Son yıllarda çeşitli yarışmalar ve organizasyonlarla Türkiye’de yapılan buluşlar ilköğretim sıralarına kadar indi. Küçük öğrenciler özellikle TÜBİTAK ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın etkinlikleri sayesinde bilimsel maceralar yaşıyor. Genç...
Bu etkinliklerden en kapsamlısı Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından yedi yıldır ‘Bu benim eserim’ adıyla düzenleniyor.
İlköğretim öğrencileri matematik ve fen bilimleri projeleriyle Türkiye çapında yarışıyor. Binlerce öğrenci hayal güçleriyle bilimi buluşturan eserlerini, konularında uzman bilim insanlarına anlatarak unutmayacakları bir deneyim yaşıyor. Ayrıca eserleri sergilenerek çok sayıda kişiye ulaşıyor.
‘Bu benim eserim’ yarışmasının 2010- 2011 eğitim-öğretim yılında hayatını değiştirdiği ilköğretim öğrencilerinden birinin adı Şennur Ferahlı’ydı. 14 yaşındaki Kazım Karabekir İlköğretim Okulu öğrencisi Şennur, öğretmeni Özlem Başkan sınıfta ‘Bu benim eserim’
proje yarışmasından bahsederken heyecanlanmıştı. Fen bilimlerine her zaman çok meraklıydı ve ders notlarıbunu ortaya koyuyordu. Okul arkadaşı Eray Ertürk ile birlikte öğretmenlerine bir proje geliştirmek istediklerini söylediler.
BİR FİKİR DOĞUYOR
Şennur ve Eray gazetede insanların kışın basamakları buz tutmuş üstgeçitlerden geçerken düştüklerini ve yaralandıklarını okudu. Kendi projelerinin ilk adımı bu haber olmuştu; ama her fikir gibi zaman içinde değişecek ve gelişecekti. İnsanların buz tutan üst
geçitlerde düşmemeleri için hazırladıkları projede önce raylı üst geçitler planladılar. Ama otoyolların üzerinden yaya geçişlerine ilişkin sorunun çok daha büyük ve geniş bir kesimi ilgilendirdiğini karar vererek projelerine yeni amaçlar yüklediler.
Bu çalışma süresinde özellikle engelli kişilerin otoyol geçişlerinde yaşadıkları güçlük, onları en çok etkileyen oldu. Amaçları, artık onların bu derdine derman olacak bir proje geliştirmekti. Öğretmenleri Özlem Başkan, Şennur ve Eray’ın aklında okuldan eve, evden
okula giderken; hafta sonları arkadaşlarıyla buluştuklarında, uyumak için yattıklarında hep daha pratik bir çözüm üretme düşüncesi vardı. Yürüyen merdiven, teleferik, asansör gibi sistemler düşündüler. Şennur bir lunaparkta dönme dolap gördüğünde önlerinde
yeni bir ufuk açıldı.
Dönme dolap benzeri bir sistemle engelli kişiler bir kabinin içinde yolun karşı tarafına güvenli bir şekilde geçebilirdi.
ÖĞRENME ENERJİSİ
Sınırlı olanaklarla projelerini bir maket üzerinde gösterebilmek için çalışmalara başladılar. İki ilköğretim öğrencisi
parlak fikirlerini hayata geçirirken elektrik enerjisinin kinetik enerjiye dönüşmesini öğrendiler. Motordan gelen gücü transmisyonla artırıp devir sayısını düşürdüler. Bir aküyle motoru 12V DC akım ile beslediler. Platforma hareket vermek için makaralarla
destekleyip yüzeyi lastik olan bir mil yardımıyla güç kaynağını bir kayışla birbirine güç aktarması için bağladılar. Birkaç yıl önce oyun oynarken kullandıkları oyuncak arabalar ve küçük insan maketleriyle fikirlerini sergileyen bir platform oluşturdular.
Aylar süren çalışmadan sonra fikirleri bir maket üzerinde de olsa hayat bulmuştu. Şennur Ferahlı bu bilimsel serüvenini şu sözlerle anlatıyor: “İnsanın aklına pek çok fikir geliyor; ama en önemlisi bu düşüncelerin sadece akılda kalmaması. Bu yarışma sayesinde
öğrendiğim en önemli şey sanırım yapabileceğimi görmek. Gazetede gördüğümüz bir soruna bir çözüm bulmak için yola çıktık. Bu projeyi oluşturana kadar pek çok şey geldi aklımıza, gece gündüz düşündük. Bazılarının uygulanamayacağını gördük ama; ‘neden olmayacağını’ öğrenmek bile çok önemliydi.
Bu projeyi uygularken öğrendiklerimi hiçbir zaman unutmayacağım.”
YARIŞMA HEYECANI
Projelerinin bir makete dönüşmesinden sonra yarışmanın heyecanı sarmıştı iki ilköğretim okulu öğrencisi, öğretmenleri ve velilerini. İlk aşama Kazım Karabekir İlköğretim Okulu’nun bulunduğu Sarıyer’deki okullar arasındaki yarışmaydı. ‘Bu benim eserim’
yarışmasına çok sayıda özel okulun bulunduğu Sarıyer’de yaklaşık 200 proje katıldı. Şennur ve Eray’ın ‘Engelleri Aşalım Karşıya Ulaşalım’ adını verdikleri proje İstanbul elemelerine katılmaya hak kazandı. Yüzlerce okulun katıldığı İstanbul elemelerinde de
projeleri gözdeydi. Marmara Bölgesi elemelerine kadar yükseldiler. Şennur yarışma sürecini; “Çok heyecanlıydık. Fikrimizi profesörlere, uzmanlara anlatıyorduk; heyecanlanmamak mümkün mü? Bazı geceler heyecandan uyuyamadık. Ama hep çok
beğenildi anlattığımız şeyler.
Bunda sanırım fikrimizin çok sade ve çok net olmasının da etkisi vardı. Çoğu insan bir şeyi düşünüyor; ‘Başkalarının da aklına gelmiştir’ diye vazgeçiyor. Ama biz bu fikrimizi başka hiçbir yerde duymadık, görmedik. Henüz çok küçük de olsak demek ki aklımıza yeni projeler geliyor” diyerek anlatıyor.
Yarıştıkları diğer ilköğretim öğrencilerin fikirleri de onlar için bir öğrenme süreci oldu. Şennur “Çok iyi başka fikirler, projeler de vardı. Onları incelerken de pek çok yeni bilgi edindik. Rakiplerimiz de gerçekten çok iyiydi” diye konuşuyor.
KÜÇÜK BİR HÜZÜN
‘Engelleri Aşalım Karşıya Ulaşalım’ projesi Bilim Kurulu’nun kararıyla Marmara Bölgesi elemelerini geçemedi. Elbette üzüldüler; ama yaşadıkları güzelliklerin yanında küçük bir hüzündü bu. Maceralarının sonu da değildi. Aralık ayının ilk haftasında Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın ev sahipliğinde Sarıyer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 4. Geleneksel Proje Şenliği’ni düzenledi. 2010-2011eğitim öğretim yılı içerisinde TÜBİTAK ve ‘Bu benim eserim’ proje yarışmalarında dereceye giren okullar ve öğrenciler ödüllendirildi.
Ödül alanlardan biri de ‘Engelleri Aşalım Karşıya Ulaşalım’ projesiydi. Ödül töreninin ardından öğrenciler ve öğretmenleri buluşlarını
Darüşşafaka’nın spor salonunda sergiledi.
Şennur Ferahlı ve Kazım Karabekir İlköğretim Okulu öğrencileri makette bir akü yardımıyla canlandırdıkları projelerini yüzlerce katılımcı ve öğrenciye anlattı. Projelerini ilgiyle dinleyenler arasında Sarıyer Kaymakamı, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Sarıyer
Belediye Başkanı da vardı. İnşaat Mühendisi olan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç projenin uygulanmasını görüşmek için onlara randevu verdi.
‘DAHA EKONOMİK BİR YOL’
Şennur, Eray ve öğretmenleri bugünlerde fikirlerinin gerçeğe dönüşmesi hayaline çok yaklaştıklarını düşünüyor. Akıllarındaki en önemli soru ise maliyet. Dönme dolaptan esinlenerek projelendirdikleri üst geçidin elektrikle çalışması halinde enerji maliyetinin yüksek olacağını hesaplamışlar. Güneş enerjisiyle sistemin çalışması bu projeyi çok daha ekonomik bir hale getirebilir.
Şennur ve Eray şimdi güneş enerjisi konusunda araştırma yapıyor. Bir fikirle çıktıkları yolda öğrenme süreci hiç bitmiyor,
hep yeni kapılar açılıyor ve kapılardan genç zihinlere yeni bilgiler doluyor.