Değerli okurlarımız,
Türkiye’nin Makinecileri, yılın ilk sekiz ayında, serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatını 18,6 milyar dolara ulaştırdı. Makine imalat sanayisi konsolide verilerine göre, Ocak-Ağustos dönemi sonunda makine ihracatı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 11,1 artarken, en fazla makine ihracatı gerçekleştirilen beş Avrupa ülkesi olan Almanya, İtalya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’ya yapılan ihracat miktar bazında yüzde 2,5 ila yüzde 12,4 gerilese de makine fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle gelirler yüzde 1,6 ila yüzde 11,6 arttı. Aynı dönemde kilogram başına ortalama ihracat birim fiyatları da 7,2 dolar oldu. Ancak ABD ve Rusya’ya yapılan makine ihracatında birim fiyatlar 10 doların üzerinde seyrediyor.
Önümüzdeki ekim ayında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşun 100’üncü yılını büyük bir kıvançla kutlayacağız. Hep söylene gelen, “toplu iğnenin bile dışarıdan geldiği” günlerden bugünlere ulaşmak hiç kolay olmadı. Osmanlı’dan kalan bir avuç ve atıl sanayi tesisi ile yola çıkan Türk sanayisi bugün dünyanın her ülke ve bölgesine ürün ihraç eder hale geldi. Makine sektörü özelinde de büyük, anlatmakla bitmeyecek başarı hikâyelerimiz var. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün az bilinen bir sözünü yeniden hatırlatmak isterim: “Türk ulusunun eli, silah kadar makina tutmaya da yaraşır.” Bu sözü meşale edinen sebatkâr girişimcilerin kurdukları makine sanayisi, bugün küresel ölçekte rekabetçi ve dünyanın
en gelişmiş ülkelerine makine ihraç eden bir üretim üssüne dönüşmüş durumda. 2022’de 25,3 milyar dolara ulaşan makine ihracatımızı bu yıl daha da geliştirmek için canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Küresel ekonomideki tüm yenilikleri takip ediyor, ikiz dönüşüm ve sürdürülebilirlik çabaları başta olmak üzere tüm trend eğilimlere hızlı uyum sağlayarak rekabetçiliğimizi daha da güçlendirme gayretini koruyoruz.
Moment Expo’nun bu sayısında, Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yılını kutlayacağımız günlere yaklaşırken, makine sektörünün 100 yıllık hikâyesini, elbette özetleyerek sizlere anımsatmak istedik. Makine Hikayeleri kitap serimizden derlediğimiz içeriğimizi, “Kapak” sayfalarımızda okuyabilirsiniz.
Diğer yandan, gündemi takip eden içeriklerimizi aktarmaya da devam ediyoruz. Örneğin, AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına uyum için belirlenen raporlama
dönemi, 1 Ekim’de başlayacak ve bu kapsamda, AB’de yerleşik ithalatçılar veya dolaylı gümrük temsilcilerinin, ithal edilen malların miktarı, bunlara dâhil olan doğrudan ve
dolaylı emisyonları ve bu emisyonlar için ödenmesi gereken karbon fiyatlarını raporlama yükümlülükleri de uygulamaya girecek. Bu açıdan, gerek yerel pazarda uygulanan ürün standartlarına uyum, gerek küresel karbon düzenlemeleri gibi iklimle bağlantılı ticaret önlemleri için; doğrudan ve dolaylı gömülü emisyonların aynı standart çerçevede ölçülmesi, karşılaştırılması ve muhasebeleştirilmesi önem taşıyor. Bilim Ağacı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ömür Demir Kızılarslan’ın kaleme aldığı “Gömülü emisyonlar nedir ve neden önemlidir?” başlıklı makalesi de tam bu konuya odaklanıyor.
Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum,