3 EKİM TARİHİ İLK KEZ “KARBON GİDERİMİ GÜNÜ” OLARAK KABUL EDİLDİ. UZMANLAR, KARBON EMİSYONLARI AZALTIMINA YÖNELİK ÇABALARA EK OLARAK “NET SIFIR KARBON” HEDEFİNE ULAŞMAK İÇİN GEREKEN DEĞERLERİN YAKLAŞIK YÜZDE 25’İNİN KARBON GİDERİMLERİNDEN GELEBİLECEĞİNE DİKKAT ÇEKİYOR.

İklim değişikliğinin en büyük nedeni olan karbon emisyonu öyle bir seviyeye yükseldi ki artık sadece azaltımla yetinmeyerek, karbondioksit giderimi ya da kısaca karbon giderimini de (Carbon Dioxide Removal-CDR) daha hızlı bir şekilde devreye sokmak gerekiyor. Bu gerçekten yola çıkan ve dünyanın önde gelen CDR hızlandırıcı organizasyonlardan biri olan “Hava Madencileri Topluluğu” (Airminers Community), 3 Ekim tarihini “Karbon Giderme Günü” ilan etti. Yeşil İş Yeşil Yaşam temasıyla yayın yapan ECOIQ’da yayımlanan bir haber ise karbon giderimine ilişkin önemli bir içerik sunuyor. 

YENİ İKLİM MODELLERİ KARBON GİDERİMİNİ ÖNEMSİYOR 

Küresel enerji talebi hızla artmaya devam ederse ve bu talep çoğunlukla fosil yakıtlarla karşılanırsa, insan kaynaklı karbondioksit emisyonlarının yüzyılın sonunda yılda 75 milyar ton veya daha yüksek bir seviyeye ulaşabileceği tahmin ediliyor. İşte tam da bu nedenle insanlığın bu karbondioksiti hızlı bir şekilde gidermeyi öğrenmesi gerekiyor. Aksi takdirde gelecek nesiller karbon fazlasının etkileriyle başa çıkmak zorunda kalacak. Karbon giderimi ise esas olarak iklim değişikliğini hafifletmeye yardımcı olmak amacıyla atmosferdeki karbondioksit kirliliğini doğrudan ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Bu açıdan karbon gideriminin, bir güç santrali veya çimento üreticisi gibi kaynaklarda emisyonları yakalayan ve bu emisyonların atmosfere girmesini önleyen karbon yakalama ve depolamadan (Carbon Capture and Storage-CCS) farklı bir süreç olduğu söylenebilir. 

İKLİM HASARLARI 38 TRİLYON DOLARA YAKLAŞABİLİR 

Potsdam Enstitüsü, mevcut yolda devam edilmesi durumunda, iklim hasarlarının 2050 yılına kadar 38 trilyon dolara yaklaşacağını öne sürüyor ki bu, dünyanın en maliyetli karbon giderme süreçlerinden kat kat daha pahalı. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) en son 6’ncı Değerlendirme Raporu’nda ise “net sıfır karbon” hedefine ulaşmanın yaklaşık yüzde 25’inin karbon giderimlerinden gelebileceği belirtiliyordu. Bu da yıllık yaklaşık 10 milyar ton ediyor. Isınmayı 1,5 derece ile sınırlayan tüm iklim modelleri de bundan böyle büyük ölçekli karbon giderimi gerektiği sonucuna varıyor. 

ALTI TEMEL YOLLA KARBON GİDERİMİ 

Atmosferden karbon gideriminin altı temel yolu bulunuyor. Bunlardan en önemlisi ise yeniden ağaçlandırma ve ormanlaştırma. Ayrıca topraklarda depolanan karbon miktarını artıracak bazı uygulamalar da biliniyor; örneğin tarlalar boşken örtü bitkileri eklemek, fotosentezi yıl boyunca uzatabiliyor. Kompost kullanmak da verimi artırabiliyor ve kompostun karbon içeriği toprakta depolanabiliyor. Bir diğer yöntem ise bitkilerden veya alglerden elde edilen biyokütleyi kullanarak havadan karbondioksit kaldırmayı ve ardından bunu uzun süreli olarak depolamayı amaçlayan bir dizi süreci içeriyor. Dördüncü yöntem ise “doğrudan hava yakalama” olarak tanımlanıyor: Atmosferden karbondioksiti kimyasal olarak süzme ve ardından bunu yer altında veya beton gibi uzun ömürlü ürünlerde depolama süreci olarak işliyor. Bazı mineraller de karbondioksitle doğrudan etkileşime girerek bu gazı katı hale dönüştürüyor ve kalıcı olarak atmosfer dışında tutabiliyor. Bu sürece “karbon mineralizasyonu” deniliyor. Süreç çok uzun süreler alsa da bilim insanları, bu minerallerin havadaki veya okyanustaki karbondioksitle etkileşimini artırarak mineralizasyon sürecini hızlandırmaya çalışıyor. Altıncı yöntem ise okyanus temelli çözümleri içeriyor. Okyanusların karbon tutabilme kapasitesinden yararlanmayı hedefleyen yöntem henüz erken gelişim aşamasında bulunuyor. Hava Madencileri Topluluğu’nun Karbon Giderim Günü’nü öne çıkarmak için yayına açtığı özel internet sitesini burayı tıklayarak ziyaret edebilir ve yayınlanan içerik bilgilerini kendi ağınızda da paylaşabilirsiniz.