TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK İZİNLİ VERİ TABANINA SAHİP ÇEVRİM İÇİ ARAŞTIRMA ŞİRKETİ DORINSIGHT TARAFINDAN YAPILAN “2021 YILI BEKLENTİLERİ” ARAŞTIRMASI, TÜRK HALKININ 2021 YILINA GİRERKEN HAYATA BAKIŞINI, UMUTLARINI, HAYALLERİNİ VE ALDIKLARI YENİ KARARLARI ORTAYA KOYUYOR.

Dünya, bu zamana kadar her 100 yılda bir görülen salgına, İspanyol Gribi’nin üzerinden tam 100 yıl geçtikten sonra 2020’de yakalandı. Felaketler yılı olarak anılan 2020’nin bir an önce sona ermesine dair dilekler, aylardır sosyal medyanın gündemini en çok meşgul eden başlıklar arasındaydı. 2021’e sayılı günler kala “2021 Yılı Beklentileri” araştırmasını gerçekleştiren DORinsight, Türk halkının özlemlerinden alışveriş alışkanlıklarına, tatil planlarından ekonomiye bakışlarına, 2021’e dair umut ve beklentilerini ortaya koyan araştırmanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Araştırmayla birlikte ayrıca, Türk halkının adeta 2021’de salgın öncesi günlere dönme umuduyla gerçekleştirdiği “Yapılacaklar Listesi” de gün ışığına çıktı.

2021’DEN BEKLENTİ YÜKSEK

Hitay Holding grup şirketlerinden, Türkiye’nin en büyük izinli veri tabanına sahip çevrim içi araştırma şirketi DORinsight “2021 Yılı Beklentileri” konulu araştırmasını, geçtiğimiz Aralık ayının ikinci yarısında gerçekleştirdi. Araştırmaya, Türkiye temsili A-B-C1-C2-D sosyoekonomik gruplardaki 5.106 kişi katıldı. 2020 yılı, birçok açıdan çok zor bir yıldı. Salgın yüzünden pek çok hayat yarım kalırken, iş, eğitim, üretim ve ticaret açısından da kayıp yılı geride bıraktık. İşte bu ortamda gerçekleştirilen DORinsight’ın “2021 Yılı Beklentileri” araştırmasının sonuçları, toplum psikolojisi açısından önemli ipuçları içeriyor. Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunu oluşturan yüzde 64’lük dilimi “Evet, yeni yıla umutla gireceğim” derken sadece 10 kişiden 2’si “umutsuz” olduğunu ifade ediyor.

AŞI, EN ÖNEMLİ UMUT KAYNAĞI

2021 yılından umutlu olmayı sağlayan en önemli gelişmeyse Covid-19 aşısının yılın başında kullanılmaya başlanacağı haberleri. Buna göre, katılımcıların yüzde 56’sı 2021’e umutla girmesini sağlayan nedenin “aşının uygulanmaya başlanacak olması” olduğunu söylüyor. Salgın nedeniyle “aile ve arkadaşlık ilişkilerinin değerinin daha iyi anlaşılması” ise katılımcıların yüzde 42’si tarafından en çok umut veren gelişmelerden biri olarak belirtiliyor. Yine, “Covid-19’a karşı koruyucu sağlık ürünlerinin geliştirilmesi ve üretimine başlanması”, “Yaşamın değerini anlayan insanlığın daha insancıl olacağı düşüncesi”, “Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin hızlanması”, “Covid-19 geçirenlerin sayısının artmasıyla sürü bağışıklığı kazanılacağı ve 2021’de salgının bu sayede sona ereceği ihtimali” ve “Yaşanan salgında dayanışma ruhunun öne çıkması” umut veren en önemli düşünceler arasında yer alıyor. Araştırmaya katılanların 2021’den en önemli pozitif beklentileri arasındaysa, her iki kişiden birinin dile getirdiği “Aile yaşamı, iş yaşamı ve ekonomik gelir durumunda pozitif değişiklikler” öne çıkıyor.

YENİ YILIN DİLEĞİ SAĞLIK

Araştırmada, katılımcıların 2020 yılını hangi kelimelerle hatırlayacakları ve yeni yıldan en önemli beklentileri de sorgulandı. Buna göre her iki kişiden biri 2020’yi “Salgın” kelimesiyle hatırlayacağını söylerken, “Virüs” kelimesi yüzde 16, “Huzursuzluk” kelimesi yüzde 11, “Sağlık” kelimesi yüzde 4, “Maske” kelimesi yüzde 4, “Sosyal mesafe” kavramı yüzde 4, “Ev hapsi” kavramı yüzde 2, “Hijyen” kelimesi ise yüzde 1 oy almış. Türk halkının yeni yıldan en büyük beklentisi, başka bir ifadeyle yeni yıl dileği ise yüzde 58 oranıyla açık ara “Sağlık” olarak dikkat çekiyor. Yine, katılımcıların yüzde 12’si 2021’de para, yüzde 9’u huzur, yüzde 6’sı kavgasız toplum, yüzde 6’sı mutluluk, yüzde 3’ü aşk, yüzde 3’ü kariyer, yüzde 2’si de başarı beklediklerini söylüyor.

EN ÇOK SARILMAYI ÖZLEDİK

Araştırma, katılımcıların yaşam koşulları salgın öncesine dönerse en çok neleri yapmak istediklerini, yani en büyük özlemlerini de ortaya koyuyor. Buna göre, her 10 katılımcıdan 6’sı ilk önce sevdiklerine “sıkı sıkı sarılacağını” ifade ederken, salgın sonrası yapılacaklar listesi de şöyle oluşmuş: “Arkadaş, dost, aile büyükleriyle yakın temas kurarak görüşmek”, “Alışverişe çıkmak”, “Sevilen restoranlarda yemek yemek”, “Yarım kalan tedavilere gönül rahatlığıyla devam etmek”, “Bayramlarda tatile değil büyükleri ziyarete gitmek”, “Konser ve festivallere katılmak”, “Yurt dışına seyahat etmek”, “Sinemaya gitmek”, “Spor salonuna dönmek” ve “Stadyumda maç izlemek”.

TATİL KARAMSARLIĞI SÜRÜYOR

2020 yazında her ne kadar dolu ve sosyal mesafenin korunamadığı tatil manzaraları ekrana gelse de aslında ülkenin büyük bir çoğunluğu tatile çıkmadı. 2021 yazında tatil planlarının olup olmadığının da sorgulandığı araştırmada, katılımcıların sadece yüzde 32’sinin tatil planı yaptığı ortaya çıkmış. Buna göre, tatil planı yapan her 10 kişiden 6’sı tatilini yurt içindeki sahil beldelerinde geçirecek ve tatil yapacak her 10 kişiden 7’si yeni normal kurallarına göre mesafeli ve temassızlığa dikkat ederek tatil yapacak.

HİJYEN VE SOSYAL MESAFE KORUNACAK

Peki, Türk halkı salgın döneminde hayatına giren hangi yeni alışkanlıkları kaybetmek istemiyor? Araştırmanın sonuçlarına göre “Hijyene daha fazla dikkat” ve “Sosyal mesafe” kaybedilmek istenmeyen iki yeni alışkanlık olarak öne çıkarken, araştırmaya katılan her 10 kişiden 4’ü hijyene daha fazla dikkat edeceğini, her 10 kişiden 3’ü de sosyal mesafeyi hayatlarından çıkarmak istemediklerini belirtiyor.

ÖNCE KALİTE SONRA FİYAT

2021 yılında tüketicilerin markalarla ilişkisinin geleceği de en çok merak edilen konuların başında geliyor. Araştırmaya bu konuyu da dâhil eden DORinsight, çarpıcı veriler ortaya koyuyor. Buna göre, katılımcıların en önemli satın alma kriterleri arasında kalite yüzde 73 ile ilk sırada yer alırken, fiyat yüzde 68 ile ikinci, sağlığa zarar verip vermemesi yüzde 57 ile üçüncü sırada bulunuyor. Yine, satış sonrası hizmetler ve müşteri ilişkileri (yüzde 42), topluma ve gezegene katkısı (yüzde 29), geçmiş deneyimler (yüzde 27) ve yerel olması (yüzde 26) diğer dikkat çeken yanıtlar arasında bulunuyor.

GÖNÜLLÜLÜK ARTIYOR

2020 yılında salgınla dayanışma ruhunun artması, Türk halkını gönüllülüğe bakış anlamında da etkilemiş gibi görünüyor. Çünkü daha önce yapılan araştırmalarda 18 yaş ve üstünde sadece yüzde 6 olan gönüllülük oranı, bu araştırmada en azından niyet düzeyinde olsa da yüzde 54’e çıkmış görünüyor. Ankete göre katılımcıların yüzde 54’ü 2021’de gönüllü olarak topluma fayda sağlama amacıyla sivil toplum kuruluşları için çalışabileceğini belirtirken, evcil hayvan sahiplenme konusunda toplumun yüzde 51’i olumsuz görüş bildirirken her 10 kişiden 3’ü evcil hayvan sahiplenmeyi düşündüğünü ifade ediyor.