TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU’NUN (TÜİK) HANE HALKI İŞ GÜCÜ ARAŞTIRMASI SONUÇLARINA GÖRE, 2021 YILINDA İSTİHDAM ORANI ERKEKLERDE YÜZDE 62,8 OLURKEN, KADINLARDA İSE YÜZDE 28 OLARAK GERÇEKLEŞTİ.
Türkiye’de kadınların istihdama katılımı, Avrupa Birliği (AB) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkelerinin de altında seyrediyor. OECD ülkelerinde kadın ve erkeklerin istihdama katılım oranı arasındaki açık yüzde 14,5, AB üyesi ülkelerde yüzde 10 iken aynı oran Türkiye’de yüzde 37,5 olarak gerçekleşiyor. TÜİK verilerine göre, 2014 yılında yüzde 23 olan dar tanımlı genç kadın işsizliği, 2021 yılında 27,2’ye yükseldi. Kadınlar arasında geniş tanımlı yani mevsimlik işsizler ile iş aramaktan vazgeçenlerin de eklenmesiyle ortaya çıkan işsizlik oranı ise 2014 yılında yüzde 35,8 iken 2021 yılında 42,7 oldu. Kadın istihdam oranı gelişmiş ülkelerin ortalamasının altında olan Türkiye’de salgın süreci de kadınların iş gücüne katılımını olumsuz yönde etkiledi. Salgın sürecinde birçok fabrika ve iş yerinin kapanması en çok kadın istihdamını etkilerken, 2018 yılından itibaren kadın istihdamı düşüş göstermeye başladı.
İSTİHDAM TEŞVİKLERİ ÇÖZÜM OLABİLİR
Türkiye’de işsizliğin azaltılması ve istihdamın arttırılması için 2008 yılında çıkarılan 5763 Sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile; kadınların ve 1829 yaş arası gençlerin istihdamını teşvik amacıyla, mevcut istihdama ek olarak işe alınmaları halinde beş yıl boyunca kademeli prim indirimi sağlanmıştı. Türkiye’de ilk kez kadınların istihdamını teşvik etmesi bakımından hazırlanan bu Kanun, halen kadın istihdamının güçlendirilmesi konusunda büyük önem taşıyor. Kanun’un işveren, işsiz kadınlar ve kamu olmak üzere kadın istihdamı konusundaki sac ayaklarının üçüne de katkısı büyüktür. İşverenler Kanun ile istihdam teşviklerinden yararlanarak ödemek zorunda oldukları sigorta primlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanmasıyla maliyet avantajı sağlarken, kadınlar bu teşviklerle daha rahat iş sahibi olabiliyor, kamu ise teşvikler sayesinde artan kadın istihdam oranlarıyla makro anlamda ekonomik büyüme ve kalkınmada güç kazanıyor. İşsizliğin azaltılması için uygulanmaya başlayan istihdam teşvikleri, yıllar içerisinde göstergelere olumlu sonuçlar da yansıttı. Özellikle 2011 yılından itibaren yürürlükte olan 6111 Sayılı Kanun ile uygulanan kadın ve genç istihdamını artırmaya yönelik olan devlet desteği, kadınların iş gücüne katılmasını olumlu yönde etkiledi. Uzun yıllardır insan kaynakları hizmetleri alanında danışmanlık hizmeti veren ve alanında uzman olan Artı365 Danışmanlık’ın Yönetim Kurulu Başkanı Berat Süphandağ, işsizliği önleyici devlet politikalarının başında istihdam teşviklerinin yer aldığını ve hizmet verdikleri yüzlerce yüksek istihdam sağlayan firmalardan edindikleri istatistiklere göre orta ve uzun vadede ülke ekonomisine doğrudan pozitif etkiler sağladığını da bildiriyor. Kadın ve genç istihdamının sanayi ve hizmet sektörlerinin gelişimi için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Süphandağ, Tablo 1’in incelenmesiyle, devlet teşviklerinin etkilerini kolayca görebileceğimizin altını çiziyor. Tablo bize, 6111 Sayılı Kanun ile gelen istihdam teşviklerinin bir sonucu olarak 2011 yılından itibaren kadın işsizliğinde ciddi bir azalma olurken, salgın istisnası dışında yıllara göre istihdam ve iş gücüne katılımda istikrarlı bir yükselme olduğunu açıkça gösteriyor. Türkiye’de işsizliği azaltmaya yönelik birçok istihdam teşvikinin yürürlükte olduğunu belirten Berat Süphandağ, firmaların bu süreçte devlet desteklerinden verimli ve kayıpsız bir şekilde faydalanması gerektiğini de vurguluyor. Bu noktada danışmanlık hizmeti veren firmaların işverenlerin hem mesai yükünü hem de maliyetlerini azalttığını belirten Süphandağ, özellikle dijitalleşmeyle birlikte karmaşık gibi görünen bu hesaplamaların artık uzman ellerde, etkili yazılım programlarıyla kolaylıkla gerçekleştirilebileceğini söylüyor. Süphandağ, insan kaynakları departmanlarının da “bütçe yaratan” bir konuma gelebilmeleri için doğru danışmanlık hizmeti alarak hem firmalarının maliyetini düşürmeleri hem de Türkiye’nin istihdam politikalarına katkı sağlamaları gerektiğinin altını çiziyor.