TÜRKİYE’DE SERAMİK ÜRETİM TEKNOLOJİSİNİN GELİŞİMİNE VE YERLİ MAKİNE KULLANIMININ ARTMASINA KATKI SAĞLAMAK AMACIYLA ÇEVRİM İÇİ DÜZENLENEN “SERAMİK SEKTÖRÜNDE YERLİ MAKİNE VE TEKNOLOJİNİN GELİŞTİRİLMESİ” KONULU TOPLANTI, 300 KİŞİNİN KATILIMIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Seramik sektöründe yerli makine ve teknolojilerin kullanımının arttırılması amacıyla düzenlenen çevrim içi toplantı, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), Makine İhracatçıları Birliği (MAİB), Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) iş birliğiyle düzenlendi. “Seramik Sektöründe Yerli Makine ve Teknolojinin Geliştirilmesi” konulu toplantıda, seramik sektöründe makine ve teknoloji gelişiminin artmasının yanı sıra yeni seramik makinesi üreticilerinin de oluşması için atılacak adımlar tartışıldı. Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Dünya Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt’un yanı sıra her iki sektörden toplam 300 kişi katıldı.
“YENİ MAKİNE VE TEKNOLOJİLER, SERAMİK SEKTÖRÜNÜ BÜYÜTECEK”
Toplantının açılış konuşmasını yapan ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, seramik sektörünün ihtiyaç duyduğu makinelerin yerel üretiminin gerçekleşmesiyle Türkiye ve sektör açısından çok önemli bir adım atılacağını belirtirken, “Şüphesiz bu makine ve teknolojiler Türkiye’deki fabrikalara satılırken ithalat azaltılacak, bir yandan da aynı makinelerin dış satımıyla ihracatın büyümesine katkı sağlanacaktır.” dedi. Mevcut seramik makinecilerini iletişime geçirmek ve yeni makinecilerin çıkmasına destek olmak istediklerini belirten Çenesiz, “Mevcut seramik makinesi üreticilerini seramik üreticileriyle buluşturmanın yanında, yeni seramik makinesi üreticilerinin de oluşmasını arzu ediyoruz. Hâlihazırda seramik sektörüne makine ve teknoloji üreten çok kıymetli şirketlerimiz var. Hepsi gurur duyduğumuz firmalar. Tüm firmaları tek tek tebrik ediyorum. Her geçen gün yeni makine ve teknolojiler üreterek Avrupalı rakiplerimizin önüne geçeceğimize inanıyorum.” şeklinde konuştu. Konuşmasında, seramik sektörünün yüzde 82 yerli katma değer oranıyla ihracat yaptığına dikkat çeken Çenesiz, seramik sektörünün yüksek katma değer sağlayan bir sektör olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: “Seramik sektöründe ilk yatırım olan makinelerde yerlileşmeyi arttırabilirsek, toplamda ülkemizin kazandığı cari açık faydası çok daha büyük olacaktır.”
“MAKİNE İTHALATI MUHAKKAK DİZGİNLENMELİ”
MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu ise konuşmasında, “2019 yılında TÜİK verilerine göre, ihracatımız 19 milyar dolara ulaşmıştı. Türkiye’nin toplam ihracatında makine ikinci ihraç kalemidir. 30 bine yakın imalatçımız ve 33 bine yakın ihracatçımız var. Buna rağmen, 2020’de tüm dünyada salgın nedeniyle makine ithalatı yüzde 12 civarında düşerken bizde yüzde 15 arttı.” değerlendirmesinde bulundu. Seramik sektörü ile ilk çalışmaları 2005 yılında başlattıklarını da hatırlatan Karavelioğlu, “21 seramikçi ve 10 makinecinin buluştuğu o ilk toplantı yılında Türkiye 6 milyar dolarlık makine ihraç ederken, 18 milyar dolarlık makine ithal ediyordu. 2005 yılındaki o ilk toplantıdan bu yana Türkiye toplam 421 milyar dolarlık makine ithal etti; makine ticaretindeki toplam açığımız ise 221 milyar dolar oldu. 2020’de, ne yazık ki salgın kaynaklı gelişmelere rağmen makine ithalatının önüne geçemedik; yıllık açığımız yine 10 milyar doların üzerine çıkacak. Önemli bir zemin kaybediyor görünüyoruz. Öncelikli hedefimiz dış ticaret fazlası vermek ama bunu daha çok ve daha pahalı makine ihraç ederek ya da makineden tesislere kayarak başaramayacağımız belli. Bu verilere bakıldığında, makine ithalatının rakip ülkelerde olduğu gibi muhakkak dizginlenmesi gerekiyor. Bütün düzenlemelerin yerli makine üretimini ve kullanımını teşvik eder hale getirilmesi için uğraş ve destek vermeliyiz.” dedi. Türkiye’nin seramikte Avrupa’da üçüncü, makine üretiminde ise altıncı sırada yer aldığını söyleyen Karavelioğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın verilerine göre 325 seramik imalatçısının son üç yılda 2,7 milyar dolarlık seramik makinesi ithalatı yaparken, Türkiye’nin seramik makineleri ihracatının 1,5 milyar dolarda kaldığını ifade etti. Karavelioğlu, “Biz, dünyaya ihraç ettiğimiz makinelerin yüzde 20’sinden fazlasını Almanya ve İtalya’ya gönderiyoruz. Fakat seramik üreticilerimizin ithal ettikleri makinelerin yüzde 45’ini Almanya ve İtalya’dan temin ettiklerini görüyoruz.” diyerek devam ettiği konuşmasında, makine sektöründe kalite, kapasite ve kabiliyet sorunu olmadığının altını çizdi ve “Bu dönemde kapasite kullanım oranımız yüzde 70 seviyelerinde. En fazla Ar-Ge merkezine sahip sektörüz. Özel maksatlı makinelerde çok çeviğiz ve seramik üreticileri için güvenilir bir tedarikçiyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
“SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİNDE AVRUPA’DA BİRİNCİYİZ”
Etkinlikte konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay da seramik ve makine olarak iki nadide sektörün bu toplantıda bir araya geldiğini belirtti. Türkiye’nin seramik kaplamada dünyada ilk 10 içerisinde, Avrupa’da ise ilk üçte yer aldığını kaydeden Turagay, seramik sağlık gereçlerinde de Avrupa’da birinci sırada yer alındığını söyledi. Makine alanında da önemli başarılara imza atıldığını fakat hala sektörde kayda değer bir dış ticaret açığı verildiğini vurgulayan Turagay, “Kendi sektörlerimizde yerli makinelerin kullanımını sağlamamız gerekiyor. Hâlâ bazı firmalarımız yabancı markanın ismini tercih ettikleri için yabancı markaya yöneliyorlar. Öncelikle bu önyargıyı ortadan kaldırmalıyız.” diye konuştu. Seramik sektörünün 1 milyar dolarlık ihracat yaptığına, dünya ihracatı içindeki payının yüzde 3,2, seramik kaplamadaki payın yüzde 3,8 ve seramik sağlık gereçlerindeki payın da yüzde 2,3 olduğuna işaret eden Rıza Tuna Turagay, şöyle devam etti: “Türkiye’nin toplam dünya ihracatı içindeki payı yüzde 1 oldu. Bu oranı arttırmak için teknoloji ve inovasyonda daha da gelişmemiz lazım. Bugün İtalya bizden çok daha yüksek maliyetlerle üretim yapmasına rağmen teknolojik altyapısını kendi ürettiği, makinede trendleri belirleyen teknolojiye sahip olduğu için bütün dünyaya makineleri satmaya devam ediyor. Çin, Hindistan, İspanya, Almanya da var. Bizim artık seramikte daha katma değerli ürüne geçmemiz, daha sürdürülebilir noktaya erişebilmemiz için teknolojiyi de inovasyonu da markayı da beraberinde taşımamız gerekiyor. Bunları yaparsak daha da yükseleceğiz.” 2021 yılında Türkiye için fırsatların doğacağına inandıklarını da kaydeden Turagay, aşılama çalışmalarının başlamasıyla yılın ikinci çeyreğinden itibaren dünya ekonomisinin büyüme hızının artacağına inandığını söylediği konuşmasını, “Dünyadaki dijital dönüşümün kaçırılmaması gerekli. Bu toplantıda iki sektörün bir araya gelerek uzun vadeli planlar üzerinde konuşmasından dolayı biz de heyecanlıyız.” diyerek tamamladı.
“MARKA BAĞIMLILIĞI BİR AN ÖNCE AŞILMALI”
Toplantının açılış konuşmacılarından Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ise bir makine üreticisi olarak yıllarca yerli yapılması mümkün birçok makine ve teçhizatın Almanya’dan, İtalya’dan, şimdi de yoğun olarak Çin’den getirilmesinin kendisini üzdüğünü ifade etti. Büyükdede, “Pres, fırın, kurutucu, paletleme gibi makinelerin yerli olacağı bir model fabrika geliştirmek için Türkiye’nin önde gelen sanayicileriyle birlikte çalışıyoruz.” dedi. Seramik sektörü makinelerinin çok da karmaşık olmadığını belirten Hasan Büyükdede, sözlerini şöyle sürdürdü: “İtalya’daki üreticilerin makine parkı üretim imkânı bizimkilerden hiç de farklı değil ve anlayışları bize çok yakın. İtalyanların kümelenme ile nasıl çalıştıklarını, nasıl bölüşüm yaptıklarını ve projeleri bir araya getirebildiklerini görme fırsatımız olmuştu. Artık CNC tezgâhlar ile 3D eklemeli imalatların yapıldığı; havacılık ve savunma sanayisinde çok hassas parçaların ve silahların üretildiği bir süreçte İtalya’dan, Almanya’dan ve Çin’den ithal edilen makine hatlarının kurulması stratejik olarak bana uygun gelmiyor. Söz konusu bütün hatların Türkiye’de de yapılması mümkün hale geldi.” Seramik sektöründe kullanılan teknolojik yaşını doldurmuş makinelerde, karo seramik ve seramik sağlık gereçlerinde Avrupa Yeşil Anlaşması’na uygun düşük karbon ayak izine uygun olarak yeniden tasarlanma ve yeniliklerin yapılması gerektiğini de anımsatan Büyükdede, Türkiye’nin sanayi üretim hatları için gerekli makine parklarına, insan kaynağına, yazılım ve yazılımcılara sahip olduğuna dikkat çekti. 1990’lı yılların ortalarında, Çin’in de her şeyi ağırlıklı olarak Türkiye gibi İtalya’dan tedarik ettiğini söyleyen Hasan Büyükdede, “Fakat bu esnada aynı anda makineleri de yaptılar. Biz ise İtalyan firmalardan komple tesisler satın alıyorduk. Çinliler makineleri önce kopyaladı, sonra geliştirdi, şimdi de hem ucuz hem de gerekli şartları sağlayarak makineleri üretiyor ve pazarlıyorlar. İtalya ve diğer makine üreticilerine planlı bir şekilde en büyük rakip oldular. Biz de olabiliriz. Bizim de yeteneğimiz var. Makine için en önemli sorun talep eksikliği ve güvensizliktir.” yorumunda bulundu. Seramik üreticisi firmaların kendilerini güvende hissedebilmek için anahtar teslimi hatlar alma alışkınlığını ve marka bağımlılığını bir an önce aşması gerektiğini söyleyen Hasan Büyükdede, şunları kaydetti: “Yerli makine imalatçılarına öncelikle seramik üreticilerinin bir şans vermesi, desteklemesi, devletin de desteğini yanına alarak finanse etmesi ve ileriye yatırım yapması gerekiyor.”
SERAMİK MAKİNELERİ ÜRETİCİLERİ KENDİLERİNİ TANITMA FIRSATI YAKALADI
Açılış konuşmalarının ardından “Türkiye’de Seramik Sağlık Gereçleri Makineleri Üretimi” ve “Seramik Kaplama Malzemeleri Üretiminde Yerli Makine” oturumları gerçekleştirildi ve seramik sektörü için makine üreticisi 10 firma bu oturumlarda firmalarını tanıtan sunumlar yaptı. İki oturumda yapılan sunum ve bilgilendirmelerden sonra Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve Dünya Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt da değerlendirme ve önerilerde bulundu. Üçüncü ve interaktif son oturumda ise seramik ve makine üreticisi katılımcı firmaların görüşleri ve soruları alındı.