Afrika’nın az gelişmişliğinin kuşkusuz en büyük nedenlerden biri, Avrupalı ülkelerin kolonizasyon sürecidir. Kimi ülkeler bu süreçte insan kaynakları başta olmak üzere doğal kaynaklarını kaybederken...
Afrika’nın az gelişmişliğinin kuşkusuz en büyük nedenlerden biri, Avrupalı ülkelerin kolonizasyon sürecidir. Kimi ülkeler bu süreçte insan kaynakları başta olmak üzere doğal kaynaklarını kaybederken, Avrupalı ülkelerden bağımsızlıklarını kazanan ülkelerin istikrarsızlaştırılması ise Afrikalı ülkeleri uzun yıllar süren sorunlar yumağı içerisinde bırakmıştı.
Botsvana, Sahra Altı Afrika ülkeleri içerisinde Güney Afrika’dan sonra en istikrarlı ve en zengin ülkelerden birisi. Botsvana’nın komşularına göre kolonizasyon sonrasını hafif atlatması ise temelde geleneklerine bağlı kalarak demokrasiye yumuşak bir geçiş yapmış olmaları ve İngiliz Millerler Topluluğu üyesi olarak “hafif” baskılarla bağımsızlıklarını İngiltere’ye kabul ettirmeleri olarak açıklanıyor. Bu anlamda 1966’daki bağımsızlığın ardından 1967’de keşfedilen elmas madenlerinden elde edilen gelir, Botsvana’da silah ve çatışmalara değil ekonomiye aktarılabilmiş ve ülke, tarihinde hiçbir askeri darbe yaşamadan yarım asrı tamamlayabilmiş.
Bilindiği üzere, en az Botsvana’daki kadar yer altı zenginliklerine sahip olan komşu ülkelerde sürdürülen yine Avrupa kaynaklı istikrarsızlaştırma ise benzer ekonomik zenginliklerin ya küresel güçlere ya da ülkelerdeki siyasi çıkar gruplarına aktarılmasıyla sonuçlanmış; bu nedenle de Afrikalı ülkeler ekonomik olarak gerilerken Afrika halkları da eğitimsiz ve sağlıksız bırakılmıştı.
KITANIN İSTİKRAR ÖRNEĞİ
Geride kalan yılda 50’nci bağımsızlık yıldönümünü kutlayan Botsvana, bu çerçevede bir Güney Afrika ülkesi olarak, Afrika’ya yönelik istikrarsızlık ve az gelişmişlik algısını değiştirebilecek nadir örneklerden biri. Bağımsızlığını elde ettiği dönemde Afrika’nın ve dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan ülke, 1967’de keşfedilen elmas madenleriyle birlikte hızlı bir büyüme sergilemeye başladı. Yıllar boyunca, elmas ve nikel madenlerinden elde ettiği gelir ile büyümesini sürdüren Botsvana, 2013’te yüzde 10, 2014’te yüzde 3,2 büyüdü. Bu büyüme çizgisi 2015 yılında ise küresel piyasalarda elmas sektöründe yaşanan durgunluk nedeniyle değişti ve ülke ekonomisi yüzde 0,3 oranında küçüldü.
“Afrika’nın başarı hikâyesi”, “Afrika mucizesi” ya da “Afrika’nın İsviçre’si” gibi isimlerle anılan, diğer kıta ülkelerine örnek gösterilen Botsvana, istikrarlı bir 50 yılı geride bırakmış olmasına rağmen kalkınmış ülkeler kategorisinde halen alt sıralarda yer alıyor.
Bununla birlikte, Botsvana hükümetleri, elmas madenlerinden elde ettiği gelirin büyük kısmını eğitim, sağlık ve diğer altyapı yatırımlarına harcayarak sürdürülebilir kalkınma odaklı bir politika izlemeye devam ediyor. Toplam ihracatın neredeyse tamamını maden gelirlerinden elde eden Botsvana, 1966-2006 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 9’un üzerinde bir büyüme oranı yakalayarak dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmuştu. Böylece en fakir ülkeler grubundan üst-orta gelir ülkeler sınıfına yükselen Botsvana, 1995’te dış yardım alan ülkeler listesinden çıktı ve Uluslararası Para Fonu’nu (IMF) finanse eden bir ülke konumuna yükseldi.
Ancak, bir ülkenin millî gelirindeki artışın yüksek olması, tek başına o ülkeyi gelişmiş bir ülke yapmak için yeterli olmuyor. Gelişmiş ülkeler, ekonominin yanı sıra siyasal, toplumsal ve kültürel gelişmeleri de sağlamış olmak zorunda.
Diğer yandan ekonomide çeşitliliğin sağlanamamış olması, ülkedeki imalat sektörünün GSYİH’ye payının ancak yüzde 5 seviyesinde kalmış olması da Botsvana’nın karnesindeki eksiler olarak dikkat çekmeye devam ediyor.
HEM ZENGİN, HEM FAKİR
Yaklaşık 600 bin kilometrekare yüzölçümüne, 2 milyon nüfusa ve satın alma paritesine göre kişi başına 16 bin doları aşan milli gelire; 14 milyar dolarlık dış ticaret hacmine sahip olan Botsvana’nın en önemli sorun başlıkları, gelir dağılımındaki adaletsizliklerden kaynaklanan fakirlik ve nüfusun önemli bir bölümünü etkileyen HIV/AIDS salgınıdır. Botsvana’da resmi tahminler 15 yaşın üzerindeki her altı Botsvanalı’dan birini HIV (+) olduğu yönünde. Bununla birlikte Botsvana, Afrika kıtasında halka ücretsiz antiretroviral ilaç dağıtan ve devlet hastanelerinde ücretsiz HIV testi sağlayan ilk ülke olması açısından da önem arz ediyor. Botsvana çok partili demokratik bir rejime sahip bir ülke. Demokrasi deneyimi ise uzun ve kesintisiz: Bağımsızlığın kazanıldığı 1966 yılından beri seçimler düzenli olarak yapılıyor ve seçim sonuçlarına saygı gösteriliyor. Seçimler sonucu Parlamento üyeleri yenilenirken, iktidar ve devlet başkanı da değişiyor.
İMALAT SEKTÖRÜ ZAYIF
Botsvana ekonomisi, az önce de belirttiğimiz gibi yoğunluklu olarak madencilik üzerine kurulmuş durumda. GSYİH’nin yüzde 40’tan fazlası madencilik sektörünce karşılanırken, madenlere karşı küresel talebin durgunluk dönemlerinde bile artıyor olması, Botsvana’nın kömür rezervleri başta olmak üzere diğer madenlerine olan ilgiyi de artırıyor. Bununla birlikte ülkenin elmas ve nikel madenlerinden elde ettiği gelir, ihracatının da neredeyse tamamına yakın bir bölümünü oluşturuyor. Ayrıca Botsvana’nın bakır üretimi ve bugüne kadar hiç değerlendirilmemiş ciddi uranyum rezervlerine sahip olduğunu da söylemeliyiz.
Diğer yandan, Botsvana’nın imalat sektörü gelişim gösterememiş durumda. GSYİH’nin ancak yüzde 5’inin üstlenen ve az gelişmiş durumdaki imalat sektöründe tekstil ve hazır giyim sektörü öne çıkıyor. Ülkenin yüzde 70’ini işgal eden Kalahari Çölü ve 120 metreye ulaşan kum tepecikleri nedeniyle tarımsal üretimi çok sınırlı olan Botsvana’da mevsimsel kuraklıklar da tarımsal üretim üzerinde oldukça etkili oluyor. Ancak bu kuraklıklar süresince hiçbir Botsvanalı’nın hayatını kaybetmediğine dair ilginç bir istatistiği de not olarak ekleyelim.
Bu çerçevede, Botsvana’da hükümetin, ulusal kalkınma planlarında uygulamaya koymaya çalıştığı iki temel ekonomi politikası olduğu izlenebilir: Bunların ilki ekonomide çeşitlilik yaratmak, diğeri ise iş yaratmak. Ancak yeni sanayilerin gelişmesi için geliştirilmiş bir alt yapıya ihtiyaç olduğundan bunu gerçekleştirmek zorlu bir süreç içeriyor ve ülkedeki inşaat sektörünün sınırlı kapasitesi, bu kalkınma planlarının gerçekleştirilmesini engellemeye devam ediyor.
EN BÜYÜK TİCARİ PARTNER, KOMŞUSU GÜNEY AFRİKA
Botsvana’nın geçmiş yıllardaki dış ticareti incelediğinde, dış ticaret dengesi açısından dalgalı bir seyir izlendiği görülüyor. 2015 yılında 1,3 milyar dolar değerinde dış ticaret açığı veren Botsvana’nın ihracatında en önemli ürün ise sıkça tekrar ettiğimiz üzere elmastır. 2015 yılında toplam ihracatın yüzde 80’ini elmas üstlenirken, ikinci sırada en çok ihraç edilen ürün ise bir başka maden olan nikel ve ürünleri oluşturuyordu. Botsvana’nın ihraç ettiği diğer ürünler arasında öne çıkanlar ise bakır cevheri, kablolar, sığır eti, karbonat ve tuz olarak sıralanıyor.
Botsvana’nın en çok ithal ettiği ürünler arasında, işlenmek üzere ülkeye gelen elmaslar yine ilk sırada yer alıyor. 2015 yılında iç piyasada işlenmek üzere 2,9 milyar dolar değerinde elmas ithal eden Botsvana, ikinci sırada petrol ve türevleri, üçüncü sırada ise 84’üncü fasıla dâhil olan makine ürünlerinin ithalatını yoğun olarak gerçekleştiriyor. Botsvana’nın ithal ettiği makine ürünlerinin toplam ithalattaki payı ise halen yüzde 7 seviyelerinde gerçekleşiyor. Ülkenin toplam ihracatında Belçika, Güney Afrika ve Hindistan ilk üç sırayı paylaşırken, ithalattaki en güçlü ilk üç ülke ise Güney Afrika, Namibya ve Kanada olarak sıralanıyor. Bununla birlikte 84’üncü fasıla ait ihracatta ilk üç ülke Güney Afrika, ABD ve Zambiya olurken, yine 84’üncü fasıla ait ithalatta Güney Afrika, ABD ve Çin ilk üç sıradaki yerlerini sürdürüyor.
BOTSVANA’NIN MAKİNE İTHALATI
Botsvana’nın 2015 yılı makine ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 4,6 azalarak 537,2 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu dönemde Botsvana’nın başlıca makine tedarikçileri Güney Afrika, ABD ve Çin olurken, Türkiye, Botsvana’nın makine ithalatı gerçekleştirdiği ülkeler içerisinde 27’nci sırada yer aldı: BM İstatistik Bölümü verilerine göre Botsvana, 2015 yılında Türkiye’den 487 bin dolar değerinde makine ithal etti. Bu rakam, 2014’e göre iki ülke arasındaki makine ticaretinde yüzde 68’lik bir kayba da işaret ediyor.
Ülkeler açısından Botsvana’nın makine ithalatı incelendiğinde ise 2015’te Zambiya, BAE ve ABD’nin önemli artışlar yaşadığı görülüyor. Bununla birlikte Güney Afrika, 425 milyon dolarlık makine satışı ile Botsvana’nın makine ithalatında lider olmayı sürdürüyor. ABD, 17,1 milyon dolarla listenin ikinci sırasında yer alırken, 2014’e göre ihracatını yüzde 78 oranında artırmış olması dikkat çekiyor. Benzer şekilde BAE’nin Botsvana’ya olan makine ihracatı aynı dönemde yüzde 105 artarken, Zambiya’nın yakaladığı artış oranı ise yüzde 628 seviyelerine ulaşmış durumda. Bu çerçevede Botsvana, 84’üncü fasılda 2015 yılı verilerine göre en fazla 8431 GTİP kodlu “Ağır iş makine ve cihazlarının aksamı, parçaları” ürün grubunda ithalat yaptı. 2015 yılında söz konusu ürün grubunda 69,9 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken, bu rakam 2014 yılında 71,7 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Listenin ikinci sırasında ise 8429 GTİP kodlu “Dozerler, greyderler, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici” ürün grubu bulunuyor. Botsvana, 2015 yılında söz konusu kalemde 53,3 milyon dolar değerinde makine ithal ederken, bu ürün grubunda 2014 yılında 59,6 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilmişti. Botsvana’nın 2015’te 84’üncü fasılda en fazla ithalat gerçekleştirdiği üçüncü kalem 8474 GTİP kodlu “Toprak, taş, metal cevheri gibi ayıklama, eleme için makineler” ürün grubu oldu. Söz konusu ürün grubunda 44,3 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirilirken bu rakam 2014’te 39,5 milyon dolar seviyesindeydi. Bu ürün grubu, aynı zamanda, Botsvana’nın makine ithalatında en fazla artış görülen ürün gruplarından biri olması açısından da önem taşıyor.
Diğer yandan, Botsvana’nın makine ithalatında genel olarak bir düşüş eğilimi izleniyor. Bu çerçevede en güçlü düşüş ise 8483 GTİP kodlu “Transmisyon milleri, kranklar, yatak kovanları, dişliler, çarklar” ürün grubunda gerçekleşti. Bu ürün grubundaki düşüş, 2015 verilerine göre yüzde 28’e ulaşmış durumda. Benzer şekilde Botsvana’nın makine ithalatındaki en güçlü artış da 8417 GTİP kodlu “Sanayi ve laboratuvar için fırınlar; elektriksiz” ürün grubunda gerçekleşti. Bu ürün grubundaki artış, 2015 verilerine göre yüzde 3914 olarak kayıt altına alındı.
Son olarak, Botsvana’nın makine ithalatı genel olarak düşüş eğilimine paralel şekilde toplam ithalat içerisindeki makine sektörü payının da 2014’teki yüzde 7,2 seviyesinden 0,2 baz puanlık düşüşle 2015’te yüzde 7’ye gerilediğini anımsatalım.
KAYIPLARA RAĞMEN PAZARIN POTANSİYELİ DEVAM EDİYOR
BM İstatistik Bölümü verilerine göre Türkiye, Botsvana’nın makine ithalatında 2015 yılında 27’nci sırada yer almıştı. TÜİK verileri de Türk makine üreticilerinin, 2015 yılında yüzde 68’lik kayıpla Botsvana’ya 855 bin dolar değerinde makine ihraç ettiğine işaret ediyor.
Türkiye’nin 84’üncü fasılda Botsvana’ya gerçekleştirdiği makine ihracatı içinde ilk sırada 8415 GTİP kodlu “Klima cihazlarıvantilatörlü, ısı, nem değiştirme tertibatlı” ürün grubu yer alıyor. Söz konusu kalemde Botsvana’ya 2015 yılında 611 bin 400 dolar değerinde ürün ihraç edilirken listenin ikinci sırasında bulunan 8422 GTİP kodlu “Yıkama, temizleme, kurutma, doldurma vb. işleri için makine” ürün grubunda ise yüzde 5285’lik artış yaşandığı izleniyor. Türkiye’nin Botsvana’ya makine ihracatındaki en artışın yaşandığı bu ürün grubunda 134 bin 600 dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, Türkiye’nin Botsvana’ya makine ihracatında ilk 10 ürün grubu listesinin üçüncü sırasında ise 8432 GTİP kodlu “Tarla, bahçe tarımında, ormancılıkta kullanılan makine, cihazlar” ürün grubu yer alıyor. 2015 yılında söz konusu kalemde 52 bin 500 dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2014’te bu rakam 157 bin 500 dolar seviyesindeydi. Bununla birlikte, Türkiye’nin Botsvana’ya makine ihracatında en yüksek düşüş ise, 8481 GTİP kodlu “Muslukçu, borucu eşyası- basınç düşürücü, termostatik valf dâhil” ürün grubunda yaşandı. Bu ürün grubunda 2015’te yüzde 99,6’lık kayıpla bin 233 dolarlık ihracat yapılırken, 2014’te bu rakam 336 bin 900 dolar seviyesindeydi. 2015’te yaşanan kayıplara rağmen Botsvana pazarının makine sektörü özelinde potansiyel taşımaya devam ettiği de söylenebilir. Türkiye’nin Botsvana’ya toplam ihracatı içerisinde makine ihracatının payının halen yüzde 68 gibi yüksek bir seviyede bulunması, hatta 2014’teki yüzde 58 seviyesine göre 10 baz puan artmış olması, bu potansiyelin en büyük göstergesi olarak dikkat çekmeye devam ediyor.
BOTSVANA’NIN MAKİNE İHRACATI
Botsvana’nın ülke bazında makine ihracatı ise 2015 yılında yüzde 8,4 kayıpla 69 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre Güney Afrika, ABD, Zambiya, Namibya ve Zimbabve Botsvana’nın en güçlü ticaret ortakları olurken, Fransa, İngiltere, İspanya, Rusya ve Liberya Botsvana’nın makine ihracatındaki önemli ülkeler olmayı sürdürdü. Bu dönemde Türkiye de 157 bin dolarlık alımla Botsvana’nın makine ihracatında 16’ncı sırada yer aldı.
Botsvana, 84’üncü fasıl itibarıyla 2015 yılında, en fazla 8431 GTİP kodlu “Ağır iş makine ve cihazlarının aksamı, parçaları” ürün grubunda ihracat gerçekleştirdi. Bu ürün grubunda 11 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilirken, 8429 GTİP kodlu “Dozerler, greyderler, skreyper, ekskavatör, küreyici, yükleyici” ürün grubu 10,2 milyon dolarla ikinci, 8412 GTİP kodlu “Diğer motorlar ve kuvvet üreten makineler” ürün grubu 6,5 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı. BM İstatistik Bölümü verilerine göre 2015’te en fazla ihracat artışı yaşanan ürün grubu yüzde 2106 ile 8438 GTİP kodlu “Yiyecek, içecek sanayisinde kullanılan makine ve cihazlar” ürün grubu olurken, en yüksek düşüş de yüzde 76,6 ile 8407 GTİP kodlu “Alternatif, rotatif kıvılcım ateşlemeli, içten yanmalı motorlar” ürün grubunda yaşandı. Bu çerçevede, Botsvana’nın makine ihracatı, toplam ihracat içerisindeki makine sektörü payında 2014’teki yüzde 1 seviyesini 0,1 baz puanlık artışla 2015’te yüzde 1,1’e yükseltti.
TÜRKİYE-BOTSVANA DIŞ TİCARETİ
Türkiye ile Botsvana arasındaki ticari ilişkiler, genellikle çok sınırlı ilerliyor. TÜİK verilerine göre 2002 yılında 242 bin dolar olan iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi, 2006’da 93 bin dolara gerilemiş, ancak 2007’de hem ihracat hem de ithalattaki hızlı yükselişle 2,5 milyon dolara yükselmişti. Ardından, hemen ertesi yıl, 2008’den itibaren şiddetli kayıplarla karşılaşan iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi, ancak 2012’te yeniden 2 milyon dolar barajına yaklaştı. Halen dalgalı bir seyir izlemekle birlikte, iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi, 1 Aralık 2016 tarihi itibarıyla 2,8 milyon dolara ulaşmıştı.
Türkiye, Botsvana ile ticaretinde yoğunluklu olarak makine sektörüne ait ürünlerin ihracatını yaparken, Botsvana’dan neredeyse sadece elmas ithal ediyor.
Türkiye’nin Botsvana’ya gerçekleştirdiği ihracatta ise, az önce belirtildiği üzere, 8415 GTİP kodlu “Klima cihazları-vantilatörlü, ısı, nem değiştirme tertibatlı” ürün grubu, 8422 GTİP kodlu “Yıkama, temizleme, kurutma, doldurma vb. işleri için makine” ürün grubu ve 8432 GTİP kodlu “Tarla, bahçe tarımında, ormancılıkta kullanılan makine, cihazlar” ürün grubu ilk üç sırayı paylaşıyor. Bu çerçevede, 2015’te Türkiyeli ihracatçıların yaşadığı kayıplara rağmen, Türkiye’nin Botsvana’ya toplam ihracatı içerisinde makine ihracatının payının yüzde 68 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmesi, Botsvana’nın makine ithalatını içeren pazarın potansiyel barındırdığı söylenebilir.