Türk makine sanayi sektörü 2023 yılında 500 milyar dolar olarak hedeflenentoplam ihracattan yüzde 20 pay
Türk makine sanayi sektörü 2023 yılında 500 milyar dolar olarak hedeflenen toplam ihracattan yüzde 20 pay almayı ve 100 milyar dolar makine ihracatı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Hazırlanan stratejiler ve eylem planları kapsamında faaliyete geçen sektör oyuncularının temsilcileri ise çalışmalarına hız katarak,100 milyar dolar hedefine doğru emin adımlarla ilerliyor.
Makine Sanayii Sektör Platformu’na üye olan 28 adet dernek ve birlik bulunuyor. Bu derneklerin temsilcileriyle 2023 yılı hedefine yönelik ihracat payı ve hedefleri üzerine görüşme yaptık. “Hangi dernek, ihracat pastasının yüzde kaçlık dilimini hedefledi?”; “Kim ihracatta dev sektör haline gelmeyi planlıyor?”; “Makinenin alt sektörleri neler söylüyor?” gibi soruların yanıtlarını haber çalışmamızda bulacaksınız.
Mehmet KURTÖZ
AKDERYönetim Kurulu Başkanı
“HİDROLİK VE PNÖMATİK, TEKNOLOJİK DESTEK SAĞLAYACAK”
Türkiye makine sanayi sektörü, son 20 yılda ciddi bir transformasyon yaşadı. Çok sayıda sanayici,makine imal etmekte ve dünya pazarlarına satma çabası içinde. Belki kalite konusunda yetersizlikleri vardır; ama dünyayı tanıdıkça ve yeni nesiller devreye girdikçe Türk makine sektörünün daha başarılı çalışmalar yapabileceğine inanıyorum.
Türkiye’de ve dünyada siyasi ve ekonomik istikrar devam ettiği takdirde makine imalat sektörü 100 milyar dolar hedefine ulaşacaktır. Bu konuda devletin ön açıcı ve engelleyici olmayan yaklaşımlar uygulaması sektör adına çok önemli gelişmelerin yaşanmasına neden olacak.
Hidrolik ve pnömatik sektörünün bu hedefe ulaşmakta en önemli fonksiyonu makine imalat sanayisine vereceği teknolojik destek olacaktır. Bizim sektörümüzün doğrudan ihracatıda önemlidir; ama asıl fonksiyon makine imalatçılarına vereceği teknik destek, yenilik ve müşterek Ar-Ge çalışmalarıdır.
Makine sektörü ne kadar gelişirse hidrolik pnömatik sektörü de o kadar gelişir. Makine sektörünün olmadığı yerde bizim sektörümüzde olamaz. Sektöre yetişmiş teknik eleman sağlamak için eğitim faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Bunun için Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi (UAGEM) adıyla bir eğitim merkezi kurduk.
Bu eğitim merkezini geliştirmek istiyoruz.Sadece Türkiye’ye değil, komşu ülkelerede hizmet verebilecek şekilde organize olmak istiyoruz. Bu çalışmalar sektörün gelişimine katkı sağlayacak.”
Cemal AYLA
AMD Yönetim Kurulu Başkanı
“AMBALAJ MAKİNECİLERİ YÜZDE 2 PAYA YAKLAŞIR ”
Ambalaj makineleri üreticileri olarak, özellikle son 30 yıldır ülkemiz sanayi sektörüne katkı sağlıyoruz. Türkiye, makine imalat sektöründe hedeflediği 100 milyar dolar ihracat rakamını altyapı sorunlarını hızlı bir şekilde ele alırsa yakalayabilir. Bunun yanı sıra ithalat politikalarınında bu hedefe uygun revize edilmesi,hedefle örtüşecek şekilde güncellenmesi gerekiyor. Gümrük Birliği Anlaşması’nın da 2023 için yeniden yapılandırılması lazım.
Bunun yanı sıra, ambalaj makinecileri sektöründe çalışan kişilere özellikle sektörel mesleki eğitimin verilmesi gerekiyor.
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre; Türkiye’deki firmaların yüzde 88’i ara elemana ihtiyaç duyuyor. Yüzde 74’ü aradığı elemanı bulamıyor. Firmaların aradıkları ara elemanların yüzde 65’i kendilerine uygun iş olmadığını düşünüyor. Yüzde 55’i ise iş ilanları ve işletmeler konusunda yeterli bilgiye ulaşamadığını söylüyor.
Araştırmaya katılan firmalar, istenilen elemanlar temin edilebilirse ara elemanlara,lisans mezunlarından daha yüksek maaş ödemeyi kabul ettiklerini ifade ediyor. Buna karşın ‘Mesleki eğitim alan ara elemanlara düşük ücret veriliyor’ diye kişi kendi mesleğini yapmıyor.
Hedeflenen 100 milyar dolar için öncelikle bu tür basit; ama yolu tıkayan eksikliklerimizi gidermeliyiz. Mesleki eğitim, üretim aşamasında yaşanan sorunlar, teknoloji ve Ar-Ge sorunları, ihracatta işi kotarma ve sonrasında yaşanan sorunlar gibi sektörün başlıca problemlerinin acilen yeniden yapılandırılarak çözülmesi gerekiyor.
İyi niyetle umuyorum ki makine sektörü, 100’de 100 hedefine ulaşacak. En azından ambalaj makineleri sektöründe ikinci el makine girişinin yolu kapanırsa, bu hedefin gerçekleşmesine katkı sağlayabiliriz.
Makine ithalatı ve ihracatı konusunda belli bir standart yakalanırsa makine sektörünün sıçrama yapacağına inanıyorum. Tüm makine sektörü içinde ambalaj makinecileri üreticileri olarak yüzde 2 gibi bir ihracat payına ulaşırsak, büyük bir başarı elde ederiz.”
Burhan FIRAT
ARÜ SDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“Sanayi üretimini oluşturan sektörlerin en önemlilerinden birisi makine sektörüdür. Hatta genel anlamda devletin gelişimini, üretim gücünü belirlemek için temel alınan konuların başında gelir. Türkiye makine sektörü istenilen noktada olmasa da son yıllarda Makine İhracatçıları Birliği ve Makine Tanıtım Grubu’nun önemli çalışmalarıyla gelişim hızlandı.
Sadece birkaç sektörü değil, tüm makine sektörünü kapsayan bu çalışmalar, maddi destek ve teşvik planlamalarıyla kendini gösterdi. Makine sektörünün gelişimini hızlandırmak için yapılan çalışmaların uzun vadede olumlu sonuçlar vereceğine inanıyoruz.
Belirlenen üretim standartlarını firmalarımızın büyük çoğunluğu yakaladığı takdirde, istenilen noktaya ulaşma konusunda çok büyük bir yol kat edilmiş olacak.
Türkiye makine sektörünün 2023 yılı için belirlenen ihracat hedefine ulaşması için ortaya konan eylem planlarını da olumlu buluyoruz. Araç Üstü Ekipman Üreticileri Derneği (ARÜSDER) olarak sektörün ilerleyişine yönelik, firmalardan aldığımız bilgiler ışığında rapor oluşturduk.
Türkiye’yi ihracatçı bir ülke konumuna getirmek için ortaya konan eylem planları son derece önemli çalışmaları içeriyor. Türkiye makine sektörünün 100’de 100 hedefine ulaşması için elbette bu çalışmalar kâğıt üzerindebir ‘plan’ olarak kalmamalı. Yıllara göre belirlenen hedefler, hedeflendiği yıla kadar kesinlikle gerçekleştirilmeli.
Bu eylem planları icraata döküldüğünde 2023 yılı için hedeflenen noktaya ulaşmamız kaçınılmaz olacak. Biz araç üstü ekipman sektörü olarak 100’de 100 hedefi doğrultusunda stratejimizi belirledik.
Öncelikle üretimlerin geliştirilmesine yönelik adımlar atılmalı. Bu adımlar arasında yer alan en önemli konu ise her firmanın kalite ve Ar-GE departmanlarının kurulmasıdır. Firmalarımızın kalite yönetim sistemlerinin aktif halde ve en üst düzeyde çalışması gerekiyor. Ayrıca firmaların teknoloji geliştirebilmeleri adına çeşitli destekler sağlanmalı ve nitelikli iş gücü oluşturulmalıdır.
Araç üstü ekipman sektöründe; 2010 yılının ilkaltı ayında 137 milyon TL, toplamında ise 356 milyon TL’lik ihracat gerçekleşti. 2011 yılının ilk altı ayında ise 200 milyon TL’lik ihracat gerçekleşti.İki yılın ilk altı ayı karşılaştırıldığında,ihracatta yüzde 45’lik bir büyüme tespit ediyoruz.
Toplam yıla bakıldığında, yılın 2.yarısındaki ihracat oranı düşüyor. Türkiye’nin, üretim üssü olması için yaptığımız çalışmaların, 100 milyar dolarlık hedefimizin çok önemli bir parçası olacağına inanıyoruz.”
HAKAN BAŞKARAAĞAÇ
ANASDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“ANADOLU ASANSÖRCÜLERİ 700 MİLYON DOLAR HEDEFLİ YOR ”
“Türk makine sektörü son yıllarda gelişim göstererek ihracat konusunda atağa kalktı. Biz Anadolu Asansörcüler Derneği olarak 2023 yılı hedefine tam destek sağlamak arzusundayız. Kurulduğumuzdan bu yana, Türk makine sanayisinin ihracat pastasındaki payı artırması için katkı sunuyoruz. Hedefimizde ilerlemeye devam ediyoruz. Türk makine sektörünün gelişimini,bu seviyeye ulaşmasını ve hızlı bir şekilde gelişimini gururla karşılıyoruz.
Türk makine sektörünün 2023 yılında 100’de100 hedefini yakalaması çok büyük bir başarı olacak. Ancak bunun için birtakım eksikliklerimizi gidermemiz gerekiyor. Öncelikle eğitime yatırım yapılmalı. Ara eleman konusunda yaşanan sorunlar çözülürse bu doğrultuda hedefe ulaşabilmemiz için herhangi bir engelimiz olmaz.
100 milyar dolarlık toplam ihracat hedefine asansör makinecileri olarak, 700 milyon dolarlık katkı sağlamayı planlıyoruz. Sektör olarak 2023 hedefimiz Avrupa, Asya ve Ortadoğu ülkelerinde Türk asansör firmalarının etkin bir rol oynamasını sağlamak.”
N. MUSTAFA TECDELİOĞLU
BESİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“MAKİNE SEKTÖRÜ NÜN HEDEFİNE 1.5 MİLYAR DOLAR İHRACATLA KATKI SUNACAĞIZ ”
“Ülkemiz makine imalat sektörü son 10 yılda hızla büyüyor ve bu büyümesi yerli kullanıcıyada, yurt dışındaki firmalara da güven veriyor. Ama her sektörde olduğu gibi firmaların finansman sıkıntıları, ürünlerini uzun vadeli satamamaları ve nitelikli eleman sıkıntıları en büyük sorunlar olarak sektörün önünde duruyor. Dolayısıyla bu durum çok daha hızlı büyümesine engel oluyor.
Türk makine sektörü olarak 2023 yılı hedefimize çok daha erken bir zamanda varacağımızı düşünüyorum. Gözlerinizi kapatıp Ankara’yı merkez alın. Bin kilometrelik yarıçapı olan bir çember çizin. Yakın ve uzak komşularımızın ihtiyaçlarıyla bulundukları sanayideki durumlarını düşünün. Türkiye’nin bölgesindeki önemini anladığınızda 2023 hedefinin hiç de hayal olmadığını göreceksiniz.
Ülkemizin biraz önce çerçevesini çizdiğimiz coğrafyadaki durumuna bakarsanız; parlayan yıldızını görebilirsiniz.Bağlantı elemanları sektörü olarak dünyanın makine üretirken en fazla ihtiyaç duyduğu yedek parçalardan birini üretiyoruz.
Şayet ihracat rakamlarımızda çok kötü bir durum yaşanmazsa;en iyimser tahminle 300 milyon dolar civarında olan ihracat miktarımızı 1.2-1.5 milyar dolara taşımayı hedeflediğimizi söyleyebilirim.”
CÜNEYT DİVRİŞİM
DER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“İŞ MAKİNELERİ SEKTÖRÜ' NÜN İHRACAT HEDEFİ 10 MİLYAR DOLAR”
“Başta Avrupa olmak üzere Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu, Rusya, Güney Amerika ve Orta Afrika dahil toplam 127 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. İş makineleri sektörümüzün önümüzdeki 12 yıl içinde Türkiye’de çok daha büyük bir pazar haline geleceğini düşünüyorum. 2010 yılında yurt içi satış adetlerinde yüzde 93’lük bir artış sergileyerek bir dünya rekoru kırdık. İş makineleri sektörü,Türkiye’de 2023 yılına kadar gerçekleştirilecek 1 trilyon dolarlık alt ve üst yapı çalışmalarına odaklandı.
Türk iş makinecileri, Türkiye pazarına 45 kalem ürün satıyor. Geçen yılki satış rakamlarımız 7 bin 700 adet idi. Bu yılı ise 10 bin adetlik bir satış rakamı ile kapatacağımızı düşünüyoruz .2014 yılında ise bu rakam 19 bin adedi bulacak. 12 yılda sadece ulaştırma sektörüne 368 milyar dolarlık yatırım planlanıyor.
Bunun yanı sıra aynı süre içerisinde 400 milyar dolarlık enerji yatırımı, 2. Boğaz Projesi, 20 bin kilometre duble yol, 5 bin kilometre uzunluğunda12 yeni otoban çalışmaları var. Ayrıca dünyanın en büyük 10 yeni limanı, köprü inşaatları, 35 ilde doğalgaz hattı, 14 bin kilometre tren yolu,beş ayrı bölgede hızlı tren projesi, beş büyük su yolu, 100 adet baraj, GAP, DAP, KAP projeleri, 500 bin adet yeni konut inşaatı, 50 şehirde büyük alt ve üst yapı inşaatları, İstanbul, Çanakkale ve İzmir’de boğaz köprüleri, iki tüp geçit ve yeni havaalanı projeleri söz konusu.
İşte tüm bunları topladığınızda iş makineleri sektörünü1 trilyon dolarlık Türkiye pazarı bekliyor.Yapacak çok işimiz var. Avrupa’nın en büyük beşinci sektörüyüz. Beş milyar dolar ticaret hacmine sahibiz. Üç milyar dolar da ithalatımız var. 2010 yılında ithalat rakamımız 2.4 milyar dolar idi. İhracatımız ise geçen yıl 900 milyon dolar gerçekleşirken bu yıl ise 1.2 milyar dolar oldu.
Sektörümüz hızlı bir büyüme sergiliyor .2011 yılında ihracatta 1 milyar 200 milyon dolar seviyesine ulaşacağımızı tahmin ediyoruz. Hızlı gelişen ihracatımızın 2014 yılında 3 milyar dolara, 2023 yılında ise 10 milyar dolara ulaşmasını hedefliyoruz. İhracat yaptığımız ülke sayısını da 127’den 160’a çıkaracağız.”
RIZANUR MERAL
İSDER YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“İSTİF MAKİNELERİ SEKTÖRÜ'NÜN HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR”
“İSDER forklift, vinç, raf ve depo ekipmanı mobil personel yükseltici platformlar, konveyörler,intra lojistik üreten firmaları kapsıyor.
2010-2011 yılı 8 aylık döneminde sektörümüzde yüzde 24 büyüme gerçekleşti. 5 bin 680 adetli rakamlara ulaştığımızı görüyoruz.Türkiye, Avrupa’nın en güçlü 6. ekonomisi ve dünyanın da en güçlü 16. ekonomisine sahip. 2011 yılı ikinci çeyreğinde büyüme rakamımız yüzde 8,8. Geçen yıl ekonomimiz yüzde 8,9 büyüdü.
2012 yılında ise büyüme tahmini yüzde 5.2013 yılı için yüzde 4,5 büyüme bekleniyor. Bu rakamlar vesilesiyle Türkiye’nin önünün açık olduğunu görebiliyoruz. Sektörümüz de bu gelişmelerin farkında.
Endüstriyel sahalardaki yeni yatırımlarda, istif makineleri kullanım ihtiyacının artacak olması,istif makineleri sektöründe büyümenin süreceği anlamını taşıyor. Bu doğrultuda belirlenen 2023 yılı hedefinin yakalanacağını düşünüyorum.
İstif makineleri sektörü 2010 yılını 157 milyon dolarlık satış rakamı ile kapattı. Avrupa’nın en büyük 10’uncu sektörü konumundayız. 2010 yılında1 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaştık.
2011 yılında 1,2 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz.Sektörümüz hızlı bir büyüme sergiliyor.İstif makineleri sektöründe 400 civarı firma faaliyet gösteriyor. 2011 yılında sektörümüzde 6 bin kişi istihdam edildi. Türk ekonomisi büyüdükçe,biz de aynı oranda bu büyümeye katkı sağlayacağız.
Tüm iş makineleri sektöründe 2023 ihracat hedefi genel beklenti, şu an 10 milyar dolar. İstif makineleri sektörünün bu süreçteki hedefi ise2 milyar dolar. Dünya forklift pazarında 2010 yılında yüzde 45 büyüme gerçekleşti. 2011 yılında ise Türkiye yüzde 55, Asya yüzde 60, Çin yüzde 75, Avrupa yüzde 30, Doğu Avrupa yüzde130, Batı Avrupa yüzde 23, ABD yüzde 30 büyüme kaydetti.”
LEVENT AYDIN
İSKİD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ'NÜN HEDEFİ 20 MİLYAR DOLAR”
“Türkiye ekonomisi son yıllarda önemli bir gelişim içine girdi. Türkiye’nin üzerinde önemle durduğu konulardan biri 2023 hedefleri. Bugüne kadar bu denli uzun vadeli plan yapılmadı.Bu, bir ilk olarak değerlendirilebilir. Devletin,Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin, şirketlerin, siviltoplum kuruluşlarının, üniversitelerin birbiriyle bütünleşerek organize bir şekilde çalışma yapması da bu denli güçlü olamadı. Bu anlamda da bir ilki yaşıyoruz.
Türkiye iklimlendirme, soğutma ve klima sektörü;ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamaya hazır. İklimlendirme sektörü olarak başarılı ve güvenilir bir sektörüz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde ciddi gelişmeler olacağına inanıyoruz. Türkiye iklimlendirme sektörü,bu anlamda 2023 hedefine de, ülke ekonomisinede daha fazla katkı sağlamaya hazır.
Şuanda Türkiye’nin ihracat açısından en büyük potansiyele sahip sektörü makine sektörüdür. Otomotiv, turizm, inşaat, tekstil gibi dev sektörlerimiz var. Ancak hepsinin önünde, en fazla ihracat gerçekleştiren sektör konumunda makine sektörü yer alıyor.
Makine sektörü içindede, yaklaşık 2 milyar dolar ihracat rakamıyla bizim sektörümüz birinci sırada bulunuyor.
Yani makinenin en büyük alt sektörünün iklimlendirme,soğutma, klima sektörü olduğunu söyleyebiliriz. 2023 için belirlenen 500 milyar dolarlık ihracat hedefi içinde 100 milyar dolar makine sektörü hedefi varken, iklimlendirme sektörünün hedefi ise 20 milyar dolar.
Türk firmalarının pazar genişletme ve benzeri amaçlar ile yurt dışından kendi alanlarında birleşme ve firma satın alma girişimlerinde devlet destekleri oluşturulmalı. Sektörün insan kaynağı ihtiyacını yakından takip edecek bir mekanizma kurulmalı.
İklimlendirme sistemlerindeki ürünlerde yapılacak her iyileştirme,üretici firmanın küresel alanda rekabetçiliğini artıracak.”
AHMET İLHAN
KBSB YÖNETİM KURULU ÜYESİ
“KAZAN VE BASINÇLI KAP İMALATÇILARI 8 MİLYAR DOLAR KATKI SAĞLAYACAK”
“Ülke olarak makine sektöründe geç kalınmış bir gelişmeyi yaşıyoruz. Bu son yılların gecikmeside kısa bir sürede telafi edilemiyor. Ancak son birkaç yıldır çok başarılı bir ivme yakaladık. En önemli gelişme zihinlerde olanıdır. Artık insanlarımız yerli firmalara daha çok güveniyor. İnsanlarımız özgüven açısından iyi bir noktaya geldi.
‘Biz en iyisini yapabiliriz’ inancı gittikçe yayılıyor. Gelişimimizin en önemli gerekçesi budur. Makine sektörümüz 2023 hedefinin gerçekleşecek bir hedef olduğunu düşünüyorum. Bunun için son 10 yıllık gelişme verilerinin 2023’e kadar sürdürülmesi yeterli. Hedef gözümüzde büyüse de; nereden geldiğimize bakmak yeterli olur.
Ülkemizin en öncelikli ekonomik gündemi cari açığın azaltılması.Ülke olarak bağımsızlık mücadelemizin ekonomik boyutunu bu günlere kadar erteledik.Bu hedefi başarmak zorundayız; gerekli her türlü altyapı ve donanıma sahibiz. Bizler makine sektör temsilcileri ve KBSB camiası olarak bu hedefe odaklandık.
100 milyar dolarlık makine sektörü ihracatına,kazan ve basınçlı kap imalatçıları olarak 8 milyar dolarlık bir katkı sağlamayı hedefliyoruz. Kazan ve basınçlı kap sektörü ülkemizde çok ihmale dilmiş ve kötü yönetilmiş bir sektör.
Pazarda yabancı firmalar hak ettiklerinden çok fazla pay alıyorlar. Özellikle ülkemizin doğal gaza bu denli bağımlı hale gelmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Doğalgaz ile birlikte, ısınmadaki ferdileşmenin önünün açılması sektörümüz açısından olumsuz sonuçlar getirdi.
Kazan ve basınçlı kap sektörü olarak 2023 yılında 8 milyar dolar ihracatı hedefliyoruz. Bu hedefi gerçekleştirmek için olağanüstü bir gayret ve kamu bürokrasisinin teşvik edici liderliğinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Biz bu mücadeleye başladık. Basınçlı kap imalat sektör mensupları olarak enerji sektöründeki yatırımlardan daha fazla pay almamız gerekiyor.
Batı Avrupa ve Amerika’da endüstri kazanı yapılamaz hale geldi. Bu firmalar Uzakdoğu’ya iş yaptırıp onlarla rekabet edilmeyeceğini anladı. Batı menşeli firmalar ile işbirliği yapıp, bölgemiz endüstrisinde iyi imalatçılar olabiliriz.
Kendimize, ülkemize ve halkımıza güvenmeliyiz.”
YUSUF ÖKSÜZÖMER
MİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TAKIM TEZGAHL ARI SEKTÖRÜ 10 MİLYAR DOLARI YAKALAYABİLİR ”
“Yeniliklere hızlı intibakı ve dış pazarlara açılmaktaki agresif yapısı dolayısıyla makine sektörümüzün gelişiminin daha da artarak süreceğine inancım tam. Dünya sıralamasında imalat ve ihracatta16. sırada olmak; Avrupa’da ise imalatta 6., ihracatta 7. sırada olmak sektörün ulaştığı noktayı gösteriyor.
Makine sektörümüzün 2023 yılındaki 100 milyar dolar hedefini tutturacağını düşünüyorum.Kıyaslama yapacak olursak 1999 yılında ihracat 700 milyon dolardan azdı. 12 yıl içerisinde katlamalı olarak yükseldi ve 10 milyar doları aştı.
Basit mantıkla bu aritmetik ortalamanın süreceğini düşünürsek hedefin tutturulması mümkün görünüyor. Fakat işin gerçeklerini ortaya koymamız gerekirse, firmalarımız Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim yaparak kendilerini geliştirmeleri şart. Katma değeri yüksek ürünler kategorisinde üretim yapmak, öncelikli hedef olmalı.
Ekonomi Bakanlığımızın son yıllarda başlattığı dış tanıtımatağı ve ülkelerarası yapılan ikili serbest ticaret anlaşmalarının hedefe ulaşmakta makine üreticisinin işini kolaylaştıracağı açık. Makine İmalatçıları Birliği üyeleri mevcut durumda ülkede yapılan üretim ve ihracatın yüzde 50’sinden fazlasını gerçekleştiriyor.
Mevcut durumu korumamız halinde bizim payımıza 50 milyar dolar düşüyor. Bu rakamı yakalayabilmek için üyelerimizin üretim modellerini ve kapasitelerini yenilemeleri gerekiyor. Ölçek ekonomisi kuralları çerçevesinde üretim ve ihracat yaparak bu hedefe ulaşılabilir.
MİB olarak toplam hedefin minimum yüzde 35’lik kısmını gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum.Sadece takım tezgahları sektörü açısından konuya yaklaşırsak 2023’te 10 ile 15 milyar arasında bir rakamı yakalayabileceğimize inanıyorum.
Makine İmalatçıları Birliği olarak 2023 hedeflerine ulaşılması yolunda üyelerimizin ve sektörün tanıtımını uluslararası fuarlarda yapıyoruz.
Bunun en son örneğini 19-24 Eylül 2011 tarihleri arasında Almanya Hannover’de düzenlenen ve dünyanın en önemli takım tezgahı fuarı olan EMO Hannover’de OAİB ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte yapmış olduğumuz işbirliği gösteriyor.”
Kutlu Karavelioğlu
POMSAD ÖNCEKİ BAŞKANI
POMPA VANA SEKTÖRÜ'NÜN2023 İHRACAT HEDEFİ 6 MİLYAR DOLAR
Dünya ihracatı toplam 15 trilyon dolardır. Bu rakamın en büyük kalemi inişleri çıkışlarıyla dünyayı allak bullak eden, spekülasyonuna açık petroldür. Kimi yıllarda 2 trilyon dolar,kimi yıllarda ise 1,5 trilyon dolar seviyelerinde ihracat hacmine sahiptir.
Petrolün ardından dünyanın ikinci büyük ihracat kalemi mütevazı,istikralı, en geniş tabana oturan, istihdamı en yüksek sektör makinedir. 1,9 trilyon dolar ihracat rakamı ile makine sektörü hem petrol kadar büyük bir değere sahip, hem de petrol üretiminden çok daha stratejik ve de teknolojiktir.
Pompa ve vanaları da içine alan makine sektörü aynı zamanda uçsuz bucaksız bir pazara sahiptir. Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımızda, küresel kriz öncesinde yani 2003-2008 yılları arasında makine ihracatı ile büyüdüklerini görürüz.
Bu yıllar arasında Çin 130 milyar dolarla makine ihracatını 3,2’ye, Almanya 120 milyar dolarla 2’ye, ABD 43 milyar dolarla 1,6’ya, Japonya 90 milyar dolarla 1,6’ya ve İtalya 60 milyar dolarla 1,9’a katladı. Türkiye 10 milyar dolar makine ihracatı, 22 milyar dolar ithalatı ile bu ülkelerin hepsinden daha hızlı ilerledi.
2008’de birinciliğe yerleşen Çin’den daha hızlı olarak tam 3,5 kat ihracatını arttırdı.Yani makine sektörümüzün beş yıllık ortalama artışı yüzde 29 düzeyinde oldu. Bu artış devam ettiği takdirde 100 milyar dolar makine ihracat hedefi fevkalade mantıklıdır.
Bugün bütün büyük makine imalatçılarının büyük pompa ve vana imalatçıları olduğu biliniyor. Çin’in pompa vana ihracatı toplam makine ihracatı içinde yüzde 4,4 pay alırken bu oran Almanya’da yüzde 8,5 ve ABD’de yüzde 8 düzeyindedir. Türkiye ise pompa vana sektörüde toplam makine ihracatı içinde yüzde 6 civarında pay almaktadır.
Bu oran gelecek yıllarda katma değeri ve birim fiyatı yüksek, daha teknolojik üretimlere dönüşerek gelişecektir. 100 milyar dolar ihracat hedefinden pompa vana sektörü günümüzdeki yüzde 6’lık payını aldığında zaten 6 milyar dolar ihracata ulaşacaktır.
Pompa ve vana sektörünün dünya üzerindeki pazar büyüklüğü 60 milyar dolar düzeyinde.Pazarın yıllık büyüme hızı ise yüzde 2 oranında.Yani 2023 yılında pazar büyüklüğü 76 milyar dolar olacak. Bizler bu küresel pazarın yaklaşık yüzde 60’ına daha el atmadık bile.
Bu toplam değerden Türkiye’nin yüzde 7 pay alması durumunda ihracatımızın 6 milyar dolara ulaşması zor değil. Bugünkü rakamlar ihracat hedefine ulaşabileceğimizi gösteriyor. 2006’da 340 milyon dolar olan ihracatımızı; krize rağmen 2010 yılında 600 milyon dolara yükselttik.
Dört yılda ortalama yıllık yüzde 16 ihracat artışı sağladık. 2009-2010 döneminde ise bu artış yüzde 30’dur. Doğru pazarlara, sektörlere ve ürün çeşitlerine yönelirsek bu rakamlar daha da yukarılara çıkacaktır. Türk pompa ve vanasının imajını güçlendirmek, en önemli görevimiz olmalıdır.
Çünkü rakiplerimizden kalite yönünden hiçbir farkımız yok. Sadece imaj konusunda sıkıntılarımız var. Onlar bizimle aynı kalitedeki malı iki katı fiyata rahatlıkla satabiliyorlar.
Bunu aşabilirsek sektör ihracatımızıbir anda iki katına çıkarabiliriz. Ayrıca küresel pazarın iç pazarın tam 100 katı olduğunu da unutmamalıyız .
MUSTAFA AYAR
TARMAKBİR YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TARIM MAKİNELERİ İHRACATI 2023 YILINDA 3,5 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNE ULAŞACAK”
Türkiye makine sektörünün gelişimi aslında iyi; ama başlangıç noktamız çok gerilerde.Bu sebeple, dünya makine pazarında iyi birkonumda değiliz. 2010 yılında yaklaşık yüzde14’lük bir artışla 10 milyar dolarlık makine ihracatımızsöz konusu oldu.
Türkiye olarak senelik yüzde 15 artışı gerçekleştirsek bile 2023yılında 60 milyar dolar seviyesine zaten erişiyoruz.Biraz daha gayret göstererek, senelikyüzde 20 artış gerçekleştirdiğimiz takdirde 100milyar dolar seviyesi rahatlıkla aşılabilir. Tabiibunun için iki kesime de yani imalatçılarave devlete bazı görevler düşüyor.
İmalatçıların daha fazla kaliteyi ve inovasyonu ön planda tutmasışart.
Devletin fuar teşviklerinden, enerji maliyetlerinebirçok konuda ihracatçının sıkıntılarınadaha fazla ve hızlı bir şekilde çözüm bulmasıgerekiyor. Makine ve Aksamları İhracatçılarıBirliği iştigal alanındaki makine sektörünün2010 yılı ihracatı 6,4 milyar dolar. En fazla ihracatgerçekleştiren mal grupları içinde tarımmakineleri grubu altıncı sırada yer alıyor.
Amacımız bu kapsamda daha üst sıralarda yeralmak. Sektör ihracatımız eğer kısa vadede 1milyar dolara ulaşırsa 2023 yılında 3,5 milyardolar seviyelerine çıkmamız beklenebilir.
ABDURRAHMAN AKSÖZ
TASİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“ASANSÖR İHRACATIMIZ YÜZDE 20 ARTARAK 2023’TE 500 MİLYON DOLARA ULAŞACAK”
“Türkiye, makine sektörünün gelişimi ile ilgili oldukça yol kat etti; fakat bu yeterli değil.Hükümetin bu konuda teşviklerini artırması ve böylelikle bizim de hızlı bir şekilde üretim potansiyelimizi yükseltmemiz gerekiyor. 2023yılında 100 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmakiçin yatırım desteklerinin hızlı bir şekildeyapılması gerekiyor.
‘Asansör sektörünün mevcut verilerinden yola çıkarak 100’de 100hedefine ne kadar katkı sağlayabiliriz?’ Bunu şöyle değerlendirmek gerekir: Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre; dünyada 2008 yılında 5,5 milyar dolar olan asansör ihracatı yüzde 20 oranında azalarak 2009 yılında 4,3 milyar dolara geriledi.
Buradaki gerilemede 2009 yılındaki global krizin etkileri büyük. Türkiye’nin asansör sektörü ihracatı 2009 yılında 73 milyon dolar olarak gerçekleşti.
2010 yılında sektör ihracatı yüzde 17oranında artarak 85,6 milyon dolar seviyesine yükseldi. 2009 yılında Türkiye’nin asansör ihracatı yaptığı ülkeler arasında İran 16,7 milyon dolar ile birinci sırada yer aldı. İran’ı 7,8 milyon dolar ile Suudi Arabistan ve 6,9 milyon dolar ile Irak takip etti. Gürcistan ve Libya, en fazla ihracat gerçekleştirilen ilk 10 ülke arasında en çok ihracat artışı kaydedilen ülkelerdir.
Türkiye’nin endüstriyel asansör sektörü ihracatı gerçekleştirdiği ilk 10 ülke arasında ihracatımızda düşüş yaşanan ülke bulunmuyor.
Bu verilerden 2023 yılı hedeflerine gidilen yolda önümüze aşamayacağımız büyük engeller çıkmaz ise sektörün ihracat rakamları her yıl ortalama yüzde 20 artarak ilk 10 sektör arasına girecek ve 500 milyon doları aşan bir katkı sağlayacak.”
KEMAL YAZ
ÜMDEF YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“TIBBİ CİHAZ ÜRETİCİLERİ OLARAK HEDEFİMİZ 1 MİLYAR DOLAR”
Ülke çapında yaygınlaşan tıbbi cihaz derneklerinin gerek mekânsal, gerekse örgütsel anlamda dağınık bir yapıda faaliyet göstermeleri,sektörün ülke çapındaki menfaatlerini korumakta yetersiz kalmalarına sebep oldu.
Reel ihtiyaçların bir sonucu olarak farklı bölgelerde örgütlenmiş olan sektörel dernekleri örgütsel planda bir araya getirecek bir üst kuruluşun oluşturulması fikri, çeşitli toplantılarda biraraya gelen sektör temsilcileri arasında yeşermeye başladı. 2003 yılı içerisinde tıbbi cihaz sektöründe faaliyet gösteren ülke çapında yayılmış derneklerin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda bir “üst çatı” oluşturulması fikri,ülke çapında faaliyet gösterecek bir “federasyon”kurulması şeklinde gerçekleşti.
Tıbbi cihaz sektöründe faaliyet gösteren ülke çapında örgütlenmiş dokuz kurucu derneğin katılımı ile federasyon tüzüğü hazırlandı. Nihayetinde TÜMDEF olarak kurulduğumuz 2004 yılından bu yana tıbbi cihaz sektörünün en büyük sivil toplum kuruluşu olduk.
TÜMDEF’e bağlı 16 üye dernek ve bu derneklere üye 1.500’ün üzerindeki sektörel firma bulunuyor.
2011 yılı sonu tıbbi cihaz ve tedarik ihracatımız,300 milyon dolara yaklaştı. 2023 yılında 1 milyar dolar olacağını öngörüyoruz. Sektörle planlı çalışmalar yaparak ihracat ağımızı daha fazla geliştireceğimize ve bu doğrultuda ilerleyen dönemde daha net ve kesin bilgilere ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
Tüm Tıbbi Cihaz ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu olarak özellikle yerli üretimin artırılmasını hedefliyoruz.
Devlet tarafından yerli üretimin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. TÜMDEF olarak, yerli üretimi yüzde 100 destekliyoruz ve bu bizim yol haritamızı oluşturuyor.
Türkiye makine sektörünün gelişimini TÜMDEF olarak başarılı buluyoruz. Tıkır Tıkır kampanyaları gibi gerçekleştirilen projelerin çok yerinde olduğunu düşünüyoruz.
Bu gibi projelerin karşılığı sektöre olumlu olarak yansıyor. Türkiye makine sektörünün 2023 yılında 100’de100 hedefine ulaşabileceğine inanıyoruz.”