalayabileceğini görebiliyoruz. Yani, güneyde limanlara ulaşım hızımızı tempomuzu arttırabilirsek, Konya ihracatını çok daha arttırabilen bir şehir haline gelecektir diye düşünüyorum.” Çevrim içi düzenlenen toplantı, MAİB Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel’in sunumunun ardından soru-cevap oturumuyla devam etti.