Turkiye kompresor sektoru global finansal kriz nedeniyle geleneksel pazarlarda başlayan ciddi daralmaya rağmen, 2008 yılı ilk 10 ayında ihracatını değer bazında yuzde 28 oranında yukseltmeyi başardı. kriz doneminde bile ihracatını artırarak...
Basınçlı havanın kullanım alanı, modern anlamda sanayi üretiminin var oluşundan itibaren her geçen gün genişliyor. Sağ- lık sektöründe, diş tedavilerinde kullanılan airatörlerden, otomotiv sektöründe montaj hatlarına, çok çeşitli iş makinelerinden, paketleme makinelerine kadar birçok alt sektörde avantajları nedeniyle basınçlı hava tercih ediliyor. Ancak, sektör sadece sarfiyat amaçlı bası nçlı havayı üreten kompresörler ile sı- nırlı değil. Vakum pompaları, klimalarda ve buzdolaplarında kullanılan kompresörler, aracımızın lastiğini şişirmek için kullanılan basit pompalar, evlerde kullanı lan davlumbazlar, büyük alışveriş merkezlerinin ve metro tünellerinin havalandı rılmasını sağlayan jet fanlar da sektör içinde yer alıyor. Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere sektör, gaz fazındaki bir maddenin çeşitli yöntemlerle sıkıştırılmasını sağlayan, di- ğer bir ifade ile gazın sisteme giriş ve çı- kışında basınç farkı oluşturan veya gazın basıncını artırarak sıvı faza dönmesini sağlayan tüm makine ve ekipmanlar ile bunların aksam ve parçalarını kapsıyor. Dolayısıyla, bu haberde kompresör sektörü ifadesinden adı geçen makine ve ekipmanlar anlaşılmalı. Harmonize Sistemde 8414 pozisyonunda tanımlanan sektör, tasarım ve üretim aşmasında, makine, elektrik-elektronik gibi ana mühendislik disiplinlerini bir araya getiriyor ve aynı zamanda yine bu mühendislik dalları tarafından imal edilen ara malı ve nihai ürünleri de bünyesinde toplayarak, genel imalat sanayi içinde önemli bir yer alıyor. Değişik nitelikte basınçlı havaya duyulan ihtiyaç, hava şartlandırma sistemlerinin de çok hızlı bir şekilde gelişimini ve değişimini zorunlu kılıyor. Bu çerçevede, sadece basınçlı havayı üretmek değil, aynı zamanda belirli spesifikasyonlarda ve dar toleranslar içinde hava temini önem kazanıyor. Basınçlı havanı n, sıcaklığı, nemi, basıncı vb. özelliklerinin daha iyi kontrol edilebilmesi ile sektör çok farklı alanlara hizmet veriyor. Kullanılacak yerin özellikleri itibariyle, basınçlı gaz üreten sistemlerin boyutları, gürültü ve titreşim seviyeleri, sektörün ulaştığı ileri teknoloji ile istenilen limitler dahilinde belirlenebiliyor. Esas itibarıyla, yatırım malı niteliğinde makine ve ekipmanlar üreten sektör, hemen hemen tüm sanayi dalları tarafından kullanılan ve yine birçok sanayi dalı- nın ürünlerini içeren bir yapıda olmas nedeniyle, sadece ülkemizdeki değil global ekonomik gelişmeler ile arz-talep dengesinde yaşanan değişikliklerden ciddi bir şekilde etkileniyor.
DUNYA KOMPRESOR İHRACATI 55 MİLYAR DOLAR
Birleşmiş Milletler (BM) İstatistik Bölümü verilerine göre, 2006 yılında 46,4 milyar dolar olan kompresör sektörü toplam ihracatı yüzde 18,6 oranında artış göstererek 2007 yılında 55 milyar dolar değerini aşmış durumda. 2007 yılında 8,2 milyar dolar ihracat de- ğerine ulaşan Almanya, sektör ihracatında ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi 5,8 milyar dolar ile Çin ve 5,3 milyar dolar ile ABD takip etmiş. Türkiye ise, 2007 yı- lında gerçekleştirdiği 265 milyon dolar ihracat ile dünya sıralamasında 31. sırada yer alıyor. Kompresör ihraç eden ilk 20 ülke arasında en fazla ihracat artışını yüzde 44,7 ile Hollanda kaydetmiş. Dünya kompresör ithalatı verilerine bakı ldığında ise 2006 yılında 48,7 milyar dolar olan kompresör sektörü toplam ithalatı nın yüzde 18 oranında artış göstererek 2007 yılında 57,5 milyar dolar de- ğerine ulaştığı görülüyor. 2007 yılında gerçekleştirdiği 7,7 milyar dolar ithalatı ile ABD, dünya genelinde kompresör sektöründe ithalat yapan ülkeler arasında lider konumunu korumaya devam etmiş. ABD’yi 3,9 milyar dolar ile Çin ve 3,5 milyar dolar ile Almanya takip etmiş. 2007 yılında, dünya genelinde önemli ülkelerin kompresör ithalatları ndaki artışlar incelendiğinde; yüzde 96 ile Hindistan’ın ilk sırada yer alırken ve bu ülkeyi yüzde 87’iyle Suudi Arabistan ve yüzde 40 ile Avusturya’nın takip ettiği görülüyor. En büyük düşüş ise yüzde 14,3 ile Kanada’da gözlenmiş, ayrıca Çin Halk Cumhuriyeti’nin kompresör ve aksamları ithalatı da yüzde 1,4 oranında azalmış. 2007 yılında dünya sektör ithalatı nda yüzde 1,5 pay alan Türkiye ise 875 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleştirerek 20. ülke konumunda yer almış.
ULKEMİZ KOMPRESOR SEKTORU KENDİ AR-GE’SİNİ YAPIYOR
Ülkemizde bazı büyük ve orta ölçekli firmalarda üretim CNC tezgâhlara dayanı- yor. Üretim hatları minimum stok, maksi domum işçi verimi/sürekli kalite kontrole göre düzenleniyor. Kapasite ve üretim miktarları giderek artarken üretim miktarları yine de Avrupa ülkelerine oranla düşük seyrediyor. Fakat Türkiye’de son dönemlerde kompresör sektöründe Ar- Ge çalışmaları başlarken, ürün geliştirmeplanlamanı n süreklilik kazandığı bir gerçektir. Devlet desteği ile Ar-Ge yapan bazı kuruluşlar, Ar-Ge kadrolarını kurmakta ve geliştirmekte, üniversiteler ve TÜBITAK ile işbirliği yapmakta ve ortak çalışmalar sürdürülmektedir. Bu kuruluşlar akredite edilebilecek “test laboratuarları” oluşturmakta ve ürünlerine gerekli sertifikaları (CE belgesi vb.) almaktadırlar.
KOMPRESOR İHRACATI GENEL MAKİNE İHRACAT ARTIŞ ORANIN UZERİNDE
2006 yılında 190,4 milyon dolar ihracat gerçekleştiren kompresör sektörü, 2007 yılında genel makine ve aksamları ihracat artış oranının üzerinde bir performans sergileyerek ihracatını yüzde 39 oranında artırmış ve 265 milyon dolar seviyesine yükseltmiş durumda. Türkiye’nin 2006-2007 yılları Ocak-Aralık dönemindeki sektör ihracatı, ürün bazında incelendiğinde, 91,8 milyon dolar ile birinci sırada “hava, gaz pompası, kompresörü, vantilatör vb. aksam parçaları” kaleminin yer aldığı, bu ürünü 53 milyon dolar ile “aspiratörlü davlumbazlar” ve 32,7 milyon dolar ile “soğutma cihazları nda kullanılan hermetik/yarı hermetik kompresörler(gücü 0,4 kw’i geçen)” grubunun izlediği görülüyor. 2007 yılında ihracatı 1 milyon dolar üzerinde olan ürünler içinde, 2006-2007 yılı Ocak-Aralık döneminde ihracat artış oranı açısından, ilk sırada yüzde 134,9 ile “santrifüjlü fanlar” kalemi yer alırken, bu kalemi yüzde 100,1 ile “soğutma cihazla- rında kullanılan kompresörler (gücü 0,4 kw’ı geçmeyen) ve yüzde 58 artış oranı ile “diğer fanlar” takip etmiş. Aynı dönemde ihracatında düşüş kaydedilen kalemler ise sırasıyla; elektrik motorlu vantilatörler-aspiratörlergüç=< 125w, diğer vakum pompaları ve soğutma cihazlarında kullanılan diğer kompresörler; gücü 0,4 kW’ı geçenler olmuş. 2006-2007 yılı Ocak-Aralık dönemine göre daha az bir artış oranı ile 2007-2008 yılları Ocak-Ekim döneminde de sektör ihracatı yükselişine devam etmiş ve ilk 10 aylık dönem itibarıyla yüzde 27,9 artış kaydederek 276,5 milyon dolar değerine ulaşmış. Söz konusu dönemde genel makine ve aksamları ihracatımız ise yüzde 25,7 oranında artış göstermiş.
EN FAZLA ALMANYA’YA KOMPRESOR SATIYORUZ
2007 yılında ülkelere göre sektör ihracatı mız incelendiğinde ise, dünyanın en büyük kompresör ihracatçısı olan Almanya’nı n 29,9 milyon dolar ile ihracatı- mızda ilk sırada yer aldığı ve bu ülkeyi 25,4 milyon dolar ile Romanya ve 25 milyon dolar ile Rusya’nın takip ettiği görülüyor. 2008 yılı ilk 10 aylık dönemde ise Almanya konumunu korumuş, Rusya 2., İtalya ise 3. sıraya yükselmiş. 2006-2007 yılları Ocak-Aralık döneminde sektörün ihracatında en büyük payı alan ilk 10 ülke arasında ihracat artışı esas alındığında ise yüzde 295 ile İtalya’nın ilk sırada yer aldığı görülüyor. İtalya’yı yüzde 144 artış oranı ile İngiltere ve yüzde 102 artış oranı ile Tunus takip ederken, 2007-2008 yılı Ocak-Ekim döneminde ise en büyük artışı Rusya’da kaydedilmiş.
SEKTOR İTHALATI ARTIYOR
2006 yılında 664 milyon dolar değerinde kompresör ve aksamları ithal eden ülkemiz, 2007 yılında genel makine ve aksamları ithalat artış oranını aşarak bu de- ğeri 875 milyon dolar seviyesine yükseltmiş ve artış oranı yüzde 31,6 olarak kaydedilmiş. Türkiye’nin 2007 yılları Ocak- Aralık döneminde ithal ettiği kompresör ve aksamları, ürün bazında incelendiğinde, 228 milyon dolar ile birinci sırada “soğutma cihazlarında kullanılan kompresörler (0,4 kW’ı geçmeyen)” kaleminin yer aldığı, bu ürünü 165,6 milyon do lar ile “soğutma cihazlarında kullanılan hermetik/yarı hermetik kompresörler (0,4 kW’ı geçen)” ve 72,3 milyon dolar ile “hava, gaz pompası, kompresörü, vantilatör vb. aksamı, parçaları” grubunun izlediğ i görülüyor. 2007 yılında ithalatı 3 milyon dolar üzerinde olan ürünler içinde, 2006-2007 yılı Ocak-Aralık döneminde ithalat artış oranı açısından, ilk sırada yüzde 181,9 ile “çok kademeli turbo kompresörler” kalemi yer almış, bu kalemi yüzde 164,2 ile “elektrik motorlu vantilatörler-aspiratörler (güç=<125W)” ve yüzde 95,8 artış oranı ile “aksiyal fanlar” takip etmiş. Aynı dönemde ithalatında düşüş kaydedilen önemli kalemler ise sırasıyla; “döner hareketli, çok şaftlı, diğer kompresörler” ve “pistonlu kompresörler (manometre basıncı<15 bar, debi<60 m3/h)” olmuş. 2007-2008 yılları Ocak-Ekim döneminde sektör ithalatı yükselişine devam etmiş ve ilk 10 aylık dönem itibarıyla yüzde 18,9 artış kaydederek 870 milyon dolara yaklaşmış. Söz konusu dönemde genel makine ve aksamları ithalatı mız ise yüzde 10,2 oranında artmış. 2007 yılında kompresör ve aksamları ithalimizde önemli yer tutan ülkeler arası nda ilk üç sırayı 139 milyon dolarla Almanya, 134,2 milyon dolarla Çin ve 96 milyon dolarla İtalya almıştır. 2006-2007 yılları Ocak-Aralık döneminde sektörün ithalatında en büyük payı alan ilk 10 ülke arasında ithalat artışı esas alındığında; yüzde 75,2 ile ABD’nin ilk sı- rada yer aldığı görülüyor. ABD’yi yüzde 67,5 artış oranı ile Avusturya ve yüzde 61,5 artış oranı ile Çin Halk Cumhuriyeti takip ediyor. Güney Kore’den yapılan ithalatta ise yüzde 3,6 oranında düşüş yaşanmı ş olduğu görülüyor. Kompresör ve aksamları sektörünün 2007-2008 yılı Ocak-Ekim dönemi ithalatı incelendiğinde ise, ithalat artış oranının 2006-2007 yılları Ocak-Aralık dönemine göre ciddi şekilde düşerek yüzde 18,8’e gerilediği görülüyor. Söz konusu dönemde gerçekleştirilen ithalatta değer açısından ilk sırayı alan Çin Halk Cumhuriyeti’ni, Almanya ve İtalya takip ettiği görülüyor.
“OLCEK EKONOMİSİ UYGULANMALI”
Kompresör sektörünün temel sorunları- nın ülkemiz makine sanayinin temel sorunları ndan ayrı görmek mümkün gözükmüyor. Tüm makine sektöründe olduğ u gibi bizim de sorunlarımızın temelinde ülke talep miktarına göre aşırı sayı- da üretici olmasından kaynaklanan belirli bir ölçeğe ulaşamamak yatmaktadır diyen Dalgakıran Kompresör Genel Koordinatörü Nuri Kara, ölçek ekonomisi olmadan çok sayıda üreticinin bulunduğu pazarda yatırımlar ve büyüme için gerekli birikim sağlanamadığının altını çiziyor. Ayrıca her üretici kendine has komponent gereksinimi duyduğu için ölçek ekonomisi gereği yan sanayi oluşamadı- ğını belirten Kara, bu noktada kurumsal üreticiler ya külfetli maliyetin altına girip kendisi yatırım yapmakta ya da daha pahalı ya aynı zamanda diğer sektörlere de çalışan yan sanayilere imalat yaptırmak- tadır diyor. Bu durumda ihracat pazarları nda rekabet açısından dezavantajlar doğuruyor. Çok fazla sayıda üreticinin varlığı ayrıca uluslararası zorunlu standartları n ülke içinde uygulanabilirliğinin önüne de engeller çıkartarak kullanıcı güvenliği ve kalite güvence sistemi zorunlulukları nı yerine getiren kurumsal firmalar aleyhine haksız rekabet oluşması na yol açıyor. Kompresör sektörünün bu problemlerinin yanı sıra, yine ülke sanayisinin temel sorunlarından olan yetişmiş ara eleman sıkıntısının kendi sektörlerinde de hissedildiğ ine değinen Kara, ayrıca yabancı rakiplerle rekabet tarafından baktığımızda düşük maliyetli finansal enstrümanları n rakiplerimize avantajlar sağladığını bu durumunda ayrı bir zorluk yarattığını söylüyor. Yaşadığımız sorunları dikkate aldığımızda bizler için uygulanması gereken çözümler öncelikle ürün standardizasyonu nedeniyle konulmuş uluslararası normların ülkemizde kağıt üzerinde kalmasının önüne geçilmeli, rekabet eşitliğ i yaratılmalıdır diyen Kara, rekabet edilebilir girdi maliyetleri için üreticilerin artık tıpkı İtalya ve Çin’de olduğu gibi ürün standardizasyonu yaparak ortak yan sanayi oluşturmaları ve ortak satın alma organizasyonu yoluna gitmeleri gerektiğ ini söylüyor.
“KOBİLER DESTEKLENMELİ”
Yüksek üretim maliyetleri neticesinde fi- yat rekabetinde ve uzun vadeli alacaklar sonucu finansmanda bazı sıkıntılarla karşı laştıklarını belirten Alkın Kompresör Genel Müdürü Jacqueline Çiprut, KOBİ olarak nitelendirilen ve Türkiye’nin sanayisinin gelişmesinde ve ilerlemesinde çok önemli yeri olan bizim gibi üreticilerin finansmanını destekleyecek faaliyetlerde bulunulması üreticilere faydalı olacaktı r diyor. Çirput, ayrıca dış piyasada ürünleri tanıtmak ve pazarlamak için katıldıkları fuarları n maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ve bunların geri dönüşü çok uzun vadede gerçekleştiğini söylüyor. Bu konuda devletin üreticileri daha fazla teşvik etmesi, desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz diyen Çirput, Serbest Ticaret anlaşmaları yla yabancı üreticiler coğrafi konum itibariyle avantajlı olduğumuz bölgelerde bile bizden daha iyi fiyat koşulları na sahip olabildiklerini ve bunun da o pazarlardaki rekabet gücümüzü ciddi oranda azatlığını söylüyor.
SEKTORDE DIŞ TİCARET ACIĞININ HIZI GERİLİYOR
2007 yılında Türkiye’nin kompresör ve aksamları sektörü ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 39, ithalatı ise yüzde 31,6 oranı nda artış gösterdi. Aynı yıl ülkemizin makine ve aksamları sektörünün tamamı nın gerçekleştirdiği ihracat içinde yaklaşı k olarak yüzde 2,9, ithalat içinde ise yüzde 3,8 pay alan sektörün söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 28,7 yükselerek 609,9 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2008 yılı Ocak-Ekim döneminde ise sektör ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,9, ithalatı ise yüzde 18,9 oranında yükselmiş ve söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 15,2 artarak 592,5 milyon dolara ulaşmıştı. 2006-2007 yılları Ocak-Aralık döneminde sektörün gerçekleştirdiği ithalat ve ihracat artış değerlerine göre, 2007- 2008 yılları Ocak-Ekim döneminde ithalat ve ihracatın artış hızının azaldığı ve bununla birlikte dış ticaret açığının artış hızının da düştüğü gözleniyor. Global finansal kriz nedeniyle geleneksel pazarlarda başlayan ciddi daralmaya rağmen, sektör 2008 yılının ilk 10 aylık döneminde de iyi bir ihracat artışı kaydetmiş ve 2007 yılının tamamında gerçekleştirilen rakamı aşarak ihracat po- tansiyelini ortaya koymuştur. Sektörün ihracat artış hızının, ithalatın artış hızından büyük olması bu potansiyelin diğer bir göstergesidir. Diğer taraftan, hacim olarak gerçekleştirdiğ imiz ihracatın 3 katından fazla ithalat yapıldığı dikkate alınırsa, ülkemizin bu alanda daha çok gayret sarf etmesi ve yerli üreticilerin rekabet güçlerini artıracak tedbirleri hayata geçirmesi gerektiği görülüyor. Sektörün daha iyi bir konuma ulaşabilmesi için, standartlara uygun üretim yapan ve fiyat-kalite optimizasyonunu başarmı ş firmaların desteklenmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi, düşük kaliteli ve fiyatlı ürünlerin ülkemize girişinin engellenmesi gerekiyor. Böylece, sektörde kapasite artışı yaşanacak ve modernizasyon yatırımlarına ağırlık verilerek teknolojik gelişme hızlandırılacak, üreticiye yeni ürünlere yönelik AR-GE çalışması yapabilmesi için fırsat verilecek. Kompresör üreticisi firmaların mali ve teknolojik düzeylerinin yükselmesine katkıda bulunmak amacıyla, uzun vadeli ve Avrupalı rakiplerimizin kullandıkları şartlarda kullanılabilecek AB fonlarından kredi temin edilmesi ile teknolojik gelişme için AR-GE çalışmalarının daha etkin desteklenmesinin yararlı olacağı düşünülüyor. Kompresör sektöründe dünyada söz sahibi olan AB’nin nispeten küçük ülkelerinde imalatçı sayısı hızla azalıyor. KOBİ’ lerin kısa vadede büyük miktarlardaki üretimlerinin Türkiye’ye kayacağı tahmin ediliyor. Ülkemizin ve firmalarımızın bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi gerektiğ i belirtiliyor. Kontrol teknikleri ve otomasyon alanında çok büyük gelişmelerin yaşandığı ve uygulama alanlarının genişlediğ i süreçte, büyük öneme sahip bası nçlı hava sistemleri, aksam ve parçaları üreten firmalarımızın, ülkemizin kronik sorunu olan yüksek faizden korunması ve makro düzeyde her kademedeki teknik eğitim düzeyinin yükseltilmesi önem arz ediyor. Tasarım ve imalatta büyük tecrübe kazanan, yedek parça ve satış sonrası destek dahil olmak üzere yüksek kaliteli hizmet sunabilen Türk kompresör sektörünün sermaye birikimini yükselterek, ölçek ekonomisine geçen firma sayı- sını artırmak, mevcut firmalarının daha güçlü yapıya kavuşmasını sağlamak ve fiyata dayalı rekabetten kaçınmak için Türk Makine Sektörünün tamamının ulaştığı kalite düzeyinin etkin bir şekilde tanıtılması gerekiyor. Bu kapsamda, “Kaliteli Türk Makinesi” sloganı ile yola çı- kan ve çalışmaları Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından yürütülen TURQUM® projesi, global pazarlarda ve yurt içinde farkındalık yaratarak, 160’tan fazla ülkeye nihai ürün ile aksam ve parça ihraç eden kompresör sektörünün, tüm makine sektörü ile birlikte dünya markası olması yolunda çok büyük bir fırsat sunuyor. SPOT: “ Sektörün daha iyi bir konuma ulaşabilmesi için, standartlara uygun üretim yapan ve fiyat-kalite optimizasyonunu başarmış firmaların desteklenmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi, düşük kaliteli ve fiyatlı ürünlerin ülkemize girişinin engellenmesi gerekiyor. ” vantilatörler-aspiratörlergüç=< 125w, diğer vakum pompaları ve soğutma cihazlarında kullanılan diğer kompresörler; gücü 0,4 kW’ı geçenler olmuş. 2006-2007 yılı Ocak-Aralık dönemine göre daha az bir artış oranı ile 2007-2008 yılları Ocak-Ekim döneminde de sektör ihracatı yükselişine devam etmiş ve ilk 10 aylık dönem itibarıyla yüzde 27,9 artış kaydederek 276,5 milyon dolar değerine ulaşmış. Söz konusu dönemde genel makine ve aksamları ihracatımız ise yüzde 25,7 oranında artış göstermiş.
EN FAZLA ALMANYA’YA KOMPRESOR SATIYORUZ
2007 yılında ülkelere göre sektör ihracatı mız incelendiğinde ise, dünyanın en büyük kompresör ihracatçısı olan Almanya’nı n 29,9 milyon dolar ile ihracatı- mızda ilk sırada yer aldığı ve bu ülkeyi 25,4 milyon dolar ile Romanya ve 25 milyon dolar ile Rusya’nın takip ettiği görülüyor. 2008 yılı ilk 10 aylık dönemde ise Almanya konumunu korumuş, Rusya 2., İtalya ise 3. sıraya yükselmiş. 2006-2007 yılları Ocak-Aralık döneminde sektörün ihracatında en büyük payı alan ilk 10 ülke arasında ihracat artışı esas alındığında ise yüzde 295 ile İtalya’nın ilk sırada yer aldığı görülüyor. İtalya’yı yüzde 144 artış oranı ile İngiltere ve yüzde 102 artış oranı ile Tunus takip ederken, 2007-2008 yılı Ocak-Ekim döneminde ise en büyük artışı Rusya’da kaydedilmiş.
SEKTOR İTHALATI ARTIYOR
2006 yılında 664 milyon dolar değerinde kompresör ve aksamları ithal eden ülkemiz, 2007 yılında genel makine ve aksamları ithalat artış oranını aşarak bu de- ğeri 875 milyon dolar seviyesine yükseltmiş ve artış oranı yüzde 31,6 olarak kaydedilmiş. Türkiye’nin 2007 yılları Ocak- Aralık döneminde ithal ettiği kompresör ve aksamları, ürün bazında incelendiğinde, 228 milyon dolar ile birinci sırada “soğutma cihazlarında kullanılan kompresörler (0,4 kW’ı geçmeyen)” kaleminin yer aldığı, bu ürünü 165,6 milyon do lar ile “soğutma cihazlarında kullanılan hermetik/yarı hermetik kompresörler (0,4 kW’ı geçen)” ve 72,3 milyon dolar ile “hava, gaz pompası, kompresörü, vantilatör vb. aksamı, parçaları” grubunun izlediğ i görülüyor. 2007 yılında ithalatı 3 milyon dolar üzerinde olan ürünler içinde, 2006-2007 yılı Ocak-Aralık döneminde ithalat artış oranı açısından, ilk sırada yüzde 181,9 ile “çok kademeli turbo kompresörler” kalemi yer almış, bu kalemi yüzde 164,2 ile “elektrik motorlu vantilatörler-aspiratörler (güç=<125W)” ve yüzde 95,8 artış oranı ile “aksiyal fanlar” takip etmiş. Aynı dönemde ithalatında düşüş kaydedilen önemli kalemler ise sırasıyla; “döner hareketli, çok şaftlı, diğer kompresörler” ve “pistonlu kompresörler (manometre basıncı<15 bar, debi<60 m3/h)” olmuş. 2007-2008 yılları Ocak-Ekim döneminde sektör ithalatı yükselişine devam etmiş ve ilk 10 aylık dönem itibarıyla yüzde 18,9 artış kaydederek 870 milyon dolara yaklaşmış. Söz konusu dönemde genel makine ve aksamları ithalatı mız ise yüzde 10,2 oranında artmış. 2007 yılında kompresör ve aksamları ithalimizde önemli yer tutan ülkeler arası nda ilk üç sırayı 139 milyon dolarla Almanya, 134,2 milyon dolarla Çin ve 96 milyon dolarla İtalya almıştır. 2006-2007 yılları Ocak-Aralık döneminde sektörün ithalatında en büyük payı alan ilk 10 ülke arasında ithalat artışı esas alındığında; yüzde 75,2 ile ABD’nin ilk sı- rada yer aldığı görülüyor. ABD’yi yüzde 67,5 artış oranı ile Avusturya ve yüzde 61,5 artış oranı ile Çin Halk Cumhuriyeti takip ediyor. Güney Kore’den yapılan ithalatta ise yüzde 3,6 oranında düşüş yaşanmı ş olduğu görülüyor. Kompresör ve aksamları sektörünün 2007-2008 yılı Ocak-Ekim dönemi ithalatı incelendiğinde ise, ithalat artış oranının 2006-2007 yılları Ocak-Aralık dönemine göre ciddi şekilde düşerek yüzde 18,8’e gerilediği görülüyor. Söz konusu dönemde gerçekleştirilen ithalatta değer açısından ilk sırayı alan Çin Halk Cumhuriyeti’ni, Almanya ve İtalya takip ettiği görülüyor.
“OLCEK EKONOMİSİ UYGULANMALI”
Kompresör sektörünün temel sorunları- nın ülkemiz makine sanayinin temel sorunları ndan ayrı görmek mümkün gözükmüyor. Tüm makine sektöründe olduğ u gibi bizim de sorunlarımızın temelinde ülke talep miktarına göre aşırı sayı- da üretici olmasından kaynaklanan belirli bir ölçeğe ulaşamamak yatmaktadır diyen Dalgakıran Kompresör Genel Koordinatörü Nuri Kara, ölçek ekonomisi olmadan çok sayıda üreticinin bulunduğu pazarda yatırımlar ve büyüme için gerekli birikim sağlanamadığının altını çiziyor. Ayrıca her üretici kendine has komponent gereksinimi duyduğu için ölçek ekonomisi gereği yan sanayi oluşamadı- ğını belirten Kara, bu noktada kurumsal üreticiler ya külfetli maliyetin altına girip kendisi yatırım yapmakta ya da daha pahalı ya aynı zamanda diğer sektörlere de çalışan yan sanayilere imalat yaptırmak- tadır diyor. Bu durumda ihracat pazarları nda rekabet açısından dezavantajlar doğuruyor. Çok fazla sayıda üreticinin varlığı ayrıca uluslararası zorunlu standartları n ülke içinde uygulanabilirliğinin önüne de engeller çıkartarak kullanıcı güvenliği ve kalite güvence sistemi zorunlulukları nı yerine getiren kurumsal firmalar aleyhine haksız rekabet oluşması na yol açıyor. Kompresör sektörünün bu problemlerinin yanı sıra, yine ülke sanayisinin temel sorunlarından olan yetişmiş ara eleman sıkıntısının kendi sektörlerinde de hissedildiğ ine değinen Kara, ayrıca yabancı rakiplerle rekabet tarafından baktığımızda düşük maliyetli finansal enstrümanları n rakiplerimize avantajlar sağladığını bu durumunda ayrı bir zorluk yarattığını söylüyor. Yaşadığımız sorunları dikkate aldığımızda bizler için uygulanması gereken çözümler öncelikle ürün standardizasyonu nedeniyle konulmuş uluslararası normların ülkemizde kağıt üzerinde kalmasının önüne geçilmeli, rekabet eşitliğ i yaratılmalıdır diyen Kara, rekabet edilebilir girdi maliyetleri için üreticilerin artık tıpkı İtalya ve Çin’de olduğu gibi ürün standardizasyonu yaparak ortak yan sanayi oluşturmaları ve ortak satın alma organizasyonu yoluna gitmeleri gerektiğ ini söylüyor.
“KOBİLER DESTEKLENMELİ”
Yüksek üretim maliyetleri neticesinde fi- yat rekabetinde ve uzun vadeli alacaklar sonucu finansmanda bazı sıkıntılarla karşı laştıklarını belirten Alkın Kompresör Genel Müdürü Jacqueline Çiprut, KOBİ olarak nitelendirilen ve Türkiye’nin sanayisinin gelişmesinde ve ilerlemesinde çok önemli yeri olan bizim gibi üreticilerin finansmanını destekleyecek faaliyetlerde bulunulması üreticilere faydalı olacaktı r diyor. Çirput, ayrıca dış piyasada ürünleri tanıtmak ve pazarlamak için katıldıkları fuarları n maliyetlerinin çok yüksek olduğunu ve bunların geri dönüşü çok uzun vadede gerçekleştiğini söylüyor. Bu konuda devletin üreticileri daha fazla teşvik etmesi, desteklemesi gerektiğini düşünüyoruz diyen Çirput, Serbest Ticaret anlaşmaları yla yabancı üreticiler coğrafi konum itibariyle avantajlı olduğumuz bölgelerde bile bizden daha iyi fiyat koşulları na sahip olabildiklerini ve bunun da o pazarlardaki rekabet gücümüzü ciddi oranda azatlığını söylüyor.
SEKTORDE DIŞ TİCARET ACIĞININ HIZI GERİLİYOR
2007 yılında Türkiye’nin kompresör ve aksamları sektörü ihracatı, bir önceki yıla göre yüzde 39, ithalatı ise yüzde 31,6 oranı nda artış gösterdi. Aynı yıl ülkemizin makine ve aksamları sektörünün tamamı nın gerçekleştirdiği ihracat içinde yaklaşı k olarak yüzde 2,9, ithalat içinde ise yüzde 3,8 pay alan sektörün söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 28,7 yükselerek 609,9 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2008 yılı Ocak-Ekim döneminde ise sektör ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,9, ithalatı ise yüzde 18,9 oranında yükselmiş ve söz konusu dönemde dış ticaret açığı yüzde 15,2 artarak 592,5 milyon dolara ulaşmıştı. 2006-2007 yılları Ocak-Aralık döneminde sektörün gerçekleştirdiği ithalat ve ihracat artış değerlerine göre, 2007- 2008 yılları Ocak-Ekim döneminde ithalat ve ihracatın artış hızının azaldığı ve bununla birlikte dış ticaret açığının artış hızının da düştüğü gözleniyor. Global finansal kriz nedeniyle geleneksel pazarlarda başlayan ciddi daralmaya rağmen, sektör 2008 yılının ilk 10 aylık döneminde de iyi bir ihracat artışı kaydetmiş ve 2007 yılının tamamında gerçekleştirilen rakamı aşarak ihracat po- tansiyelini ortaya koymuştur. Sektörün ihracat artış hızının, ithalatın artış hızından büyük olması bu potansiyelin diğer bir göstergesidir. Diğer taraftan, hacim olarak gerçekleştirdiğ imiz ihracatın 3 katından fazla ithalat yapıldığı dikkate alınırsa, ülkemizin bu alanda daha çok gayret sarf etmesi ve yerli üreticilerin rekabet güçlerini artıracak tedbirleri hayata geçirmesi gerektiği görülüyor. Sektörün daha iyi bir konuma ulaşabilmesi için, standartlara uygun üretim yapan ve fiyat-kalite optimizasyonunu başarmı ş firmaların desteklenmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi, düşük kaliteli ve fiyatlı ürünlerin ülkemize girişinin engellenmesi gerekiyor. Böylece, sektörde kapasite artışı yaşanacak ve modernizasyon yatırımlarına ağırlık verilerek teknolojik gelişme hızlandırılacak, üreticiye yeni ürünlere yönelik AR-GE çalışması yapabilmesi için fırsat verilecek. Kompresör üreticisi firmaların mali ve teknolojik düzeylerinin yükselmesine katkıda bulunmak amacıyla, uzun vadeli ve Avrupalı rakiplerimizin kullandıkları şartlarda kullanılabilecek AB fonlarından kredi temin edilmesi ile teknolojik gelişme için AR-GE çalışmalarının daha etkin desteklenmesinin yararlı olacağı düşünülüyor. Kompresör sektöründe dünyada söz sahibi olan AB’nin nispeten küçük ülkelerinde imalatçı sayısı hızla azalıyor. KOBİ’ lerin kısa vadede büyük miktarlardaki üretimlerinin Türkiye’ye kayacağı tahmin ediliyor. Ülkemizin ve firmalarımızın bu fırsatı çok iyi değerlendirmesi gerektiğ i belirtiliyor. Kontrol teknikleri ve otomasyon alanında çok büyük gelişmelerin yaşandığı ve uygulama alanlarının genişlediğ i süreçte, büyük öneme sahip bası nçlı hava sistemleri, aksam ve parçaları üreten firmalarımızın, ülkemizin kronik sorunu olan yüksek faizden korunması ve makro düzeyde her kademedeki teknik eğitim düzeyinin yükseltilmesi önem arz ediyor. Tasarım ve imalatta büyük tecrübe kazanan, yedek parça ve satış sonrası destek dahil olmak üzere yüksek kaliteli hizmet sunabilen Türk kompresör sektörünün sermaye birikimini yükselterek, ölçek ekonomisine geçen firma sayı- sını artırmak, mevcut firmalarının daha güçlü yapıya kavuşmasını sağlamak ve fiyata dayalı rekabetten kaçınmak için Türk Makine Sektörünün tamamının ulaştığı kalite düzeyinin etkin bir şekilde tanıtılması gerekiyor. Bu kapsamda, “Kaliteli Türk Makinesi” sloganı ile yola çı- kan ve çalışmaları Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından yürütülen TURQUM® projesi, global pazarlarda ve yurt içinde farkındalık yaratarak, 160’tan fazla ülkeye nihai ürün ile aksam ve parça ihraç eden kompresör sektörünün, tüm makine sektörü ile birlikte dünya markası olması yolunda çok büyük bir fırsat sunuyor. SPOT: “ Sektörün daha iyi bir konuma ulaşabilmesi için, standartlara uygun üretim yapan ve fiyat-kalite optimizasyonunu başarmış firmaların desteklenmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi, düşük kaliteli ve fiyatlı ürünlerin ülkemize girişinin engellenmesi gerekiyor. ”