Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, Bursa Üniversitesi Makine Fakültesi adıyla 1976 yılında kuruldu. Uluslararası düzeyde bilimsel ve teknolojik gelişim için bilgi üretmeyi, uygulamayı...
Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, Bursa Üniversitesi Makine Fakültesi adıyla 1976 yılında kuruldu. Uluslararası düzeyde bilimsel ve teknolojik gelişim için bilgi üretmeyi, uygulamayı, yaymayı ve mühendislik bilgilerini toplumun gereksinimleri doğrultusunda kullanabilecek; günümüzün ve geleceğin teknolojilerini geliştiren, sosyal ve etik açıdan topluma yararlı projeler yürüten, ulusal değerlere saygılı mühendisler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyleyen Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Yamankaradeniz, “Üretim ve hizmet kuruluşlarıyla ortak projeler yürüterek söz konusu kuruluşların teknolojilerini geliştirmelerine yardımcı olmayı temel hedeflerimizden biri olarak benimsedik” diyor. Yamankaradeniz ile bölümün yapısı, eğitim perspektifi ve öğrencilere sağladığı imkanlar hakkında bir röportaj gerçekleştirdik.
Kuruluşundan bugüne bölümünüzde gelişim ve değişim yaşandı mı? Daha iyiye ulaşma noktasında önceliği hangi konulara verdiniz?
Bölümümüz 2012 yılında Mühendislik Değerlendirme Kurulu (MÜDEK) tarafından akredite edildi. Mezunlarımıza 2012 yılından bu yana diploma eki veriyoruz. Diploma eki yükseköğretim kurumları tarafından diplomanın yanı sıra verilen ve diplomaların başka ülkeler tarafından da tanınmasına yardımcı olan bir belge. Bu ek, mezunlarımıza otomatik olarak İngilizce dilinde sunuluyor. Ayrıca üniversitemizin AKTS Etiketi (ECTS Label) başvurusu da onaylandı. Lisans programını sürdüren öğrencilerimiz başvuru koşullarına uygun şartları yerine getirdiklerinde kontenjan dâhilinde endüstri, elektrik-elektronik, çevre, tekstil mühendisliği gibi farklı mühendislik dallarında Çift Anadal Lisans Programı (ÇAP) yaparak iki diploma sahibi olmaya veya yandal programını tamamlayarak sertifika almaya da hak kazanabiliyor. Öğrencilerimize yıl içinde dersleri ile ilgili teknik geziler de organize ediyoruz. Bunun yanında kurdukları topluluklarla ulusal ve uluslararası pek çok yarışmaya katılarak hem mühendislik bilgilerini geliştirme hem de iletişim ve grup çalışması becerilerini artırma olanağına sahip. Ders programımızda da Bologna sürecinde tekrar gözden geçirildi ve öğrencilerin sosyal olarak kendilerini geliştirebilmeleri açısından teknik seçmeli derslerin yanında, pek çok sosyal seçmeli ders de seçebilme imkânı tanındı. 2010 yılından bu yana da bölümümüze ait yeni binamızda daha iyi şartlar altında öğrencilerimize eğitim veriyoruz. Bölümümüzde toplam 18 derslik, 56 ofis ve dokuz eğitim laboratuvarı mevcut. Yeni bir laboratuvar binasının kurulmasıyla ilgili çalışmalarımız da son aşamaya gelmiş durumda.
Akademik kadronuzun uzmanlık alanları hakkında bilgi verir misiniz?
Bugün itibarıyla bölümümüz 18 profesör, yedi doçent, sekiz yardımcı doçent, dört öğretim ve 20 araştırma görevlisi olmak üzere toplam 57 akademik personelle eğitim veriyor. Bu anlamda ülkemizdeki en donanımlı bölümlerden birisiyiz. Bölümümüzde enerji, konstrüksiyon ve imalat, makine teorisi ve dinamiği, mekanik ve termodinamik olmak üzere toplam beş anabilim dalı bulunuyor. Pek çok öğretim üyemiz TÜBİTAK, SAN-TEZ ve BAP gibi projelerde danışman, yürütücü veya araştırmacı olarak görev alıyor. Bu da hem öğretim üyelerimizin sanayiyle ilgili sorunlara çözüm bulması hem de öğrencilerimize uygulamalı konular hakkında daha fazla bilgi aktarılması konusunda destekleyici oluyor. Aynı zamanda öğretim üyelerimiz anabilim dallarındaki konularla ilgili olarak pek çok kitap ve makale yazmış kişilerden oluşuyor.
Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate aldınız mı? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağladınız?
Bölümümüzde ısı ve akışkanlar bilimi, enerji sistemleri, uygulamalı mekanik, tasarım ve üretim, makine teorisi ve kontrol sistemleri gibi konuları içeren temel ve uzmanlaşma dersleri veriliyor. Dersler öğretim elemanları eşliğinde, bilgisayar kullanımı ve çeşitli laboratuvarlarda yapılan deneylerle destekleniyor. Sanayideki çalışmalar konusunda öğrencilerimizin bilgisini artırmak ve fikir sahibi olmalarını sağlayabilmek için dördüncü sınıfta güz ve bahar yarıyıllarında seminer dersi müfredata konuldu. Bu kapsamda yıl boyunca yaklaşık olarak 20-25 kadar konuşmacı aracılığıyla öğrencilerimizin daha mezun olmadan sanayiden beklentileri ve mezun olduklarında çalışacakları ortamlar hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanıyor. Ders müfredatına teknik seçmeli derslerin yanında patent ve endüstriyel tasarım, girişimcilik, iş sağlığı ve güvenliği gibi sosyal seçmeli dersler de dâhil edildi. Dönem içi staj programımız da son senelerde uygulamalı eğitim açısından öğrencilerimize fayda sağlayan bir yenilik. Öğrencilerimiz son sınıfta dönem içi olmak üzere haftada iki günlerini bir sanayi kuruluşunda proje destekli staj yaparak değerlendiriyor. Böylece mezuniyet öncesi çalışma hayatına uyum sağlama deneyimi kazanıyorlar. Bu program kapsamında öğrenciler bir projeye dâhil olarak stajlarını uygulamalı çalışmalarla tamamlayabiliyor. Mühendislikte proje yönetimi, makine tasarımı, mühendislik sistem tasarımı, proje hazırlık ve bitirme ödevi olmak üzere beş adet proje dersimiz söz konusu. Bu dersler kapsamında proje yazma, hazırlama ve imkânlar dâhilinde uygulama olanağı sağlanıyor. Makine Mühendisleri Odası (MMO) ile yapılan ortak çalışmamız sonucunda yılsonunda öğrencilerimizin hazırladığı bitirme ödevleri arasında bitirme projesi yarışması yapılıyor. Böylece öğrencilerimizin bitirme ödevleri bölüm dışındaki bir komisyon tarafından da değerlendirilirken çalışmaları da ödüllendiriliyor.
Teorik eğitimler haricinde araştırmageliştirme ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar konusunda neler aktarmak istersiniz?
Bölümümüzde eğitim ve araştırma faaliyetleri için kullanılan termodinamik ve ısı, makine teorisi, otomatik kontrol, motor, malzeme, takım tezgâhları, makine elemanları, akışkanlar mekaniği ve bilgisayar destekli tasarım laboratuarı olmak üzere toplam dokuz laboratuvar mevcut. Ders programımızda da genel ve makine uygulama laboratuarı olmak üzere iki ders mevcut. Her hafta yapılan deneylerle teorik derslerin yanı sıra pratik uygulamalar yapılmasına böylece olanak tanınıyor. Teknik resim, makine mühendisliğinde bilgisayar uygulamaları, bilgisayar destekli tasarım ve modelleme gibi dersler bilgisayar laboratuvarlarında gerçekleştiriliyor. Toplam 81 bilgisayar kapasiteli üç bağımsız laboratuarda öğrencilerimiz lisanslı olarak Ansys (CAE), Catia (CAD/CAM), NX (CAD/ CAM/CAE), AutoCAD, Hyperworks (CAE/Optimization) ve Matlab yazılımlarını ders ve projelerinde kullanabiliyor. Üniversitemiz kütüphanesinin gerek öğrencilerimizi gerek öğretim üyelerimizin kullanımına açık basılı ve online olarak geniş bir kaynak desteği bulunuyor. Ayrıca öğrencilerimiz kurdukları topluluklarla da yine kendi arkadaşlarını teknik ve uygulamalı konularda destekliyor. Bu topluluklarla katıldıkları ulusal ve uluslararası yarışmalarda pek çok ödüle sahip oluyorlar. Yakın zamanda öğrenci topluluklarımızdan Uludağ Üniversitesi Makine Topluluğu (UMAKİT), hidrojenle çalışan “HİDROMAKİT” adlı araçla, TÜBİTAK Efficiency Challenge Electric Vehicle 2016 yarışında Yerli Ürün Teşvik dalında ikinci oldu. Yine 2015 TÜBİTAK Alternatif Enerjili Araç Yarışları’nda Hidromobil Kategorisinde En İyi Tasarım Ödülünü aldılar.
Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin Uludağ Üniversitesi’ni seçmesindeki temel nedenler nelerdir?
Bölümümüzün öncelikle yetkin bir öğretim üyesi ve araştırma görevlisi kadrosuna sahip. Fiziki imkânları da standartların üzerinde. Bir sanayi kentinin ortasında bulunması, uluslararası mühendislik eğitimi akreditasyonuna sahip olması, teknik ve sosyal öğrenci kulüplerinin oldukça aktif çalışması da öğrencilerin tercihlerini belirleyen sebepler olarak öne çıkıyor. Ayrıca öğrencilerimiz girişimcilik konusunda da gerekli eğitimleri öğrencilik sürecinde alabiliyor. Bir proje veya fikirle başvurmaları durumunda üniversitemiz ve Ulutek Teknololji Geliştirme Bölgesi Yönetimi, girişimcilik alanında eğitim ve iş fikrinin hayata geçirilebilmesi için teknoloji bölgesinde yer ve maddi destek sağlıyor. Öğrencilerimiz ders saatleri dışında kalan zamanlarında mesleki gelişimleri için Bursa’da bulunan firmalarda yarı zamanlı çalışma imkânına da sahip. İngilizce hazırlık sınıfımız da avantajlardan bir diğeri.
Yurt dışı öğrenci değişim programları çerçevesinde öğrencilerinize ne tür imkanlar sunuyorsunuz?
Lisans ve lisansüstü öğrencilerimiz öğrenim süreçlerinde Erasmus+ ve Mevlana Değişim programlarından faydalanarak üniversitemizin anlaşmalı olduğu Avrupa ve dünyanın farklı ülkelerindeki üniversitelerde öğrenim faaliyetlerine devam edebiliyor. Mevlana, yeni bir program olmakla beraber tüm dünyada çeşitli ülkelerde öğrencilerimize Erasmus’la benzer imkânlar sunuyor. Öğretim üyelerimiz de ders verme, ders alma hareketliliği gibi programlara dahil olabiliyor. Öğrencilerimiz Farabi Değişim Programı kapsamında da yurt içindeki üniversitelerde eğitimlerinin bir veya iki yarıyılını tamamlama imkânına sahip.
Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz?
Son senelerde ülkemizde araştırma projelerine verilen desteğin artmasıyla bölümümüzde yapılan proje sayısında da önemli bir artış yaşandı. Bölümümüz öğretim üyeleri sanayiyle bütünleşik pek çok TÜBİTAK, SANTEZ ve BAP projesinde görev alıyor. Bu projeler daha çok Bursa sanayisine uygun olarak otomotiv, tekstil ve makine sektörüyle ilgili projeler. Bunun yanı sıra öğretim üyelerimizin başka üniversite ve il dışındaki sanayi kuruluşlarıyla birlikte yürüttüğü projeler de mevcut.
Sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığının söz konusu olduğunu söyleyebilirsiniz?
Geçmişe oranla sanayi kuruluşlarının Türkiye’de üniversitelerle ortak çalışmalar içinde daha sık yer almak istediklerini görüyoruz. Bir sanayi şehri olan Bursa için bu artışın daha da fazla olduğu söylenebilir. Artık Ar-Ge çalışması yapmadan katma değerli ürünlerin imal edilemeyeceği bilincinin artması ve Ar-Ge proje desteklerinin yaygınlaşması neticesinde sanayi kuruluşları üniversitemizle daha yakın işbirliği kuruyor. Bu işbirlikleri genellikle Ar- Ge projelerinde danışmanlık veya üniversite ile ortak proje geliştirme şeklinde. Ayrıca bölümümüzde bulunan birçok öğrenci kulübüne de sanayi kuruluşlarımız sponsorluk desteği sağlıyor. Bursa’da birçok Ar-Ge merkezine sahip firma olması dolayısıyla söz konusu firmalar çalışanlarını lisansüstü eğitime yönlendiriyor. Bu öğrencilerin tezleri de çalıştıkları firmaların çalışma alanlarından seçildiği için böylece sanayi ile üniversiteler arasında ikinci bir işbirliği altyapısı da kuruluyor.