MEYER Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan, Moment Expo’nun bu ayki sayısında Türkiye’deki makine yapan labaratuvarların alt yapısı, test ve doğrulama dünyasına dair keyifli bir makale yazdı. İki parça halinde...



Dünya ticaretini düzenleyen DTÖ bir dizi kural koymuş, ticareti sürtünmesiz kılacak birçok önlemleri almıştır. DTÖ’nün etkinliği arttıkça ticaret yerel pazarlardan ulusal pazarlara ve ulusal pazarlardan da bölge pazarlarına ve tüm dünyaya yayılmıştır. Ülkemizin 1932 yılına kadar izlediği liberal politikanın değişmesi ile kamu odaklı ekonomi şekillenmiş uzun süre kapalı bir pazar ekonomisi yaşanmıştır. 1932’de kamu öncülüğünde kurulan ve kısa sürede özelleştirilmesi hedeflenen KİT’lerin siyasi stratejilerle irileştirilmesi büyük bir talihsizlik olmuştur. KİT’lerin büyük ölçüde özelleştirilerek gövdeleri kesilmesine rağmen köklerinin hala yeni filizler vermeye devam etmesi de bir talihsizliktir. Rusya ve Çin gibi kamu odaklı kapalı ekonomi platformunda yer alan ülkeler bile ülkemizden daha liberal bir üretim politikasını uygularken, ülkemizin hala çiftlik, çay fabrikası, raylı taşıtlar ve benzeri tesisleri işletmekte olduğunu görüyoruz. Kamu öncülüğünde gelişen üretim anlayışı çok az kimsenin fark ettiği önemli bir ihtiyacı da köreltmiştir. Üretimde girdiler, süreç uygunlukları ile çıktılar kontrol altına alınmadan ürün yeknesaklığından bahsetmek mümkün değildir. Yerel pazarlardan hızla dünya pazarlarına genişleyen ticari sınırların en önemli parametresi ürün güvenirliliğidir. Hangi pazarda olursa olsun pazara giren ürün beklentileri karşılamak zorundadır. Kamu odaklı üretimde pazara uygunluğu kamu belirlemektedir. Liberal ekonomilerde ise pazara uygunluğu ‘uygunluk değerlendirme’ kuruluşları belirler. Ülkemize giren her türlü endüstriyel hammaddeler, komponent, makine ve endüstriyel tesislerin uygunluğunu kamu yapmıştır. Ülkemizde dolaşan malzeme ve ürünlerin uygunluklarını da kamu belirlemiştir. Üretim kamunun elinde, kontrol da kamunun elinde olunca sistem körelmiş üretim iç pazar odaklı kalmıştır. 1980-2005 dönemi, ülkemizin 1932’ye kadar yaşadığı serbest pazar ekonomisine yeniden geçiş dönemi olarak tarihimize kazınmıştır. Kamu odaklı ekonomilerde, hakim ve savcı yine kamudur. Üreten de uygunluğu onaylayan da kamudur. Kamuda rekabet olmaz. Kamuda itiraz olmaz. Bir kamu kuruluşu diğerini yalanlayabilir mi? Ne yazık ki ülkemiz uzun yıllar TSE’nin baklava markasını kalite olarak yemiştir. 1969 yılında kurulan Teşvik Uygulama Başkanlığı özel sektörü de teşvik edince, büyük bir yatırım hamlesi başlamıştır. 1975’lerde özel sektör ile kamu üretim dengesi oluşmuş bu tarihten sonra da özel sektör ile kamu arasında özel sektör lehine üretim markası açılmıştır. Özellikle 1973-1976 dönemi milli gelirden yatırıma aktarılan pay rekor düzeye ulaşmıştır. 1969’da başlayan özel sektör irileşmesi ekonomimize yeni dinamizm kazandırmış ancak ‘uygunluk’ süzgeci hala kamuda kalmıştır. Hatta 1980-2000 arası kamu odaklı uygunluk onay baskısı tam bir pik yapmıştır. 24 Ocak kararları tam zamanında alınmış mükemmel enstrümanlar kazandırmıştır. Karma ekonomiden serbest ekonomiye tamamen geçtiğimizi söylemek hala mümkün değildir. Ancak ülkemiz geriye dönemez bir konuma ulaşmış, tüm kurumları ile serbest pazar ekonomisi yeşermiştir. Bu sürecin en kritik dönemeci 1/95 AB Topluluk Anlaşması olmuştur. Bu anlaşma AB’ye üye olmadan ülkemize AB Teknik Müktesebatı kazandırmıştır. Bu anlaşma ile AB pa zarında aranan tüm teknik gerekler iç pazarımız için de olmazsa olmaz bir koşul olmuştur. 1/95 AB Topluluk Anlaşması, 24 Ocak Kararları’nın ülkemize adapte edilmesini kolaylaştırmış, özel sektörümüzün önü açılmıştır. Ülkemizde uygulanacak ekonomik enstrümanlar ile AB üye ülkeleri tamamen özdeşleşmiş, ürün yasa ve yönetmeliklerimiz AB ile tam harmonizasyon sürecine girmiştir. Artık ülkemiz de DTÖ tarafından tasarlanan enstrümanları tamamen uygulayabilir duruma gelmiş, üretim ve uygunluk onay süreçlerinde özel sektör odaklılığı benimsenmiştir. DTÖ, ticareti sürtünmesiz kılan iç içe geçmiş üç enstrüman geliştirmiştir. Dünya ticareti bu enstrümana yataklanan bir mil etrafında döner. İç içe geçirilen bu yatak, makinelerdeki gibi kendiliğinden yağlanır. Bu yatağın özünde standardizasyon, orta tabakasında akreditasyon ve dış kabuğunda da sertifikasyon yer alır. Ekonominin döndüğü eksen güven eksenidir. Bu eksen üç enstrümanla sağlanmaktadır. Enstrümanların tümü sertifikasyona açılmaktadır. Alıcı ile satıcı arasında oluşan akdin şahidi sertifikasyonudur. Taraflar arasına bir üçüncü tarafın girmesi, ticareti sürtünmesiz kılar.

Test ve Kontrol Hizmetleri
Test, bir ürün veya prosesin belirli bir prosedüre göre özelliklerinin belirlenmesidir. Test genellikle belgelendirme için bir gerekliliktir ancak bunun dışında ürün tasarımı ve araştırması, kalite kontrolü, anlaşma sözleşmelerinin doğrulanması, düzenleme gereklilikleri ve alıcının korunması ve bilgilendirilmesi gibi çeşitli amaçlarla da kullanılır. Kalibrasyon, bir cihazın girdisi ve çıktısının değeri veya tepkisi arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Muayene, bir değerlendirme biçimi olmakla birlikte teste göre daha az gelişmiş araçlarla gerçekleştirilir. Ürünlerin muayenesi genellikle görsel anlamda veya basit cihazlar kullanarak yapılır.Test, kalibrasyon ve muayene uygunluk değerlendirme prosesinin entegre bileşenleridir. Bağımsız test laboratuvarları ve muayene kurumları, firmalar tarafından ürünlerinin veya proseslerinin belirli özelliklere uygunluğunun kanıtı olarak test veya muayene sertifikası alabilmek amacıyla tercih edilir. Bağımsız kalibrasyon laboratuvarları firmanın ölçüm ekipmanının performansını garanti etmek amacıyla kullanılabilir. Üçüncü taraf laboratuvar kalibrasyon sertifikası, firmaların ürün veya sistem belgelendirme gerekliliklerine uygun kalite kontrol ekipmanları olduğuna dair bir kanıt sağlar. Belirli durumlarda test, kalibrasyon ve muayene firmaların uyguladıkları kalite kontrol sisteminin, mesela ISO 9000, bir gerekliliğidir. Bunlar firmanın müşteri ihtiyaçlarına uyumlu olduğunu kanıtlaması açısından önemli unsurlar olabilir. Ülkemizde özellikle imalat sanayi içinde test ve kontrol alışkanlığı yoktur. Sanayicimiz mecbur kalmadıkça test ve kontrol talebinde bulunmaz. Ülkemizde test ihtiyacı için basit ve primitiv çözümler esas alınmakta, zorunlu alanlar dışında test faaliyetleri yapılmamaktadır. Bu husus muayene ve kontroller için de geçerlidir. Sanayicimize yerleşen test ve kontrol bilinci noksanlığı aynen devam etmekte kaynaklarımız heba olmaktadır. Test için harcanacak paranın mislisi ile geri döneceğini bilmeyen sanayicimiz, korumasız, performansız ürünler üretmektedir. Yüksek teknoloji odaklı ürünlerin payı az olduğundan ithal girdiler artmakta, kar marjları düşmektedir. Yaşadığımız dönem ile 1990 mukayese edildiğinde daha çarpıcı bir durum ortaya çıkmaktadır. 1990’larda üretilen Renault 9’daki yerli muhteva ile halen üretilmekte olan Renault Fluence marka otomobilin yerli muhtevası çok daha düşüktür. Test desteksiz sanayimizin yüksek teknolojiden düşük teknolojiye doğru ilerlediğini söylemek yanlış sayılmamalıdır. Üçüncü taraf hizmetlerinin temeli test ve kontrol hizmetleridir. Belgelendirme faaliyetleri büyük ölçüde test ve kontrol verilerine bağlı gelişmektedir. Test ve kontrol süreçlerinde laboratuvarların yeri ve önemi çok büyüktür. Ülkemizin 2023 hedefleri arasında makine ve otomotiv sanayinin özel bir yeri ve önemi vardır.

Laboratuvarlar
Dünya doğrulama pazarının yıllık geliri 62 milyar euro olup bu pazarda yaklaşık 350 bin kişi çalışmaktadır. İstihdamın yüzde 60’i test veya muayene alanında diğer bölümü danışmanlık ve yönetim standartları alanında faaliyet göstermektedir. Doğrulama pazarında yer alan laboratuvar sayısı 20 bin mertebesindedir. Ülkemizde laboratuvar hizmetleri yabancı, kamu ve özel sektör olmak üzere üç kaynaktan sağlanmaktadır. Kamu odaklı laboratuvarlar da kendi aralarında üç ayrı segmente ayrılmışlardır. Bunlar; üniversite laboratuvarları, kurum laboratuvarları ve Bakanlık laboratuvarları olarak gruplanabilir. Kurumların başında TSE ve TÜBİTAK gelmektedir. Ancak ülkemizde bu iki kurumun dışında da birçok kamu iktisadi kurum veya düzenleme kurumunun da laboratuvarı vardır. Polis ve askeri laboratuvarlar bu sınıflamanın içinde değildir. Özel sektörde de yerli ve yabancı laboratuvarlar vardır. Yabancı laboratuvarlar henüz cesamet olarak dikkat çekici boyutlarda değildir.
Yerli laboratuvarlar ise hızla çoğalmaktadır. Bazıları aşağıda sıralanmıştır;
1. TSE Laboratuvarları: TSE her alanda ürün testlerini yapacak laboratuvar donanımlarına sahiptir. Hatta TSE dünyada en geniş skopu bulunan laboratuvarlardan biridir.
2. TÜBİTAK: Özellikle MAM alt yapısı örnek laboratuvarlarla donatılmıştır. TÜBİTAK’da daha çok uygunluk doğrulaması değil; fakat araştırma odaklı testler yapılmaktadır
3. UME Laboratuvarları: TÜBİTAK Gebze yerleşkesi Gebze 41470 KOCAELİ / TÜRKİYE Ulusal Metroloji Enstitüsü de en geniş laboratuvar parklarına sahip kuruluşlarımız arasında yer almaktadır. UME’nin metroloji ve kalibrasyon alanına odaklanan test faaliyetleri vardır.
4. MEYER Laboratuvarları: MEYER İstanbul TUZLA’da oldukça kapsamlı bir laboratuvara sahiptir. MEYER’de toplam sekiz laboratuvar bulunmaktadır. Bunlar; enstrümantal analiz laboratuvarı, metalografi ve malzeme test laboratuvarı, NDT laboratuvarı, elektriksel güvenlik laboratuvarı, gaz laboratuvarı, inşaat elemanları laboratuvarı, asansör test laboratuvarı ve makine güvenliği laboratuvarı olarak sıralanabilir. Asansör test laboratuvarı henüz kuruluş aşamasında bulunmaktadır. MEYER bu laboratuvarlarda oldukça geniş kapsamlı testler yapabilmektedir.
5. Tarım Alet ve Makineleri Test Merkezi Müdürlüğü (TAMTEST): İstanbul Yolu 5. Km Tarım Kampüsü 06170 Ankara/Türkiye
6. Bursa Çevre Merkezi Laboratuvarı: Organize Sanayi Bölgesi Mudanya Yolu Arıtma Tesisi Yanı 16159 Bursa/ Türkiye
7. ARTEK Mühendislik: Çevre Ölçüm ve Danışmanlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. Reşatbey Mh. Cumhuriyet Cad. 62017 Sok. Billur Apt. No: 8 Kat: 1 Daire: 3 Seyhan Adana/Türkiye
8. EKOTEST: Çevre Danışmanlık Ölçüm Hizmetleri Ltd. Şti. Büklüm Sok. No: 23 / 1 - 11 K avaklıdere 06660 Ankara/Türkiye
9. NEN Mühendislik: Uğur Mumcu Cad. Kırçiçeği Sok. No:8/1 GOP Çankaya 06700 Ankara/Türkiye
10. ALKA: İnşaat Tekstil Elektrik Çevre San. Ve Tic. Ltd. Şti. Şehitler Cad.Teras Evler No:24/3. Tuzla 34940 İstanbul/Türkiye
11. Çınar Mühendislik: Çevre Ölçüm Ve Analiz Laboratuvarı Huzur Mah. 1139. Sok. Çınar Apt. NO:6/1-2 Öveçler 06460 Ankara/Türkiye
12. ÇEDFEM: Çevre Analizleri Limited Şirketi Belde sokak No:6 Ataevler Nilüfer Bursa/Türkiye
13. İZÇEV: Çevre Koruma Hizmetleri İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ Çevre Laboratuvarı Talatpaşa Bulvarı No:59/505 Alsancak İş Merkezi Alsancak 35220 İzmir/Türkiye
14. CONSEPT: Cihaz Ortam ve Nit. Sis. Eğt Proje Tas. Ar-ge İth. İhr. Özel Eğt. ve Dan. Ltd. Şti. Köşklü Çeşme Mah. 574. Sok. No:7 Gebze 41400 Kocaeli/ Türkiye
15. İSG: İş yeri Sağlık Güvenlik Laboratuvarı Çevre Teknolojileri Danışmanlığı Ltd. Şti. Mebusevleri M. Anıt Cad. No:8/11 Tandoğan 06510 Ankara/Türkiye
16. ASO-KOSGEB: Çevre Laboratuvarı 1. OSB Aso Bulvarı No:1 Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi Ticaret Merkezi ve Sosyal Tesisleri 06935 Ankara/Türkiye
17. ESÇEM: Enerji Sistemleri Ve Çevre Etüd Merkezi San. Ve Tic. Ltd. Şti. Sanayi Mah. Mor Salkım Sok. No:24 İzmit 41100 Kocaeli/Türkiye
18. EGETEST: Çevre Ölçüm Ve Kalibrasyon Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi Kazım Dirik Mah. Fatih Sultan Mehmet Cd. No:29/2 Seyhan Sitesi B-Blok K:1 D:1 Bornova İzmir/ Türkiye
19. DENG: Çevre Analiz Laboratuvarı Değirmiçem Mah. Süleyman Kuranel Caddesi Tevfik Özdil Apt. No:14/1 Şehitkamil Gaziantep/Türkiye
20. AEM: Çevre Laboratuvar Analiz Tic. AŞ Bağlarbaşı Mah. Feyzullah Cad. No.119 34844 İstanbul/Türkiye

Burada sıralanan laboratuvarlar dışında başka laboratuvarlar da vardır. Ülkemizde özellikle özel sektör odaklı hızlı bir laboratuvarlaşma geçişi yaşanmaktadır. Ancak özel sektör henüz geniş kapsamlı, geniş enstrümantasyon alt yapılı bir oluşuma ulaşamamıştır. Buna karşın kamu laboratuvarları test cihazları ile adeta dolu durumdadır. Bu çarpık yapılanma yakın tarihlere kadar izlenen kamu odaklı üretim-uygunluk çiftinin doğal bir sonucudur. Burada özel sektörde görülen kıpırdanmalar da sevindirici boyutta olup, zamanla tüm dünyaya meydan okuyacak Türk laboratuvarlarını da göreceğimizi söyleyebilirim.