HERHANGİ BİR KITANIN MERKEZİNİ VE ÇEVRESİNDEKİ DENİZLERE EN UZAK NOKTASINI ANLATMAK İÇİN KULLANILAN “ERİŞİLMEZLİK KUTBU” TANIMLAMASI, ASLINDA KIRGIZİSTAN İÇİN DE ÇOK UYGUN. TOPRAKLARININ YÜZDE 80’İNİ KAPLAYAN TANRI DAĞLARI İLE ZOR BİR COĞRAFYADA BULUNAN KIRGIZİSTAN, BUNA RAĞMEN ZENGİN TARIMSAL ÜRETİMİ VE SAHİP OLDUĞU DOĞAL ZENGİNLİKLERİYLE BÖLGE ÜLKELERİ ARASINDA EKONOMİSİNİ HIZLA BÜYÜTEN BİR PERFORMANS SERGİLİYOR. GÜNÜMÜZDEKİ YEDİ BAĞIMSIZ TÜRK DEVLETİNDEN BİRİ OLAN KIRGIZİSTAN, TÜRK KÜLTÜR MİRASI İÇİN DE ÖNEMLİ BİR MERKEZ OLARAK GÖSTERİLİYOR.

Kırgızistan, inanılmaz doğal güzelliklere ve gururlu göçebe geleneklerine sahip bir Orta Asya ülkesidir. Türk tarihinin bilinen en eski kavimlerinden biri olan Kırgız Türkleri, Çin kaynaklarında “Gekun”, “Kie-kun”, “K’i-ku” ve “Hegu” adıyla geçerken, Göktürk yazılı metinlerinde ise “Kırkız”, Tibetçe kaynaklarda “Gir-kis” şeklinde yer alır. Bazı araştırıcılara göre Kırgız adı, “kır” ile “gez” kelimelerinin birleşmesinden oluşarak “kır gezen” anlamında yorumlanırken; bazılarına göre ise “kırk” ve “yüz” sayılarının birleşmiş şekli olduğu ifade edilir. Rus ve Kırgız tarihi akademisyenleri de Kırgız adının, “kırk-uz (soy)” kelimesinden çıkmış olabileceğine vurgu yapar. Kırgızistan, (Azerbaycan, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan’la birlikte) günümüzdeki yedi bağımsız Türk devletlerinden biri olup, Türk Devletleri Teşkilatı ve TÜRKSOY’un üyesidir. 

ORTA ASYA’NIN KADİM GÖÇEBE SOYU

Kırgızlar, Orta Asya’daki en eski milletlerden biridir. Yazılı bir dile sahip olmadıklarından dolayı köklerine ilişkin çalışmalar, bölgedeki diğer gruplar tarafından Kırgızlara yapılan atıflara dayanmaktadır. Kırgızlarla ilgili ilk yazılı belgelere, MÖ 3’üncü yüzyıla ait Çin kaynaklarında rastlıyoruz. Bu dönemde Mete Han tarafından Kırgız toprakları zapt edilmiş ve Kırgızlar uzun asırlar boyunca birçok göçebe imparatorlukta aktif bir şekilde savaşmışlardır. Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra Baykal Gölü ile Tibet arasında kalan bölgede Hakas Devleti’ni kuran Kırgız göçebeleri, 6’ncı yüzyılda Göktürklerin, 8’inci yüzyılda Uygurların hâkimiyeti altına girmiş ve 840 yılında Uygur Kağanlığını yıkarak bugünkü Orta Asya ve Doğu Türkistan toprakları üzerinde Karahanlılar Devleti’ni kurmuştur. Kırgız halkının İslamlaşması da bu dönemde gerçekleşir: 7’nci yüzyılda Fergana bölgesindeki ilk İslam fetihleri esnasında İslamiyet’le tanışan Kırgızlar, 9’uncu yüzyıldan itibaren Müslümanlığı benimsemeye başlar. 10’uncu yüzyılda Çin saldırıları üzerine daha batıya, bugünkü Kırgızistan topraklarına doğru çekilen Kırgızlar, 13’üncü yüzyılda Moğolların hâkimiyeti altına girer ve Çağatay Hanedanının bir parçası olur. Çağatayların güçsüzleşmesi üzerine bir süre bağımsız kalan Kırgızlar, 15’inci yüzyıl başlarında ise bu kez Timur Devleti’nin hâkimiyeti altındadır. Bu süreçte Moğol saldırılarından yorgun düşen Kırgızların bir kısmı Kazakların olduğu bölgelere yerleşirken, Kazak-Kırgızlar adı verilen bu unsurlar 19’uncu yüzyıl ortalarında Rusların Kazakistan’ı ele geçirmesiyle birlikte Rus hâkimiyetine katılır. Kara Kırgızlar olarak anılan diğer Kırgız unsurlarsa 18’inci yüzyıl başlarında kurulan Hokand Hanlığı sınırları içerisinde yer alır ve bir süre sonra bu devletin asli unsuru hâline gelirler. 19’uncu yüzyıl ortalarında başlayan Rus istilalarının ardından 1876 yılında bugünkü Kırgızistan toprakları tamamen Rus hâkimiyetine girmiş ve halkın Ruslara karşı kalkıştığı isyan hareketleri kanlı şekilde bastırılmıştır. Sovyetler Birliği’nin kurulmasının ardından 1924’te KaraKırgız Özerk Bölgesi olarak isimlendirilen Kırgızistan, 1936’da Kırgızistan Sovyet Cumhuriyet Birliği olarak birliğin bir parçası hâline getirilir. Sovyetlerin dağılmasına kadar bu statüsünü sürdüren Kırgızistan, 1991’de birliğin diğer üyeleri gibi bağımsızlığını ilan etmiştir. 

EKONOMİNİN TEMELİNDE TARIM VE MADENCİLİK VAR

Kırgız ekonomisi tarım ve madenciliğe dayalıdır. Ülkede daha çok hayvancılık kesimi ağırlıklı bir tarım ekonomisi hâkimken, başlıca tarım ürünleri ise buğday, pamuk, şekerpancarı, mısır, tütün, sebze ve meyvedir. Ülke coğrafyasında egemen olan Tanrı Dağları’nda gerçekleşen yarış atı yetiştiriciliği ile arıcılık da ülke ekonomisi için kıymetlidir. Kırgızistan’da 1970’li yıllarda çeşitli madenler çıkarılmaya başlanınca maden sektörü büyük hızla gelişmiştir. 100’den fazla madene sahip olan ülkede başta kömür olmak üzere zengin altın, uranyum, petrol, doğal gaz, cıva, bakır, demir, volfram, antimon, maden suyu ve tuz kaynakları bulunmaktadır. 5 milyar tondan fazla kömür rezerviyle Orta Asya coğrafyasındaki rezervlerin yarısına sahip olan Kırgızistan, ayrıca akarsulardan elde ettiği elektrik enerjisini de komşu ülkelere satmaktadır. Ülke yönetimi, başta altın madenlerinin değerlendirilmesi ve yeni hidroelektrik santrallerin inşası olmak üzere bu sektörü güçlendirme ve yabancı yatırımcıları ülkeye çekme gayreti içindedir. Henüz kısıtlı büyüyen ülke sanayisinde öne çıkan sektörler ise makine, otomotiv, gıda, çimento ve tekstil ağırlıklıdır. Diğer yandan, doğal güzellikleriyle de ön plana çıkan Kırgızistan’da son yıllarda turizm sektöründe de hareketlilik yaşanmaktadır. Ayrıca başta Rusya ve Kazakistan olmak üzere yurt dışındaki göçmen işçilerin gelirin yaklaşık dörtte birini karşılamaktadır. 

EKONOMİSİNİ HIZLA BÜYÜTÜYOR

Bağımsızlığın ardından Kırgızistan, yasal altyapının iyileştirilmesi ve arazi reformunun başlatılması gibi piyasa reformlarını hızla uygulamaya koymuştur. 1998 yılında Kırgızistan, Dünya Ticaret Örgütü’ne kabul edilen ilk Bağımsız Devletler Topluluğu ülkesi olurken, kamu kuruluşlarının çoğu özelleştirilmiştir. Tarım ve madencilik faaliyetlerinin yanı sıra ülkede inşaat, enerji, ulaştırma, ticaret ve catering gibi hizmet sektörü alanlarında da sağlıklı bir büyüme gözlemlenmektedir. 2024’te GSYİH’sini yüzde 9 büyüten Kırgızistan, 2025 ve 2026 yıllarında da ekonomisini yüzde 5’in üzerinde geliştirmiş olmayı hedefliyor. Bununla birlikte Kırgızistan, refah düzeyi ve ortalama gelir bakımından dünyanın yoksul ülkeleri arasındadır. Bağımsızlık öncesi dönemde ekonomisinin tamamen Sovyetler Birliği’ne bağlı olması nedeniyle 1990’lı yıllarda büyük ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalan Kırgızistan’da yoksulluk oldukça yaygındır ve kişi başı ortalama yıllık gelir 3.000 doların altındadır. Dış ticarette ülkenin toplam hacmi son yıllarda 15 milyar doların üzerinde seyretmektedir. 2023’te yılında 3,3 milyar doları ihracat, 12,3 milyar doları ithalat olmak üzere toplam dış ticaret 15,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Kırgızistan’ın dış ticaretteki en önemli partnerleri toplam hacmin yarısına yakınını karşılayan Çin, Rusya ve Kazakistan’dır. 

2024’TE SANAYİ ÜRETİMİNİ YÜZDE 15 ARTIRDI

Kırgızistan’da 2024 yılında 585,2 milyar Kırgız somu (yaklaşık 6,6 milyar dolar) tutarında brüt sanayi ürünleri üretimi yapılmış ve söz konusu üretim bir önceki yıla göre yüzde 15 oranında artmıştır. Bahse konu yılda sanayi üretiminin büyümesi, rafine edilmiş petrol ürünleri (1,9 kat), ağaç ve kâğıt ürünleri, baskı ürünleri (yüzde 30,5), ilaç ürünleri (yüzde 21,7), gıda ürünleri ve tütün ürünleri imalatı (yüzde 20,1), tekstil ve giyim imalatı (yüzde 15,3), kauçuk, plastik ürünleri ve yapı malzemeleri (yüzde 10,8), elektrik, gaz, buhar temini (yüzde 15,8) ve madencilik (yüzde 4) sektörlerindeki büyümeden kaynaklanmıştır. Yine 2024’te, sanayi üretiminin toplam hacmi içinde madenciliğin payı yüzde 10,7; imalat sanayisinin payı yüzde 77,1; elektrik, gaz, buhar ve şartlandırılmış hava temininin payı yüzde 11,2; su temini, arıtma, atık arıtma ve ikincil ham maddelerin payı da yüzde 1 olarak gerçekleşmiştir. İHRAÇ ÜRÜNLERİ ÇOK SINIRLI Kırgızistan’ın denize kıyısı olmaması ve ithalata bağımlılığı, Eski Sovyetler Birliği ülkeleri dışında ticaret ilişkilerini geliştirmesinde de önemli bir engel teşkil etmiştir. 1997 yılından itibaren artan altın ihracatı sayesinde dünya pazarlarına ulaşmaya başlayan ülke, bu kez de artan altın ihracatı nedeniyle ihracatta ürün çeşitliliğinin daralmasıyla karşı karşıya kalmıştır. Ülkenin 2024 yılı ihracatında ana ürünler sırasıyla altın (platin kaplamalı altın dâhil), kıymetli metal cevherleri ve konsantreleri, petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar, taş kömürü ve taş kömüründen elde edilen briketler ile bakır cevherleri ve konsantreleri olarak öne çıkarken, ithalatta dikkat çeken ürünlerse otomobiller, kara yolu taşıtları için aksam ve parçaları, tekstil ürünleri ve makineler olarak sıralanıyor. 

TÜRKİYE İLE TİCARETİ BEKLENTİLERİN ALTINDA

Türkiye ile Kırgızistan arasında tarihî, siyasi, kültürel ve toplumsal alanlarda yakın ve güçlü ilişkiler mevcuttur. İki ülke arasındaki ilişkiler 2011 yılında stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmiştir. Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ticari ilişkilerse, beklenti ve hedeflerin altında seyretmektedir. Son yıllarda ticaret hacmi 1,5 milyar doları zorlarken, TÜİK verilerine göre 2024 yılında Türkiye’den Kırgızistan’a gerçekleşen ihracat 1,4 milyar dolara yükselmiş; aynı yıl Türkiye Kırgızistan’dan 168 milyon dolar tutarında ithalat gerçekleştirmişti. Hâlihazırda Türkiye, Kırgızistan’ın ithalattaki en önemli partner ülkelerinden biri konumundayken, Türkiye’den Kırgızistan’a ihraç edilen başlıca ürünler; mücevher, tekstil ürünleri, kara yolu taşıtları aksamı ve makinelerken; başlıca ithalat kalemleri ise altın, pamuk ve kuru bakliyattır. 

MAKİNE TİCARETİNDE YÜKSEK POTANSİYEL VAR

Ülkenin ekonomik verileri ve makine özelinde güncel ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Kırgızistan’ın makine ihracatının, 2023’te yüzde 145 artışla 217,2 milyon dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Kırgızistan’ın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 167,8 milyon dolarla Rusya, ikinci sırada 17,8 milyon dolarla Özbekistan ve üçüncü sırada 7,9 milyon dolarla Kazakistan yer alıyor. 2023’te Türkiye, Kırgızistan’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında 3,4 milyon dolarla altıncı sırada yer almıştı. Bu dönemde Kırgızistan’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 148,4 milyon dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 2,3 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Kırgızistan’ın toplam ihracatının 3,3 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 6,6 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 12,3 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 21,8 pay aldığı Kırgızistan’da, 2023’te yüzde 125’lik artışla 2,7 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Kırgızistan’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 2,1 milyar dolarla Çin yer alıyor. Listenin ikinci sırasında bulunan ABD’den 95 milyon dolar değerinde makine ithal edilirken, üçüncü sıradaki Rusya’dan 2023’te ithal edilen makinelerin değeri ise 61 milyon dolar oldu. Bu dönemde Kırgızistan’ın makine ithalatında beşinci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 42 artışla 56 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi. Bununla birlikte, TÜİK’in açıkladığı 2024 yılı verilerinde Türkiye’den Kırgızistan’a gerçekleşen makine ihracatının 177 milyon dolar olduğunu da görüyoruz. Bu veriyle, Türkiye’nin 2024 yılında 1,4 milyar dolar olarak açıkladığı Kırgızistan ihracatı içindeki makinenin payı da yüzde 12,8 olarak gerçekleşti.

KIRGIZİSTAN İLE TİCARETTE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER 

1. Kırgızların gelenek, ulusal karakter, yaşam tarzı ve kültürünü daha iyi tanımak için ünlü Kırgız yazarı Cengiz Aytmatov’un birkaç eserini okumak önemlidir. 2. Kırgızlar hemen hemen her konuda herhangi bir yabancının yardımına koşacaktır. Kırgızlar, bir kişiye yardım etmek ve aynı zamanda yaşam hakkında sohbet etmek fırsatını kaçırmazlar. 3. Kırgızistan’da zamana karşı tutum oldukça sakindir. 4. Tarihsel ve kültürel bağlarımızın yakınlığından kaynaklanan TürkiyeKırgızistan iş yapma potansiyelinin yüksek olduğu düşünülmektedir. 5. Kırgızistan’ın, Türk Cumhuriyetleri içinde Sovyetler Birliği dönemindeki sosyalist ekonomiden liberal ekonomiye en hızlı geçen, bu dönüşümün yasal altyapısına en çabuk uyum sağlayan ülkelerden biri olduğu değerlendirilmektedir. Eğitimli insan gücü bakımından dünyanın çeşitli ülkelerinde üniversite bitiren genç, dinamik ve arayış içinde olan eğitimli kesim, öğrenim gördükleri ülkelerdeki görgü ve bilgilerini ülkelerinde uygulama gayreti içinde çaba göstermektedirler. 6. Yurt dışında üniversite bitiren Kırgızlar içinde Türkiye üniversitelerinde lisans, yüksek lisans, doktora yapanların oranının yüksek olduğu değerlendirilmektedir. Bu itibarla, Kırgız halkı arasında Türkiye ile iş yapma (ticaret ve yatırım ortaklığı) düşüncesi çok yaygındır. 7. Kırgızistan, güzel dağlar, nehirler ve göller, İpek Yolu, doğal tarım ve hayvancılık, pamuk ve meyvelerin ülkesidir. Nüfusu 7 milyon kişi olmasına rağmen ortalama yaşı 26 olup oldukça genç bir nüfusa sahiptir. 8. Kırgızların göçebe geçmişinin işaretleri normal yaşamında da bulunmaktadır. Örneğin, şimdiye kadar ülkenin kırsal kesimlerinde son derece saygı duyulan ve sıklıkla kullanılan konut Boz Üy (Boz Ev) bunlardan biridir. Ülkenin bayrağında Boz Üyü tutan direklerin kesiştiği “Tündük” ülkenin ana simgelerinden biridir. Bişkek, Kırgız Cumhuriyeti’nin başkentidir. 9. Kırgızlarda, yaş ve statü bakımından büyüklere saygı, küçüklere şefkat, sosyal gruba karşı görev duygusu ve kibarlık karakterleri önemli yer tutmaktadır. Halkın halen eski geleneklere bağımlı olduğu gözlenmekte olup kırsal bölgelerde ayrıca her bölgenin kendine özgü gelenekleri bulunmaktadır. 10. Kırgızistan’da ilk tanıştığınızda “Siz” olarak hitap edilmesi ve görüşme sırasında el sıkışılması gerekir. 11. Kentlerde genelde Rusça ve Kırgızca dili kullanılır; bazı görüşmelerde her iki dili de kullanmaları sık rastlanmaktadır. Ancak Kaynak: Ticaret Bakanlığı Kolay İhracat Platformu, Kırgızistan İş Kültürü sayfası kırsal bölgelerde genelde Kırgızca hatta bazı yerlerde sadece Kırgızca konuşurlar. İngilizce bilen kişi sayısı az; ancak her beş kişiden biri Türkçeyi biliyor/anlıyor denebilir. 12. Hitap ederken muhatabın adı ve “Mırza (Bey)”, “Ayım (Hanımefendi)” kelimelerin kullanılması önemlidir. Hitap ederken akademik ve onursal unvanlara önem verilmemektedir. 13. Kartvizitlerin değişimi yapılır, kartvizitlerin Rusça veya Kırgızca olması önemlidir. 14. Görüşme yapılırken ellerin cep içinde bulunmamasına özen göstermek gerekir. Konuşurken göz temasının sağlanması ayrıca önemlidir. 15. Misafir kapıda karşılanır, toplantı salonuna yol gösterilir. Müzakerelere başlamadan önce çay, kahve veya içecek ikram edilir. Kırgız şirketleri ile müzakerelerde selamlaşmadan sonra Kırgız tarafının ekip olarak toplantıya katılması durumunda hiyerarşiye göre ekibin tanıtımı yapılır. Müzakerelerde genelde taraflar karşı karşıya otururlar. Genelde konuşmayı kurumun/şirketin sahibi veya yöneticisi başlar. Misafirleri ofisten çıkana kadar uğurlama geleneği vardır. Çıkışta misafire tekrar saygı göstererek veda edilmesi ona değer verildiğini ve daha fazla iş birliği yapmaya hazır olunduğunu işaret etmektedir. 16. Kırgızlar misafirperverdir ve ülkede misafiri eve davet etmek adettir. Bir daveti reddetmek, ev sahibine saygısızlık ederek gücendirmek demektir. Ev ziyaretlerinde genelde misafirler masanın en başına oturmak üzere davet edilir. Kırgız kültüründe, önce misafiri ağırlamak, genel konular hakkında sohbet etmek ve ancak daha sonra işe geçmek veya kişisel sorular sormak adettir. Kişisel nitelikteki sorular genellikle aile, çocuklar, evdeki ve işteki durumu ilgilendirir ve hemen hemen her konuşmada tartışılır. 17. Tipik bir Kırgız yemeği menüsünde beş barmak, mantı, lagman, ekmek çeşitleri, samsa, pilav ve patates başköşededir. Bazı bölgelerde koyun kellesi, gelen misafirlerin en büyüğüne ikram edilmekte ve en derin saygı gösterildiği değer verildiği anlamına gelmektedir. Yemekle birlikte genelde sıcak siyah veya yeşil çay ikram edilmektedir. 18. Özellikle kırsal bölgelerdeki törenlerde geleneksel kıyafetler yaygın olarak giyilmektedir. 19. Kırgızistan’da bir kurumu ziyaret ettiğinizde hediye değişimi önemlidir. İlk veya müteakip ziyaretlerde hediye takdimi yapılması faydalı olacaktır. Kırgız tarafından geleneksel hediye çeşitleri (genellikle keçe, deri, ipekten yapılmış el işlemeli hediyeler) çoktur. Ayrıca, yerel üretimin tanıtımı amacıyla bal, ceviz ve kuru meyve hediye edilmektedir.