Makine sektörünün önde gelen yöneticilerinin okuma listelerine odaklandığımız “Makineciler Ne Okuyor?” köşemizin bu ayki konuğu, MAİB Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan...
Makine sektörünün önde gelen yöneticilerinin okuma listelerine odaklandığımız “Makineciler Ne Okuyor?” köşemizin bu ayki konuğu, MAİB Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Erkunt Armağan oldu.
Erkunt Armağan, ruh durumu ve zamanın kendisinde yarattığı ihtiyaca göre okuma listesini oluşturduğunu söylerken, “Uzun yıllar, çoğunlukla kişisel gelişim kitapları okudum, özellikle de çocuklarım küçükken kendimi ve onları geliştirebilmek ve sağlıklı yetiştirebilmek adına çok kitap okudum” diyor. Adölesan çağından beri okumaya çok zaman ayırdığını, iş dünyasına atıldıktan sonra da işi ile ilgili çok fazla okuma yaptığını ifade eden Erkunt Armağan, “Örneğin son üç yıldır, yalın yönetim teknikleri ile ilgili belki 14-15 kitap bitirmişimdir. Toplumsal olaylardan kopamıyorum, kurgusal ya da kurgusal olmayan her türü okumaktan zevk alıyorum” derken, toplumsal konular ya da kişisel gelişimden uzaklaşmak istediğinde ise şiir kitaplarına yöneldiğini, severek okuduğu şairlerin kitaplarının da her zaman başucunda durduğunu söylüyor.
Erkunt Armağan’ın, ilk etkilendiği ve halen anımsadığı kitap ise yıllar önce okuduğu Neale Donald Walsch’ın “Tanrı ile Sohbet” serisi olmuş. “O kadar etkilenmiştim ki bu kitap serisinden, birden fazla okuduğumu anımsıyorum. Özellikle de serinin birinci kitabı olan Alışılmadık Bir Diyalog’u” diyen Erkunt Armağan, Tanrı ile Sohbet serisinden bu kadar etkilenmiş olmasını ise parapsikoloji ile ilk tanıştığı kitaplar olması olarak açıklıyor.
Okumayı çok sevdiğini, kitapların, dünyasını geliştirdiğini vurgulayan Erkunt Armağan, her yeni kitabın yeni bir dünya, her dünyanın ise kendisine yeni bir heyecan verdiğinin altını çizerken, “Bazen elimdeki kitap bittiğinde üzüldüğüm olur, o zaman bana çok farklı ufuklar açtığını anlarım o kitabın. Bazı kitapları farklı zamanlarda, farklı olgunluk devremde birden fazla okuduğum olur, farklı algılarla bitiririm böyle kitapları” diyor.
Zeynep Erkunt Armağan, bu nedenle, kitap okumak için özel bir zaman ayırma gayretine girmediğini, kitap okumak için zamanın kendiliğinden geldiğini; uyumadan önce, hafta sonlarında, tatillerde, uçak yolculuklarında her zaman elinde bir kitap olduğunu söylüyor. “Başucumda belki yedi-sekiz kitap durur, eş zamanlı okurum. Aldığım ve henüz okumadığım belki 10-15 kitabım vardır hep. Sırada beklerler. Geçen ay, Ayşe Kulin’in ‘Tutsak Güneş’ ve ‘Kanadı Kırık Kuşlar’ isimli kitaplarını ve Yılmaz Özdil’in ‘Adam’ isimli kitabını okumuştum. Özellikle bir çağın resmini çizen Kanadı Kırık Kuşlar mutlaka okunmalı. Bugünlerde ise çocuklarımın yılbaşında hediye ettiği bir üçlemeyi okuyorum. İlk kitap olan Aldous Huxley’in ‘Cesur Yeni Dünya’ isimli kitabını yeni bitirdim. Şimdi de ikinci kitap olan George Orwell’in ‘1984’ isimli kitabını okuyorum ve sırada Ray Bradbury’nin ‘Fahrenheit 451’ isimli kitabı var. Dünya farklı bir noktaya geldi, ülkelerin hepsinde farklı seviyede de olsa baskıcı ve tek tipleştiren yönetim temayülleri görülüyor, insanlar değişiyor. Evet, bu kitaplar tabii ki gerçeğin çok ötesinde şu an için, distopyadan bahsediyorlar, ama kim bilir?” diyen Erkunt Armağan’ın sırasını bekleyen güncel okuma listesinde ise Vladimir Pistalo’nun “Tesla: A Portrait with Masks” ile Yuval Noah Harrari’nin çok satan kitabı “Sapiens, A Brief History of Humankind” yer alıyor.