Makinelerde elektrik enerjisini mekaniğe çeviren elektrik motorları, ithalat-ihracat konusunda dünya ölçeğinde büyümeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre; dünya bazında elektrik motoru ihracatı 2010...
Elektrik motoru, elektrik enerjisini mekanik enerjiye dönüştüren elektrik makinesidir. Elektrik motorlarının birçoğu döner düzeneklidir. Yani bunlar benzerleri olan üreteçler gibi bir çekirdek aralığıyla ayrılmış bir sabit (stator) öbürü hareketli (rotor) silindirsel, eş eksenli iki ferromanyetik armütürden oluşur.
Yaygın kullanılan bir aygıt olan elektrik motoru buzdolabının kompresörünü, çamaşır makinesinin pompasını, mutfak aspiratörünün pervanesini çalıştırır. Saniyede uygulanan hassas, tekrarlamalı ve süratli işlemler için kullanılan elektrik motorlarında, geleneksel sargılar (bobin) yerine, samaryum kobalt mıknatısı gibi nadir, toprak metallerinden yapılmış sabit mıknatıslardan yararlanılır. Elektrik motorlarının titreşim yapmayışı, bu aygıtları özellikle hassas yörüngelerin izlenmesi ve lazerle işaretleme gibi uygulamalarda tercih edilir kılar. Günümüzde elektrik motorları çoğunlukla mikro işlemcilerle donatılmış ve böylece çalışması kullanıcının ihtiyaçlarına göre ayarlanabilir durumundadır. Elektrik motorları doğru akım veya alternatif, senkron veya asenkron motorlar gibi çeşitlere ayrılır. Bunların her birinin kendine özgü uygulama alanları vardır.
Takım tezgahlarında elektrik motorlarının dönme hızı işleyen malzemenin çelik, alüminyum veya titan oluşuna göre ayarlanır. Bunun için standart asenkron motora mikro işlemcili bir frekans dönüştürücü bağlanır. Bir silahın optronik nişan sistemini çok büyük bir hassasiyetle hedefe doğrultabilmek için sisteme takılı olan doğru akım motoru, rotorunun kesin konumunu ölçen bir algılayıcıyla ayarlanır.
Elektrik motoru çeşitleri
Alternatif akım motorlar
• Besleme gerilimine göre
• Alçak gerilim motorlar
• Orta gerilim motorlar
• Sincap kafesli motorlar
• Bilezikli motorlar
• SERVO motorlar
Doğru akım motorlar
• Fırçalı doğru akım motorlar
• Fırçasız doğru akım motorlar
• Çekirdeksiz doğru akım motorlar
• SERVO motorlar
• EX-PROOF motorlar
DOĞRU AKIM MOTORLARI
Hareketleri düzgün, kesin ve güçlüdür. Hızları kolaylıkla değiştirilebilir; ama bunlar çalışırken kıvılcım çıkarır. Eğer
bir motor hem sık sık durup çalışacak, hem hassas hız ayarlarına elverişli olacak, hem de yük altındayken ani
frenlemeler yapacaksa, böyle bir motorun seçimi kolay değildir. Bu koşullar, en yüksek verimin istendiği uygulamalarda
aranır. Bu durumda, güçleri onlarca megawatt’a ulaşan doğru akım motorları kullanılır.
Bu tip motorun en büyük kusuru, bir kolektörü akımla besleyebilmek için fırçaların kullanılması zorunluluğudur.
Fırçalar bu işi kolektöre sürtünerek gerçekleştirir. Dolayısıyla da kolektörü hem aşındırır, hem de kıvılcım üretir. Bu nedenle doğru akım motorları tümüyle kapalı bir çerçevenin içinde bulundurulur ve içeriye toz veya nem girmesine izin verilmez.
Akaryakıt deposu gibi patlama tehlikesinin bulunduğu yerlerde bu tip motorlar kullanılmaz. Buna karşılık, doğru akım motorlarının çok geniş bir çalışma düzenine sahip olma gibi bir üstünlüğü vardır. Bu motorların hızı, bağıl değer olarak 1 ile 300 arasında değişebilir, oysa aynı güçteki bir asenkron motorun çalışma aralığı üç kez daha dardır. Bir doğru akım motorunun elektronik hız değiştiricisi basittir, hız değişim komutlarına ve ani yüklere kusursuz cevap verir.
Doğru akım motorları, düz malzemelerin yüksek bir duyarlılıkla sarılması veya açılmasının gerektiği her yerde kullanılır. Konum kesinliliğinin ve düzenli hareket tekrarının önemli olduğu alanlarda bu tip motorlardan yararlanılır.
Otomobil sanayisinde son derece gelişkin deneme tezgahlarında, açılır-kapanır köprülerde ve teleferiklerde hala elektrik motoru kullanılıyor. Metalürji sanayisinde son derece gelişkin işlemlerde, mesela metal ambalaj yapımında kullanılan sacların üretiminde metalin hem işlenme hızı dakikada 800 m’ye ulaşır, hem de kalınlığı 0,17 mm’ye kadar incelir.
İşte çok duyarlı bir denetim sistemi gerektiren bu tip uygulamalarda doğru akım motorları tereddütsüz tercih edilir. Fırçalı doğru akım motorları, klasik doğru akım motorunda bir titreşim oluşturur. Fırçasız doğru akım motorlar, klasik komütatörün sınırlamalarının çoğu fırçaların komütatöre karşı baskı oluşturmasından dolayıdır.
Bu sürtünmeye sebep olur. Çekirdeksiz doğru akım motorları ise kendi içerisinde bölümlere ayrılır.
ALTERNATİF AKIM MOTORLARI
Bu motorların asenkron tipleri standart bir aygıt olur. Senkron tipleriyse, büyük güç gerektiren yerlerde kullanılabilir.
Alternatif akım motorları iki grupta toplanabilir: Asenkron motorlar (indüksiyon motorları) ve senkron
motorlar. Bütün bu motorların temel ilkesi metalden yapılmış bir kütlenin, döner bir elektromanyetik alan yardımıyla
sürüklenmesine dayanır.
Bu iki grup motorlarda da eksenli iki armütür bulunur. Bunların ilki olan stator sabit, ikincisi rotorsa hareketlidir.
Senkron motorun statoru asenkron motorun statoruyla aynı şekilde ve aynı yapıdadır. Birbirinden vernikle yalıtışmış manyetik saclardan oluşan bir bilezik biçimindedir; bu sacların üzerindeki yivlere üç fazlı akımlarla beslenen bir sargı sarılmıştır.
Bir senkron motorda manyetik alanı, rotorun sargısını besleyen bağımsız bir doğru akım yaratır; burada rotorun çalışma hızı vardır. Bu tip motorların başlıca yetersizliği, rotorun kendi başına harekete geçmemesi sorunudur. “Özsenkron” denen motorlarda, rotorun sargısı yerine sabit mıknatıslar kullanılır.
Asenkron motorun çalışması oldukça farklıdır. Rotorun sargısı çok fazladır ve rotora yalnız statordan kaynaklanan tek alan akım indükler. Rotor başka hiçbir enerji kaynağına bağlı değildir. Dönme hızı ne olursa olsun (ilk çalışmada bile), mekanik bir kuvvet çifti sağlar. Düzenli çalışma sırasında bu hız senkron hızından (yani döner alan hızından) farklıdır; bu hız farkı motorun üzerindeki yüke bağımlıdır.
Sincap kafesli motorlarda sargı, yapraklı bir rotorun yivlerine yerleştirilmiş bakır veya alüminyum çubuklardan oluşur. Bu yapı basit, sağlam ve ucuzdur. Bu tip motorlar, imalat sanayisinde pompaların ve vantilatörlerin çalıştırılmasında veya ambalajlamada çok yaygın olarak kullanılan standart aygıtlardır.
Bu aygıtlar artık mikro işlemciyle denetlenen frekans dönüştürücüsü sayesinde doğru akım motoruyla rekabet edebilecek güçtedir. Gücü 10 megawatt’a kadar çıkabilen doğru akım motoru, çok hassas ayarları mümkün kılan güç değiştiricisinin basitliğiyle üstünlük sağlar. En önemli olumsuzluğu ise üstünde sürtünen fırçalar nedeniyle aşınan ve kıvılcım üreten bir kolektörünün bulunmasıdır. Sincap kafesli üç fazlı asenkron motor sağlam, basit ve ucuz olması nedeniyle sanayide yaygın olarak kullanılır. Başka hiçbir güç kaynağına bağlı olmayan rotoru, dönme hızı her ne olursa olsun bir kuvvet çifti üretir.
Ama dönme hızı da statik bir frekans dönüştürücüyle ayarlanabilir. Nominal hızı dakikada 58,5 devir olan 12 MW’lik bu senkron motor, Belçika’da Sidmar çelik fabrikasında sıcak hadde makinesini çalıştıran ve tirostorlar aracılığıyla alternatif akımla beslenen iki dev motordan biridir. Hadde dizisi içine giren 23 cm. kalınlığında 23 t’luk çelik levhalar bu haddeden, yüksek kalitede ince sac bobinler olarak çıkar.
Dev veya minik hangi güçte olurs olsun elektrik motorlarından her alanda yararlanılır. Bunun bir örneği yaklaşık 60 kere büyütülmüş, sabit mıknatıslı ve pille çalışan minik kol saati motorudur. Sürtünmesiz çalışması ve düşük tüketimi bu motora neredeyse sınırsız bir ömür kazandırır.
HIZ DEĞİŞİMİ
Bir elektrik motorunu istenen hızda döndürmek için motora mikro işlemcili elektronik bir hız değiştiricisi takmak
gerekir.Değişen hızlar kullanmak söz konusu olduğunda, ilk seçim doğru akım motoru olur. Bu tip motorlarda sabit uyarı
altında dönme hızı rotor üzerine uygulanan gerilimle doğru orantılı olarak değişir.
Kuvvet çifti ile motordan geçen akımın şiddeti arasındaki oran aynı kalır. Bunun için motora bir redresör
(doğrultucu) takmak gereklidir. Asenkron motorun hız değiştiricisi çok daha karmaşıktır. Bu iş için statik frekans
dönüştürücüsü kullanılır. Dönüştürme işi iki aşamada yapılır. İlk aşama sabit bir doğru akımın elde edilmesidir.
Dolaylı dönüştürücü denen bu konversitör, diyotlu bir redresör ile düzenleyeci bir filtreden oluşur. Bu bileşim bir doğru akım kaynağı işlevi görür. Bunun ardından, yarı iletken bir dalga üretecinden oluşan doğru akım-alternatif akım dönüştürücüsü gelir. Bu işlem için çoğunlukla tam olarak bir sinüzoidal akım oluşturma üstünlüğüne sahip darbe genişliği modülasyonu tekniği uygulanır.
Elbette bu durumda sayısal işlemler için mikro işlemciler kullanmak gerekir. Günümüzde işlemler dizisinin giderek kusursuz hale getirilmesine yönelik çabalar yoğunlaştırılıp bu amaçla “vektörel denetim” denilen yöntem geliştirildi. Bu yöntemde bir başka modülleme tekniğiyle asenkron motorun denetimi basitleştti. “Park dönüşümü” denen bir değişkenler değişimiyle, üç fazlı motorun statorundan geçen üç ani akıma tekabül eden iki akımdan yararlanılıyor.
Park stator akımını oluşturan bu iki bileşen, mıknatıslama akımı ve etkin akımdır. Akı, kuvvet çifti ve dönme hızı buna bağlı olarak değişir. Böylece doğru akım motoru ile artık onun kadar kolay denetlenebilen bu asenkron motor arasında benzerlik kurulabilir.
ELEKTRİK MOTORUNDA İTHALAT VE İHRACAT DEĞERLENDİRMESİ
Elektrik motoru sektörü dünyada ithalatın ve ihracatın yoğun bir şekilde gerçekleştiği kalemlerin başında
gelir. Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre; dünya bazında elektrik motoru ihracatı 2010 yılında 39
milyar dolara ulaştı.
TÜRKİYE İHRACATI YÜZDE 32 ARTTI
Türkiye elektrik motorları ihracatında 2010 yılında rekor seviyede artış yakaladı. Ülkemizin elektrik motoru sektörü
ihracatı 99 milyon dolar seviyesine yükseldi. 2009 yılında 74 milyon dolar olan sektör ihracatı geçen yıla göre yüzde
32 oranında artış yaşadı. İhracatımızın 2008 yılı rakamları ise 97 milyon dolar seviyesindeydi.
Türkiye elektrik motoru ihracatındaki payını artırmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine
göre; ülkemiz en çok 2011 yılında Almanya’ya ihracat gerçekleştirdi. Almanya’ya olan ihracatına ise 2009-2010
yılları arasında yüzde 13 oranında artışla ihracat yapan ülkemiz 2011 yılının Ocak-Ekim döneminde 18 milyon
dolara ulaştı. 2010 yılının Ocak-Ekim döneminde ise elektrik motoru sektörü ihracatımız 15 milyon dolar seviyesindeydi.
Almanya’dan sonra ikinci sırada ise İran var. İran’a olan ihracatımız 2009-2010 yılları arasında yüzde 51 oranında artış gösterdi. 2009 yılında 8 milyon dolar olan elektrik motoru ihracatımız 2010 yılının aynı döneminde ise 12 milyon dolar oldu. Irak ise İran’dan sonra gelen Türkiye’nin en fazla elektrik motoru ihracatı gerçekleştirdiği üçüncü ülke. Irak’a olan elektrik motoru ihracatımız 2009-2010 yılları arasında yüzde 256 oranında artış gösterdi. 2009 yılında 3 milyon dolar olan ihracat rakamımız 2010 yılında 11 milyon dolar seviyesine çıktı.
2009-2010 yılları arasında yaşanan değişime bakıldığında elektrik motoru ihracatında en fazla yüzde 256 oranında artışla Irak’ta yaşandığı dikkat çekiyor. Türkiye’nin 2010 yılı sektör ihracatında ilk 10 ülke sırasıyla Almanya (18 milyon dolar), İran (12 milyon dolar), Irak (5 milyon dolar), Rusya (6 milyon dolar), Fransa (7 milyon dolar), Suudi Arabistan (4 milyon dolar), Türkmenistan (6 milyon dolar), Mısır (3 milyon dolar),İngiltere (3 milyon dolar), Suriye (3 milyon dolar).
Elektrik motorlarıbuzdolabının kompresöründen, çamaşır makinesinin pompasına hatta mutfak aspiratörünün pervanesine kadar yaygın bir kullanım alanına sahip.
TÜRKİYE, EN ÇOK ÇİN’DEN İTHAL EDİYOR
Ülkemizin elektrik motoru ithalatı, 2010 yılında 589 milyon dolar oldu. Yüzde 16 oranında artış yaşanan sektörün ithalatı 2009 yılında 507 milyon dolardı. Çin, Türkiye’nin elektrik motoru sektörü ithalatında birinci sırada yer alıyor. Söz konusu ülkeye 2011 yılının Ocak-Ekim döneminde 158 milyon dolarlık ithalat gerçekleşti. Çin’den 2009-2010 yılları arasında ithalat yüzde 13 oranında arttı.
2010 yılında 164 milyon dolar olan ithalatımız, 2009 yılında 145 milyon dolardı. Almanya ise ithalatımızda ikinci sırada yer alıyor. Almanya’ya 2011 yılının Ocak- Ekim döneminde 113 milyon dolar ithalat gerçekleşti. Söz konusu ülkeden ithalatımız 2009-2010 yılları arasında yüzde 16 oranında artış yaşadı. Almanya’ya 2010 yılında 84 milyon dolar ithalat gerçekleşti. İlk üç ülke arasında ise İtalya üçüncülük koltuğunda oturuyor. İtalya’dan 2011 yılının Ocak-Ekim döneminde 70 milyon dolar ithalat yapıldı. İtalya’dan 2009-2010 yılları arasındaki ithalatta ise yüzde 28 oranında artış yaşandı. İtalya’ya 2010 yılında 71 milyon dolar oranında ithalatımız gerçekleşirken 2009 yılında 55 milyon dolar elektrik motoru ithal ettik. Elektrik motoru ithalatımızın 2009- 2010 yılları arasındaki değişimine bakıldığında ilk 10 ülke arasında İspanya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti’nde azalma yaşandığı görülüyor. İspanya’ya yapılan ithalatımızda yüzde 25 oranında azalış kaydedildi. Söz konusu ülkeye 2009 yılında 29 milyon dolar ithalat gerçekleşirken 2010 yılında 21 milyon dolar seviyesine gerilendi.
Ülkemizin 2011 yılı Ocak-Ekim dönemi elektrik motoru ithalatında ilk 10 ülke sıralaması şu şekildedir: Çin (158 milyon dolar), Almanya (113 milyon dolar), İtalya (70 milyon dolar), ABD (7 milyon dolar), Fransa (49 milyon dolar), İspanya (15 milyon dolar), Slovakya (15 milyon dolar), Romanya (9 milyon dolar), Macaristan (14 milyon dolar) ve Çek Cumhuriyeti (15 milyon dolar).
DÜNYA ÖLÇEĞİNDE İHRACAT LİDERİ ÇİN
Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümü verilerine göre; elektrik motoru ihracatı dünya sıralamasında yüzde 13 oranında artış gösterdi. 2009 yılında 34 milyar dolar olan ihracat yüzde 13 artışla 2010 yılında 39 milyar dolara çıktı. Çin, 2010 yılında 7 milyar dolar ihracat rakamıyla birincilik koltuğuna oturdu. Geçtiğimiz seneye oranla yüzde 28 oranında artış yaşayan ülkenin 2009 yılındaki ihracatı ise 5 milyar dolardı. Çin’den sonra ise ikinci sırada Almanya yer alıyor. Almanya 2009 yılında 5 milyar dolar gerçekleştirdiği ihracatın
ardından 2010 yılında yüzde 9 oranındaki yükselişle 6 milyar dolar seviyesine yükseldi. Üçüncü ülke ise Japonya. Söz konusu ülke dünya elektrik motoru sektörü ihracatında yüzde 23 oranında yükselişle 3 milyar dolar oldu.
İlk 10 ülke sırasıyla Çin (7 milyar dolar), Almanya (6 milyar dolar), Japonya (3 milyar dolar), ABD (3 milyar dolar), Meksika (2 milyar dolar), Fransa (2 milyar dolar), İtalya (2 milyar dolar), Çek Cumhuriyeti (1 milyar dolar), İsviçre (1 milyar dolar) ve Tayland (1 milyar dolar).
Türkiye ise genel elektrik motoru ihracatında 37’nci sıraya yükseldi. Ülkemizin genel elektrik motoru ihracatı 2009 yılında 75 milyon dolardı. 2010 yılında ise sektör rekor bir artışoranını yakalayarak yüzde 24 pay aldı. Türkiye’nin elektrik motoru ihracatı 2010 yılında 98 milyon dolara yükseldi. Dünya elektrik motoru ihracatında ise 2010 yılında yalnızca bir ülkede azalış görüldü. Fransa yüzde 0,5 oranında geriledi.
DÜNYANIN EN BÜYÜK İTHALATÇISI: ABD
Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümü verilerine göre; elektrik motoru ithalatı yüzde 18 oranında artış yaşadı. 2009 yılında ithalat rakamları 34 milyar dolarken 2010 yılında bu rakam 41 milyar dolar oldu. Dünya elektrik motoru ithalatı listesinin birinci sırasında ABD yer alıyor. ABD diğer ülkelere göre de yaptığı yükselişle yüzde 22 oranında artış yaşadı.
2009 yılında 5 milyar dolar ithalat gerçekleştiren ülke, 2010 yılının aynı döneminde 6 milyar dolar seviyesine yükseldi. ABD’den sonra ikinci sırada ise Çin var. Çin yüzde 20 oranında ithalatta artış gösterdi. Söz konusu ülke 2009 yılında 3 milyar dolar seviyesindeyken 2010 yılının aynı döneminde 4 milyar dolar seviyesine çıktı. Sıralamada üçüncü sırada ise Almanya yer alıyor. Almanya 2009 senesinde 3 milyar dolar seviyesindeyken 2010 yılında yüzde 12 oranında artış göstererek 3 milyar doları yakaladı.
Elektrik motoru ithalatında ilk 10 ülke sırasıyla ABD (6 milyar dolar), Çin (4 milyar dolar), Almanya (3 milyar dolar), Japonya (2 milyar dolar), Tayland (1 milyar dolar), Fransa (1 milyar dolar), İtalya (1 milyar dolar), Güney Kore (1milyar dolar), Meksika (1 milyar dolar) ve Kanada (1 milyar dolar). Ülkemiz ise dünya ithalat sıralamasında 22’nci sırada yer aldı. Türkiye’nin elektrik motoru ithalatı 2009 yılında 506 milyon dolarken yüzde 16 oranında artış yaşadı. Türkiye 2010 yılının aynı döneminde 589 milyon dolar elektrik motoru ithalatı gerçekleştirdi.
“Sanayiye düşük fiyatlar elektrik verilmeli”
Şakir Kınacı
Elsan Elektrik Sanayi ve Dış
Ticaret Anonim Şirketi Genel Müdürü
“Firmamız; Türkiye’nin ilk elektrik motorları üreticilerinden Emtaş A.Ş. tarafından 1964 yılında kuruldu. Fabrikamız 1967 yılında Elsan Elektrik Sanayi ve Ticaret A.Ş‘nin bünyesine katıldı. Ankara Etimesgut’ta yaklaşık 17 bin metrekare açık, 7 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren fabrikamızda manyetik sac, bobin teli, demir döküm, alüminyum gibi ham maddeler; 130’u aşkın personel tarafından yüksek kalitede ürünlere dönüştürülüyor.
Bugün 400 kw’a kadar IEC norm motor ve buna ek olarak 12 temel çeşit motor ve alternatör, ayrıca müşterinin ihtiyacına göre özel amaçlı motorlar tasarımlayıp imal eder duruma geldik. Elsan olarak başta Almanya ve İran olmak üzere Amerika, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin motor ithal eden ülke konumundan ihracatçı ülke konumuna gelmesinde önemli bir katkıda bulunmanın kıvancını taşıyoruz.
Elektrik motoru sektörünün bizce başlıca sorunları arasında enerji pahalılığı ve kalifiye eleman bulmaktaki zorluklar bulunuyor. Devletin istihdam üzerindeki vergilerinin yüksek oluşu ve son zamanlardaki döviz dalgalanmaları önümüzü görmemizi engelliyor. Bunları çözebilmek için sanayiye düşük fiyatlarla elektrik verilmesi büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra istihdam üzerindeki vergilerin ve sigorta primlerinin azaltılması gerekiyor. Dövize istikrar kazandırılması ve devletin yetenekli personel yetiştirmek için endüstri meslek liselerine ağırlık vermesi de çözüm yolları arasında yer alıyor.”
“Enerji verimliliği esasına dayalı politikalar üretilmeli”
Alkan Demircioğlu
Siemens Pazarlama Müdürü
“Siemens endüstri, enerji ve sağlık alanlarındaki komple çözümleriyle tüm sektörlerde etkinlik gösteriyor. Bu alanlardaki yeni buluş ve uygulamalar Siemens’i tüm dünyada öne çıkaran özellikler arasında yer alıyor. Siemens’in bir diğer üstünlüğü tüm dünyadaki yaygınlığıdır. Siemens ürettiği ürünlerinin tamamını mevcut bulunduğu ülkelerdeki yerel organizasyonları üzerinden de satış ve teknik servis hizmeti bakımından destekliyor.
Elektrik motorları açısından konuya eğilecek olursak ülkemizde hem satış, hem de servis açısından çok güçlü bir organizasyona sahibiz. Tüm uygulamalara cevap verebilecek kapasitede ürün nitelik ve niceliksel imalatımız mevcut. Bunun yanı sıra İstanbul merkez kampüsümüzde servis hizmeti de veriyoruz. Buradaki servis grubumuzun bir özelliği de Siemens haricindeki markalara da çözüm sunabilmesidir.
Elektrik motorları sektörünün en önemli sorunlarından bir tanesi verim sınıflarındaki izlenen yanlış politikalardır. İthalatı yapılan
düşük kaliteli ve ucuz fiyatlı Uzak Doğu ve Doğu Avrupa menşeli ürünler Türkiye için büyük bir problem arz ediyor. Bilinçsiz; yalnızca
finansal değerleri dikkate alan müşteri portföyü, sektörün ilerlemesine ciddi anlamda zararlar verebiliyor. Bu problemlerin çözümleri için milli ortak görüş yaratılmalı. AB üyesi ülkeler çoktan çözüm yaratıp yol almalarına karşın, devletimizin enerji verimliliği ile ilgili ulusal bir yaptırımı ve kurallar paketinin halen mevcut olmaması önümüzü tıkıyor.”