Moment expo’nun sorularını yanıtlayan Pamukkale Üniversitesi mühendislik fakültesi makine mühendisliği bölüm başkanı Prof. Dr. Muzaffer Topçu, ülkelerin teknolojik seviyeleri ile refah durumları...
MOMENT EXPO’NUN SORULARINI YANITLAYAN PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI PROF. DR. MUZAFFER TOPÇU, ÜLKELERİN TEKNOLOJİK SEVİYELERİ İLE REFAH DURUMLARI VE İHTİYAÇLARININ ORANTILI OLARAK DEĞİŞTİĞİNİ SÖYLÜYOR VE EKLİYOR “GELİŞMİŞ ÜLKELER SANAYİ DEVRİMİNİ İYİ DEĞERLENDİREREK MAKİNE İMALAT SEKTÖRÜNE YATIRIM YAPTILAR. BUGÜNKÜ DURUNLARINA GELMELERİNE ÖNEMLİ 2 FAKTÖR VARDIR: YETİŞMİŞ İNSAN GÜCÜ VE KALİTELİ MÜHENDİSLİK EĞİTİMİ.”
ABD ve bazı gelişmiş Avrupa ülkeleri sanayi devrimini iyi değerlendirerek makine imalat sektörüne yatırım yaptılar. Bu ülkelerin bugünkü durumlarına gelmelerinde önemli iki faktör; Yetişmiş insan gücü ve kaliteli mühendislik eğitiminin yanı sıra Araştı rma – Geliştirme’ye (Ar-Ge) yapılan yatırımlar. Moment Expo’nun sorularını yanıtlayan Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisli- ği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Topçu, Türkiye’de iyi yetişmiş mühendis ve insan gücü olduğunu söyleyerek, “Ülkelerin teknolojik seviyeleri, refah durumları ve ihtiyaçları ile orantılı olarak değişir. Yaşamını sürdürmek için temel ihtiyaçların zor karşılandığı bir memlekette uçakla seyahat etmek ya da bilgisayar kullanmaktan söz edilemez. Türkiye de refah düzeyi artıkça makine imalat sanayi de gelişecektir” diyor. Türkiye’nin son yıllardaki ihracat rakamları na bakıldığında makine imalat sanayinin ağırlığının sürekli arttığının görüldüğüne de değinen Prof. Dr. Topçu, ayrıca savunma sanayi yatırımlarındaki değişim ve gelişmelerin ülkedeki teknolojik gelişmelerle ilgili bilgi verdi- ğine değiniyor. “Ülkemizde son yıllarda savunma sanayimizdeki millilik oranının sürekli arttığını görmekteyiz. Bu parametreler makine imalat sanayinin gelişmekte olduğunu göstermektedir Bir di- ğer faktör Avrupa’da makine imalat sektöründe işçilik maliyetlerinin sürekli artmakta olmasıdır. Ülkemizin hem büyük bir pazar olması hem de gelişmekte olan Orta Asya ülkelerine yakın olması gelişmiş Avrupa ülkelerinin makine ve bazı makine parçalarını bizden temin etmek istemelerine sebep olmaktadır. Bazı gelişmiş Avrupa firmaları da makine imalat sektörüne yapacakları yatırımları bizim ülkemize yapmak istemektedirler. Yukarıdaki tüm faktörleri göz önüne aldığı mız zaman ülkemizde makine imalat sektörün geleceğinin iyi olduğunu ve sürekli gelişeceğini düşünüyorum.”
“ABD VE AVRUPA SANAYİ DEVRİMİNİ DEĞERLENDİRDİ”
ABD ve bazı gelişmiş Avrupa ülkelerinin sanayi devrimini iyi değerlendirdiklerine de değinen Prof. Dr. Topçu, “Bu ülkeler makine imalat sektörüne yatırım yaptılar. Bugünkü durumlarına gelmelerinde önemli iki faktör vardır: Yetişmiş insan gücü ve kaliteli mühendislik eğitiminin yanı sıra Araştırma – Geliştirme’ye (Ar-Ge) yapılan yatırımlardır” diyor. Türkiye’de de son yıllarda hükümet Ar-Ge’yi teşvik ettiğine vurgu yapan Prof. Dr. Topçu, bu durumun imalat sanayine de yansıdığını söylüyor. Prof. Dr. Topçu şöyle devam ediyor: “Ayrıca Türkiye’de iyi yetişmiş mühendis ve insan gücü vardır. Ülkemizde son yıllarda üniversite sanayi işbirliğini sağlayacak teknokentler sürekli artmaktadır. Teknokentlerde üretilen özgün ürünler artı kça makine imalat sektörü de gelişecektir. Şu anda ülkemiz gelişmiş Avrupa ülkelerine makine satabilmektedir. Üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde sanayinin problemlerinin üniversitelere gelmesi sağlanmalıdır. Üniversitelerde sanayicinin problemlerine kısa sürede çözümler üretebilmelidir. Üniversiteler, KOBİ’lerde Araştırma–Geliştirme kültürünün gelişmesine yardımcı olmalıdırlar. Öğretim üyelerinin üretecekleri patentlerin öğretim üyelerinin yükseltilmelerinde yayın olarak kullanılması sağlamalıdır. Bu durum öğretim üyelerinin sanayiye olan ilgisini artıracaktır. Ayrıca üniversitelerdeki döner sermaye sisteminin de öğretim üyeleri lehine de- ğiştirilmesi gerekmektedir. Emeğinin karşılığını alacak öğretim üyeleri sanayiye değişik şekillerde fayda sağlayacaklardı r.”
“ÖZGÜN VE KALİTELİ ÜRÜN ÜRETİLMELİ”
Uluslararası pazarlarda yer alabilmek için özgün ve kaliteli ürünler üretmek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Topçu, bunun için de Ar-Ge’ye yatırım yapılması ve bu konuda projeler üretilmesi gerektiğini söylüyor. Bu konuda sanayicilere yönelik Tübitak’in (TEYDEP) verdiğ i önemli desteklere de değinen Prof. Dr. Topçu, “1507 projeleri KOBİ’lere proje maliyetinin yüzde 75’ine kadar hibe vermektedirler” diyor. Bu tür teşvik- sanayide Ar-Ge kültürünün gelişmesine de katkı sağladığını aktaran Prof. Dr. Topçu, benzer şekilde Sanayi Bakanlığı’nın SANTEZ projelerinin de bazı teşvikler içerdiğini söylüyor ve ekliyor: “Bu tür projelerin yapılmasında öğ- retim üyeleri sanayicilere yol göstermeli ve bu projelerde danışman olarak görev almalıdırlar.”
“FİRMALARA DANIŞMANLIK HİZMETİ VERİYORUZ”
Bölümde 24 öğretim üyesi ve 6 tanesi doktoralı olmak üzere 14 Araştırma Görevlisi olduğunu aktaran Prof. Dr. Topçu, “Bölümümüzde son 6 yıl için 12 tane Tübitak, 6 tane DPT projesi ve çok sayı- da Üniversite rektörlüğü tarafından desteklenen (BAP ) projeler üretilmiştir. Bu projeler bizim laboratuarlarımızda geliştirmiştir. Biz bu alt yapı ile sanayinin bir çok problemini çözebiliriz” diyor. Şu anda üniversitenin TEKNOKET’inin açılması ile beraber sanayiden gelen firmalara danışmanlık verilmeye başlandığını belirten Prof. Dr. Topçu, “Ayrıca üniversitemizde bölümümüzün de içinde olduğu merkezi laboratuar projemiz DPT tarafından da kabul edildi. Üniversitemizde bu proje ile üst dü- zey araştırma laboratuarları kurulacaktı r. Merkezi laboratuarla sanayi ile işbirliğ i yapmamız kolaylaşacaktır. Şu anda çok sayıda Tübitak Teydep projelerinde öğretim üyelerimiz danışman, hakem ve izleyici olarak görev almaktadırlar” diye konuşuyor.
“DİNAMİK BİR KADROMUZ VAR”
Bölümün, akademik kadro, bilimsel çalı şmalar ve laboratuar alt yapısı gibi temel nitelikler bakımından diğer üniversitelerindeki makine mühendisliği bölümleri ile karşılaştırdığında üst sıralarda olduğunun görülebileceğine de vurgu yapan Prof. Dr. Topçu, “Bölümümüzde dinamik bir kadro vardır. Öğretim üyesi sayımız yeterlidir. Bölümümüzde yüksek lisans ve doktora eğitimi de yapılmaktadır. Ders programlarımız ihtiyaçlara göre sürekli güncellenmektedir” diyor. Prof. Dr. Topçu şöyle devam ediyor: “Bölümde uygulama ve araştırmada kullanılan 11 adet laboratuar vardır. Öğrencilerimiz sanayinin ihtiyaç duyacağı yeterli donanımda yetiştirilmektedir. Bölümümüzde iki yılda bir uluslararası katılımlı malzeme sempozyumu düzenlenmektedir. 2010 yılında 13.’sünü düzenliyoruz. Her yıl düzenlenen Ege Enerji Sempozyumu’nun düzenleyicileri arasında bölümümüzde vardır. Ayrıca son 6 yıl içinde uluslararası dergilerde yayınlanan kişi başına düşen makale sayısı birin üzerindedir. Üniversitemiz 2009 yılında Tübitak kaynakları ndan en çok yararlanan 3. üniversite konumundadır. Bu dereceye en çok katkı sağlayan bölümlerden birisiyiz. Ayrıca Denizli sanayisine değişik konularda danışmanlık vb hizmetler verip ortak projeler yürütmekteyiz.”
“UZMANLIK ZAMANLA ELDE EDİLİR”
Türkiye’de makine mühendisi yetiştiren çok sayıda üniversite olmasına rağmen sanayicinin hala yetişmiş eleman bulamamaktan şikâyet ettiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Topçu, “Tabii yetişmiş elemandan kasıt nedir? Teorik bilgi eksikliğ imi vardır? Yada uygulamada mı bazı eksiklikler vardır? Muhtemelen uygulamadaki eksikliklerden bahsedilmektedir. Sanayici yeni bir mühendis ten kendi özel problemlerine tamamen vakıf olmalarını istemekte ise bu mümkün değildir” diyor. “Kolumuzdaki saatten gökteki uçağa kadar her şeyin makine ile bir ilişkisi vardır” diyen Prof. Dr. Topçu şöyle devam ediyor: “Bunların hepsine vakıf mühendis dünyanın hiçbir yerinde yetiştirilmemektedir. Uzmanlı k lisansüstü eğitim ile yada sektörde uzun süre çalışarak elde edilir. Biraz da sanayiciler mühendislerin yetişmesine katkı sağlamak için yeni mezunlara sahip çıkıp yetişmelerine katkı sağlamalı dırlar. Yoksa dünyanın hiçbir yerinde mühendisler sektöre her şeyi bilerek gelmezler.”
“ÜNİVERSİTE VE SANAYİ BİRBİRİNİ YETERİNCE TANIMIYOR”
Prof. Dr. Topçu ayrıca “Hem üniversite hem de sanayici birbirlerini yeterince tanımamaktadır” diyerek şöyle devam ediyor: “Sanayici ne tür problemlerinin üniversitede çözülebilece- ğini bilmiyor. Öğretim üyeleri de sanayiye yeterli ilgiyi göstermemektedir. Son zamanlarda çıkarılan üniversite sanayi işbirliğini sağlayacak kanunlar ve sanayiye verilen teşvikler üniversite ile sanayinin birbirine yaklaşması nı sağlayacaktır. Bunun emareleri vardır. TEYDEP projeleri ve SANTEZ projeleri bu iki kurumu bir araya getirmektedir.” Prof. Dr. Topçu Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde şu anda gerçekleştirilen faaliyetleri ise şöyle sıralıyor: “Üniversite olarak hem yetiştirdiğimiz öğrencilerle hem de altyapımızla sanayiye istenilen hizmeti verebilecek durumdayız. Son yıllarda Türkiye, makine sektörünün gelişmesi için çok avantajlı durumdadır. Bu avantajları fırsat bilerek yenilikçi fikirlerle destekleyerek ekonomik değere dönüştürmek gayreti içinde olmamız gerekmektedir. Ülkemiz umarım en kısa sürede teknoloji pazarlayan bir ülke haline gelecektir. Bu çerçevede bizim gelecek vizyonumuzu şu şekilde ifade edebiliriz: Bilim ve teknoloji alanında özgün araştırmalar yapabilen, uluslararası ölçütlere uygun eğitim sistemi ile dünya nın her yerinde çalışabilecek nitelikte makine mühendislerini yetiştiren, insanlığı n yaşam standartlarının gelişmesine ve ekonomik refahının artmasına katkılar sağlayabilecek, sürekli gelişen, ulusal ve uluslararası platformlarda saygı n, örnek gösterilen bir Makine Mühendisliğ i Bölümü olmaktır.”