Dünyada 1800’lü yıllarda ilk kez İngiltere’dedemir yolu sisteminin kullanılmasının ardından,gelişmelere paralel olarak ülkemizde..


Dünyada 1800’lü yıllarda ilk kez İngiltere’dedemir yolu sisteminin kullanılmasının ardından,gelişmelere paralel olarak ülkemizde aynı yüzyılın ortalarında ilk kez raylar döşenmeye başlandı. “Cumhuriyet’in çelik kolu” olarak anılan demir yolu sektörü 2011 yılında 165milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.

Demir yolu sektörünün vazgeçilmezi tren dünyada ilk kez 1800’lü yılların başında,İngiltere‘de kullanılmaya başlandı. Söz konusu araç, RichardTrevithick adında bir mühendis ileİngiltere’nin Pennydarran bölgesinde bir maden sahibinin iddialaşmalarıyüzünden doğdu. Mühendis Trevithick10 ton ağırlığındaki demir yükü,kendi yapmış olduğu buharlı makineyle Pennydarran’dan Cardiff‘e kadar raylıbir yol aracılığıyla hiç zorlanmadan taşıyabileceğini iddia ediyordu. Böylece6 Şubat 1804 tarihinde Tram-Waggonadlı bir lokomotif 10 tonluk demiryükü ve ayrıca 70 yolculu bir arabayla Cardiff’ten hareket etti.

16 km uzunluğundaki Pennydarran-Cardiff yolu,beklemeler ve tamirler de hesaba katılırsa, tam beş saatte aşılabildi.Elde ettiği bu başarılı sonuca karşınTrevithick’in şansı yaver gitmedi buyeni makineyi daha fazla geliştiremedi.Böylece makinenin o günlerdeki yaygın ulaşım aracı hayvanlardan daha üstünve etkin olduğunu ispatlanamadı. İştebu nedenledir ki trenin icadı , başkabir İngiliz’e George Stephenson’amal edilir. George Stephenson daha sonraki yıllarda peron, lokomotif ve vagon tasarımları çizerek bunları gerçekleştirdi.

Bu nedenle o günün buharlı lokomotifi gelişimin bir simgesihalini aldı. Stephenson, 27 Eylül 1825tarihinde yalnızca yolcu ve yük taşıyarak dünyanın ilk demir yolu taşımacılığını gerçekleştiren treni, İskoçya’daDarlingthon ile Stockton arasındakullandı. Yine Stephenson, bu tarihtenbeş yıl sonra saatte 24 km hızla gidebilen ve Rocket adını taşıyan yeni bir lokomotif modeliyle büyük ticari önemiolan Liverpool-Manchester hattındaki yarışmayı kazandı.

50 km uzunluğundaki Liverpool-Manchester hattından sonra,İngiltere’de 10 yıl içinde yapımı bitmiş veya tamamlanmış durumda olandemir yollarının uzunluğunun toplamı 2 bin kilometreye ulaştı. 1831’deAmerika Birleşik Devletleri’nde,1832’de Fransa’da, 1835’te Belçika ve Almanya’da, 1837’de Rusya‘da ve1848’de İspanya’da demir yolu kullanılmaya başlandı.

TÜRKİYE DÜNYADAKİ GELİŞİMİ KISA SÜREDE YAKALADI

Ülkemizde Osmanlı dönemiyle paralel olarak 1800’lü yılların ortalarında başlayan demir yolu ulaşımı; tamamı ithal, bakım ve onarımları da dışa bağımlı olarak sürdürülen araçlarla yapılıyordu. Bu durum demir yolu işletmeciliğinde sürekli sorun ve kesintilereyol açıp maliyetleri yükselttiği için Cumhuriyet’in kurulmasıyla beraber,özellikle kamusal alanda, ilk girişimler yapıldı. Türkiye her ne kadar Kurtuluş Savaşı’ndan yeni çıkmış bir ülke konumunda bulunsa da dünyadaki demiryolu sektörü gelişimini yakından takip etti.

Türk makine tarihinde Nuri Demirağ ve Behiç Erkin gibi sayısız önemli isimle beraber başlayan üretim süreci TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ, ELMS gibi işletmelerin açılmasıyla hız kazandı.Üretimde kendini kanıtlayıp yurt dışına ilk ürünlerini ihraç eden kurumlardan biri olan TÜVASAŞ 1999 yılında Marmara Depremi’nden etkilenip kendini yenilemek zorunda kalsa da, sektörün can damarı olan özel firmalar ihracatta atılım yapmaya devam etti. Günümüzde ise 1950’li yıllardan itibaren başlayan üretim atağı devam etmekte ve ülkemizde üretilen demir yolu makine ve aksamları diğer ülkelere ihraç edilmektedir.

TCDD İLE BAŞLAYAN DEMİR YOLU SERÜVENİ

Osmanlı döneminde kömüre ve demiregiden sistemi üzerine döşenmeye başlanan raylarda hayat bulmaya başlayan demir yolu sektörü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla beraber ilerleyişini sürdürdü.

Dünya genelinde de aslında yük taşımak için üretilen demir yolu sistemi zamanla yükten ziyade insan taşıma konusunda da öncü bir noktaya ulaştı.

Cumhuriyetöncesi çeşitli yabancı şirketler tarafındaninşa edilen demir yolu hattının 4bin kilometrelik bölümü, Cumhuriyet’in ilanı ile belirlenen ulusal sınırlar içinde kaldı.

1924 yılında çıkarılan kanunla“Anadolu-Bağdat Demiryolları MüdüriyetiUmumiyeti” kuruldu. 10 Ekim1924 tarihinde Ankara-Sivas demir yolunormal hatta çevrilmeye başlandı. Böylelikle ülkemizde yavaş yavaş ürünlerin yurt dışından ithal edilmesinden ziyade üretime yönelik bir bakış açısı belirmeye başladı. 

Büyük bir bölümü yabancı şirketlerinelinde bulunan demir yolları 1927’desatın alınarak ulusallaştırıldı. Böylelikle demir yollarının işletilmesi ve yapımı tek elde toplandı. 1953 yılına kadar katma bütçeli bir devlet idaresi şeklinde yönetilen kuruluş, 1953’ten sonra Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi (TCDD) adı altında Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü haline getirildi.

Dünyada ilk kez demiryolu sisteminin 1800’lü yıllarda İngiltere’de kullanılmasının ardından, bu gelişmeye paralel olarak ülkemizde de 1800’lü yıllarınortalarında raylar döşenmeye başladı.

TÜRKİYE’NİN İLK VAGON ÜRETİMİ

Türkiye Vagon Sanayi AŞ’nin (TÜVASAŞ) ilk tesisleri maliyetleri düşürmek ve dışa bağımlılığın önüne geçmek adına 1951 tarihinde “Vagon TamirAtölyesi” adıyla faaliyete geçti. 1961 yılından itibaren Adapazarı Demiryolu Fabrikası’na (ADF) dönüştürülen kuruluşta, 1962 yılında ilk vagon üretildi.

1971 yılında başlanan ihracatçalışmaları neticesinde, Pakistan ve Bangladeş’e toplam 77 vagon ihraç edildi. 1975 yılında “Adapazarı Vagon Sanayi Müessesesi” (ADVAS) adını alan tesiste, uluslararası standartlarda RIC tipi yolcu vagonlarının üretimine geçildi.

1976 yılından itibaren Alstom firmasının lisansı ile elektrikli banliyö dizileri üretimine başlandı ve toplam 75 dizi (225 adet) üretilerek TC Devlet Demiryolları’na (TCDD) teslim edildi.

Bugünkü statüsünü 1985 yılında kazanan TÜVASAŞ, yolcu vagonları ve elektrikli dizi imalatlarının yanı sıraaraştırma geliştirme faaliyetleri ve mühendislik hizmetleri konularında da atılımlar yaparak yeni projelere yoğunluk verdi.

1990’lı yıllarda üretilen projelerolgunlaştırılmış ve tasarımı TÜVASAŞ’aait ray otobüsleri, RIC-Z tipi yeni lüksvagon ile TVS 2000 klimalı lüks vagonprojeleri tamamlanarak 1994 yılında daimalatlarına başlandı. 1998 yılında tecrübeli uzman, mühendis ve kalifiye işçi kadrosu ile vagon üretim ve onarımı konularında kaliteli hizmetler sunmaya başlayan TÜVASAŞ, TVS 2000 tipi lüksyataklı vagon imalatını da başarı iletamamladı. TÜVASAŞ son yıllarda yurtdışına vagon ihracatı çalışmalarına hız veriyor.

Ülkemizde tasarımından üretimine tamamen Türk işçi ve mühendislerinin emeğiyle üretilen ilklokomotif 1961, ilk vagon 1962 yılında imal edildi. Türkiyeartık imal ettiği ürünleri Suriye’den ABD’yekadar birçok ülkeye ihraç ediyor.

İLK YERLİ LOKOMOTİFTE SİVAS CERATELYESİ İMZASI VAR

Türkiye Demiryolu Makinaları SanayiiAŞ (TÜDEMSAŞ); TCDD’nin kullanmakta olduğu buharlı lokomotif ve yük vagonlarının onarımını yapmak gayesi ile 1939 yılında “Sivas Cer Atelyesi”adı altında işletmeye açıldı. Demiryolu ulaştırmasının gelişmesine veyurt ekonomisinin ihtiyaçlarına paralel olarak bina, tezgah ve tesis bakımından geliştirilen Sivas Cer Atelyesi,1953 yılından itibaren yeni yük vagonu yapımına geçti. 1958 yılından itibarende Sivas Demiryolu Fabrikaları adıile faaliyetini sürdürdü.

1986 yılında Bakanlar Kurulu’nun kararıyla TürkiyeDemiryolu Makinaları Sanayii AnonimŞirketi (TÜDEMSAŞ) unvanı ile TCDDGenel Müdürlüğü’nün bağlı ortaklığıolarak teşkilatlandırıldı. TÜDEMSAŞ yük ve yolcu vagonu tamiri, her türlüyük vagonu ve yedek parça üretimi iledemir yolu ulaşımının gelişimine katkıda bulunmaya devam ediyor.

İLK LOKOMATİF KARDEŞLER:KARAKURT VE BOZKURT

Cer Atölyesi 1958 yılında, Eskişehir Demiryolu Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize edildi. Bu hedefilk yerli lokomotifi imal etmekti. Yaklaşıküç yıl süren çalışmanın ardından1961 yılında, tasarımından üretimine tamamen Türk işçi ve mühendislerinin emeğinin eseri olan Karakurt, yola çıkmaya hazırdı.

1915 beygir gücünde, 97 ton ağırlığında, 70 km/h hız yapabilen ilk Türk buharlı lokomotifi Karakurt, 25yıl olarak öngörülen hizmet süresinden10 yıl erken, 1976 yılında demir yollarınaveda etti.

Halen Eskişehir’de bugünTÜLOMSAŞ adını alan Eskişehir Cer Atölyesi’nde Türkiye’nin yerli teknoloji geliştirme çabalarının bir anıtı olarak aynı dönemin ürünü Devrim otomobiliyle birlikte sergileniyor.

Bu arada Karakurt’un ikizi olarak, yine1961 yılında Sivas Cer Atölyesi’nde imaledilen Bozkurt lokomotifi de 25 yıl dolu dolu hizmet ettikten sonra 1994 yılında emekliye ayrıldı. Bozkurt da Karakurt gibi doğduğu yerde Türk sanayisiningelişimini gösteren bir abide olarak sergileniyor.

Demir yolu makineleri ve aksamlarısektöründe 2000’li yıllara gelindiğindeyerli üretimin ve ihracatın önemli dereceivme kazandığı görülüyor. Özellikleson yıllarda atağa kalkan ülkemiz üzerindeki olumsuz etkileri bir bir yok ederek gelişim göstermeye devam ediyor. Türkiye demir yolu sektöründe2010 yılına göre atağa kalkan ülkemizyüzde 196,1 artış gösterdi. Türkiye’ninGTİP bazında demir yolu sektörü ihracatı 2010 yılında 55,8 milyon dolar seviyesindeydi. Bu rakam 2011 yılında165,2 milyon dolara yükseldi.

ÜLKEMİZ VAGON İHRAÇ EDİYOR

Türkiye’nin GTİP bazında demir yolu sektöründe en fazla ihraç ettiği ürünü ise “Elektrik Enerjisini Dışarıdan Alan Demir Yolu ve Tramvay Vagonları” kalemi oluşturuyor. Söz konusu kalemde 2010 yılına göre yüzde 24.339,2 artışyaşandı. 2010 yılında 366 bin dolar olan ihracat değeri 2011 yılında 89,3 milyondolara yükseldi. “Demir/Çelikten YassıTabanlı Simetrik Demir Yolu Raylar(Yeni, Bir Metre Ağırlığı = >46 Kg)”kalemi ise ikinci sırada yer aldı.

2010yılında 31,9 milyon dolar olan ihracat rakamı 2011 yılında 44,9 milyon doları aştı. Üçüncü sırada “Diğer Amaçlı Konteynerler”ürün grubu bulunuyor. 2010yılına göre yüzde 54,2 büyüyen “DiğerAmaçlı Konteynerler” mal grubundan2011 yılında 8,2 milyon dolar değerindeihraç edildi.Türkiye’nin ülkelere göre demir yolu sektörü ihracatına bakıldığında ise 2011 yılında en fazla Suriye’ye ürün gönderdiği görülüyor. Listede birincisırada bulunan Suriye’ye 2011 yılında 21,9 milyon dolar değerinde demir yolu makine ve aksamı gönderildi. İkinci sırada bulunan İran’a yönelik ihracatta ise önemli bir yükseliş dikkat çekiyor.

Yüzde 2.623,6 ihracat artışının yaşandığı ülkeye yönelik ihracatta 2010 yılında yalnızca 728 bin dolar değeri yakalanmıştı.2011 yılında ise bu rakam 19,8milyon dolar seviyesine ulaştı. Fransa ise listenin üçüncü sırasında yer alıyor.Fransa’ya yönelik gerçekleşen demiryolu makine ve aksamı ihracatında 2011 yılında 6,9 milyon dolar değerindeürün gönderildi. 2010/2011 yıllarınagöre ihracatında en fazla artış yaşananülke İtalya oldu. Yüzde 3.474,2 artışınyaşandığı ülkeye yönelik 2011 yılında gerçekleşen ihracat değeri ise 3,8milyon dolar seviyesine ulaştı.

EN ÇOK ABD İTHAL EDİYOR

Dünya demir yolu sektörüne bakıldığında2010 yılına göre ithalat yüzde 22,1 arttı. 2010 yılında 56,1 milyar dolar değerinde olan ithalat 2011 yılında 68,6milyar dolara ulaştı.2011 yılında en fazla ithal edilen kalemi“Demir Yolu Yapım Malzemesinin TespitindeKullanılan Demir/Çelik Cıvataları”oluşturdu. 2010 yılında 14,6 milyar dolar değerinde olan söz konusu mal grubu 2011 yılında 17,4 milyar dolar değerinde ithal edildi.

İkinci sırada ise“Demir Yolu Taşıtlarında Kullanılmaya Mahsus Dizel Motorlar” bulunuyor.Demir yolu sektöründe söz konusumal grubu 2010 yılında 11 milyar dolardeğerinde ithal edildi. 2011 yılında isebu rakam 15,5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Üçüncü sırada ise “Demir YoluTaşıtlarının veya Tramvayların Aksam ve Parçaları” kalemi bulunuyor. 2010yılında 2,5 milyar dolar değerine ulaşan ürün grubundan 2011 yılında 3,5 milyardolar değerinde ithal edildi.Demir yolu makine ve aksamları sektöründe2011 yılında en fazla ürün ithaleden ülke ABD oldu.

Yüzde 31,2 artışınyaşandığı ülkede 2010 yılında 5,3 milyar dolar değerinde ürün ithal ediliyordu.2011 yılında ise bu rakam 7 milyar dolarseviyesine ulaştı. İkinci sırada bulunanÇin ise 2011 yılında yüzde 14,4 artışgösterdi ve 6,7 milyar dolar değerinde ürün ithal etti. Almanya yüzde 11,5artış gösterdi. 2010 yılında 4,3 milyar dolar değerinde ürün alımı gerçekleştirenülke, 2011 yılında 4,8 milyar dolar seviyesine çıktı.

2011 yılında en fazlaithalat artışı gösteren ülke yüzde 68,7ile Rusya oldu. Rusya böylelikle 2011yılında 4,2 milyar dolar değerinde ürünithal ederek listenin dördüncü sırasında yer aldı. Azalış yaşayan Brezilya ise 2011 yılında bir önceki seneye göre yüzde 12,1 değerinde ithalatını azalttı.Türkiye demir yolu sektörü ithalatı listesinde 13’üncü sırada yer alıyor. 2009 yılında 1,1 milyar dolar değerinde ithalat gerçekleştiren ülkemiz 2010 yılında azalış göstererek 1 milyar dolar seviyesine indi. Ancak 2011 yılında demir yolusektörü ithalatında yüzde 33,9 artış yaşayarak1,4 milyar dolar seviyesinde demiryolu makine ve aksamı ithal etti.

Demir yolu sektöründe 2011 yılında atağa kalkan ülkemi zgeçtiğimiz seneye göre yüzde 196,1 artışla165,2 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi.

DÜNYANIN CIVATAYA İHTİYACI VAR

Demir yolu makine ve aksamlarınındünyadaki ihracatına bakıldığında 2010 yılına göre yüzde 26,2 artış yaşandığı görülüyor. 2010 yılında 63,3 milyar dolar düzeyinde ihracat gerçekleşti. Bu rakam 2011 yılında 79,9 milyar dolara yükseldi.Dünya demir yolu ihracatında ilk sırada“Demir Yolu Yapım MalzemesininTespitinde Kullanılan Demir/Çelikten Cıvatalar” kalemi yer alıyor.

2011 yılında17,1 milyar dolar değerinde ihracatıngerçekleştiği kalemde geçtiğimizseneye oranla yüzde 24,5 artış meydana geldi. Söz konusu kalemden 2010yılında 13,7 milyar dolar değerinde ihracat yaşandı. Listenin ikinci sırasındabulunan kalemde ise yüzde 35,6 artış oldu. “Demir Yolu Taşıtlarında Kullanılmaya Mahsus Dizel Motorlar” olarak ikinci sırada bulunan ürün grubundan 2010 yılında 11,6 milyar dolar değerinde ürün ihraç edildi.

2011 yılında ise bu rakam 15,8 milyar dolar seviyesine yükseldi. Üçüncü sırada ise “Bir yada Birden Fazla Taşıma İçin Yapılmış Konteynerler” ürün grubu bulunuyor.

Geçtiğimiz seneye göre yüzde 51,2 artışyaşayan kalemden 2010 yılında 8,8milyar dolar ihracat gerçekleşti. Söz konusu mal grubunun ihracatı, 2011yılında 13,4 milyar dolara yükseldi. “Birya da Birden Fazla Taşıma İçin Yapılmış Konteynerler” kalemi aynı zamandageçtiğimiz seneye göre dünya demiryolu sektörü ihracatı kapsamında en fazla artışın yaşandığı kalem oldu.

Dünya ihracatında 2010-2011 yılı değişimleri baz alındığında ise en az yüzde0,5 ile “Sarnıçlı Vagonlar ve Benzerleri”mal grubunda yaşandığı görülüyor.Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre Çin, demiryolu sektörü ihracatında ilk sırada yeralıyor. 2010 yılında 11,5 milyar dolar değerinde ihracat yaptığı görülen ülke yüzde 54 artış yaşadı. Çin, 2011 yılında demir yolu makine ve aksamları konusunda 17,8 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi. İkinci sırada bulunan Almanya ise geçtiğimiz seneyegöre yüzde 4,7 artış yaşadı. 2010 yılında9,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ülke 2011 yılında 9,6 milyar dolarseviyesine ulaştı. Listenin üçüncü sırasında ise ABD bulunuyor.

ABD2010 yılında 6,2 milyar dolar değerinde demir yolu makine ve aksamları sektöründe ihracat gerçekleştirdi.2011 yılında ise yüzde 29,3 artış yaşadı.Böylelikle ABD 2011 yılında 8 milyar dolar değerinde ürün ihraç etti. Listede2011 yılında geçtiğimiz seneye göreen fazla ihracat artışının Meksika’dayaşandığı dikkat çekiyor. Meksika 2010 yılında 0,9 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirirken yüzde117,5 artış yaşadı.

Böylelikle sözkonusu ülkenin 2011 yılı demir yolu makine ve aksamları ihracatı 2 milyar dolar seviyesine yükseldi. Avusturya ise yüzde 3,1 azalış yaşadı. Böyleliklelistenin 8’inci sırasında yer alan ülke2011 yılında 2,6 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi.Türkiye ise demir yolu sektörü ihracatında 31’inci sırada bulunuyor. 2010yılında 153 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştiren ülkemiz yüzde 81,9 artış yaşadı. Böylelikle Türkiye demir yolu sektöründe 2011 yılında 280 milyon dolar seviyesine ulaştı.

GÜNEY KORE’DEN İTHAL EDİYORUZ

Türkiye geçtiğimiz seneye göre demiryolu sektöründe ithalatını yüzde 32,8artırdı. 2010 yılında 683,7 milyon dolar değerinde demir yolu makine ve aksamı ithal eden ülkemiz 2011 yılında907,8 milyon dolar seviyesine yükseldi.Sektör ithalatında kalemlere bakıldığızaman en fazla ithal edilen ürün grubunun “Elektrik Enerjisini DışarıdanAlan Demir Yolu ve Tramvay Vagonları”olduğu görülüyor. Söz konusu vagonlardan 2010 yılında 388,9 milyon dolardeğerinde ithal edildi.

2011 yılında ise“Elektrik Enerjisini Dışarıdan AlanDemir Yolu ve Tramvay Vagonları”ndanyüzde 40,4 artış yaşanarak 546,3milyon dolar değerinde ithalat gerçekleşti.Türkiye’nin GTIP bazında demiryolu sektörü ithalatında ikinci sırada“Demir/Çelikten Yassı Tabanlı SimetrikDemir Yolu Raylar (Yeni, Bir Metre Ağırlığı = >46 Kg)” kalemi yer alıyor.2010 yılında söz konusu kalemden 84,2 milyon dolar değerinde ithalatınyapıldığı ürün grubunda azalış yaşandı.2010 yılına göre yüzde 27,2 dahaaz ithal edilen kalemden 2011 yılında61,3 milyon dolar değerinde ithalat yapıldı.

Üçüncü sırada ise “Demir YoluTaşıtlarında Kullanılmaya Mahsus Dizel Motorlar” kalemi bulunuyor.Söz konusu kalemden 2009 yılında hiçithalat gerçekleşmezken 2011 yılında39,3 milyon dolar değerinde ürün alındı.Böylelikle 2010 yılına göre “DemirYolu Taşıtlarında Kullanılmaya Mahsus Dizel Motorlar” kalemde yüzde 81,2artış gerçekleşti. Sektörün Türkiye’dekidurumuna bakıldığında “Demir YoluTaşıtları veya Tramvaylar için Diğer Aksamve Parçalar”, “Demir Yolu Taşıtlarıveya Tramvaylar için Dingiller (MonteEdilmiş/Edilmemiş); Tekerlekler vb”,“Demir Yolu Taşıtları veya Tramvaylar için Bojiler, Bissel Bojiler ve BenzerlerininAksam ve Parçaları” ile “Sarnıçlı Vagonlar vb.” kalemlerinden ilk kezithalat gerçekleştiği görülüyor.

Söz konusu kalemlerden ülkemiz 2009 ve 2010 yıllarında hiç ithalat gerçekleştirmemesine rağmen 2011 yılında ilk kezithalat yaptığı görülüyor.Ülkelere göre Türkiye’nin demir yolusektörü ithalatında ise en fazla ürünün Güney Kore’den temin ettiği dikkat çekiyor.Ülkemiz Güney Kore’den geçtiğimizyıla göre aynı zamanda listedeki enfazla ithalat artışını da göstererek yüzde661,8 daha fazla demir yolu makineve aksamı aldı.

Güney Kore’den 2010 yılında 46,4 milyon dolar değerindeithalat gerçekleştirirken Türkiye, 2011 yılında 353,9 milyon dolar seviyesineyükseldi. İkinci sırada ithalatında azalış yaşanan İspanya var. İspanya’dan ülkemiz 2011 yılında yüzde 20,2 azalış yaşayarak 159,1 milyon dolar değerindeithalat gerçekleştirdi. Almanyaise üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye,Almanya’dan 2010 yılında 28,1 milyondolar değerinde demir yolu sektöründe kullanılan makine ve aksam ithal etti.

Ancak 2011 yılında ithal ettiği aksam ve parçalarda yüzde 379,1 artış yaşandı.Böylelikle Türkiye, Almanya’dan 2011 yılında 135 milyon dolar değerinde demir yolu sektörü makine ve aksam alımı gerçekleştirdi. Türkiye’nin demiryolu sektörü ithalatında azalış yaşadığı ülkeler ise sırasıyla Polonya (yüzde 84,2 azalışla 12,6 milyon dolar), Romanya (yüzde 64,6 azalışla 6,5 milyon dolar), İtalya (yüzde 48 azalışla 98,3milyon dolar) ve İspanya (yüzde 20,2azalışla 159,1 milyon dolar) oldu.

Dünya demir yolu sektöründe en fazlaihraç edilen mal grubunu “Demir Yolu Yapım MalzemesininTespitinde Kullanılan Demir/Çelikten Cıvatalar” oluştururken Türkiye en fazla GüneyKore’den “Elektrik Enerjisini DışarıdanAlan Demir Yolu ve Tramvay Vagonları”mal grubunu satın alıyor.

“Kalitemizi dünyaya ispatladık”

Turgut ŞEN Pazarlama Sorumlusu Kutes Madencilik

“Şirketimiz Kutes Döküm Madencilik;yurt içi ve yurt dışı otomotiv,tarımsal, inşaat, genel makine, vana,pompa ve hidrolik sistemleri endüstrilerindefaaliyet gösteren firmalara yüksek kalitede, yüzde 60 pik ve yüzde 40 sfero döküm parçaları üretiyor.Çorlu’daki fabrikamızda 1992 yılındanberi imalatımız devam ediyor. Aynı süreçten itibaren de ihracat gerçekleştiriyoruz.Dünyanın birçok ülkesinesistemler ihraç ediyoruz.

Yoğunluklu olarak Almanya Demir Yolları içinfren sistemleri üretip ihraç ediyoruz.Almanya’nın dışında Fransa, İtalya,Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Belçika,İspanya’ya da ürünlerimizin ihracatını gerçekleştiriyoruz. İhracat ve pazarlamaaşamalarında bir sıkıntı yaşamıyoruz.Hatta sıraladığım ülkelerdeki müşterilerimizle uzun yıllardır ticaret yapıyoruz. Herhangi bir problem yaşamadık.Gerek kalite, gerekse performans açısından bahsi geçen ülkeler bizim ürettiğimiz ürünleri kullanmaktan gayet memnunlar.”

“2023 hedeflerine emin adımlarla ilerliyoruz”

Serkan EREN Teknima Müdür Yardımcısı

“Pernaray markası ile 2007 yılında faaliyetlerinebaşlayan firmamız; metro veyer altı istasyonları gibi demir yollarısektörüne acil durum havalandırma fanları, demir yolu yapım ve bakım malzemeleri

hafif ve ağır ray, ray bağlantımalzemeleri, atölye ekipmanları,makas, ahşap ve beton travers, beton travers kalıpları, hat sonu çarpmatamponu, titreşim ve ses izolasyonuiçin malzemeler, enerji rayı ve aksesuarlarıile ve komple tesis kurulumu konusunda üretim yapıyor.

İmalatını yaptığımız ürünlerin ihracatını gerçekleştiriyoruz.Yoğunluklu olarak UzakDoğu ve Arap ülkelerine ihracatımız söz konusu.Parça ve aksam konularında bugüne kadar yaptığımız ihracatlarda herhangi bir sıkıntı yaşadığımızı söyleyemem. Ancak elbette komple hatkonusunda nakliye kaynaklı zorluklaryaşanabiliyor. Elbette ki bu her sektöriçin geçerlidir. Bu anlamda demir yolusektöründe ülkemizde yaşanan gelişim ortadadır.

Özellikle 1950’li yıllardaüretime ilk kez başlayan ülkemiz bugün onlarca ülkeye ihracat yapmaktadır.Firma olarak biz de önümüzdekiyıllarda üretim kapasitemizi artırmay ıplanlıyoruz. Bu doğrultuda 2023 yılı ihracat hedefine emin adımlarla yaklaşacağız. 2013 yılı hedeflerimiz arasında üretim kapasitemizi artırmakve ihracat pastasından daha büyük birpay almak da var.”

“En önemli müşterilerimiz AB ülkeleri”

Fatih TAŞ Kanca El Aletleri Dövme ÇelikSatış Sorumlusu

“Firmamız aile şirketi olarak 1966 yılında 20 kişilik bir kadro ile el aletleri üretimine başladı. Ancak Kanca El Aletleri Dövme Çelik bugün otomotiv,savunma ve inşaat sektöründe güvenilir ve aranan bir tedarikçi olarakfaaliyetine devam ediyor. Demir yolu aksam ve parçaları ürün grubumuzda lokomotiflerin birbirine bağlanması için kullanılan cer kancalarının üretim ve ihracatını gerçekleştiriyoruz.

AvrupaBirliği ülkelerinin birçoğunun ulusaldemir yolu şirketleri müşterimiz durumunda. Gümrük ve satış işlemleri dahil ihracat konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. 46 yıllık tecrübemizve deneyimimizle 2013 yılı içinüretim kapasitemizi artırmayı planlıyoruz.”