Günlük yaşamın akışı içerisinde çok da fark etmediğimiz pompalar, aslında hayatımızın normal seyrinde gitmesine katkı sunan...
Günlük yaşamın akışı içerisinde çok da fark etmediğimiz pompalar, aslında hayatımızın normal seyrinde gitmesine katkı sunan en önemli makineler.Tarlalarımızdan enerji santrallerimize, evlerimizden endüstrimize kadar geniş bir yelpazede, akışkanları basınçlandırarak iletilmelerini sağlayan pompalar; musluğumuzdan akan suyu, aracımıza dolan benzini bizlere gönderen gizli kahramanlar gibi.
Yeraltında veya yerüstünde milyonlarca pompa hayatımızdaki akışkanları 7/24 yönetiyor.Gündelik koşuşturma içinde fark etmediğimiz bu makineler daima yanımızdalar. Sabah uyandıkve yüzümüzü yıkamak için musluğu çevirdik, barajdan arıtma tesisine,şebeke istasyonundan hidroforumuza,birçok pompa sayesinde su bize ulaştı.Aracımızı çalıştırdık bir pompa sayesinde yakıt motora iletildi. Benzinimizin az kaldığını fark ettik yakıt almak için bir istasyona girdik, pompa sayesinde depomuzu doldurduk.
Bunların çoğu ufak örnekler aslında.Elektriğimizi üreten enerji santralleri,ısınmamızı sağlayan gaz, yiyeceğimizi veren tarlaların sulama sistemleri yani hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alan küçük ya da büyük her üretimin ve iletimin temelinde mutlaka bir pompa var. Bu nedenle makine sektörü içerisinde ayrı bir yere sahip olan pompalar aynı zamanda dünya enerji tüketiminin de ana aktörlerinden.
Akışkanları yönetirken dünya enerjisinin önemli bir kısmını tüketen pompaların enerji verimliliği de üzerinde ençok durulan konuların başında gelir.Bu alanda geliştirilen yeni teknolojiler sektörün gideceği yönü belirler.Türk pompa sektörü de enerji verimliliği yüksek üretimler gerçekleştirmek için yatırımlar yapıyor. Ancak patent haklarında yaşanan sorunlar, kopyacılık,merdiven altı üretim gibi sektörün ilerlemesinin önünde bazı engeller bulunuyor.
TÜRK POMPA SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ
Ülkemizde pompa üretimi 1950’li yıllarda başlamış, devletin bu alanda yatırımları da olmuş; fakat talep büyük çapta ithalatla karşılanabilmiş,1960’larda demir-çelik ve döküm sektörünün gelişmesine paralel olarak pompa imalatında ilerleme sağlamış,1970’ler ithalatın azaldığı, üretim yelpazesinin genişleyerek üretici firma sayısının hızla arttığı bir dönem olmuş.Özellikle konvansiyonel veya santrifüj su pomparı imalatında, çoğu küçük 70’e yakın firma ile ülke ihtiyacı karşılanmaya çalışılmış.1980’li yıllara gelindiğinde ise ihracatı teşvik eden sanayileşme politikaları ile yatırımların arttığı görülüyor. O dönemde, özel tasarım, özel malzeme,yüksek performans isteyen pompalar ve yedekleri tamamıyla ithal.
Çok pahalı;rekabet dünyada da şimdiki kadardeğil. Ancak 1980’li yılların yarısından başlayarak tarımda su kaynaklarının değerlendirilmesi ve sulu tarıma geçilmesi, sanayideki proses suyunun önem taşıması, içme ve kullanma suyu şebekelerinin yaygınlaşması, atık su arıtma tesislerinin çevre korunması amacıyla zorunlu hale getirilmesi pompa talebinin hızla artmasına neden olmuş. Bu dönemde pompa üreten,irili ufaklı fabrika, tesis, atelyeler 150’yi buluyor. 1995 yılında ise Gümrük Birliği’ne geçiş pompa ithalatını artırmış ve nispi olarak yatırımlar azalmış.Bu dönemde dış ticaret makasının ihracat aleyhine açıldığı görülüyor.
DSİ, YSE, Köy İşleri gibi kamu ihale vesatın alımları teşvik edici olmuş. 2001krizi sektörü önemli ölçüde etkilemiş,yatırımlar modernizasyon, tevsive kapasite artışı ile sınırlı kalmış.2007 yılına gelindiğinde ise pompasektörünün 20’ye yakın asgari teknoekonomik kapasiteli, CNC, CAD/CAM,HAD teknolojili, kurumsallaşmış tesise sahip olduğu, ilaveten 210 kadar da küçük ölçekli, atölye tipi firmaların oluşturduğu bir yapıya dönüştüğü ve üretimin vazgeçilemez bir boyuta ulaştığı bir misyonu yüklendiği görülüyor.Günümüzde ise ülkemizde çok genişbir pazar olan pompa üretiminde bazıyerli firmaların dünyada önemli yerlere ulaştığı görülüyor.
Artık belli başlı üreticilerimiz özel ve spesifik pompalar üretebiliyor. Üretimde dünyaya kendini kanıtlayan bu firmalar teknoloji içeren sistemleri üreterek verimliliği yükseğe çıkarıyor. Türk pompa imalatçıları,Avrupa’nın İspanya ile birlikte 5. büyük üreticileri ve pazarlarında egemenler.Tüm bu olumlu gelişmelerin yanı sıra standart dışı üretim, taklitçilik ve fiyatodaklı rekabet, sektörün önünü tıkayan konuların başında gelmeye devam ediyor.
Türk pompa sektörünün 2012 yılı ihracatı 387 milyon dolar.
TEKNOLOJİ ODAKLI ÜRETİM
Rekabetin kaliteden çok fiyat odaklı yapılması nedeniyle Ar-Ge’ye kaynak ayıran firmaların sıkıntı yaşadığı sektörde, herhangi bir denetime tabii tutulmaksızın piyasaya sürülen ithal pompalar ile merdiven altı üretim bu durumu destekliyor. Yeni ürün çalışmalarına ve teknolojiye gerekli kaynağıayırmadan, taklit üretim yapan firmalar gerekli denetime tabii tutulmadıklarından sektörde haksız rekabete neden oluyor.
Bu noktada Türkiye’ye denetimsiz olarak giren, herhangi bir standart veya sertifikasyona tabi tutulmayan pompa gruplarında denetimlerin artırılmasını bekleyen sektörün teknoloji odaklı üretim yapan firma yöneticileri, fiyata dayalı rekabet etme alışkanlığının da sektöre zarar verdiği fikrinde birleşiyor. Pompa sektöründe ilerlemek için işletmelere Ar-Ge yapabilme kabiliyetinin kazandırılması gerektiğine değinen sektör uzmanları devletin bu sürece destek vermesiyle ve denetimlerin artırmasıyla sektörün büyük bir sıçrama yapacağını belirtiyor.
PATENT HAKLARI
Teknoloji üreten, geliştiren sektörlerin en büyük yatırımı insan kaynakları olduğu için üretimde oluşan tasarım süreci, pompa maliyetleri içerisinde önemli yer tutuyor. Fikri mülkiyet haklarına tecavüz ve kopyacılıkla işgören işletmelerin bu maliyetlerden kaçındıkları için sektöre büyük zarar verdiği sürekli dile getirilen bir konu.Özellikle mahalli mikro işletmelerin genellikle bu doğrultuda çalıştığı ise herkes tarafından bilinen bir gerçek.
Servis bakım hizmeti vermekle sektöregirip, yedek parçaları kopya etmeklebaşlıyor; ürünleri, katalogları hattaetiketleri ve markaları kopya etmekledevam ediyorlar.
HAM MADDE FİYATLARI
Metal fiyatlarının son bir yılda TL bazında yüzde 30’a varan oranda artması pompa sektöründeki girdi maliyetlerini artırırken, kar oranlarının sürekli düşmesi nedeniyle üreticiler zorlanıyor.
Artan hammadde fiyatları yüzünden yükselen maliyetleri müşteriye anlatmakta zorlandıklarına değinen sektör uzmanları,fiyat odaklı rekabetten uzak kalabilmeninen iyi yolunun inovasyon kültürü ve kabiliyetinin artırılması ile mümkün olabileceğini vurguluyor.
Ham madde fiyatlarındaki artışın yanı sıra temini konusunda da sıkıntı yaşandığı belirtiliyor. Sektörde kullanılan AISI 430, 304 ve 316 gibi paslanmaz çelik ürünlerinin Türkiye’de üreticisi olmadığı için yurt dışından geliyor.
Bunun da ürün fiyatlarının bir öncekine göre değişkenlik göstererek,bir fiyat istikrarsızlığı oluşturduğuna değinen yetkililer, ham madde yetersizliğinin de firmaları olumsuz etkilediğini söylüyor.
POMPA İHRACATIMIZ ARTMAYA DEVAM EDİYOR
Tüm bu zorluklara karşın Türk pompa ihracatı artmaya devam ediyor.Türkiye’nin pompa ihracatı 2010-2012 yılında ortalama yüzde 22 üzerinde artarak 269 milyon dolardan 387 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu artışlar, sektörün,vanalarla birlikte toplam 6 milyar dolarlık 2023 hedefini destekliyor.Pompa sektöründe 2012 yılında en fazla ‘Pompaların Aksam ve Parçaları’mal grubunda ihracat gerçekleşti. 107 milyon dolar değerine ulaşan ürün grubu, böylelikle birinci sırada yer aldı.
Listenin ikinci sırasında 97 milyon dolar ile ‘Doğrusal Deplasmanlı Pompalar’bulunuyor. 44 milyon dolar ihracat değeriyle ‘Diğer Pompalar’ isimli mal grubu ise üçüncü oldu. En fazla ihracat artışı yüzde 88 ile ‘Sıvı Elevatörlerine Ait Aksam ve Parçalar’ ürün grubunda yaşandı. 2012 yılında bu ürün grubundan 400 bin dolar değerinde ihracat gerçekleşti. 2012 yılına göre ihracatta en fazla azalma ise yüzde 12 ile ‘Beton Pompaları’ kaleminde yaşandı.
EN ÖNEMLİ İKİ PAZARIMIZ: ALMANYA VE IRAK
Türkiye’nin ülkelere göre pompa sektörü ihracatında ise ilk iki sırada Almanya ve Irak bulunuyor. Almanya’ya 2012 yılında 128 milyon dolar değerinde pompa ihraç edilirken, Irak’a 30 milyondolar değerinde pompa gönderildi.Üçüncü sırada 24 milyon dolar değeriyleABD yer aldı. Aynı zamanda pompa ihracatında en fazla artış yaşanan ülke yüzde 98,2 ile ABD oldu.
DÜNYA ÇAPINDA 61 MİLYAR DOLARLIK POMPA İHRAÇ EDİLDİ
Birleşmiş Milletler İstatistik Bölümüverilerine göre; 2010 yılında 51 milyardolar olan dünya pompa ihracatı, 2011yılında yüzde 18 artarak 61 milyar dolara ulaştı.
Almanya, ABD ve Japonya pompa ihracatında ilk üç sırada yeraldı. Almanya’nın ihracatı 2011 yılında yüzde 20,2 artarak 11,5 milyar dolara yükseldi.
ABD yüzde 21,6 artış yaşayarak 8,4 milyar dolarla ikinci sırada yer alırken Japonya yüzde 16,3 artışla5,3 milyar dolara yükseldi.
İlk 10 ülke arasında en fazla ihracat artışı yüzde 48 ile Kanada’da kaydedildi.
Kanada 2011 yılında 1,6 milyar dolar pompa ihracat ederken, pompa ihracatı en hızlı gerileyen ülke Hollanda oldu.Hollanda’nın pompa ihracatında yüzde1,8 azalışla 1,3 milyar dolara geriledi.
Türkiye ise 365 milyon dolar pompa ihracatı ile 2011 yılında dünyada en fazla pompa ihracatı yapan 29’uncu ülke oldu.Dünyada en fazla ihracatı gerçekleşen ürün ise ‘Pompaların Aksam ve Parçaları’ oldu. ‘Pompaların Aksam ve Parçaları’nda 2011 yılında yüzde 22,1artış yaşandı ve ihracat 15,5 milyar dolara yükseldi. ‘Santrifüjlü Pompalar’kalemi ise yüzde 11,4 artışla 12,9 milyar dolar oldu. Üçüncü sırada ise yüzde 18,9 artışla 11,6 milyar dolar değeriyle‘Pistonlu Motorlar Yakıt, Yağ ve Soğutma Pompaları’ kalemi var.
POMPA İTHALATI TÜM DÜNYADA ARTIYOR
Dünya pompa ithalatı 2011 yılındayüzde 19,9 artışla 64,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. En fazla pompa ithal eden ülkeler ise sırasıyla ABD, Almanya ve Çin oldu.
ABD 2011 yılında yüzde28,6 artışla 9,1 milyar dolar değerinde pompa ithal ederken; sıralamayı yüzde28,2 artışla 4,9 milyar dolar ithalat yapan Almanya ve yüzde 20 artışla 4,9 milyar dolar ithalat yapan Çin takip etti.
Dünya sıralamasında pompa ithalatında 25’inci sırada bulunan Türkiye ise 876 milyon dolar pompa ithal etti.
Dünya pompa sektöründe en fazla ithalatı gerçekleşen mal gruplarını ise yüzde 23,9 artışla 17 milyar doları bulan ‘Pompaların Aksam ve Parçaları’kalemi; yüzde 22,1 artışla 13 milyar dolara ulaşan ‘Pistonlu Motorlar Yakıt/Yağ/ Soğutma Pompaları’ ile yüzde 17,9artış ile 12,3 milyar dolar olan ‘Santrifüjlü Pompalar’ ürün grubu yer aldı.
Türkiye’nin GTİP bazında pompa ithalatında 2012 yılı Ocak-Kasım dönemi rakamlarına göre yüzde 27,7 artışla190 milyon dolarla birinci sırada ‘Diğer Santrifüjlü Pompalar’ kalemi var. İkinci sırada ise 169 milyon dolar ile ‘İçten Yanmalı Pistonlu Motorlar Yakıt, Yağ/Soğutma Pompaları’ ve üçüncü sırada117 milyon dolar ile ‘Pompaların Aksam ve Parçaları’ kalemi bulunuyor.
Türkiye’nin ülkeler bazında pompa ithalatındaise birinci sırada Almanya yer alıyor.2012 yılının Ocak-Kasım döneminde Almanya’dan 174 milyon dolar değerinde pompa ithal edildi. Fransa’nın ise diğer önemli tedarikçimiz olduğu görülüyor.Türkiye, 2012 yılı Ocak-Kasım döneminde Fransa’dan 101 milyon dolar değerinde pompa satın aldı. Üçüncü ülke olan İtalya’dan ise 81 milyon dolar değerinde pompa ithalatı yapıldı.
“SEKTÖR İHRACATLA AYAKTA DURUYOR”
BÜLENT HACIRAİFOĞLU DOĞUŞ VANA POMSAD ÖNCEKİ BAŞKANI CEIR BAŞKANI“
Günümüzde Türkiye pompa sanayisi;iç piyasayla değil, ihracatla ayakta duruyor. Türkiye’de standart ürünler üzerinden ilerleyen bir üretim politikası var. Yurt dışından gelen ürünlerse özellikli, yüksek teknoloji gerektiren ve ne yazık ki Türkiye’de yapılamayan ürünler. İthal edilen bu ürünlerde yükte hafif, pahada ağır ürünlerolduğu için bu rakamları çok etkiliyor.Geçen yılki ithalat oranlarımız hem pompada, hem vanada ihracatımızın neredeyse iki katı idi. Aslında bunlarla ilgili bir takım yönetmelikler, kanunlar var. Resmi kurumların yerli ürünleri almasını teşvik etmek için yüzde15’lik bir fiyat farkı kuralı var. İthalat rakamlarını düşürmek için öncelikli olarak yapılması gereken şey teşviktir.
İdareleri, ‘Bu hakkı yerli üretici lehine kullanın’ diye teşvik etmek lazım.Yüzde 15’ik paylar kullanılır, yerli üretici teşvik edilirse bir şeyler yolunda ilerler. Üreticilerimiz yeni teknolojiler üretmeye hazır. Devletin de biraz teşviği gerekir.Diğer bir sorunumuz ise kur politikasıyla ilgili. Her ne kadar ‘İhracatçı içinkur çok önemli değil, zaten birçok aramal ve ham madde yurt dışından getiriliyor’deniyor ise de bu tam doğruyu yansıtmıyor. Aynı ürünün Türkiye’de de üretilmesine rağmen, Çin’den yüzde30 daha ucuza alabilecekse onu tercih ediyor. Bu tamamen kurla ilintili birşey. Bir takım spekülatif hareketler sonucunda bu kur düşük tutuluyor ve ithalat cazip hale geliyor.”
Makine Sanayii Sektör Platformu üyesi olanTürk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği(POMSA D), sektörün teknoloji odaklı gelişimi ve rekabet kabiliyetinin artırılması için çalışmalarını 1996 yılından beri sürdürüyor.
“VERİM ARTIRICI KAMPANYALAR DÜZENLENMELİ”
ÖZDEN ERTÖZ VANSAN MAKİNE“
Vansan Makine, İzmir AtatürkOrganize Sanayi Bölgesi’nde 12 bin metrekare açık, 7 bin metrekare kapalı alanda, yaklaşık 240 çalışanı ile dalgıç pompalar, dalgıç pompa elektrik motorları, derin kuyu pompaları,hidrofor pompaları, dik milli pompalar yanında çift emişli ve norm santrifüj pompalar üretmektedir. 50 ülkeyeihracat gerçekleştiren firmamız,dünyada global bir marka olma yolunda hızla ilerliyor.
Yeraltı suyu çıkarma konusunda uzmanlaşma ile başlayan faaliyetimiz, tarım alanında kullanılan dik milli pompalar ve jeotermal enerji sektörü için imal ettiğimiz jeotermal pompalar ve reenjeksiyon sistemleri ile devam ediyor.Günümüz pompa sektöründeki en önemli sorunsal verimliliktir. Bu durumu şu şekilde izah edebilirim: Geçtiğimiz yıllarda tarımsal sulamada enerji verimliliği konusunda bir araştırma yapıldı.
2 bin küsur pompanın ortalama verimi yüzde 40’ın altında çıktı. Yani elektrik enerjisinin yüzde 40’ı su çıkarmaya yarıyor, yüzde60’ı ise boşa gidiyor. Bu nedenle bizedüşen görev; tarımsal sulamada enerjiverimliliğini artırmaya çalışmak olmalı.Her konuda pompaların enerji verimliliğinin artması gerekiyor. Yapılan bir araştırmada motorların tükettiği elektrik enerjisinin yüzde 20’sini pompaların tükettiği ortaya çıktı.
Bu durum hemAmerika’da, hem de Avrupa Birliği ülkelerinde böyle. Pompalar, en fazla enerji tüketen makinelerin başında geliyor.Tarımda kullanılan enerjinin verimliliğini ölçmek için Amerika’da yapılanbir araştırmada özel eğitilmiş pompa verimi ölçücüleri, zirai sulamada kullanılan pompaların verimini çiftçi ile birlikte ölçüyorlar.
Verim yüzde 50’nin altında çıkarsa, verimi yükseltmek için gereken değişikliklerin maliyetinin yarısı sübvanse ediliyor, diğer yarısı ise çiftçi tarafından karşılanıyor.Türkiye’de de tarımsal sulamada enerji verimini artırmak için benzer bir çalışma yapılması gerekmektedir. Pompalarda enerji verimliliğini artırırsak hem ülkemiz hem de sektörümüz ciddi kazanımlar elde edecektir.”
Teknoloji üreten,geliştiren sektörlerin en büyük yatırımı insan kaynakları olduğuiçin üretimde oluşan tasarım süreci, pompa maliyetleri içerisinde önemli yer tutuyor.
“YERLİ ÜRETİCİYE TEŞVİK EDİCİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”İSMAİL GÖKHAN ÇITAK GÖKSAN POMPA“
İzmir’de 1981 yılında kurulan firmamız 1982-1990 yılları arasında o günün ihtiyaçlarına yönelik dik milli derin kuyu su pompalarının üretim ve satışı ile işe başladı. 1990 yılından sonraTürkiye genelinde elektrik dağıtımınıntarımsal alana yayılması ve ithalatın liberal bir hal almasıyla dalgıç derin kuyu su pompaları ilgi görmeye başladı.1995 yılında dalgıç pompa motoru ve hidrolik grubunu Türkiye’de ilküreten firmalar arasında yerimizi aldık.Böylelikle ülkemizin dışa bağımlılığını büyük ölçüde azaltacak bir çalışmanın ilk adımını da atmış olduk.
İki yılı aşkın süreden beri de, HES veJEOTERMAL enerji projelerine türbin imalatı yapıyoruz. HES projelerinde pomptü rbin uygulamasını Türkiye’de ilk kez uygulayarak elektrik enerjisi üretiminde yatırımcıya düşük yatırım ve işletme maliyetini kazandırdık.Firma olarak hedefimiz, iç ve dış pazarlar da ürün kalitesi ve hizmetleri takip eden değil, takip edilen bir yapıya ulaşabilmektir.
Zor şartlarda uzun süre hizmet verebilecek, enerji tüketimi düşük, kalitesi yüksek, satış sonrası yedek parça ve servis ihtiyaçlarını zamanında verebilen, tüm bu şartlara haiz ürünler üretebilmeliyiz. Ayrıca fiyatlarımızda uygun olmalı.Günümüzde teknolojinin yurt içinde üretilmesi büyük önem arz ediyor.Enerjiyi verimli kullanan pompa teknolojilerini ülkemizde üretebilmeliyiz.Sektörümüz devletinde sektörü desteği ile bunu başarabilecek güçtedir.”
DİNAMİK VE GELİŞME AÇIK BİR YAPIMIZ VAR
BİLAL UYAN ÜSTÜNEL POMPA
Yurt dışındaki rakiplerimizin kökleri çok eskilere dayanıyor olabilir fakat ülkemiz pompa sektörünün dinamik ve gelişime açık yapısı bu mesafeyi kısa süredekapatabilir. Türk firmaları doğrustratejiler uygularsa dünya pompa pazarıdan daha fazla pay alabilecek güçtedir.Pompa ihracatına başladığımız yıllarda çok az sayıda firma yurt dışına mal gönderme kabiliyetine sahipti.
Ancak günümüzde pompa üreticilerimiz dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor.Kaliteli ve uygun fiyatlara üretim gerçekleştirebiliyoruz. Bundan sonraki hedefimiz yüksek teknolojiye sahip enerji verimliliği yüksek pompalar üretmek olmalıdır.”
“İHRACAT TEŞVİK EDİLMELİ”
MURAT BOZKURT GÜCÜM POMPA“
Gücüm Pompa 1970yılında İstanbul’da kuruldu. 5-3600m³/h kapasite aralığında ve 60 çeşit pompa üretiyoruz. Firmaların ihtiyaçları doğrultusunda komple vakum üniteleri de yapıyoruz.Bence sektörün en önemli problemini kalifiye eleman sıkıntısı oluşturuyor. Kalifiye, genç eleman bulmakta zorlanıyoruz.
Ülkemizdeki lise ve üniversitelerde spesifik eğitim yönünde yapılan çalışmalar yetersiz kalıyor. Dolayısıyla okullarda teoriden ziyade pratiğe yönelik eğitim önem kazanmalı. Bunun yanı sıra ihracatın üreticiler için daha cazip hale getirilmesi gerekiyor. Özellikle 2023 hedefi doğrultusunda firmalar daha fazla üretip, daha fazla ihraç etme yolunun açılması şart.”
Sektörüngüç birliği:POMSAD Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği (POMSAD) 1996 yılından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. POMSAD, Türkiye’de pompa sanayisini temsil kabiliyetine sahip bir yapılanma altında sektöre emek verenleri bir araya getirerek, bilgi ve fikir alışverişi yapacakları ortamlar hazırlıyor.
Eğitim ve kaliteyi artırıcı faaliyetler yürüten, müşterek projeler için imkan yaratan, müşterek problemleri çeşitli platformlarda dile getiren, sektörün tanıtılması, rekabet kabiliyetinin artırılması ve uluslararası organizasyonlarda söz sahibi olunmasını sağlayan POMSAD, 2001yılı itibariyle Europump’a tam üye ve İcra Konseyi Üyesi ve 2003 yılından beri deAvrupa Vana Sanayicileri Derneği’ne (CEIR) tam üyedir.