Makine sektöründe Türkiye’nin en büyük pazarı Avrupa ülkeleridir. Makinelerimizin ihracattaki kilogram değeriyse altı dolar seviyesinde. Bizim bu rakamı 20 dolara yükseltmemiz gerekli. Bir makinenin daha yüksek katma değerli olabilmesi içinse elektronik ve yazılım sektörlerinin gelişmiş olması şart.
Makine sektöründe Türkiye’nin en büyük pazarı Avrupa ülkeleridir. Makinelerimizin ihracattaki kilogram değeriyse altı dolar seviyesinde. Bizim bu rakamı 20 dolara yükseltmemiz gerekli. Bir makinenin daha yüksek katma değerli olabilmesi içinse elektronik ve yazılım sektörlerinin gelişmiş olması şart. Ancak Türkiye’de bu sektörler henüz istenilen seviyede değil. Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtarıp yüksek gelirli ülke seviyesine getirmemiz gerekiyor. Teknolojinizi ancak devlet olarak o alana yoğun bir ilgi gösterip belli bir strateji doğrultusunda hareket ederek geliştirebilirsiniz. Bu aynı zamanda sizin insan kaynağınızla da doğru orantılıdır. Ar-Ge için gökten para yağdırsanız da eğer o nitelikte insan kaynağınız yoksa hiç bir şey ifade etmez. Bizim nitelikli insan kaynağı konusunda çok ciddi problemlerimiz var ve bununla yüzleşmemiz gerekiyor.
Sektörümüz yıllık 14 milyar dolar civarında ihracat, 28 milyar dolara yakın da ithalat gerçekleştiriyor. İthal edilen 28 milyar dolarlık makinenin yüzde 70’i Türkiye’de üretildiği halde ithal ediliyor. Bu durumun bir kaç sebebi var. “Yabancı yaparsa iyi yapar!” anlayışı bizde hala yerleşik bir anlayıştır. Türk makinelerinin fiyatları Avrupalılara göre daha ucuz olsa da kötü ürünlerle karşılaşanların bu durumu, daha sonraki yerli makine tercihlerini de olumsuz etkiliyor. Ayrıca Türkiye’de üretilmeyen teknolojik makineler var. Sektörün en büyük problemlerinden bir diğeri de, çok küçük işletmelerden oluşması. Büyüyen firmalar mevcut olsa da bunların sayısı bir hayli az. Çünkü büyümek oldukça zor bir iş. Şu anlamda da zor; bir konuda bir makineyi Almanya’da üreten dört firma varken Türkiye’de üreten 74 firma var ve bu 74 firma Almanya’daki bir firma kadar bile üretim gerçekleştiremiyor. Çünkü bu firmalar mühendisliğe ve organizasyona yatırım yapamıyor.
Kamu sektörü artık bütün dünyadaki en büyük alıcılardan biri. Bütün dünya ülkeleri kamu alımlarından pay alabilmek için stratejiler hazırlıyor. Çin’in kalkınmasındaki en önemli unsurlardan biri, kamu alımlarını stratejisinin bir parçası haline getirmesidir. Bizde de kamu ihalelerinde yerli ürünün yüzde 15 pahalı bile olsa alınması hususunda bir düzenleme yapıldı. Yerli makineler yabancı muadillerine göre çok pahalı değil. Dolayısıyla bizim imal ettiğimiz makineler onlarla rekabet edebiliyor. Buradaki sorun ihale şartnamelerinin ithal ürünlere göre hazırlanmış olmasıdır. 50 yıldır buna göre şartnameler hazırlanıyor. Dolayısıyla kamunun ihale şartnamelerini yenilemesi gerekiyor. Bizler bu noktadaki taleplerimizi kamuya ilettik ve söz konusu durumla ilgili çalışmalar yapıldığını öğrendik. Kamu yöneticileri de mevcut durumun değişmesi gerektiğini biliyor.