Sektorde 30. yılını dolduran mikrosan’da hedef onumuzdeki donemde alanında dunyanın ilk 10 firması arasına girmek. mikrosan genel muduru naci sonmez, “pazarımızı genişletecek ve farklı alanlarda yayılmamızı sağlayacak teknolojiler...



Türkiye kauçuk ve plastik işleme makineleri sektörü her geçen gün gelişiyor. Plastik işleme sektöründe yıllık 4,9 milyon ton işleme kapasitesiyle Avrupa ülkeleri arasında 5. sırada yer alan Türkiye, dünya plastik sektörü içinde 1,6’lık bir paya ulaştı. 2007 yılını 550 milyon dolarlık yatırımla kapatan Türkiye kauçuk ve plastik işleme makineleri sektörünün, 2008 yılında 672 milyon dolar makine teçhizat yatırımı yaparak işleme kapasitesini 5,6 milyon tona yükseltmesi bekleniyor. 2007 yılında yüzde 12,7 oranında artış gösteren kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatı ise 70,3 milyon dolara ulaştı. Sektörde 30. yılını dolduran Mikrosan A.Ş. 4 fabrikasında yaptığı üretimle dünya üzerinde 37 ülkeye ihracat yapı- yor. Bu halkaya geçtiğimiz günlerde Çek Cumhuriyeti ve İsveç’i de katan Mikrosan’ın hedefi alanında dünyanın ilk 10 firması arasında yer almak. Daha sonra da ilk 5 arasına girmek. Moment Expo’nun sektörler ilgili sorularını yanıtlayan Mikrosan Genel Müdürü Naci Sönmez, “Biz pazarımızı genişletecek ve farklı alanlarda yayılmamızı sağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyoruz” diyor. 808 firmanın faaliyet gösterdiği Türkiye plastik ve kauçuk işleme makineleri sektöründe firmaların yüzde 69’u ise plastik ön işleme ve geri dönüşüm, son işlem, ölçme, finisaj, kaynak makineleri ile aksam ve parçalar imal ediyor. Türkiye kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatına ülkeler bazında bakıldı- ğında ise 13,1 milyon dolarlık ihracat ile birinci sırada Rusya yer alıyor. Rusya’yı 6,3 milyon dolarla İran, 5,7 milyon dolarla Romanya, 4,8 milyon dolarla Kazakistan ve 3,6 milyon dolarla Bulgaristan takip ediyor. Türkiye’nin sektör ihracatı ndaki ilk 10 ülke arasında en fazla ihracat artışı gerçekleşen ülke Yunanistan olurken, ihracatında en fazla düşüşün olduğu ülkenin ise Ukrayna. 2006 yılında 459,4 milyon dolar olan kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı, 2007 yılında yüzde 5,92 artarak 486,6 milyon dolara ulaştı. Kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatında ilk sırada 140,3 milyon dolar ile kauçuk/ plastik enjeksiyon makineleri yer alıyor. 2007 yılında Türkiye’nin kauçuk ve plastik işleme makineleri sektöründe başlıca tedarikçisi Almanya oldu. Türkiye, Almanya’dan 2006 yılında 153,9 milyon dolar kauçuk ve plastik işleme makinesi ithal ederken, bu rakam 2007 yılında yüzde 5,9 azalarak 144,8 milyon dolar oldu. Türkiye’nin sektör ithalatında Almanya’dan sonra İtalya, Çin, Tayvan ve Avusturya geliyor.


37 ULKEYE İHRACAT YAPIYORUZ
Mikrosan A.Ş. Genel Müdürü Naci Sönmez, firmanın kuruluşunun Türk insanı- nın gücünü, kendine olan inancını özetleyen en çarpıcı başarı hikayelerden biri olduğunu söylüyor. Sönmez, 1978 yılında kurulan Mikrosan’ın, daha kuruluş aşamasında, yola çıkarken bugün varacağı noktayı görebilen, zorluklara karşı yılmayan ve çıtayı hep yüksek tutan bir firma olduğunun altını çiziyor. Plastik hammaddelerle üretim yapan makineler imal etmeye başlayan şirketin, kısa zamanda sektörün hızlı gelişimine ayak uydurduğunu ve oluşan talebe paralel olarak üretim gücünü geliştirdiğini belirten Sönmez, “Kısa sürede ürünlerimizi çeşitlendirdik. Plastik boru ve profil hattı üretiminde kalite ve kapasite artırı- mı sağlayarak Paralel Çift Vidalı Ekstruder üretimine başladık” diye konuşuyor. Mikrosan’ın bilimsel çalışmalarla verim verimliliğ e ve kaliteye yatırım yaptığının altını çizen Sönmez, “Mikrosan, bu yatırımları n karşılığını bugün Asya, Afrika ve Avrupa’dan 37 ülkeye ihracat yaparak almaktadır” diyor. Kurulduğu günden bu yana plastik hammadde ile üretim yapan firmaların çözüm ortağı olarak faaliyet gösteren Mikrosan, hizmet verdiği üretici firmaları n üretim aşamalarını kolaylaştırarak, daha yüksek kalitede üretim yapmaları- nı sağlıyor ve başarı grafiklerini yükselterek, üretim maliyetlerinin düşmesini buna paralel olarak da karlılıklarının artması için sürekli yeni projeler geliştiriyor.


YENİLİKLERİ TAKİP EDİYORUZ
Mikrosan A.Ş. Genel Müdürü Naci Sönmez firmanın Ar-Ge çalışmalarını şöyle özetliyor: “Bizim Ar-Ge ekibimiz dünyada çıkan yenilikleri çok ciddi bir şekilde takip etmektedir. Kurumumuzda bu tarz yenilikleri ne kadar uygulayıp, uygulayamayacağı mızı tartıştıktan sonra uygun görülen ve faydalı gelişmeleri makinelerimize uygulamaktayız. Bu konuda Avrupalı muadil makinelerle kıyaslama yaparsak, şöyle bir şey söylenebilir; Dünya’nın ulaştığı son nokta ne ise, bizler de aynısını makinelerimizde uygulayabiliriz. Çok şey bugün mümkündür, yeter ki uygulanması istenen konu müşterimiz için maliyet ve verimlilik açısından uygun olsun.” Bilimin ve teknolojinin tüm gelişmelerini yakından takip ettiklerinin altını çizen Sönmez, “Üretici firmalara eksiksiz hizmet verebilmek ve hizmet verdiğimiz firmalara üretimin her aşamasında kusursuz bir partner desteği sağlayabilmek için bunu yapmamız şart” diye konuşuyor. Ar-Ge bölümlerinin, plastik üretim sektörünün henüz yeni bir sanayi alanı olması nedeniyle teknoloji arayışlarının oldukça yüksek olduğunun farkında olduğ una da değinen Sönmez, “Mikrosan, müşterilerinin üretim kalitesini artı rmak ve rekabet koşullarına katkı sağ- layacak Ar-Ge çalışmalarıyla plastik pazarı nın daha da yaygınlaşmasına çalışmaktadı r. Ar-Ge’miz geliştirdiği teknolojik yeniliklerin yanı sıra teknoloji geliştiren yurtdışı firmalarıyla yaptığı işbirlikleriyle Avrupa kalitesini Türk üretici- sine düşük maliyetle ve kolaylıkla sunuyor” diyor.


İSVEC’E MAKİNE SATIYORUZ
Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre 2007 yılında toplam kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 14,4 oranında artış göstererek 20,6 milyar dolar değerine ulaştı. Dünya kauçuk ve plastik işleme makineleri ihracatında ilk sırada Almanya yer alırken, bu ülkeyi İtalya ve Japonya takip etti. Türkiye, 2007 yılında, kauçuk ve plastik işleme makineleri ihraç eden ülkeler arasında 29. sırada yer aldı. Kauçuk ve plastik işleme makineleri ihraç eden ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışı yüzde 38,3 ile Çin’de gözlendi. Söz konusu ülkenin dünya kauçuk ve plastik işleme makineler ihracatı içerisindeki payı yüzde 7 düzeyinde. Dünya ithalat rakamlarına bakıldığında ise, 2007 yılında dünya kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı, bir önceki seneye kıyasla yaklaşık yüzde 10 oranında artarak 19 milyar dolar oldu. 2,5 milyar dolar ithalatı ile Çin Halk Cumhuriyeti, dünya genelinde kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı yapan ülkeler arasında lider konumunda yer aldı. Çin’i ABD, Almanya, Meksika ve Rusya Federasyonu takip etti. Türkiye ise, 2007 yılında, kauçuk ve plastik işleme makineleri ithalatı ile dünya sektör ithalatında 16. ülke. Her yıl yenilenen ve piyasa şartlarına göre ayarlanması yapılan bir satış politikası nı izleyen Mikrosan, çeşitli ülkelerde oluşturduğu bayilikler ve  müşterileriyle düzenli bir şekilde bir araya gelerek ‘pazar’ analizini yapmakta. Hedeşerinin şu anda ihracatta ulaştıkları ülke sayısını arttırmak olduğunun altını çizen Mikrosan A.Ş. Genel Müdürü Naci Sönmez, “Önümüzde daha koskoca dünya var. Ulaşamadığımız noktalara da ulaşarak Türk makinesinin kalitesini oralarda yansıtmaya çalışıyoruz” diye konuşuyor. Hali hazırda dört fabrikası ile dünyanın 37 ülkesine ihracat yapan Mikrosan, en son olarak bu halkaya Çek Cumhuriyeti ve İsveç gibi ülkeleri kattı. Çek Cumhuriyeti’nin kendileri için, taşıdığı ‘pazar’ potansiyelleri açısından oldukça cazip bir konuma sahip olduğuna da değinen Sönmez, ‘Sanayi Devrimi’nden bu yana mühendisleri, dünyanın en kaliteli çeliği ve ürettiği makinelerle övünen İsveç de artık Mikrosan’dan makine alıyor” diyor. Mikrosan’ın markalaşma konusunda da birçok faaliyetinin mevcut olduğuna de- ğinen Sönmez, “Bunlardan en önemlisi süreli yayınlarda yer alarak kendi marka değerimizi arttırıyoruz. Yerel ve uluslararası fuarlara katılarak yeni pazarlarda ismimizi duyurmaktayız. Ayrıca Mikropoint isimli dergimizle de müşterilerimize yeniliklerimizi ve sektör hakkındaki bilgileri sunmaktayız” diye konuşuyor. Mikrosan A.Ş. Genel Müdürü Naci Sönmez, firmanın ileriye dönük hedeşerini ise şöyle açıklıyor: “Öncelikle kapı-pencere profil hattında yaptığımız geliştirme sayesinde 90/26 D modeli ortaya çıktı. Bu konuda Avrupa’nın en büyük firmasının Mikrosan ile işbirliği yapması, bizim için önemli bir gelişmedir. Mikrosan ön hatlarını bu firmanın ekstruderlerine satmaya başladık. Bu gelişme hem bizim hem de Türk sanayisinin geldiği noktayı göstermektedir. Bizim dünyafarkı mız hem aynı hizmeti hem de kendi imalatımız olan bu üniteleri müşteriye sunmaktır. Nitekim böylesi bir yapıda olan hattımızı Avrupa’nın en önde gelen firmalarına satmayı başardık.”

30 YILLIK DENEYİMİMİZ VAR
Mikrosan’ın kurulduğu günden bu yana her zaman hedef şirket olduğunu söyle yen Sönmez, 30 yıllık deneyime sahip olan firmanın bu başarılara bilim gücüyle, araştırmayla, dünyayı izlemeyle ve her zaman yenilikçi vizyonuyla ulaştığı nı aktarıyor. Firmanın bugün geldiği noktayla gurur duyduklarının altını çizen Sönmez, “Mikrosan 30. yılında da çıtasını yüksek tutuyor. Şimdiki hedef, alanında dünya söylenı n ilk 10 firması arasında yer almaktı r. Bir sonraki hedef ise ilk 5 arasına girmek. Biz pazarımızı genişletecek ve farklı alanlarda yayılmamızı sağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyoruz” diye konuşuyor. Sönmez, Mikrosan’ın bugün ulaştığı noktayı şöyle açıklıyor; “Kendimize ödev olarak aldığımız konuların profesyonelce değerlendirmelerini yaptı k, ama bunun yanında azim ve amatör ruhu kaybetmeden esnek ve doğ- ru çözümleri müşterilerimize sunabildik. Pazarın ulaştığı son noktayı sürekli takip ederek uygulamalarını firmamı zda yapma olanağını sağlayarak ve tabii ki sürekli Ar-Ge ve yeniliğe açık olmak. Altı sigma kuralını kesinlikle kendimize prensip edinmiş kurum olarak bizler sürekli iyileştirmeyi başaran Türkiye’deki nadir makine kuruluşlarından biriyiz diye düşünmekteyim.”

Naci Sönmez Mikrosan A.Ş. Genel Müdürü Mikrosan, yatırımları sayesinde günümüzde Asya, Afrika ve Avrupa'dan 37 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor   SPOT:   “ “Kendimize ödev olarak aldığımız konuların profesyonelce değerlendirmelerini yaptık, ama bunun yanında azim ve amatör ruhu kaybetmeden esnek ve doğru çözümleri müşterilerimize sunabildik. Pazarın ulaştığı son noktayı sürekli takip ederek uygulamalarını firmamızda yapma olanağını sağlayarak ve tabii ki sürekli Ar-Ge ve yeniliğe açık olmak.”