Türkiye’de dışa açık büyüme modelinin benimsendiği 1980 sonrası dönemde, ihracatın teşvik edilebilmesi amacıyla ihracatı kurumsal olarak destekleyecek bir oluşuma ihtiyaç duyuldu.
Türkiye’de dışa açık büyüme modelinin benimsendiği 1980 sonrası dönemde, ihracatın teşvik edilebilmesi amacıyla ihracatı kurumsal olarak destekleyecek bir oluşuma ihtiyaç duyuldu. Söz konusu yeniden yapılanma süreci içinde ihracatın desteklenmesi görevi 1988 yılında faaliyetlerine başlayan Türk Eximbank tarafından üstlenildi. Bir ihracat finansman kuruluşu niteliğine de sahip olan Banka, başlangıçta ağırlıklı olarak kısa vadeli ihracat finansmanı işlevini üstlendi. Ayrıca, kurulduğu dönemde Türkiye’de yarım asırdır sözü edilen ama ekonominin yapısı nedeniyle hayata geçirilemeyen alacak sigortası uygulamasını da başlattı ve alacak sigortasının ihracatçı açısından ne denli yararlı bir uygulama olduğunu gözler önüne serdi. 1990’lı yıllarda ise proje kredisi niteliğindeki alıcı kredileri (uluslararası krediler) önem kazandı. Rusya Federasyonu ve Orta-Batı Asya Cumhuriyetlerine açılan krediler, Türk müteahhit ve ihracatçılarının bu geniş coğrafyada tanınmalarını sağlayarak, onlara yeni iş imkanları yarattı.
2010 yılından itibaren Türk Eximbank’ın, ihracatçılara sunduğu finansman desteğini artırmak amacıyla yeniden yapılandırılmaya başlandığını belirten Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, halen devam eden bu süreçte öncelikle 2012 yılında bankanın ihracatçılara daha yakın olmak için ihracatın yarısının gerçekleştirildiği İstanbul’a taşındığını söylüyor. Yıldırım; “Ayrıca, ihracatçıların ihtiyaç, talep ve önerilerini öğrenmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz birebir görüşmelerimizin yanı sıra, ihracatçı birliklerimiz, sanayi ve ticaret odalarımızla da bir araya gelerek Bankamız kredi ve sigorta programlarının bilinirliğini artırdık, halen de bunu artırmaya yönelik çalışmalarımıza aktif olarak devam ediyoruz. Nitekim, 2010 yılında ihracatçılarımıza toplam 8,5 milyar dolar nakdi kredi ve sigorta/garanti desteği veren Türk Eximbank’ı 2016 yılında 33 milyar dolar destek veren bir kurum haline dönüşmeyi başardık” diyor. Türk Eximbank Genel Müdürü Yıldırım ile başta makine sektörü olmak üzere ihracatçıya ne gibi destekler sunduklarını ve gelecek döneme dair planlarını konuştuk.
Türk Eximbank’ın temel amacından söz eder misiniz? Nasıl bir misyonla yola çıktı? Bugün bu misyonun neresinde?
En temel anlamda Türk Eximbank, ihracatçıların karşılaştığı finansal riskleri asgari seviyeye indirmek ve firmalarımızın ihtiyaç duyduğu finansman desteğini uygun maliyetle sunmak amacını taşıyor. Türk Eximbank olarak, ihracatçıların en çok ihtiyaç duyduğu anlarda, hatta piyasadan finansman imkânının daraldığı dönemlerde dahi firmalarımıza uygun maliyetli finansal araçlar sunarak onların daha güvenli bir ortamda ihracat yapmalarına katkı sağlıyoruz.
Diğer taraftan dünyada “İhracat Kredi Kuruluşları” üç temel fonksiyonu yerine getiriyor. Bu fonksiyonlardan birincisi ihracatçılara doğrudan finansman sağlamayı amaç edinir. Bilindiği gibi, dış ticaret kredileri, birden fazla ülkeyi ve dolayısıyla yasal düzenlemeyi içeren, farklı para birimlerinin kullanılmasını gerektiren işlemlerdir. Bu nedenlerle yurt içi ticaret faaliyetine göre hem farklı bir ülkenin riskini hem de farklı bir para biriminin riskini içinde barındırmakta, dolayısıyla ticari bankalar için daha riskli addediliyor. Bu durum, herhangi bir finansal şok durumunda, ticari bankaların ilk olarak dış ticaretin finansmanına ayırdıkları kaynakları kısmalarına neden olur. Nitekim dış ticaretin finansmanına ayrılan kaynakların ağırlıklı olarak kısa vadeli olması da, ticari bankaların bu kararının finansal tablolara etkisinin hızlı yansımasını sağlıyor. Bu nedenlerle ticari bankalar, finansal dalgalanma dönemlerinde ihracatçılardan ve ihracat kredilerinden daha hızlı uzaklaşıyor. Bu dönemlerde ihracatçıların karşılaşabileceği söz konusu olumsuz finansman koşullarını bertaraf etmek, ihracat kredi kuruluşlarının misyonlarından biridir. Finansal şoku telafi edici misyonun önemi 2008/2009 Finansal Krizi’nde daha iyi anlaşılmıştır.
İhracat kredi kuruluşlarının ikinci misyonu ise ihracatçının müşterileri olan alıcıların finansmanı ile ilişkili. İhracat kredi kuruluşları sermaye ve tüketim malı ithal etmek isteyen ülkelerin alıcılarına uygun maliyetli doğrudan kredi kullandırarak, ihracatçıların rekabet gücünü artırmayı hedefler. Bunun yanında müteahhitlik firmalarının yurt dışında üstlendiği projelerin finansmanında da imkan sağlayan bu misyon çerçevesinde ihracat kredi kuruluşları ihracatçıların pazara girişlerinde ve ilişkilerin geliştirilmesini teşvik etmekte önemli bir rol oynar. Türk Eximbank gibi ihracat kredi kuruluşlarının üçüncü bir misyonu ise alıcıların risklerinin üstlenilmesi. Bu misyon çerçevesinde Bankamız ihracatçıya alacağını ticari ve politik riskler nedeniyle tahsil edememe durumuna karşı güvence veriyor. Böylece ihracatçı istediği pazarda, alıcı firmanın veya ülkenin risklerini Bankamıza devrederek faaliyet gösterebiliyor. Bu durum yeni pazarlara ve müşterilere ulaşmayı kolaylaştırarak ihracatımızın pazar çeşitliliğinin artışına katkı sunuyor. Türk Eximbank bünyesinde her üç misyona da uyumlu araçları barındırıyor.
Türkiye’de ihracatçıların en büyük finansman kaynağı olan Türk Eximbank’ın ihracatçılara verdiği desteklerden söz eder misiniz?
Nakdi kredilerle firmalara üretim sürecinde ihtiyaç duyacakları finansman desteğini, gerek sevkiyat yapılmadan önce, gerekse sonraki dönem için sunuyoruz. İhracat kredi sigortası desteklerimizle de ihracatçılarımızın ticari ve politik riskleri düşünmeden mevcut pazarlarındaki rekabet güçlerini artırmalarına ve yeni pazarlara girmelerine olanak tanıyoruz. Ayrıca, vadeli satış işlemlerini teşvik etmek ve bu yolla ihracat hacmini artırmak, yeni ve hedef pazarlara girilmesini kolaylaştırmak amacıyla vadeli ihracat alacaklarını iskonto ederek de finansman desteği sağlanıyor. Türk Eximbank’ta ihracat işlemini bir süreç olarak görüyor ve bu sürecin her aşamasında ihtiyaç duyulan farklı ürünleri sunuyoruz. Bu kapsamda mal ve hizmet ihracatçılarımıza 28 farklı program ile finansman hizmeti veriyoruz.
Türk Eximbank’ın, kredi, garanti ve sigorta işlemlerini aynı çatı altında toplamış olması, ihracatçılara ne gibi avantajlar sağlıyor?
Kredi sigorta ve garanti işlemlerini aynı çatı altında toplamış durumdayız. Bu da Türk Eximbank’ı dünyadaki diğer pek çok ihracat destek kuruluşundan ayrıştıran bir özellik. Bankamızın kredi ve ihracat kredi sigortası işlemlerini aynı çatı altında toplamış olması, ihracatçı firmalara verilen hizmetlerde bir bütünlük oluşturulmasına imkân tanıyor. Firmalarımıza üretimden satışa her aşamada destek sunuyor olmamız, ihracat faaliyetini bir süreç olarak görmemizden kaynaklanıyor. Bu sürecin tamamı için ihracatçıların ihtiyaç duyacakları ürünleri onlara sunuyoruz. Ayrıca alacak sigortası yaptıran firmalarımızın pek çok kredi programımızdan indirimli oranlarla faydalandığını da eklemek isterim. Böylelikle hem bütüncül bir hizmet hem de maliyet avantajı sunmuş oluyoruz.
Türk Eximbank’ın güçlenen sermaya yapısı ihracatçıya ne yönde fayda sağlayacak?
Bankamız hedeflerine ulaşabilmek amacıyla Ocak 2017’de kayıtlı sermaye sistemine geçti ve önümüzdeki beş yıl içinde sermayesini 3,7 milyar TL’den 10 milyar TL’ye yükseltme kararı aldı. Böylece hem ihracatçılarımızın TL kredi ihtiyaçları daha rahat karşılanabilecek hem de piyasa koşullarının maliyet artırıcı etkisi bertaraf edilerek ihracatçılarımıza uygun koşullarla ve düşük maliyetle destek sunulmaya devam edilecek. Ayrıca sermaye yapımızdaki güçlenme ile yaratacağımız kaldıraç etkisi sayesinde yurt dışından daha fazla ve daha uzun vadeli kaynak temin edebilecek, böylece ihracatçılarımıza daha fazla destek sunabileceğiz.
Firmalar Eximbank’ın verdiği desteklerden nasıl haberdar oluyor?
Türk Eximbank olarak son yıllarda ihracatçılarımıza desteklerimiz gerek ticari alacak sigortası gerekse kredi anlamında ciddi bir ivme kazandı. Hızlı büyümenin birkaç nedeni var. En önemlisi Genel Müdürlüğümüzün İstanbul’a taşınması. İhracatımızın büyük kısmı Marmara Bölgesi’nden gerçekleştirildiğinden bu sayede daha çok ihracatçıyla daha yakın ilişkiler kurulmaya başlandı. Daha çok ihracatçıya ulaşmak ve ürünlerimiz hakkında bilgi vermek adına ticaret ve sanayi odaları, ihracatçı birlikleri, OSB’ler, sektör temsilcileri ve derneklerde Eximbank ve ürünlerimiz hakkında bilgilendirme programları düzenleniyor. Ayrıca Bankamız Genel Müdürlüğünde her ay düzenli olarak eğitim programları düzenlenerek, ihracatçılar ürünlerimiz hakkında detaylı olarak bilgilendiriliyor.
Bankamızın ticari ve katılım bankaları aracılığıyla kullandırdığı krediler de bu bankaların geniş şube ağı ile oldukça fazla sayıda firmaya ulaşmaktadır. Bu yönde son dönemde Finansal Kurumlar Birliği ile yaptığımız ortak çalışmalar sonrasında faktoring firmaları ile işbirliği imkanları yaratılmıştır. Böylece ihracatçılarımız faktoring firmaları aracılığıyla da sevk sonrası reeskont kredisi imkanlarından faydalanmaya başladı. Türk Eximbank son dönemde diğer finansal kurumlarla yaptığı işbirliklerine leasing firmalarını da ekledi. Artık ihracatçılarımız sektördeki yedi büyük leasing firması aracılığıyla da Türk Eximbank orta-uzun vadeli kaynaklarını kullanarak yatırım malı ihtiyaçlarını finanse edebiliyor.
Türk Eximbank’ın yurt genelindeki ihracatçılara ulaşmak için seçtiği bir diğer yol ise şubeleşme. Bu kapsamda 2016’da Gaziantep, 2017’de ise Denizli irtibat büroları şubeye dönüştürüldü. Yakın zamanda Bursa ve Adana da şube ağımıza dahil edilecek, takip eden dönemde Kayseri, Konya, Antalya gibi irtibat büromuzun olduğu iller de şubeye dönüştürülecek. Bunların dışında ihracat potansiyeli olan illerimizde ve OSB’lerde de temsilcilikler açılacak.
Orta ve uzun vadeli kredi imkanlarınızı bizimle paylaşır mısınız?
İhracata yönelmek veya mevcut ihracatını artırmak için finansmana ihtiyaç duyan firmaların kapasite artırıcı ya da yeni yatırımları iki yıla kadar geri ödemesiz yedi yıla kadar vadeli “İhracata Yönelik Yatırım ve İşletme Sermayesi Kredileri”, yurt dışında marka alımları da üç yıla kadar geri ödemesiz 10 yıla kadar vadeli “Marka Kredisi” gibi orta uzun vadeli krediler ile destekleniyor.
Orta ve uzun vadeli krediler ile aynı zamanda katma değeri yüksek ihracatımızın artırılmasını da hedefliyoruz. Son yıllarda bu doğrultuda uygulanan programlar ile orta ve uzun vadeli kredilerin toplam krediler içindeki payı 2014 yılında yüzde 24’ten, mevcut durumda yüzde 37’ye yükseltildi 2017 yılsonu itibariyle bu rakamı yüzde 40’a yükseltmeyi hedefliyoruz. Bankamız tüm kredi programlarını farklı finansman ihtiyaçları kapsamında oluşturdu. Ancak, firmalarımızın ihtiyacının mevcut programlarla finanse edilemediği durumlarda ise işlem bazında şartların belirlenebildiği “Özellikli İhracat Kredisi” programı ile finansman desteği sağlanabiliyor.
2016 yılında ihracatçılara sunduğunuz desteğin rakamsal olarak boyutları nedir? Ayrıca 2017 sonunda kendinize koyduğunuz hedefi bizimle paylaşır mısınız?
Hem yurt içinde hem de küresel bazda zorlu geçen 2016 yılında Türk Eximbank toplam 33 milyar dolarlık finansman desteği sundu. Böylece ülkemizden gerçekleştirilen her 100 dolarlık ihracatın 23 dolarında Bankamızın finansman desteği söz konusu. 2017 yılında ise toplam 39,8 milyar dolar finansman desteği sunmayı hedefliyoruz. Bu hedefle birlikte Bankamızın sunduğu destek tutarı 2016 yılına göre yüzde 21 artış kaydetmiş olacak. Böylece 2017 sonu itibariyle her 100 dolarlık ihracatın 26 doları kadar finansman imkanı ihracatçıların kullanımına sunulacak. Ayrıca Türk Eximbank, 3 milyar doların üzerinde orta ve uzun vadeli kredi kullandırarak Türkiye’nin yatırım deseninin ihracat odaklı bir yapıya dönüşmesine sunduğu katkıyı artırmaya da öncelik veriyor.
Türk Eximbank olarak makine sektörü için yeni bir teşvik desteğini devreye koydunuz? Bu desteğin detaylarından söz eder misiniz?
Geçtiğimiz günlerde Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle, ülkemiz makine ihracatçılarının gelişmiş ülkelerdeki alıcılarına rekabetçi alıcı kredileri ile satış yapmalarının önündeki en önemli engel olan yüksek faiz sorununu ortadan kaldırdık. Uygulamaya konan destek kapsamında, OECD üyesi ülkelerin Eximbank’ları tarafından verilebilecek en düşük faiz oranı olan Ticari Referans Faiz Oranı (CIRR) üzerinden, ülkemiz makine ihracatçıları da rakipleri ile eşit koşullarda, gelişmiş ülkelerdeki alıcılarına finansman sağlayabilecek. Söz konusu teşvikli alıcı kredileri kapsamında güncel Ticari Referans Faiz Oranları, beş yıla kadar vadeli dolar cinsi krediler için yıllık yüzde 2,59, euro cinsi krediler için ise yıllık yüzde 0,32’dir. Önümüzdeki dönemde ileri teknoloji ile üretilen yüksek katma değerli makine ihracatını bu program ile destekleyerek hem gelişmiş ülkelerdeki ihracat payımızın artırılmasına hem de ileri teknoloji ile yüksek katma değerli üretim yapan sektörlerin gelişmesine destek sağlayarak ülkemizin orta gelir tuzağından çıkmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Diğer taraftan halihazırda makine sektörü tarafından yoğun olarak kullanılan bir yıldan uzun vadeli sigorta ürünümüz ile ihracatçılarımız daha uzun vadeli satış imkanına sahip oluyor ve ticari alacağın doğmasına müteakip alacakları Türk Eximbank tarafından çok uygun oranlarla iskonto edilebiliyor. Böylece ihracatçılarımız yurt dışındaki rakipleriyle aynı şartlarda yarışabiliyor, mal satışını uzun vadeli gerçekleştirerek alacaklarını garanti altına aldırıyor ve iskonto ederek, vadeli sattığı ürünün parasını peşin alabiliyor.