Değerli okurlarımız,

Makine ihracatımız yeni yıla, beklentilerin altında bir performansla başladı ve geçtiğimiz üç ayda, serbest bölgeler dahil 4,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu dönemde, inşaat ve madencilik makineleri, tekstil ve konfeksiyon makineleri ile gıda sanayisi makineleri ihracatı miktar olarak yüzde 29, değer olarak yüzde 22’ye varan yükseliş oranlarıyla dikkat çekerken, elektrik motorları ve jeneratörler ile takım tezgâhları ihracatında miktar olarak yüzde 28’e, değer olarak yüzde 25’e varan gerilemeler meydana geldi. Halen süren Rusya- Ukrayna krizi nedeniyle Rusya’ya olan yaptırımların Türk makine sektörüne yansıması ise şubat ayında 130 milyon dolarlık bir kayıp olarak etkisini gösterdi. Yılın ilk ayında yaşanan kayıp yüzde 37’ye ulaşırken, yıl genelinde Rusya’ya olan makine ihracatımızın 1 milyar dolar kayıp verebilecek olması da endişe veriyor.

Diğer yandan, hedef ülkelerimizde yatırım iştahı azalırken, rakiplerimizin yatırım iştahının artıyor olması da dikkat çekiyor. AB genelinde yüzde 46,5 seviyesine gerileyen satın alma endeksi, Hindistan, Meksika ve Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerde tavan yapmış durumda. Bu gelişme, önümüzdeki dönemde, bizim güçlü olduğumuz pazarlardaki ithal ürün çeşitliliğinin artması açısından bir sorun başlığı olabilir.

Benzer şekilde, Türk sanayisinin yatırım mallarını karşılama konusundaki ithalat eğilimi
de önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Sadece Çin’den gerçekleşen makine ithalatının 12 milyar dolara dayanması, bunu net olarak ifade ediyor. MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu da “2023 yılı ilk dört ayından sonra açıklanmamakla birlikte, teşvikle alınmasına izin verilmiş makineler içinde yerli olanların payının enerji yatırımlarında yüzde 89, hizmetlerde yüzde 67, madende yüzde 71 ve tarımda yüzde 96 iken, genel imalat sanayisinde yüzde 39,6 seviyesinde kalmasının öz eleştirisini herkes yapmalıdır.” sözleriyle Türk sanayisinin yatırım mallarında ithalat bağımlılığına işaret ediyor.

Gelelim Moment Expo’nun 190’ıncı sayısı içeriklerine... 2024 yılına ilişkin 2023’ün sonunda açıklanmaya başlayan ilk öngörülerde, yeni yılın ilk yarısında belirsizlikler olduğu ancak yılın ikinci dönemiyle birlikte toparlanma ve büyümenin gerçekleşebileceği dile getiriliyordu. Bu öngörü raporlarından biri olan Mckinsey & Company’nin yayımladığı “En önemli olan ne? 2024 için sekiz CEO önceliği” başlıklı raporu ise Moment Expo’nun bu sayısında “Kapak” sayfalarımızda inceledik. Rapor, önümüzdeki döneme yönelik yöneticilere bir yol haritası sunarken, yaratıcı/üretken yapay zekâ (Gen AI), çevre, orta kademe yöneticilerin önemi ve jeopolitik belirsizliklere özellikle dikkat çekiyor.

MAİB Almanya Danışmanı Ahmet Yılmaz ve MAİB Almanya Ofisinden Mehmet İhsan Ulusu, “Açık Platform İletişimi Neden Önemli?” başlıklı makalelerinde makine iletişiminde öne çıkan OPC UA platformuna odaklanarak bu platformun üretim ortamındaki makineler için sürekli olarak gelişen evrensel bir dil olarak önemini vurgularken, MAİB Danışmanı Ömür Demir Kızılarslan ise “Sürdürülebilirlik Bağlamında Etik ve Etki” başlıklı makalesinde bu iki kavramın günümüz iş dünyasındaki yansımasını iki ayrı bölümün ilki olarak ele alıyor.

Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum.