Türkiye ile Türkmenistan arasında 1991 yılından itibaren ekonomi, kültür, bilim ve eğitim alanlarında çok sayıda anlaşma imzalandı.
Türkiye ile Türkmenistan arasında 1991 yılından itibaren ekonomi, kültür, bilim ve eğitim alanlarında çok sayıda anlaşma imzalandı. İki ülke arasında gelişen ticari ilişkilerin etkisiyle 2013 yılında Türkiye 189,4 milyon dolarla Türkmenistan’a en fazla makine ihraç eden ikinci ülke oldu.
Orta Asya’nın güneyinde, Hazar Denizi kıyısında yer alan Türkmenistan Cumhuriyeti, kuzeydoğusunda Özbekistan, kuzeybatısında Kazakistan, güneyinde İran ve güneydoğusunda da Afganistan ile komşudur. Ülke yüzölçümü bakımından Bağımsız Devletler Topluluğu’nun (BDT) en büyük dördüncü devletidir. Kara Kum Çölü ülkenin yüzde 80’ini kapsar. Ülkenin başlıca üç nehri Ceyhun (Amuderya), Tejen ve Murgab’tır. Karakum Kanalı 1100 kilometre uzunluğuyla tarım sektörü açısından hayati rol oynar. Nüfusun yarısı da kanal kıyısında yoğunlaşır. Türkmenistan’ın başlıca şehirleri başkent Aşkabat, Türkmenabat ve Daşoğuz’dur.
Türkmenistan başkanlık sistemi ile yönetilen bağımsız ve tarafsız bir ülkedir. Türkmenistan meclisinde seçimle belirlenmiş 125 üye görev yapar ve meclis üyeleri beş yılda bir yapılan seçimlerle yenilenir. Yürütmenin başı devlet başkanıdır ve devlet başkanı aynı zamanda başbakanlık görevini de yürütür. Ülke, idari olarak Ahal, Balkan, Daşoğuz, Mari ve Lebap olmak üzere beş vilayetten oluşur. Resmi olarak nüfus sayımı yapılmadığı için ülke nüfusu bilinmemekle birlikte Economic Inteligence Unit tahminlerine göre rakamın beş milyon olduğu tahmin ediliyor. Nüfusun yüzde 90’a yakını Türkmen’dir. Diğer etnik grupları ise Özbekler, Ruslar, Kazaklar, Tatarlar, Azeriler, Ermeniler ve Ukrayna
lılar oluşturur. Türkmenistan 1993 tarihinden itibaren Kiril harflerini bırakarak, Latin harflerine geçmiştir. Türkmen Türkçesi ülkenin resmi dilidir. Bunu yanı sıra Rusça da ülkede yaygın olarak kullanılır. Ülkede eğitime başlama yaşı yedidir. Ücretsiz olan zorunlu eğitimin 10 yıl olduğu Türkmenistan’da okuma oranı yüzde 98,8’dir. Petrol, doğal gaz, sülfür ve tuz Türkmenistan’ın başlıca doğal kaynaklarını oluşturur. Ülkede önemli miktarda gaz ve petrol rezervi mevcuttur. Başlıca gaz rezervleri ülkenin doğusunda yer alan Amuderya havzasında bulunur
. Türkmenistan, eski Sovyet Cumhuriyetleri arasında gaz rezervleri bakımından Rusya’dan sonra en zengin ikinci ülke konumundadır. Türkmenistan, hidro karbon sanayisinin geliştirilmesi yönünde iddialı projeler ortaya koyuyor. 2030 yılı itibariyle doğal gaz üretiminin yılda 250 milyar metreküpe, ham petrol üretiminin ise yılda 110 milyon tona çıkarılması hedefleniyor. İhracat kapasitesinin ve ülkedeki iş ortamının yeterince gelişmemiş olması nedeniyle hidro karbon sanayisinin gelişimi sınırlı düzeyde kaldı. Ülkedeki su kaynakları verimsiz kullanılıyor. Orta Asya’nın en uzun nehri Amuderya, Türkmenistan’ın doğusundan geçiyor. Ülkenin güneyinde ise Tedzhen Nehri akıyor. Ancak, bu nehirlerin ülkenin sınırlarında bulunmaları sebebiyle ülke topraklarının yalnızca yüzde 3,5’i ekilebilir durumdadır. Tarımsal üretim neredeyse tamamen sulamaya dayanır. Hatalı sulama uygulamaları büyük miktarda su kaybına neden olur. Toprağın ve yeraltı sularının tarımsal kimyasallar ve ilaçlarla kirlenmesi, Hazar Denizi’ndeki kirlilik, Amuderya nehrinin sulama amaçlı olarak yönünün değiştirilmesi sonucunda, nehrin Aral Gölü’ne ikmal yapamaması ve çölleşme, başlıca çevre sorunları arasındadır.
Genel Ekonomik Görünüm
Türkmenistan, geniş topraklara sahip çölleşmiş bir ülkedir. Bununla birlikte ülkenin vahalarında yoğun sulu tarım gerçekleştiriliyor. Ülke toprakları büyük miktarda doğal gaz ve petrol rezervi barındırıyor. Türkmenistan’ın tarım alanlarının yarısından fazlasında pamuk ekilidir. Fakat uygulanan yanlış tarım ve sulama politikaları sonucunda ülkenin pamuk üretimi geçmiş yıllara göre önemli miktarda azaldı. FAO (Food and Agriculture Organization) verilerine göre Türkmenistan dünyanın dokuzuncu en büyük pamuk üreticisidir. Ülkede yıllık 1 milyon ton civarında pamuk üretilir.
Rusya, Çin ve İran Türkmenistan’ın doğaz gaz satışı yaptığı önemli pazarlar arasındadır. Hazar Denizi ve ülkenin bazı bölgelerinde çıkarılan ham petrol, Türkmenbaşı ve Seydi rafinerilerinde işlenir. İplik ve kumaş sektöründe çok sayıda fabrika üretim gerçekleştirir. Diğer sanayi ürünlerinin imalatı gerçekleştirecek fabrikaların kurulması için de çalışmalar devam ediyor. Ülkede gıda üretimi konusunda son dönemde hızlı gelişmeler yaşanıyor. Hayvancılık ürünleri (salam, sosis, sucuk, pastırma, konserve et ürünleri), süt ürünleri (pastorize süt, yoğurt, dondurma, peynir), tavuk ürünleri (paket bütün tavuk, parça tavuk, yumurta), tahıl ürünleri (makarna, bisküvi, çikolata, paketli ekmek), salça, meyva suyu, mineral su gibi alanlarda yerli üretim yapılıyor. 2009 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz ve Türkmenistan’ın Rusya ile doğal gaz iletimi alanında yaşadığı anlaşmazlıklar, ülkenin, Rusya üzerinden ihracat yolunun kapanmasına neden oldu. Ancak Çin ile yapılan anlaşmalar neticesinde yeni bir boru hattı inşa edildi. Türkmen ekonomisine ilişkin veriler geçmişte devlet sırrı olarak nitelendiriliyordu. Ancak yeni hükümet bir istatistik ajansı kurulmasını sağlasa da, açıklanan veriler ekonomik durumla ilgili gerçek durumu yeterince ortaya koymuyor. Devlet Başkanı Berdimuhamedov’un yönetime gelmesinden sonra ülkede uygulanan ikili kur sistemine son verildi, ülke parası manatın değeri yeniden belirlendi, benzin fiyatlarına sağlanan sübvansiyonlar azaltıldı ve Hazar Denizi kıyısında özel turizm bölgesi kurulması kararı alındı. Hükümetin ülkeye yabancı yatırımların çekilmesi yönünde bir niyeti olmasına karşın, bürokratik engeller nedeniyle yeterli miktarda yabancı sermaye girişi ve yatırım gerçekleşmedi.
Türkmenistan ’ın Ekonomi Politikaları
Türkmenistan bağımsızlığın kazandıktan sonra da ekonomideki devletçi yapı devam ettirildi. Devlet Başkanı Berdimuhamedov’un başlattığı yeni kalkınma ve gelişme dönemi programı çerçevesinde her alanda yatırımlar hızlandı. Diğer taraftan, özel sektörün gelişmesi ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi yönünde kanun çıkarılmış olmasına rağmen yaşanan gelişmeler beklentileri karşılamaktan uzaktır. Türkmenistan, diğer eski Sovyet Cumhuriyetlerine göre SSCB’nin dağılmasından en az etkilenen ülke oldu. Bağımsızlık sonrası dönemde dünya fiyatlarıyla doğal gaz ihraç edilmeye başlanmasıyla, ülke ekonomisinde ve dış ticaret dengesinde önemli iyileşmeler yaşandı. Ülkede dış ticaret ve döviz kuru rejiminde 1996 yılında bazı reformlar başlatıldı. 1997-1998 yıllarında Türkmen doğal gaz ihracatının Rusya tarafından engellenmesi dış ticaret ve yatırım işlemlerinin finansmanını zorlaştırdı. Pamuk rekoltesinde yaşanan istikrarsızlık da ülkenin mali imkanlarını olumsuz etkiledi. Bu dönemde doğal gaz ihracatından döviz elde edilememesi nedeniyle döviz sıkıntısı başladı.
Resmi kur ve piyasada uygulanan karaborsa kur arasındaki fark giderek açıldı. Hükümetin ihracatı artırma politikalarına ağırlık vermesi sonucunda, ülkede elde edilen ham maddelerin işlenip ihraç edilmesi öncelik kazandı. Özellikle tekstil ve petrokimya sektöründe bu konu ile ilgili önemli adımlar atıldı. 2000-2010 döneminde Sovyet tarzı bir “Sosyal ve Ekonomik Dönüşüm Stratejisi” uygulayan Türkmenistan, bu planı uzatarak 2020 yılına kadar olan dönemi de içine alan yeni bir uzun vadeli kalkınma programını yürürlüğe koydu. Bu stratejiye göre ithal ikamesine dayalı ve belli sektörler için yüksek üretim hedeflerinin belirlendiği bir plan benimsendi. Bununla birlikte reformların yetersizliği ve ülkedeki siyasi durum nedeniyle ülkeye giren yabancı yatırım kısıtlıdır. Ülkede, 2013 yılı Mart ayında bir özelleştirme programı uygulamaya başlandı. Programla, kamudaki enerji sektörü haricindeki varlıkların 2020 yılına kadar yüzde 70’inin satışı hedefleniyor. 2014 yılı Temmuz ayında da bir özelleştirme yasası kabul edildi. Kanun, KOBİ’lerin ekonomideki paylarının artırılması yolu ile rekabet edebilirliğin artırılmasını öngörüyor. Hükümet öncelikli sektörler olarak nitelendirilen pamuk, kimyasallar, imalat sanayisi ve altyapı alanlarına yabancı yatırım çekme konusunda istekli davranıyor. Bazı koşullarda bu alanlarda tercihli vergi oranları ve ithalatta gümrük vergisi muafiyeti gibi teşvik uygulamaları da hayata geçiriliyor. Hükümet, ekonomide devlet hakimiyetinden pazar odaklı bir ekonomik modele yönelik reformlar çerçevesinde, yoğun devlet teşvik sistemini de kaldırmayı hedefliyor.
Ekonomi de Geleceğe Yönelik Beklentiler
2013 yılında Türkmenistan ekonomisinin yüzde 8 oranında büyüdüğü tahmin ediliyor. Resmi istatistiklere göre reel GSYİH, 2014 yılının ilk yarısında, önceki yıla göre yüzde 10,3 artış kaydetti. Doğal gaz üretimindeki artış büyümedeki başlıca etkendir. 2014 yılının ilk yarısında bütçe gelirlerinde de bir artış söz konusudur. 2013 yılında GSYİH’nin 28,5 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Ülkede 2013 yılında tüketici fiyatları enflasyonu ortalama yüzde 9’dur. Cari işlemlerin de 2013 yılında 503 milyon dolarlık açık verdiği tahmin ediliyor. Doğal gaz satış kanallarının çeşitlenmesi ile birlikte, ülke gelirlerinde önümüzdeki dönemde de mevcut artışın devam etmesi bekleniyor. Bu gelir artışı ile izlenen kalkınma politikaları paralelinde tüm şehirlerde konut, okul, alışveriş merkezi, hastane, kamu idari binaları, şehir su ve kanalizasyon sisteminin yenilenmesi, şehirlerarası yolların uluslararası standartlarda inşası, otoyol köprülerinin yapımı, havaalanlarının yenilenmesi, yeni üretim tesislerinin kurulması gibi pek çok yatırım hayata geçti. Ayrıca Awaza Milli Turizm Bölgesinde yeni otellerin kurulmasına devam ediliyor. Bununla birlikte, Hazar Denizinde gemi sektörünün gelişmesi, yeni tersane kurulması, Türkmenbaşı limanının yenilenmesi de ayrı bir proje olarak hayata geçirildi. Bir şantiye görünümündeki ülkede, önümüzdeki yıllarda da yatırımların devam etmesi bekleniyor. İhraç pazarlarının çeşitlendirilmesinin, Türkmen hükümetinin ekonomi ve dış politika alanında başlıca gündem maddelerinden biri olmaya devam edeceği öngörülüyor.
Doğal gaz boru hatları ile yeni ihraç yollarının açılması; Çin, İran, Avrupa ve belki de Afganistan, Pakistan ve Hindistan ile ilişkileri ön plana çıkaracaktır. 2014 yılı için beklenen GSYİH artış hızı yüzde 9’dur. Ekonomik büyümenin Çin ve Rusya ekonomilerindeki yavaşlamadan etkilenmesi beklenmiyor. Ülkede 2014 yılının Ocak ayında ücretler ve emekli maaşları yüzde 10 artırıldı. Yılın ilk yarısında ortalama ücret artışı bir önceki yıla göre yüzde 10,7 oldu. 2015-2016 döneminde artan ihracat gelirleri sayesinde de iç talebin de yükseleceği belirtiliyor. Resmi istatistiklere göre perakende sektörü ticaret hacmi 2014 yılı Ocak-Temmuz döneminde yüzde 18,3 arttı. 2014 yılında 75 milyar metreküplük doğal gaz üretildiği, ihracatın ise 45 milyar metreküpe ulaştığı tahmin ediliyor. Enerji projelerine yönelik büyük ölçekli yabancı yatırımların 2014-2016 yılları arasında güçlü ekonomik büyüme sağlayacağı da beklentiler arasındadır. 2013 yılında açık veren cari işlemler dengesinin, 2014-2016 yıllarında artan doğal gaz ihracatı sayesinde fazla vermesi bekleniyor.
Ülkedeki Önemli Sektörler
Topraklarının önemli bir kısmı çöl olan Türkmenistan’ın en önemli su kaynağı, Tacikistan ve Özbekistan topraklarından da geçen Amuderya Nehri’dir. Ülkenin orta ve batı kesiminde doğal suyolu bulunmamakla beraber, dünyanın insan yapımı en büyük kanallarından olan Karakum Kanalı, Amuderya nehrinin sularını Mari ve Aşkabat bölgesine taşıyor. Kanal, büyük kesimi çöl olan ülke için hayatı önemdedir. 950 bin hektarlık alanda sulama, kanal vasıtası ile yapılırken, Aşkabat şehrinin içme suyu da buradan karşılanıyor. Türkmenistan tarım sektöründe, pamuğun önemli bir kazanç olması ve hükümetin gıdada kendi kendine yeterli olabilme hedefleri neticesinde, ülkenin bağımsızlığından beri sektörde liberasyon düşük seviyededir. Türkmenistan’da tarım alanlarının yarıdan fazlasında pamuk yetiştiriliyor. Ülkenin en büyük gelir kaynaklarından olan pamuk ihracatı tarım bakanlığının tekeli altındadır. Ülkenin diğer önemli tarım ürünleri buğday, arpa, mısır, çeltik, susam, kavun, karpuz, üzüm ve meyan köküdür. Türkmenistan’da petrol, doğal gaz, pamuk ve gıda işleme alanlarında yatırımlar yapılsa da sanayi altyapısı bu sektörlerle kısıtlı kalmıştır. Bağımsızlıktan sonra Türkmenistan’da sanayinin ağırlığı enerji sektörüne kaymışsa da, pamuk işlemesi ekonomi içindeki önemini koruyor.
Üretilen pamuk, önemli ölçüde ülke içinde işleniyor. Tekstil altyapısı büyük ölçüde Türk yatırımları ile gerçekleştirilirken, son yıllarda çimento, gübre, mobilya, plastik boru, mermer gibi ülkenin ihtiyacı olan malları üreten tesisler de açılıyor. Petrol ve doğal gaz sektöründeki potansiyele rağmen Türkmenistan yabancı sermayeyi ülkeye çekmekte yetersiz kalıyor. Türkmenistan madenler ve mineral kaynaklar bakımından zengin bir ülkedir. Ülkede krom, sülfür, kurşun, galyum, bentonit, brom ve iyot çıkarılıyor. Ayrıca sodyum ve potasyum kaynakları da işlenerek, kimya sanayisinde kullanılıyor. Ülkede son yıllarda altın ve platin rezervlerine rastlandığı da belirtiliyor. İnşaat sektörü GSYİH içindeki yüzde 10’luk payıyla en önemli üçüncü sektördür. Bu sektördeki büyüme yabancı kaynaklı projeler sayesinde gerçekleşiyor ve özellikle Türk firmalarının yürüttüğü başarılı çalışmalar ön plana çıkıyor. Türkmenistan’ın en büyük gelir kaynağı olan doğal gaz üretimi, bir devlet kuruluşu olan “Türkmengaz” tarafından gerçekleştiriliyor. Ülke, 2020 yılına kadar enerji sektörüne 60 milyar dolarlık yatırım yaparak, yıllık üretim kapasitesini 240 milyar metreküp doğal gaz ve 100 milyon ton petrol seviyesine çıkarmayı hedefliyor.
Dış Ticaret Politikası ve Vergiler
Türkmenistan Bağımsız Devletler Topluluğu Gümrük Birliğine üye değildir. 1993 yılında ABD ile “En Çok Kayırılan Ülke” ticaret anlaşmasını imzalamış ancak bunu takip eden ikili vergi ve yatırım anlaşmaları imzalanmamıştır. Türkmenistan, Dünya Ticaret Örgütü üyesi de değildir. Ülke içinde imal edilen ürünler için korumacı politikalarla uygulanır ve bu ürünlere yüksek vergiler getirilerek ithal izni verilmez. İthalatta uygulanan vergilere ve düzenlemelere ilişkin mevzuat yayımlanmadığından alınan kararlar takip etmek mümkün değildir. Pek çok ürün bavul ticareti kapsamında Türkiye’den, Dubai’den ve Çin’den getirilir. Türkmenistan’da mali sistem kamuya ait kurumlarca ya da devletin etkisi altında kalan kurumlarca yürütülüyor. 1997 yılına kadar Türkmenistan Merkez Bankası hükümetin emriyle para basmak, eksi reel faizli krediler vermek ile yükümlüydü. 1997 yılında istikrar girişimleri doğrultusunda kısıtlı bir özerkliğe sahip oldu. Fakat pratikte hükümet merkez bankası üzerinde hala otorite sahibidir. 1993 yılında Türkmenistan para birimi manat oluşturuldu ve sınırlı konvertibilite tanındı. Aynı yıl yürürlüğe konulan döviz düzenleme kanunu ile tüm uluslararası işlemlerdeki ödemeler garanti altına alındı. Bu genel kurala karşın, ihracat ve ithalatta yaygın olarak kontroller devam ediyor. Türkmenistan’daki bankaların döviz alış-satış merkezlerinde serbestçe işlem yapılabilir. Ülkedeki kambiyo sistemi tamamen merkez bankasının kontrolündedir.
Ülkeye döviz getirmek isteyen yabancılar için kısıtlamalar bulunmaz. Ancak, yurt dışına para transferinde muhakkak bir sözleşme gerekir. Türkmenistan’dan yapılacak ithalatın hangi kişi ve kurum tarafından gerçekleştirileceğine göre gümrük vergisi hesaplanmasında değişiklikler mevcuttur. Türkmenistan’da KDV, imal edilen ürünlere, ihracata ve ithalata uygulanır. İthalatta KDV bedeli gümrükte ve manat bazında ödenir. Türkmenistan’da ticari faaliyette bulunan yerli ve yabancı tüzel kişiler, ticari faaliyetlerinden elde ettikleri gelirin asgari ücretin 10 katını aşan özel kişiler (girişimciler) KDV mükellefidir. Diğer yandan yardımlar, miras bırakılan mallar, hibeler, kamulaştırılan mülkiyetler, kamu kurumlarına ve yerel yönetimlere sunulan hizmetler KDV vergisinden muaftır. KDV’nin uygulanacağı yer, malın satışının yapıldığı ve hizmetin sunulduğu yerdir. Vergi oranı, malın piyasadaki fiyatı baz alınarak tespit edilir. Malların fiyatlarının listesi halk maslahatı, devlet başkanı, bakanlar kurulu, Türkmenistan Maliye ve Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenir. Türkmenistan’da dış ticaret işlemleri Türkmenistan Ticaret ve Dış Ekonomik İlişkiler Bakanlığı tarafından düzenlenmekle birlikte, değişik kurumlar da ithalatta düzenlemelere gidebilir. İthalatta ve ihracatta ağır bürokratik işlemler bulunur. Bir mal ithal edildikten sonra, ithal belgeleri Türkmenistan Borsasına teslim edilir. Borsa tarafından fiyat araştırması sonrası bedelinin transferine izin verilir. Mal mukabili ithalat şekli, bu ülkeye mal gönderen firmalar için bir risk teşkil eder. Akreditifli, önceden ödemeli ithalata izin verilmez. Bunun sonucunda, çoğu ithalatta kayda girmeyen ödemeler ve çifte faturalandırmaların oluştuğu durumlarla karşılaşılır. Türkmenistan’da ticaret anlaşması ve yatırım projeleri kayıt zorunluluğu bulunur. Ayrıca belediye ofisi vergi müfettişliği ve bazı sektörel bakanlıktaki ilgili birimlere de kayıt yaptırılması zorunluluğu vardır. Türkmenistan’da ürün standartları Türkmen Standartları Devlet Baş Kurumu tarafından tespit edilir. İthal edilen ürünlere standart uygulaması yapılır. BDT Gümrük Birliği’ne üye olmayan ve hiç bir ülke ile serbest ticaret anlaşması bulunmayan Türkmenistan, daha çok ikili ticaret anlaşmaları ile dış ticaretine yön vermeye çalışır. Ülkedeki yüksek gümrük vergisi tarifeleri hükümet tarafından uygulanan en önemli ticari engelleme olarak göze çarpar. Ülkeye ithal edilen mallara uygulanan gümrük vergisi oranları, merkez bankası döviz kuru baz alınarak manat üzerinden, ağırlık, miktar ya da sözleşme doğrultusunda hesaplanır. Türkmenistan, genel olarak üretim ve pazarlamadaki belirsizlikler bakımından diğer BDT ülkelerinden pek farklı değildir. Son bir kaç yılda yabancı girişimciler tarafından açılan özel mağazalar çeşitli ürünleri bir arada pazarlama gayreti içinde olmasına rağmen halkın alım gücü de göz önüne alındığında mallara olan talebin düşük olduğu görülür. Pazar, önemli ölçüde fiyata endeksli olduğundan satılan yabancı mallar genelde düşük kalitedeki ürünlerden oluşur. Ülkede market zincirleri henüz yoktur. Yiyecek-içecek satışları, geleneksel açık pazarlarda yapılır. Ticari hakları koruyan yasalar henüz yerleşmemiş olduğundan, dünya markalarından hiçbiri kendi isimleri ile Türkmenistan’da mevcut değildir. Sadece bazı mağazalarda “bavul ticareti” ile getirilen ürünler bulunabilir. Türkmenistan’da kredi kartları yaygın olarak kullanılmaz. Sadece bazı yeni oteller kredi kartı ile ödemeyi kabul eder. Diğer taraftan ABD doları ile alışveriş yapmak mümkündür.
Yabancı Yatırımların Durumu ve Türkiye ile Ticaret
Türkmenistan’da özellikle enerji sektörü yabancı yatırımcılar için önemli bir potansiyel arz etmesine rağmen, ülkeye giren yabancı sermaye oldukça kısıtlıdır. Bu durumun başlıca sebepleri yatırım ortamının eksiklikleri, komşu ülkelerin daha cazip alternatifler sunması ve altyapının ihtiyacı karşılamaktan uzak olmasıdır. Bununla birlikte Türkmenistan tekstil alanında ülkeye yabancı sermaye çekme konusunda nispeten daha başarılıdır. Türkmen makamları tarafından yabancı sermayeye destek verildiği ifade edilmesine rağmen, olumlu bir yatırım ortamı yaratmak için gerekli olan siyasi ve makroekonomik reformlar arzu edilen düzeyde gerçekleştirilebilmiş değildir. Türkiye ile Türkmenistan arasında 1991 yılından itibaren ekonomi, kültür, bilim ve eğitim alanında pek çok protokol ve anlaşma imzalandı. Dış ticaret verilerine göre 2013 yılında Türkiye’nin Türkmenistan’a ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 32,4 oranında artarak 1,96 milyar dolara yükseldi. İthalat ise yüzde 115,4 oranında artarak 654 milyon dolara ulaştı. İki ülke arasındaki ticari ilişkiler, özellikle müteahhitlik alanında 2008 yılından itibaren rekor seviyelere ulaşarak hızlı bir artış ivmesi kazandı. İnşaat alanında büyük oranda Türk menşeli malzemelerin kullanılması, Türkiye’nin ihracatını artırdı. Bununla birlikte, piyasada Türk mallarının kalitesi nedeniyle artan talebe bağlı olarak giyim ve gıda sektöründe mal hareketleri de arttı.
Türkmenistan ’ın Makine İhracatı Azalıyor
Türkmenistan’ın makine ihracatı 2013 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 71,3 azalarak 5,8 milyon dolar olarak kaydedildi. 2012 yılında bu rakam 20,2 milyon dolar seviyesindeydi. Türkmenistan 2013 yılında 2,7 milyon dolarla en fazla Rusya’ya makine ihraç etti. 2012 yılında bu rakam 6,3 milyon dolar seviyesindeydi. Türkmenistan’ın Rusya’ya yönelik makine ihracatı yüzde 57,6 azaldı. Türkmenistan’ın 2013 yılında en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke ise 1,2 milyon dolarla İngiltere oldu. Türkmenistan’ın İngiltere’ye 2012 yılındaki makine ihracatı 2,2 milyon dolardı. İngiltere’ye yönelik ihracat yüzde 45,4 azaldı. Türkmenistan en fazla makine ihraç ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise 401 bin dolarla Uganda bulunuyor. Türkiye ise Türkmenistan’ın makine ihracatında dokuzuncu sırada yer alıyor. Türkmenistan, 2012 yılında Türkiye’ye 670 bin dolarlık makine ihraç ederken 2013 yılında bu rakam yüzde 86 azalarak 94 bin dolar olarak kaydedildi. Türkmenistan 2013 yılı itibariyle 84. fasılda en fazla, ağır iş makine ve cihazlarının aksamı, parçaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. 2012 yılında söz konusu ürün grubunda 76 bin dolarlık ürün ihraç edilirken bu rakam, 2013 yılında 1,1 milyon dolar seviyesine yükseldi. Ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları kaleminde yaşanan ihracat artışı yüzde 1477,6 oldu. Listenin ikinci sırasında ise dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici vb. bulunuyor. Söz konusu kalemde 2013 yılında gerçekleştirilen ihracatın değeri 1,1 milyon dolar olarak kaydedildi. 2012 yılında bu rakam 12 milyon dolar seviyesindeydi. Dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici vb. ürün grubunda Türkmenistan’ın ihracatı yüzde 90,9 azaldı. Listenin üçüncü sırasında bulunan metalleri dövme, işleme, kesme, sataflama presleri, makineleri kaleminde 2013 yılında 843 bin dolar değerinde ihracat gerçekleştirildi. Türkmenistan’ın 2013 yılında bir önceki yıla oranla ihracatını en fazla artırdığı ürün grubu yüzde 3020 ile kaldırma, istifleme, yükleme, boşaltma makine ve cihazları oldu.
En Fazla Çin’den Makine İthal Ediyor
Türkmenistan’ın makine ithalatı 2013 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 13,8 azalarak 1,3 milyar dolara geriledi. 2012 yılında bu rakam 1,6 milyar dolar seviyesindeydi. 2013 yılı rakamlarına göre Türkmenistan’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında Çin bulunuyor. Çin’den 2012 yılında 489 milyon dolar değerinde makine ithal eden Türkmenistan’ın 2013 yılı makine ithalatı yüzde 24,6 azalarak 369 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkmenistan 2013 yılında, listenin ikinci sırasında bulunan Türkiye’den 189,4 milyon dolarlık makine ithal etti. 2012 yılında bu rakam 136 milyon dolar seviyesindeydi. 2013 yılında Türkmenistan’ın Türkiye’den makine ithalatı yüzde 39 oranında arttı. Türkmenistan’ın 2013 yılında en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin üçüncü sırasında ise Almanya yer alıyor. Türkmenistan, 2012 yılında Almanya’dan 185 milyon dolarlık makine ithal ederken bu rakam, 2013 yılında yüzde 1,7 azalarak 182 milyon dolar olarak kaydedildi. Türkmenistan’ın 2013 yılında bir önceki yıla oranla makine ithalatını en fazla artırdığı ülke, yüzde 393,2 ile Belarus oldu. Belarus’tan 2012 yılında 17 milyon dolar değerinde makine ithal edilirken bu rakam 2013 yılında, 86 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkmenistan 2013 yılında en fazla muslukçu, borucu eşyası-basınç düşürücü, termostatik valf dahil kaleminde ürün ithal etti. 2012 yılında söz konusu ürün grubunda 299 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 47,2 azalarak 158 milyon dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında dozerler, greyder, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici vb. bulunuyor. Türkmenistan 2013 yılında söz konusu kalemde 105 milyon dolar değerinde makine ithal etti. 2012 yılında bu rakam 121 milyon dolardı. Söz konusu kalemde Türkmenistan’ın ithalatı yüzde 12,7 azaldı. En fazla ithalat gerçekleştirilen üçüncü kalem santrifüjle çalışan kurutma, filtre, arıtma cihazları oldu. 2012 yılında söz konusu kalemde 133 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında yüzde 21,8 azalarak 104 milyon dolar seviyesine geriledi. Türkmenistan’ın makine ithalatında en fazla artış yüzde 109,3 ile toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme vb. için makineler kaleminde gerçekleşti. Söz konusu ürün grubunda 2012 yılında 38 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam, 2013 yılında 79 milyon dolar seviyesine yükseldi.
Türkiye’nin 2014 Yılı Makine İhracatı 230,4 Milyon Dolar
Türkiye’nin 84. fasılda Türkmenistan’a gerçekleştirdiği makine ihracatı 2014 yılında 230,4 milyon dolar olarak kayda geçti. 2013 yılında bu rakam 189,1 milyon dolar seviyesindeydi. Türkmenistan’a yönelik makine ihracatı 2014 yılında yüzde 21,8 arttı. Türkiye 2014 yılında 21,8 milyon dolarla en fazla buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları kaleminde ihracat gerçekleştirdi. Söz konusu kalemde 2013 yılında Türkiye’nin ihracatı 16,5 milyon dolardı. Türkmenistan’a yönelik buzdolapları, dondurucular ve diğer soğutucu ve dondurucu cihazlar ve ısı pompaları ürün grubundaki ihracat 2014 yılında yüzde 32 arttı. Listenin ikinci sırasında bulunan toprak, taş, metal cevheri vb. ayıklama, eleme, tasnif, ayırma, yıkama, kırma, öğütme, yoğurma vb. kaleminde, 2013 yılında 17,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken bu rakam 2014 yılında yüzde 21,3 artarak 21,6 milyon dolar seviyesine yükseldi. Türkiye’nin Türkmenistan’a yönelik makine ihracatının üçüncü sırasında borular, kazanlar, tanklar, depolar ve benzeri diğer kaplar için musluklar, valfler (vanalar) ve benzeri makineler yer alıyor. 2014 yılında söz konusu kalemde gerçekleştirilen ihracatın değeri 20,2 milyon dolar oldu. 2013 yılında bu rakam 16,7 milyon dolar seviyesindeydi. Söz konusu mal grubunda gerçekleşen ihracat artışı yüzde 21,2 oldu. 2014 yılında Türkiye’nin Türkmenistan’a yönelik makine ihracatında en fazla artış yüzde 151,8 ile özellikle 84.25 ila 84.30 pozisyonlarındaki makina ve cihazlar ile birlikte kullanılmaya elverişli cihazlar kaleminde gerçekleşti. Söz konusu mal grubunda 2013 yılında 2,5 milyon dolar değerinde ürün ihraç edilirken 2014 yılında bu rakam, 6,2 milyon dolar seviyesine yükseldi.
“İHRACATTA SORUN YAŞAMIYORUZ”
ALİ BABAOĞLU
BETONSTAR FİRMA YÖNETİCİSİ
“Betonstar olarak dört ana kategoride 10 farklı tip beton pompası ve dağıtıcısının üretimini gerçekleştiriyoruz. 2008 yılında tamamen Türk sermayesiyle kurulan firmamız, kısa sürede elde ettiği başarılı Ar-Ge uygulamaları ve uzman iş gücünden oluşan istihdam politikasıyla pazarda güçlü markalarla rekabet edecek düzeye ulaştı. Tüm bu gelişmeler paralelinde ağırlıklı olarak Rusya, Ukrayna, Moldova, Arnavutluk, Cezayir, Kazakistan, Azerbaycan, Afganistan, Irak, Ürdün, İran ve Türkmenistan’a ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkmenistan’a yönelik ihracatımızda bir sorun yaşamıyoruz. İhracatımızı artırmak amacıyla Türkmenistan’ın da aralarında bulunduğu pek çok ülkede pazarlama faaliyetlerimizi sürmeye devam ediyoruz.”
“FİRMAMIZ İÇİN ÖNEMLİ BİR PAZAR”
İLKER AKYÜREK
AKYÜREK KARDEŞLER DIŞ TİCARET MÜDÜRÜ
“Mersin’de 1972 yılında küçük bir atölyede faaliyete başlayan Akyürek Kardeşler, bugün 350 kişiye yakın personeliyle hasat sonrası hububat, bakliyat, tohum, yağlı tohum ve gıda işleme sanayisi için makineler üretiyor. Ürün skalamızda yer alan 40’a yakın ürün kaleminin hepsinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Makinelerimizi Amerika’dan Bolivya’ya, Tanzanya’dan Madagaskar’a kadar dünyanın birçok ülkesine gönderdik ve dolayısıyla oradaki üreticileri Türk üretim teknolojisi ile tanıştırdık. Avrupa, Amerika ve Ortadoğu’daki birçok ülkede yeni yatırımlar gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Türkmenistan da firmamızın ürünlerini gönderdiği önemli pazarlardan biri konumundadır. Yakın zaman önce mobil tohum işleme tesisini, Türkmen tarım üreticilerinin hizmetine sunduk. Üreticinin tarlasına veya deposuna kadar giderek, temizleme, ayırma, ilaçlama ve paketleme işlemini gerçekleştiren mobil tesisimizi özel bir kuruluş için tasarladık.”