Ekim ayı türkiye ihracatı açısından bir dönüm noktası oldu. Gerileme artık durdu, krizden çıkış başladı. Bu ayda olduğu gibi bundan sonraki aylarda da ihracatta artışı bekleniyor.Küresel krize bağlı olarak yurtdışında talepte yaşanan daralma...

Küresel krize bağlı olarak yurtdışında talepte yaşanan daralma, emtia fiyatlarındaki gerileme ve krize bağlı olarak firmaların karşılaştığı sorunlar dolayısıyla 2009 yılı ihracatımız üçte bir oranında ciddi bir gerileme yaşamı ştı. Ancak, ekim ayı Türkiye ihracatı açısından bir dönüm noktası oldu. Gerileme artık durdu, krizden çıkış başladı. Bu ayda olduğu gibi bundan sonraki aylarda da ihracatta artışı bekleniyor. Kriz bitti, tempolu büyüme başladı demek için daha erken olduğunu belirten uzmanlar ancak küresel düzeyde bir toparlanma yaşandığının ve yeni dönemde Türkiye ihracatının artması, ihracatçı nın sürdürülebilir rekabet gücünü koruması ve geliştirmesi için tüm aktörlerin destek vermesi gerektiğinin altını çiziyorlar.

 

EKİM AYI İHRACAT SONUÇLARI

Ekim ayı ihracatımız, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,62 artışla, 9 milyar 945 milyon dolar oldu. Böylece geçen yılın Eylül ayından bu yana ilk kez aylık bazdaki ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına göre artış kaydetti. Ekim ayında ayrıca, geçen yılın Eylül ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaşıldı.

İlk on aydaki ihracatımız yüzde 29,52 azalışla 78 milyar 821 milyon dolar, geriye dönük bir yıllık ihracatımız ise yüzde 28,47 gerileme ile 94 milyar 702 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Ekim ayında en fazla ihracat yapan sektörümüz, 1 milyar 768 milyon dolar ile Otomotiv ve Yan Sanayii sektörümüz oldu. Bunu, 1 milyar 310 milyon dolar ile Hazır Giyim ve Konfeksiyon, 1 milyar 100 milyon dolar ile Demir-Çelik sektörlerimiz takip etti.

Tarım grubu sektörlerimiz, Ekim ayında 1 milyar 389 milyon dolarlık ihracatla, toplam içerisinde yüzde 13,97 pay aldı. Bu grupta Zeytin ve Zeytinyağı, Kesme Çiçek, Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri, Yaş Meyve Sebze ile Fındık ve Mamulleri sektörlerimiz Ekim ayı ihracatlarını artırdı. Ekim ayında toplam ihracatımızın yüzde 83,88’ini gerçekleştiren sanayi grubunda ise ihracatımız 8 milyar 341 milyon dolar oldu. Sanayi sektöründe ilk on aylı k ihracatımız 66 milyar 361 milyon doları, son bir yıllık ihracatımız ise 79 milyar 412 milyon doları geride bıraktı. Sanayi grubunda Ekim ayında en fazla artı ş kaydeden sektörlerimiz Otomotiv ve Yan Sanayi, Hazırgiyim ve Konfeksiyon ile Halı sektörlerimiz oldu. Madencilik ürünleri sektörümüzün ihracatı, Ekim ayında 215 milyon dolar oldu. Sektör 2009 yılının ilk on ayında 1 milyar 961 milyon, geriye dönük bir yılda ise 2 milyar 328 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

 

FAİZ İNDİRİMLERİ DEVAM ETMELİ

Önümüzdeki dönemde, merkez bankaları nın faiz indirimi konusunda daha

dikkatli, hatta tereddütlü davranacaklarına dair bazı kanaatler oluştuğunu belirten ihracatçılar, krizin ve yan etkilerinin tam anlamıyla geride kalmadığı bir ortamda, sermaye piyasalarındaki yükseliş nedeniyle ortaya çıkan "erken bahar" karşısında Merkez Bankalarının aldığı pozisyonları görerek endişelendiklerini söylüyorlar.

Özellikle Merkez Bankasının yaptığı son açıklamada "ikinci bir dalga göz ardı edilmemeli" cümlesinin altı çiziliyor. İhracatçılar hal böyleyken, tedbiri elden bırakmadan faiz indirimlerine devam edilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Çünkü kredi piyasasındaki sıkılık hala devam ediyor ve özellikle ihracatçılar bu dönemde eskisine göre daha fazla ilgiyi hak ettiklerini düşünüyorlar.

 

İLK İYİ HABER İHRACATTAN GELDİ

İhracat, ekonomik faaliyetlerde öncü bir göstergedir. Krizin aşılması ile ilgili ilk iyi haber ihracattan gelecekti ve geldi de. 2002 – 2008 yılları arasında 27 çeyrek aralıksız büyüyen ekonomide de ilk hareket ihracatta başlamıştı. Türkiye’nin uzun soluklu büyüme döneminin en önemli itici gücü olarak üretimin ve istihdamı n artması ve bölgesel gelişmişlik farkının azalması için en önemli işlevi ihracat üstlendi. İhracat verileri, bundan sonraki dönemlerde de üretimde, kapasite kullanımında, istihdamda ve büyümede olumlu gelişmeler olacağını gösteriyor. Tüm bu kazanımları sağlayarak krizle başarıyla mücadele eden ihracatçı ların finansal olanaklardan daha fazla yararlanması sağlanmalı. İhracattaki bu olumlu gelişmelere karşı n, ihracatçının katma değer yaratacağı kur seviyesinden hala uzakta olduğu belirten uzmanlar, bunu tarif etmek için de eldeki en önemli verinin firma karlılıkları olduğunu belirtiyorlar.

Görünen şu ki, üretici ve ihracatçıların elle tutulur karları, bankaların kâğıt üzerindeki karları için feda ediliyor. Şöyle ki, bankaların elinde para var ama ticari ve kurumsal kredi vermiyorlar ya da veremiyorlar. Hazine Bonosu ve devlet tahvili almak daha revaçta ve firmaların alamadığı krediler kamu kâğıtlarına gidiyor. İhracatçı firmaların teminat sorunu dolayı sıyla finansmanda sorun yaşadıkları, kriz ortamında yaratılan kaynakları kullanamadıkları ihracatçılar tarafından geçtiğimiz aylarda sürekli belirtilen bir konuydu. Uygulamada ihracatçılara pozitif ayrımcılık yapılarak, fonun en az yüzde 40'nın ihracatçı firmalara ayrılması talep edilmişti. İhracatımızda yüzde 30’lara varan düşüşlerin kaydedildiği bir ortamda bu desteğin çok önemli ve kritik olduğu söylenmeye devam ediliyor. Uluslararası pazar koşulları da dikkate alındığında, ihracatçı firmalarımız krediye en fazla ihtiyaç duyan işletmeler konumunda. Dış pazarlarda yaşanan sıkıntılar ihracatçılarımızın üzerinde olumsuz etki yaratmakta, bu durum da ihracatçılarımızın finansman konusunda sıkıntıya girmelerine sebep olmakta.

Son yedi yılda büyük bir gayretle kazanılan pazar paylarının kaybedilme riski var. Eğer ihracatçılarımıza gerekli destek verilirse bunun geri dönüşünün çok daha çabuk olacağının altı çiziliyor. Merkez Bankamızın önümüzdeki dönemde ihracatçıya rekabet avantajı sağlayacak kur seviyesine ulaşılması amacıyla eskisinden daha da etkili olması için çağrı yapan ihracatçılar, tehlike daha geçmedi ve aradan gecen aylara rağmen firmalar hala krediye ulaşmakta zorluk çekiyorlar diyorlar. Ayrıca kur seviyesinin uygun olmadığı ve bu şartlarda elde edilen başarının ise tarih kitaplarına geçecek cinsten bir zafer olduğunun altı çiziliyor.

 

SANAYİ SEKTÖRLERİ İHRACATINDA ARTIŞ VAR

Ekim ayı ihracatında öne çıkan önemli bir gelişme, sanayi sektörleri ihracatı ndaki artışı. Bir önceki yıla göre tekstil, hazır giyim, taşıt araçları, elektrikelektronik, makine, demir ve demir dışı metaller ile çimento ve toprak ürünleri gibi ihracatımızın ağırlığını oluşturan sanayi grubu ürünlerinde ihracat artışının başlamasını çok önemli.

Son dört aylık dönemde, emtia fiyatları nda da yavaş ama devamlı bir yukarı doğru hareket görüyoruz. Petrol, altın, bakır ve alüminyum gibi fiyatlarını dikkatle takip ettiğimiz emtiaların tamamı nda değer artışı var. Buradaki hareketlenme önümüzdeki dönemde ihracat artışının devam edeceği yönünde kuvvetli işaretler veriyor.

 

KRİZDEN ÇIKIŞTA KOMŞULARIMIZLA YAPTIĞIMIZ TİCARET ETKİLİ OLDU

İhracatımızda önemli bir değişim ve başarı var. Küresel kriz sonrasında pazar çeşitliliği için komşu ve yakın ülkelere ağırlık verildi. Geldiğimiz noktada, gerilemenin durmasında ve artışın sağlanmasında küresel pazarlardaki gelişmeden ziyade, komşu ve çevre ülkeler stratejisinin iyi uygulandığını görmekteyiz. Ocak – Ekim döneminde en büyük ticaret ortağımız AB oldu, ama toplam ihracatımız içindeki payı yüzde 48,2’ye geriledi. Ortadoğu ülkelerinin payı yüzde 16,9, Afrika ülkelerinin payı 10,4, Rusya’nın dahil olduğu Bağımsız Devletler Topluluğu’nun payı yüzde 9,1 oldu.