TÜRKİYE’NİN MAKİNECİLERİ, SEKTÖREL RAPORLAR SERİSİNDE BU KEZ, EN SON 2015’TE ODAKLANDIĞI VE MAKİNE SEKTÖRÜNDEKİ REKABETÇİLİĞİ ÖNEMLİ ORANDA TEHDİT EDEN KAYIT DIŞI EKONOMİYİ 2022 VERİLERİYLE ANALİZ EDİYOR. 2015- 2022 ARASINDA GEÇEN YEDİ YILLIK SÜREDE, MAKİNE SEKTÖRÜ ÖZELİNDEKİ KAYIT DIŞI EKONOMİNİN YÜZDE 5 GERİLEDİĞİNİ ORTAYA KOYAN RAPORA GÖRE, MAKİNE SEKTÖRÜNE DÂHİL OLAN 21 ALT SEKTÖRÜN TAMAMINDA HALEN YÜZDE 20 VE ÜZERİNDE KAYIT DIŞI FAALİYETİN DEVAM ETMESİ, SORUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN DAHA ÇOK ÇABA HARCANMASI GEREKTİĞİNE DE İŞARET EDİYOR.

Türkiye’nin Makinecileri, sektörün yurt içi ve yurt dışındaki tanınırlığı ve katma değerini artıracak faaliyetlerini aralıksız sürdürürken, sektörün büyüme politikalarına ışık tutacak rapor ve çalışmalarla sektör temsilcilerine yol göstericilik görevine de devam ediyor. Bugüne kadar makine sektörü özelinde onlarca rapor ve yayına imza atan Türkiye’ninMakinecileri, makine sektörünün bağlantılı sektörlerle ilişkilerinden dış pazar analizine, ihracat potansiyeli araştırmasından makine imalat sektörünün Türkiye ve dünya değerlendirmesine değin derinlikli çalışmalar ortaya koymuştu.Bu kapsamda, geçtiğimiz nisan ayında kamuoyu ile paylaşılan “Makine ve Alt Sektörleri için Kayıt Dışı Ekonominin Ölçülmesi”başlıklı çalışma, TÜİK tarafından her yıl açıklanan Sanayi ve Hizmet İstatistiklerinden derlenen verilerden hareketle ve özel kurgulanan matematiksel bir modelleme ile makine sektöründeki kayıtdışılığa odaklanıyor. Raporun öncü sonucu, makine sektörü genelinde kayıt dışılık oranının, 2015 yılındaki yüzde 24,93’ten 2022’de yüzde 23,68’e gerilediğini söylerken, makine alt sektörlerinin tamamında bu düşüşün gözlemlenmiş olması da dikkat çekiyor. Bununla birlikte rapor, Türkiye’deki sonuçları AB ve OECD ortalamalarıyla karşılaştırmasıyla da önem arz ediyor.Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Politika ve Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Türkmen Göksel tarafından hazırlanan rapordaki verilerin, politika yapıcı ve düzenleyici kurumlar tarafından dikkatle inceleneceğine inanıyoruz.

“KAYIT DIŞI EKONOMİ REKABETÇİLİĞİMİZİ TEHDİT ETMEYEDEVAM EDİYOR”

Raporun sunuş metninde, kayıt dışı ekonomiye yönelik AB’deki yaklaşımla ilgili ilginç bir tespitte bulunan Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu, Avrupa’da neredeyse sempatikleştirilerek“gölge ekonomi” olarak değerlendirilen kayıt dışı faaliyetlerle ilgili olarak, “Avrupa makine sektörünün meseleleri arasında bizim hala uğraştığımız sorunların ehemmiyetini kaybetmiş olmasını, ülkemizin sanayileşmede alabilmiş olduğu mesafenin nispeten kısalığına bağlayabiliriz. Fakat rakip gördüğümüz ülkelerdeki sektörel örgütlerin 100 yıla varan yaşlarının bizim en tecrübeli firmalarımızdan daha büyük olduğunu da gözden kaçıramayız. Gençliğimizi, göreli acemiliğimizi avantaja çevirmek zor değil.” değerlendirmesinde bulunuyor. AB’yi oluşturan 28 ülke içerisinde kayıt dışılığın yüzde 6,9’dan yüzde 32,4’e değişen oranlarda gerçekleşmeye devam ettiğinin, Türkiye makine sektörü özelinde ise bu rakamın yüzde 23,68 olarak ölçüldüğünün altını çizen Karevelioğlu, “2015-2022



AB-TÜRKİYE-OECD KAYIT DIŞI EKONOMİ KARŞILAŞTIRMASI

Alman ekonomist Dr. Friedrich Schneider, 2021 yılında yayımladığı “Development of the Shadow Economy of 36 OECD Countries over 20032021” başlıklı çalışmasında, OECD ülkelerinin kayıt dışılık oranlarını tahmin etmişti. Türkiye’nin kayıt dışılık oranının yüzde 32,01 olarak hesaplandığı çalışmada Avrupa ülkelerindeki kayıt dışılık oranı 2021 yılında yüzde 17,3 olarak öngörülmüş, 36 OECD ülkesi için bu oran yüzde 16,07 olarak tahmin edilmişti. Çalışmanın önemli sonuçlarından biri, şayet kayıtlı ekonomi iyileşiyor veya genişleme yaşıyor ise ekonomik aktörlerin kayıt dışı faaliyette bulunma isteğinin azaldığıdır. Aşağıdaki tablodaki verilerin yıllara göre incelenmesi de bu çıkarımı bir anlamda doğruluyor.Hem Türkiye hem AB hem de 36 OECD ülkesinde 2019’dan 2020’ye geçişte artan kayıt dışılık, salgınla birlikte ekonomilerde yaşanan daralmalarla paralellik gösteriyor. Türkiye özelinde ise 2003-2013 döneminde yaşanan ekonomik iyileşmeyle birlikte kayıt dışılığın azaldığı, ancak 2013’ten sonra yeniden hızlı bir kayıt dışılığa dönüş olduğu izleniyor.Bu veriler de çalışmanın ikinci önemli sonucunun doğruluğunu teyit ediyor: GSYİH’nin sürdürülebilir bir patikada büyüme trendi yakalaması ve ekonominin tam istihdama yakınlaşması durumunda kayıtdışı ekonomi de azalacaktır. Çünkü insanlar gelir kaybına uğramadıkları için kayıt dışı ekonomiyle bu kayıplarını telafi etmeye çalışmayacaklardır.

döneminde işletme ve göçmen sayılarındaki hızlı artışa ve pandeminin kayıtdışı oranlarını artırıcı etkisine rağmen 21 alt sektörün tamamında iyileşme sağlanmış olması önemlidir. Sektördeki rekabetçi dengeleri olumlu etkileyen bir gelişme olarak gördüğümüz bu değişim, sektörün haksız rekabet koşullarından gittikçe uzaklaştığının bir işareti olarak da yorumlanabilir. Ne var ki, kayıt dışılık bugün halen ölçeklerimiz ve rekabetçiliğimiz için tehdit olmayı sürdürüyor. Biz bu konuda devletin geliştireceği bütün önlemlerin uygulamasına destek olmaya, sektörel derneklerimiz, Federasyonumuz ve Birliğimiz aracılığıyla bilgi ve deneyimimizi kamunun istifadesine sunmaya hazırız. Bu vesileyle yüksek sesle tekrar etmek isterim ki; bir parçası olmaktan gurur duyduğum makine imalat sanayi, kayıt dışı ile mücadelede pilot sektör olmaya daima amade olmuştur.” diyor.

MAKİNE SEKTÖRÜNDE KAYIT DIŞILIK AZALIYOR

Prof. Dr. Türkmen Göksel’in TÜİK tarafından her yıl açıklanan Sanayi ve Hizmet İstatistiklerinden derlediği veriler ve matematiksel“Dinamik Genel Denge Modeli” ile makine sektörü özelinde kayıt dışılığı incelediği çalışmanın sonuçlarına göre, sektör genelinde kayıt dışılık oranı yüzde 23,68 olarak hesaplanıyor. Alt sektörlerdeki kayıt dışılık oranları değişiklik gösterirken, toplam 21 alt sektör içinde en düşük kayıt dışılık büro makinelerinde, en yüksek kayıt dışılık oranı ise kauçuk, plastik ve lastik işleme makinelerinde karşımıza çıkıyor. 21 alt sektörün 11’i sektör ortalamasına göre istatistiksel olarak daha iyi durumdayken, altı alt sektör istatistiksel olarak maki-ne sektörü ortalamasına anlamlı derecede yakınlık gösteriyor. Dört alt sektör ise ortalamadan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bir kayıt dışılık oranı sergiliyor. Çalışmada, 2015 yılı verileri kullanılarak yapılan önceki analizin sonuçlarıyla 2022 verilerini içeren yeni analiz sonuçları da karşılaştırılıyor. 2015 yılına göre aradan geçen yedi yılda sektörün kayıt dışılık oranı yüzde 24,93’ten yüzde 23,68’e gerilerken, bu sürede sektörün reel olarak büyüme kaydetmesine rağmen kayıt dışılık oranının azalmış olması, önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor.Bir diğer kritik nokta ise 21 alt sektörün tamamındaki kayıt dışılık oranının son yedi yılda düşüş göstermiş olması:Yedi yılda makine sektörünün kayıt dışılık oranı yüzde 5 azalırken, yedi alt sektördeki kayıt dışılığın düşüş oranı bu rakamın üstünde gerçekleşmiş durumda. Yüzde 6 ile en büyük düşüş türbin, turbojet ve hidrolik sistemler üretiminde görülürken, bunu tekstil ve konfeksiyon makineleri, pompa ve kompresörler, hadde ve döküm makineleri, içten yanmalı motorlar, deri işleme makineleri ile rulmanlar takip ediyor.Yine, 2015 yılından 2022 yılına kadar geçen süre-de makine sektöründeki kayıt dışılığın azalmış olması, sektördeki rekabetçi dengeleri de olumlu etkileyen bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Uzun dönemde kayıt dışılık oranlarındaki azalmanın devam etmesi, sektörün haksız rekabet koşullarından gittikçe uzaklaşmasına da imkân tanıyacaktır. Sonuçta makine sektörünün Türkiye ekonomisine olan katkısı artarken, aynı zamanda makine üreticileri rekabette ayakta kalmak için verimlilik, inovasyon gibi katma değer artırıcı unsurlara yönleneceklerdir. Dolayısıyla, sadece makine imalatı özelinde değil tüm sektörlerdeki rekabetçi yapıya zarar veren kayıt dışılık oranlarının dönemsel olarak takip edilmesinin, Türkiye ekonomisinin dinamizmi için gerekli bir unsur olduğu unutulmamalıdır.