Makine İhracatçıları Birliği tarafından 30 Temmuz tarihinde Çırağan Sarayı’nda düzenlen ve ev sahipliğini Yönetim ...
Makine İhracatçıları Birliği tarafından 30 Temmuz tarihinde Çırağan Sarayı’nda düzenlen ve ev sahipliğini Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran’ın yaptığı iftar davetinde, MAİB Yönetim Kurulu Üyeleri ekonomi yazarlarıyla biraraya geldi.
İftar davetine Makine İhracatçıları Birliği’ni temsilen katılan Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran, Yönetim Kurulu Üyeleri Sevda Kayhan Yılmaz, Hasan Büyükdede, Ferdi Murat Gül ve Tamer Güven 20’ye yakın basın mensubunun makine sektörüne yönelik sorularını yanıtladı. Ekonomi yazarlarına sektörün sorunlarını aktaran Adnan Dalgakıran, yabancı mühendis firmaların yerli projelerde dahi Türk makinelerini kullanmadığına işaret etti. Bu durumun cari açığı artırdığını dile getiren Dalgakıran, Türkiye’de çalışmalarını sürdüren uluslararası mühendislik firmalarının projeleri için irtibatta oldukları ülkelerin veya kendi ülkelerinin ürünlerini tercih ettiklerinin altını çizdi. Dalgakıran konuşmasında, “Alman bir mühendislik firması Türkiye’de proje yapıyor. Bu projenin bütün makinelerini Almanya’dan alıyor. Termik santrallerimizi yabancı firmalar yaptı. Bir termik santralin bakım masrafı 500 milyon dolar tutuyor. Gelen yabancı yatırımcı ürettiği termik santralin bütün makinelerini kendi ülkesinden getirdiği gibi bakımını da kendi yapıyor ve 500 milyon dolar paramız dışarı gidiyor” ifadelerini kullandı. En önemli hedeflerinin yabancı firmaları yerli makine kullanımına teşvik etmek olduğunu aktaran Dalgakıran “Yerli makine kullanımını artırmak için yakın vadede, mühendislik firmaları gibi makine sektörünün paralel ilerlediği alanlarla faaliyetlerde bulunmayı planlıyoruz” dedi.
“Makine sektörü yüzde 5 büyüdü”
Makine sektörünün ihracat rakamlarına da değinen Dalgakıran, ilk altı ayda Türkiye’nin ihracat oranının ortalama yüzde 2,5 arttığını; sektörün ihracatının ise yüzde 5 yükseliş gösterdiğini aktardı. Türkiye’nin cari açık sorununun en önemli sebebinin katma değerli üretim yapılamaması olduğunu savunan Dalgakıran, şunları söyledi: “Geçen sene yüzde 2,4 büyüme elde ettik. Bunun içinde imalat sanayisinin payı istediğimiz düzeyde gerçekleşmedi. Sanayinin büyümesi diğer alanların gerisinde kaldı. Milli gelir oluşumunda imalat sanayisinin payı yüzde 15 düzeyinde. Bu payı gelişmiş ülkeler yüzde 30 seviyesine taşıdı. Türkiye’nin katma değerli ürünlerle daha çok büyümeye ihtiyacı var. Türkiye’nin, diğer sektörlerde olduğu gibi makine sektöründe de belirlenen hedefi yakalaması için büyümesini bir miktar artırması gerekiyor.”
“Korumacı uygulamalar ihracatı engelliyor”
Dünyada yaşanan ekonomik kriz ve kriz sonrası ticari uygulamaların ihracatta büyümeye engel olduğunu vurgulayan Dalgakıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “İhracatta aynı kulvarda yarıştığımız BRIC ve Asya ülkelerine uyguladıkları korumacılık politikaları nedeniyle ürün satışında sıkıntı çekiyoruz. Şu an Çin ya da Hindistan’a makine ihraç etmeye niyetlenen Türk firması yüzde 25-30
gibi ciddi oranlarda gümrük vergileriyle karşı karşıya kalıyor. Ama aynı ülkeler, yüzde 3 gümrük vergisiyle ürettikleri makineleri Türkiye’ye rahatlıkla satabiliyor. Bu ciddi bir haksız rekabet ortamı doğuruyor. ”Dalgakıran, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin diğer ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarının dışında tutulmasının da makine sektörü için tehlikeleri olduğunu ifade etti.
“Kalifiye eleman ihtiyacımız var”
Kalifiye eleman bulmakta güçlük çektiklerini de vurgulayan Dalgakıran,”İnsan kaynağımız ve eğitim ortamımız istediğimiz düzeyde değil. Nitelikli insan gücü büyük şehirlerde hayatını idame ettiriyor. Büyük şehirlerde ise arazi maliyetleri çok yüksek. Firmalar yatırım yapma imkanını bulamıyor. Uygun yer bulması durumunda makine sektöründe yatırım yapmayı planlayan çok sayıda firma var. Mevcut sorun aşıldığı takdirde makine sektörü önemli oranda büyüyecektir” dedi. Türkiye’nin ileri teknolojiler yanında, ortalama yaşı 20 olan makineleri de ithal eden bir ülke olduğunu aktaran Dalgakıran, “Ürünleri kullanıyor olmak bizi dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine sokmaz. Bizi dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına sokacak olan bu teknolojileri üreten ülke olmaktır. Türkiye vakit kaybetmeden yönünü katma değerli üretime çevirmeli, sanayi alanında devrim yapmalıdır. Türkiye’nin gelişmiş ülkelerle arasındaki makası kapatmak için büyümekten daha çok bir sıçramaya ihtiyacı vardır” yorumunu yaptı. Türkiye’nin makine ihracatının kilogram fiyatının ortalama 6,5 dolar olduğunu söyleyen Dalgakıran, bu rakamı Almanya gibi 60-70 dolar seviyesine çıkarılması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin ithal ettiği makinelerin yüzde 70’ini üretilebildiğine dikkat çeken Dalgakıran “Makine sektöründe ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50’lerden yüzde 45’lere geriledi. Bu önemli bir göstergedir” dedi.