Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, eğitim dilinin tamamen İngilizce olmasının; sınırların ortadan kalktığı, bilgi ve teknoloji hızla...
Marmara Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, eğitim dilinin tamamen İngilizce olmasının; sınırların ortadan kalktığı, bilgi ve teknoloji hızla yayıldığı bir dünyada gelişmeleri takip etmek için kendilerine büyük bir avantaj sağladığını söylüyor.
“ALDIĞIMIZ EĞİTİM DÜNYAYLA ENTEGRE OLMAMIZI SAĞLIYOR”
“Makine mühendisliği serüvenim bir çocukluk hayali ile başlıyor. Küçük yaştan itibaren süregelen öğrenme ve araştırma merakı içerisinde, doğayı anlama ve açıklama gayretimin peşine kapılmış giderken bugün geldiğim yerde buldum kendimi. Bu meslek size gelişen teknoloji ve bilimin ışığında ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamaya yönelik çalışmalar yürütme ve yaratıcılığınızı kullanma fırsatı sunuyor. Pek çok mühendislik disiplinini bir arada bulunduran bu bölümden mezun olduktan sonra, birbirinden farklı alanlarda çalışmak ve uzmanlaşmak mümkün. Bölümümüz en sevdiğim yanı ise hiçbir zaman sınırlarına ulaşmayacak olması ve size dünyanın her yerinde çalışma olanağı sunması. Marmara Üniversitesi’ni tercih etme sebebim ise uzun yıllardır başarıyla eğitim veren, sistemi kendine has biçimde özümseyen köklü bir kurum olması. İngilizce öğretim dili de bizler için müthiş bir fırsat. Erasmus programı, öğrenci kulüpleri, sanayi işbirliği olanakları vizyonunuzu genişletebilmeniz için gereken imkânları sunarken daha mezun olmadan dünya ile entegre olmanızı sağlıyor. Makine mühendisliği kolay ve azımsanacak bir bölüm değil. Farklı bakış açılarına sahip olmak, sistematik düşünebilmeyi ve sıkı çalışmayı gerektirir. Günümüzde mühendisliklerin sınırları kalktığı gibi dünyanın da sınırları kalkıyor. Bilgi ve teknoloji gittikçe daha hızlı yayılıyor. Mesleğinde başarılı olmak isteyen bir makine mühendisi dünyadaki gelişmeleri mutlaka yakından izlemeli. Bu bağlamda bilgi rekabetinden korkmadan, sektörün ulusal ve uluslararası ilişkilerini izlemeye çalışıyorum ve dünyanın neresinde olursa olsun işin kaynağına gitmekten çekinmiyorum. İşini ve hayal kurmayı seven makine mühendisleri için dünyada yapılacak çok şey var. Ülkemizde çok sayıda makine mühendisliği bölümü var ve bunlar her yıl yüzlerce mezun veriyor. Bu durum mühendisliğin değerini düşürmemeli. Makine mühendisleri bu alanın hızla genişleyen sınırlarına uyum sağlayabilmeli ve yaşam boyu öğrenme felsefesini benimsemeli. Ayrıca küresel çapta hızla popülerlik kazanan temiz enerji, yenilenebilirlik, robotik, uzay ve nanoteknoloji gibi trendlerin de yakından takip edilmesi gerektiğine inanıyorum. Artık evlerde dahi tasarımlar yapılıyor ve üretkenlik artıyor. Bu durum da beraberinde mühendislerin daha çok bilgiye sahip olmasını gerektiriyor. Bunun yanı sıra sektörde artan makine mühendisi sayısı sadece rekabet değil, tam tersine, dayanışma, kendi meslektaşları ve farklı mühendislik dallarıyla uyumlu çalışabilme gibi pozitif getiriler sunmalı. Bu bağlamda da mesleği temsil eden dolayısıyla da mesleğin değerini belirleyen herkesin daha duyarlı olması gerekiyor.”
“NİTELİKLİ BİR AKADEMİK KADROYA SAHİBİZ”
“Lise döneminin sonunda makine mühendisliğini incelediğimde birçok farklı disiplinin bir arada öğretildiği bir bölüm olduğunu fark ettim. Çalışma olanaklarının ve faaliyet gösterdiği sektörlerin farklı ve çok sayıda olduğunu da gözlemledim. Ayrıca dayımın ve kuzenlerimin makine mühendisi olması da kararımı etkiledi. Tamamen İngilizce eğitim veriliyor olması benim için önemli bir kıstastı. Bunun dışında kabul edilen öğrenci sayısının az olmasının da diğer bir çok üniversiteye göre avantaj olduğunu düşündüm. Bunların dışında tabiî ki en büyük faktör puan aralığımda olmasıydı. Tercihimden hiçbir zaman pişman olmadım. Birinci sınıfın sonunda İTÜ’ye geçme şansım vardı ama ben bölümümden memnundum ve böyle bir tercih yapmadım. Birinci sınıftayken bölümümüzde kulüp faaliyetlerinin olmadığını fark ettik ve MarmaraMES’i kurduk. Bu şekilde kendimizi sektörde duyurmayı ve bölümümüzü ileri taşımayı hedefledik. Üç senedir güzel bir ivmeyle faaliyetlerimiz devam ediyor. Bundan sonraki dönemlerde de bu şekilde ilerleyeceğine eminim. Yeterli bilgi birikimine sahip akademisyenlerimiz olduğunu düşünüyorum. Birçok üniversiteye göre akademisyen başına düşen öğrenci sayımız oldukça uygun. Hocalarımızla sürekli iletişim halindeyiz. Ayrıca birçok üniversitede olmayan laboratuvarlara ve bilgisayar yazılımlarına sahibiz. Üniversitemizin isminde ‘teknik’ kavramı geçmese de aldığımız eğitimin kalitesinin yeterli olduğunu düşünüyorum. Zaten önemli olan gelişmeye ve yeniliğe açık olmaktır. Yeterli bilgi birikimine sahip olduğumuzu düşünüyorum ancak ülkemizin durumu göz önünde bulundurunca tabiî ki kaygılarım var. Her yıl binlerce makine mühendisi mezun oluyor. Farkımızı ortaya koymamız gerekiyor. Açıkçası ülkemizde mühendisliğe gerekli önemin verildiğini de düşünmüyorum. Sektörde kendimizi ifade edebilirsek güzel yerlere gelebileceğimize inanıyorum. Yaptığımız stajlar, aldığımız seçmeli dersler sayesinde sektör hakkında birçok bilgiye sahip olduk. Bu bilgilerin ışığında hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum. Aynı zamanda ülkemizi de bu şekilde ileriye taşıyacağımızı düşünüyorum.”
“İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNDE ÇALIŞMAK İSTİYORUM”
“Makine mühendisliği çok kapsamlı bir meslek ve içerisinde çok fazla sektörü barındırıyor. Türkiye’de bir Anadolu Lisesi öğrencisi meslek dallarının tam olarak ne iş yaptığını bilmiyor ne yazık ki. Ben küçüklükten beri hep evdeki aletleri ve makineleri kurcalar söküp içine bakardım merakımdan. Bu durum daha ortaokul zamanlarımda aslında beni bir nebze de olsa bu tarz bir işi yapmaya yönlendirmişti. Lisede sayısal alanda da iyi bir başarı yakalayınca makine mühendisliği okumaya karar verdim. LYS sınav sonuçlarına göre de yapabileceğim en iyi tercih Marmara Üniversitesi oldu. Mesleğin sektörleri zaten dünyaya açılıyorken İngilizce eğitim almanın da beni bir adım ileriye taşıyacağını düşündüm. Bölümümüz, bünyesinde çok başarılı öğretim üyeleri barındırıyor. Gerçekten açıp özgeçmişlere baktığınızda göreceğiniz okullar ve mezun olunan ortalamalar ağzınızın açık kalmasına sebep oluyor. Bu sayede bölümdeki eğitimin çok iyi olduğunu söylemem gerek. Bir lise öğrencisi teknik üniversite olmadığı için okulumuzun eğitiminin yetersiz kalacağını düşünebilir fakat kesinlikle durum öyle değil. Okulumuz aslında ülkedeki sayılı teknik üniversitelerle eğitim konusunda yarışacak durumda. Hatta bazılarından daha da iyi durumda olduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’de makine mühendisleri birçok sektörde çalışıyor. Otomotiv ve imalat bunların en bilinenleri ve gözde olanları olarak öne çıksa da; iklimlendirme, otomasyon, CFD ve benzeri sektörler de aslında çok büyük ilerleme gösteriyor. Ben de iklimlendirme sektörüne yönelerek tüm teknik seçmeli derslerimi bu hedefe yönelik belirledim. Bunun yanında sektörle alakalı dernek ve kuruluşlarla da iletişim içerisindeyim. Sürekli sektördeki gelişmeleri takip etmeye çalışıyorum. Mezuniyet sonrasında işsiz kalmak gibi bir kaygım yok çünkü seçtiğim alan Türkiye’de ve Avrupa’da sürekli büyüme halinde. Dolayısıyla sektörde sürekli bir mühendis açığı mevcut. Sektör de, hevesli ve kendisini geliştirmeye açık mühendis adayları istediği için işsiz kalacağımı düşünmüyorum”
“EĞİTİMİMİZ TEKNİK ÜNİVERSİTE SEVİYESİNDE”
“Üniversite tercihleri zorlu bir sınavdan sonra yapılıyor ve tercih süreci ise çok daha zorlu. Çünkü bu tercih bizim hayatımızı belirliyor. Üniversite sınavlarına hazırlanırken bir planım yoktu ve ne yapacağımı bilmiyordum. Üniversite sınav sonuçları belli olunca ben de aldığım puana göre tercihlerimi belirlemek için harekete geçtim. Makine mühendisliğini araştırmaya başladığımda gördüm ki makine mühendisleri her alanda çalışabiliyor ve sınırları da oldukça geniş. Marmara Üniversitesi’ni seçmemin nedeni İstanbul’daki çok köklü devlet üniversitelerden biri olmasıydı. Bölümümüz aslında teknik üniversiteler seviyesinde iyi bir eğitim veriyor. Fakat teknik üniversite statüsünde olmadığı ve makine mühendisliğine az öğrenci kabul ettiği için kendini olması gerektiği seviyede gösteremiyor. Son sınıf öğrencisi olarak söyleyebilirim ki, alanlarında uzman hocalarımızdan mezun olduktan sonra sektöre ayak uydurmakta hiç zorlanmayacağımız kalitede bir eğitim aldık. Derslerde yaptığımız projeler bize nasıl mühendis gibi düşüneceğimizi ve elimizde bir proje olduğunda hangi yolları izleyeceğimizi çok iyi öğretti. Mezuniyet sonrasında yenilebilir enerji alanında çalışmak ve bu alanda örnek ülkelerden biri olan Almanya’da yüksek lisans yapmak istiyorum.”