Tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfında olup Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından yayımlanan tebliğlerde yer alan makine bakım-montaj görevlisi...
Tehlikeli ve çok tehlikeli işler sınıfında olup Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB) tarafından yayımlanan tebliğlerde yer alan makine bakım-montaj görevlisi, metal levha işleme tezgâh operatörü ve NC/CNC takım tezgâhları uygulama ve servis görevlisinin de aralarında yer aldığı 81 meslekte, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Mesleki Yeterlilik Belgesi zorunluluğu başladı. Çalışanların mesleki standartlarının uluslararası seviyeye çıkarılarak nitelikli eleman sorununa çözüm getirmesi öngörülen uygulama kapsamında, belge zorunluluğu getirilen mesleklere ilişkin belge masrafları ve sınav ücreti İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor. Belge zorunluluğundan bahsedilebilmesi için, MYK tarafından ilgili mesleğin ulusal meslek standardının yayımlanması ve ÇSGB tarafından çıkarılan tebliğlerde bu mesleğe yer verilmesi gerekiyor. Tebliğin yayım tarihinden itibaren 12 ay içinde de kişilerin MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’ni alması şartı bulunuyor. 12 aydan sonra bu Kanun’da düzenlenen esaslara göre, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olmayan kişiler çalıştırılamıyor. 25.05.2015 tarihinde Resmi Gazete’de ÇSGB tarafından yayımlanan ilk tebliğde yer alan 40 meslek ile başlayan belge zorunluluğu, kurum tarafından standardı hazırlanan diğer tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan meslekleri de kapsayarak artıyor. Bu doğrultuda ÇSGB tarafından 2016/1 no’lu ikinci tebliğ 24.03.2016’da yayımlanarak sekiz meslek daha belge zorunluluğuna dâhil edildi.
26.09.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanan üçüncü tebliğ ile ise zorunlu mesleklere 33 adet daha eklenerek zorunluluk kapsamındaki toplam meslek sayısı 81’e yükseldi. Buna göre ilk tebliğde yer alan 40 meslekte belge zorunluluğu 26.05.2016’da başlarken, ikinci tebliğde yer alan sekiz meslekte belge zorunluluğu 25.03.2017’de uygulamaya koyuldu. Son tebliğde yer alan 33 meslekte belge zorunluluğu ise 26.09.2018 tarihinde başlayacak. Belgesiz personel çalıştıran firmalar için tebliğlerde ön görülen süreler çerçevesinde idari yaptırımlar da uygulanmaya başladı. ÇSGB müfettişlerince yapılan denetimlerde belgesiz personel çalıştıran işverene, her bir çalışan için 500 TL idari para cezası veriliyor. 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na göre ustalık belgesi alanlarla Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı meslekî ve teknik eğitim okullarından ve üniversitelerin meslekî ve teknik eğitim veren okul-bölümlerinden mezun olup, diplomalarında veya ustalık belgelerinde belirtilen bölüm, alan ve dallarda çalıştırılanlar için MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi şartı aranmıyor.
Tehlikeli ve çok tehlikeli işler arasında yer alan ve ÇSGB tarafından çıkarılan tebliğlerde belirtilen mesleklerde, Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu kapsamında yetkilendirilen sınav ve belgelendirme kuruluşlarının gerçekleştirdiği sınavlarda başarılı olan kişilerin 31.12.2017’ye kadar belge masrafıyla sınav ücreti, 1.1.2018 tarihinden 31.12.2019’a kadar ise belge masrafı ile sınav ücretinin yarısı İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Fondan karşılanacak sınav ücreti, brüt asgari ücretin yarısını geçmemek üzere meslekler itibarıyla ÇSGB’nin teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararıyla belirleniyor. Fondan karşılanan bu desteklerden kişiler sadece bir kez yararlanabiliyor. Söz konusu teşvikten sınava katılan adaylar bireysel olarak faydalanabileceği gibi işverenler de çalışanları adına ödeme yaptıkları takdirde, sınavda başarılı olan çalışanları için teşvikten yararlanabiliyor. Bireyler MYK tarafından ilgili ulusal yeterlikte yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşlarında teorik ve uygulamalı sınavlara girerek başarılı olmaları halinde MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanıyor.
“ÖNCELİĞİMİZ NİTELİKLİ İŞGÜCÜ OLUŞTURMAK”
Tüm bu süreçlerin düzenlenip koordine edilmesinde kilit rol oynayan Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), iş piyasası ve eğitim bağlantısını sağlayacak bir araç olan mesleki yeterlilik sisteminin kurulması amacıyla 2006 yılında ÇSGB’nin ilgili birimi olarak kuruldu. MYK’nın asli faaliyetlerine 2007 yılında başladığını aktaran MYK Başkanı Adem Ceylan amaçlarının AB ile uyumlu bir Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi kurarak işletmek olduğunu söylüyor. Ceylan, Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi’nin; ulusal meslek standartlarının oluşturulduğu, mesleki ve teknik eğitim ve öğretim programlarının bu standartlara göre hazırlandığı, işgücünün mesleki yeterliliğinin akredite olmuş ve MYK tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlarca ölçme ve değerlendirme merkezlerinde yapılan teorik ve uygulamalı sınavlar sonucunda belgelendirildiği, alınan belgelerin ulusal ve uluslararası düzeyde kıyaslanabilirliğinin sağlandığını vurguluyor. Ceylan, sistemin aynı zamanda; hayat boyu öğrenmenin desteklendiği, örgün eğitim almadan mesleği öğrenen kişilere bilgi ve becerilerini belgelendirme imkânının verildiği ve iş dünyası temsilcilerinin sürece ilişkin tüm kararlara aktif olarak katıldığı, kalite güvencesinin sağlandığı, adil, şeffaf ve güvenilir bir yapı olduğunun da altını çiziyor. Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi’nin kurulmasındaki temel amacın eğitim ile iş yaşamının nitelik talepleri arasında işlevsel bir bağ kurmak olduğunu vurgulayan Ceylan, “Bu sistem, Türkiye’nin küresel ekonomide rekabet edebilmesi için ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesini sağlayacak. İş dünyasının işgücüne yönelik mevcut ihtiyaçları ve geleceğe dönük eğilimleri, hazırlanmasına katkı sağlayacağı ulusal meslek standartları yoluyla eğitim sistemine yansıyacak.
Eğitim dünyası da, amaçlarından birisi olan nitelikli işgücünün yetiştirilmesini bu sistem sayesinde etkin ve esnek bir şekilde gerçekleştirecek. Bu sistemin en güçlü yönlerinden birisi de hayat boyu öğrenme anlayışını kabul etmesi. Bu kapsamda herhangi bir eğitim almadan çalışarak beceri edinen bireyler; sahip oldukları becerileri belgelendirebilecek, farklı meslekler veya sektörler arasında yatay ve dikey geçişler yapabilecek, bulunduğu sektörde ve icra ettiği meslekte ortaya çıkan yeni gelişmeleri esnek bir şekilde mesleğine yansıtarak bu durumu da belgelendirebilecek” diyor. Ceylan, bu sistemde koordinasyonun MYK tarafından sağlandığına ve kurumun ayrıca izleme, değerlendirme, görevlendirme ve yetkilendirme görevlerini de üstlendiğine işaret ediyor. Ceylan, MYK’nın faaliyet alanının eğitim ve istihdam kesiminin de birlikte ilgilendirdiğinden bütün karar süreçlerinde de ilgili sosyal tarafların katkılarının esas alındığı bir yaklaşım benimsendiğini vurguluyor. “Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi’nin bileşenleri olan ulusal meslek standartları ve ulusal yeterlilikler; sektörlere ve mesleklere ilişkin yetkinliği ve temsil gücü olan, MYK tarafından yetkilendirilmiş kamu kurum/kuruluşları, işçi, işveren, meslek örgütleri ile sivil toplum örgütleri tarafından iş dünyasının ihtiyaçları ve geleceğe dönük eğilimleriyle eğitim dünyası ve diğer sosyal tarafların katkılarının esas alınması suretiyle hazırlanıyor” diyen Ceylan, ulusal meslek standartlarının hazırlanmasının sınav ve belgelendirme sürecinde ölçme ve değerlendirmeyi sağlayacak ulusal yeterliliklerin oluşturulmasında temel girdiyi sağladığını söylüyor.
Sınav ve belgelendirme sürecinin de MYK’nın gözetimi ve denetimi altında gerçekleştirildiği bilgisini veren Ceylan, belgelendirilmek istenen yeterliliklerde TÜRKAK ya da Avrupa Akreditasyon Birliği ile çok taraflı tanıma anlaşması imzalamış akreditasyon kurumlarından TS EN ISO/IEC 17024 (Uygunluk Değerlendirmesi- Personel Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Genel Şartlar) standardına uygun oluşturulmuş ve sistem dâhilinde akredite edilmiş belgelendirme kuruluşlarının MYK tarafından yetkilendirilerek bu kuruluşların yaptığı sınavlarda başarılı olanlara MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin verildiğini aktarıyor.
“26 SEKTÖR BELİRLENDİ”
Ceylan, ulusal meslek standardının bir mesleğin başarıyla icra edilebilmesi için MYK tarafından kabul edilen gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren asgari norm olduğuna; ulusal meslek standartlarının ve ulusal yeterliliklerin hazırlanmasına yönelik faaliyetlerin yürütülebilmesi amacıyla ise MYK tarafından 26 sektörün belirlendiğine işaret ediyor. MYK’nın meslek standardı ve yeterlilik hazırlama çalışmalarını, iş piyasasının talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda katılımcı bir anlayışla yürüttüğünü aktaran Ceylan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Meslek standartları, MYK’ya meslek standardı hazırlama başvurusunda bulunan ve MYK tarafından görevlendirilen; sektörünü temsil kabiliyetine sahip kurum/kuruluşlarca ya da MYK tarafından oluşturulan meslek ve sektörle ilgili tarafların temsil edildiği çalışma gruplarınca hazırlanıyor. Hazırlanan taslak meslek standartları öncelikle ilgili tüm tarafların görüşüne sunuluyor. Geri bildirimler doğrultusunda da revize edilerek sektör komitelerine iletiliyor. MYK Yönetim Kurulu’nun onayının ardından ise Resmî Gazete’de yayımlanarak ulusal meslek standardı niteliğine kavuşuyor. Sektör komiteleri ÇSGB, MEB, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), meslekle ilgili diğer bakanlıklar, genel kurulda temsil edilen işçi, işveren ve meslek kuruluşlarıyla MYK’nın birer temsilcisinden oluşuyor. Ulusal meslek standartlarının orta öğretim düzeyinde MEB, yükseköğretim düzeyinde ise üniversiteler tarafından mesleki-teknik eğitim ve öğretim programları ile uyumlu hale getiriliyor. Bu sayede iş piyasasının talep ettiği meslek profiline uygun bireylerin yetişmesine katkı sağlanıyor. İş analizine dayalı ve iş piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan ulusal meslek standartları; iş piyasasında faaliyet gösteren kuruluşlara insan kaynakları yönetim süreçlerinde (görev tanımlarının oluşturulması, personel seçiminin yapılması, eğitim, performans değerleme, iş değerleme gibi) kullanabilmeleri açısından da önemli girdi sağlıyor.”
“TÜRKAK AKREDİTASYONU ŞART”
Ulusal yeterliliklere dayalı sınav ve belgelendirme faaliyetlerini gerçekleştirmek isteyen kuruluşların MYK’dan yetki almak zorunda olduğuna değinen Adem Ceylan, söz konusu süreci ise şöyle özetliyor: “15.10.2015 tarihli ve 29503 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Mesleki Yeterlilik Kurumu Sınav, Ölçme, Değerlendirme ve Belgelendirme Yönetmeliği’nin 6. maddesinde belirtilen yetkilendirme şartlarını haiz belgelendirme kuruluşları MYK’ya yetkilendirme ön başvuru sunda bulunuyor. MYK’nın yaptığı inceleme ve değerlendirme neticesinde ön başvurusu uygun bulunan kuruluşlarla yetkilendirme ön sözleşmesi imzalanıyor. İmzacı kuruluşların yetkilendirme başvurusu yapabilmesi için sözleşme kapsamındaki ulusal yeterlilikler özelinde ‘TS EN ISO/IEC 17024:2012 Uygunluk Değerlendirmesi-Personel Belgelendiren Kuruluşlar için Genel Şartlar’ adlı uluslararası personel belgelendirme standardına göre TÜRKAK’tan akredite edilmesi gerekiyor. Akredite olan kuruluşlara özel olarak TÜRKAK markası düzenleniyor. Sürecin işletilmesine ilaveten TÜRKAK ile sistemin sürdürülebilirliği ve iyileştirilmesi için de düzenli olarak görüşme gerçekleştiriyoruz. Ayrıca Kurumumuz, TÜRKAK Danışma Kurulu ve İnşaat Bilirkişi Komitesi üyesidir. Akreditasyon sürecini tamamlayan kuruluşlar MYK’ya yetkilendirme başvurusunda bulunuyor. MYK tarafından yapılan inceleme, denetim ve değerlendirme süreçleri sonunda yetkilendirme başvurusu uygun bulunan kuruluşla yetkilendirme sözleşmesi imzalanıyor. Yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşları da MYK mevzuatına ve ulusal yeterliliklere uygun şekilde sınav ve belgelendirme faaliyetlerini yürütüyor.”
“TÜRKİYE YETERLİLİK ÇERÇEVESİ ÖNEMLİ BİR ADIM”
Uluslararası kıyaslanabilirliği ve değeri olan yeterlilik belgeleri düzenleyebilmek için öncelikle sistemin her bileşeninde kalite güvencesinin üst düzeyde tutulması gerektiğini belirten Ceylan, Türkiye Yeterlilik Çerçevesi’nin geliştirilmesiyle sadece MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin değil Türkiye’de verilen ve kalite güvencesi sağlanmış tüm belgelerin uluslararası kıyaslanabilirliği için önemli bir adım atıldığının altını çiziyor. “Eşdeğerimiz olan uluslararası kuruluşlar ve yabancı meslektaşlarımızla yürüttüğümüz işbirliğiyle MYK’yı ve Türkiye’yi elimizden geldiğince anlatmaya ve en iyi şekilde temsil etmeye gayret ediyoruz” diyen Ceylan, tanınırlık için önemli bir faktör olan belgelerin prestijini sağlamak için gerekli tanıtım çalışmalarını yürüttüklerini söylüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı ile işbirliği içinde Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi modelini İslam dünyası ile de paylaştıklarını aktaran Ceylan, “MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri’nin açıklayıcısı konumunda olan Europass Sertifika ekleri ile de belgelerin Avrupa’da anlaşılması ve kıyaslanabilmesi kolaylaştırılıyor. Belgeler üzerinde yer alan kare barkod, hologram ve online doğrulama gibi çeşitli güvenlik önlemleriyle özel kağıda baskı yapılarak güvenlik üst düzeyde tutuluyor. Talep halinde MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi AB tarafından kabul edilen tüm dillerde düzenlenebiliyor. Bu tedbirler ve çalışmaların da katkısıyla MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin günden güne prestijinin artırılmasını ve uluslararası arenada tanınan ve aranan belgeler içinde yer almasını hedefliyoruz” açıklamasında bulunuyor.
“MAKFED MEYEM, ÜLKE EKONOMİSİNE KATKIDA BULUNACAK”
Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun (MAKFED) Ankara Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle sürdürdüğü “Makine Montajcısı Seviye 3-4 ve Makine Bakımcı Seviye 4 Ulusal Yeterlilikleri” için Ankara’da bir sınav ve belgelendirme merkezi kurulması projesi çerçevesindeki çalışmalarını da değerlendiren Adem Ceylan, şunları kaydediyor:
“Bu projeyle iş dünyasının nitelikli ve belgeli çalışan ihtiyacına ilişkin olarak ilgili ulusal yeterliliklerde ülke ekonomisine katkıda bulunulacak. Akreditasyonu tamamlanan MAKFED’in yetkilendirme süreci hâlihazırda devam ediyor. Gerekli işlemlerin en kısa zamanda tamamlanarak MAKFED MEYEM’in de yetkilendirilmiş belgelendirme kuruluşlarımız arasına katılmasını temenni ediyorum.”
“SINAVLARI UAGEM ÇATISI ALTINDA GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”
Hidrolik-Pnömatikçi seviye 4 ve 5 meslekleri MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olmanın 2016 yılının Mayıs ayından itibaren zorunlu olduğunu kaydeden AKDER Genel Sekreteri Abdullah Parlar ise “Ankara Sanayi Odası (ASO) ile işbirliğine giderek yetkilendirilmiş sınav merkezi unvanını aldık. Sınavları 2010 yılında sektörümüze eğitim alanında hizmet vermek için kurduğumuz Ulusal Akışkan Gücü Eğitim Merkezi (UAGEM) çatısı altında gerçekleştiriyoruz. Sınava herkes katılabiliyor ancak Endüstri Meslek Lisesi (EML) ve dengi okul mezunları için yasal zorunluluk bulunmuyor. Bu durumda ilk, orta, lise ve benzeri okul mezunları mesleği icra etmek istiyorlarsa sertifika almaları zorunlu. Derneğimize başvuruda bulunan adayların bir kısmı ilk girişte, bir kısmı da ikinci girişte başarılı olarak sertifika almaya hak kazandı. Sektörümüzde zaten EML ve dengi okuldan daha aşağı eğitime sahip eleman pek yok. Dolayısıyla bunlar için de yasal olarak bir zorunluluk olmadığından bugün itibarıyla yoğun bir başvuru söz konusu değil” diyor.
“MESLEK STANDARTLARININ HAZIRLANMASINA KATKIDA BULUNUYORUZ”
Ankara Sanayi Odası Mesleki Test ve Sertifikalandırma Merkezi Müdürü (ASO METES) Halis Yeşil de nitelikli ve belgeli işgücü istihdamının artmasının, daha kaliteli ürün ve hizmet sunumunu yaygınlaştırarak yaşam standartlarının yükselmesini desteklediğini vurguluyor. Ulusal yeterlilikler temel alınarak yapılan ölçme ve değerlendirme sonucunda alınan belgenin, iş başvurusunda bulunan kişilere, sahip oldukları bilgi, beceri ve yetkinlikleri sergileme olanağı verdiğini hatırlatan Yeşil, “Ulusal yeterlilikler yaygın ve serbest (informal) öğrenmenin tanınmasına imkân verdiği için bireyler kişisel gelişimlerini daha esnek biçimde ve çeşitli yollarla sağlayabilir. Mesleki ilerleme yolları daha açık hale geldiğinden kariyer hareketliliğini de destekler. İşverenler de bu sayede mesleğin gerektirdiği nitelikli ve belgeli işgücüne daha kolay ulaşırken, teşvik imkânlarından yararlanabilir. İşin gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip, değişen koşullara ayak uydurabilen kişilerin istihdam edilmesi aynı zamanda işverenin rekabet gücünü artırırken, doğru insan kaynağı planlamasıyla zaman ve para kaybının da önüne geçilir. Öte yandan nitelikli iş gücü istihdamının yaygınlaştırılması, tüketiciye sunulan ürün ve hizmetin kalitesinin artmasını sağlar. Ulusal Mesleki Yeterlilik Sistemi orta ve uzun vadede işsizliğin azalması, istihdamın gelişmesi, verimlilik ve rekabet gücünün artmasıyla ülke ekonomisinin güçlenmesine katkı sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulunuyor. 2011 yılından bu yana toplam 16 adet ulusal meslek standardı ile ulusal yeterliliğin hazırlanarak ilk revizyonlarının gerçekleştirildiğini aktaran Yeşil, ASO METES’in birçok meslek standardının hazırlık aşamasında görüşleriyle katkıda bulunduğunu da söylüyor.
“MESLEKİ YETERLİLİK, VERİMLİLİĞİN TEMEL UNSURLARINDAN BİRİ”
Ülkelerin kalkınmasında ulusal düzeyde olduğu kadar işletmeler düzeyinde de verimlilik artışının sürekli kılınmasının önem taşıdığını hatırlatan Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır ise teknolojik yetkinlik ve inovasyon kabiliyeti gibi tüm şartların eşit olduğu varsayıldığında, sahip olunan verimlilik seviyesinin işletmelerin rekabet gücünü belirleyen unsur olarak öne çıktığını söylüyor. “Verimlilik kavramını kaynakların etkin kullanımı olarak özetlemek mümkündür” diyen Bakır, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Söz konusu etkinliğin artırılmasında temel yaklaşımların yanı sıra teknolojinin kullanımı ve geliştirilmesiyle inovasyon süreçlerinin iç içe geçtiği görülüyor. Günümüzde olduğu kadar insansı makinelerin kullanılacağı yakın gelecekte de insan faktörü önemini sürdürecek. Organizasyonların temel girdilerinden olan ve diğer girdilerin verimlilik düzeyini etkileme özelliği bulunan insan kaynağının etkili ve verimli kullanımı gerekiyor. Sanayi ve hizmet sektöründe nitelikli işgücü, uluslararası rekabet gücümüz açısından önemli bir faktör. Bu bakımdan işgücü verimliliğinin artırılması, bunun için de işgücünün eğitim düzeyinin yükseltilerek mesleki eğitimine önem verilmesi gerekli. Çalışanların eğitim seviyesinin artması tek başına yeterli değil. Verilen eğitimin içeriğinin iş piyasasının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması ve uygulanması da önemli bir diğer faktör olarak karşımıza çıkıyor.” İş gücünün etkinliğinin yükseltilip iş gücünden kaynaklı maliyetlerin azaltılarak verimlilik artışının sağlanmasının, doğru işlerin etkin şekilde yerine getirilmesiyle mümkün olacağına da değinen Bakır, “İş gücünün niteliklerinin doğru tanımlanarak bu niteliklere sahip kişilerin istihdam edilmesiyle, iş süreçlerinin etkin ve etkili şekilde yürütülmesi sağlanacaktır. Böylelikle artan iş gücü verimliliğiyle sektörlerin rekabet gücü de artırılacak. Bu bağlamda karşımıza çıkan mesleki yeterlilik sistemi, en kısa tabiriyle insan yetkinliğinin derecelendirilmesi üzerine inşa edilmiştir. Sistemde kullanılan ulusal meslek standartları ve bu meslek standartlarını temel alan ulusal yeterlilikler katılımcı bir yaklaşımla ve ihtiyaçları esas alarak belirleniyor. Böylelikle nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi ve bu niteliklere sahip kişilerin istihdamının sağlanması açısından, çalışanların söz konusu kriterlere göre sınavlara tabi tutulması sağlanıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
“PERSONELİN ASGARİ DÜZEYİ TESCİL EDİLİYOR”
Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER), yakın gelecekte sektörün belgeli eleman bulundurma zorunluluğundan doğan açığı kapatmak amacıyla sektör mensuplarına MYK tarafından standartları onaylanan mesleklerde sınav ve belgelendirme hizmeti verilmesinde kolaylaştırıcılık sağladıklarını ifade eden PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür de “Mesleki yeterlilik standartları ve belgelendirmesiyle personelin asgari düzeyi tescil ediliyor. Sektörde çalışacak kişilerin hangi özelliklere sahip olması gerektiğinin belirlenmesi iş güvenliği, kalite ve verimlilik konularında önemli katkılar sağlıyor. Derneğimizin de müdahil olduğu mesleki yeterlilik oluşturma çalışmaları 2009 yılına dayanıyor. Bu çalışmalar kapsamında kimya alanında 26 ulusal meslek standardı yayınlanarak yürürlüğe girdi” diyor.
Reha Gür, sınav ve belgelendirme konusunda PAGDER ile TÜRKAK akreditasyonuna sahip Belgetürk arasında 2014 yılı Şubat ayında protokol imzalandığını, plastik imalat sektörüyle ilgili yürürlükte olan meslek kollarında belgelendirme zorunlu olmadığı için yoğun bir talebin söz konusu olmadığını da sözlerine ekliyor. Her geçen yıl yeni yatırımlarla büyüyen plastik sektörünün nitelikli eleman ile makine operatörü ihtiyacının da paralel ölçüde arttığını söyleyen Gür, “Sektörümüzde en çok ihtiyaç duyulan enjeksiyon operatörlüğü konusunda mesleğe yeni girecekler veya halihazırda çalışanlarla boru, profil, levha gibi üretimlerin vazgeçilmez elemanları ekstrüder operatörleri için sınav ve belgelendirme hizmeti veriyoruz. Belgelendirme maliyeti ise şu anda kişi başı 1.100 TL” diyor.
“5. SEVİYEDE SINAV GERÇEKLEŞTİRİP, BELGE VERİYORUZ”
Takım Tezgahları Sanayici ve İşadamları Derneği Mesleki Test Merkezi’nin (TİAD MTM), 2011-2013 yılları arasında yürütülen “Takım Tezgahları VOC-Test Merkezi’nin Kurulması ve İşletilmesi AB Projesi” sonucunda, sektörde çalışan personelin okullu-alaylı ayrımı gözetmeksizin yetkinliklerini belgeleme ve çalışma hayatına bir standart getirerek verimliliği artırma amacıyla kurulduğunu söyleyen TİAD MTM Belgelendirme Müdürü Samet Burçin Aydoğmuş, “Proje kapsamında TİAD tarafından sektörün ihtiyacı olan personel profilinin belirlenmesi için geniş kapsamlı bir ihtiyaç analizi yapıldı. Bu analizin sonuçlarına göre ilk olarak ‘CNC Takım Tezgahları Uygulama ve Servis Görevlisi (Seviye 5) Ulusal Meslek Standardı’ TİAD tarafından hazırlandı ve bunu takiben 2012 yılında Resmi Gazete’de yayımlandı. Hazırlanan meslek standardına referanslı olarak takım tezgâhları satış sonrası hizmetler alanında görev alan sektör çalışanları için olmazsa olmaz kriterleri içeren ‘NC/CNC Takım Tezgahları Uygulama ve Servis Görevlisi’, ‘NC/CNC Takım Tezgahları Mekanik Servis Görevlisi’ ve ‘NC/CNC Takım Tezgahları Elektrik/Elektronik Servis Görevlisi Ulusal Yeterlilikleri’ hazırlandı. Yeterliliklerin hazırlanmasının ardından da TS EN ISO/ IEC 17024 Personel Belgelendirme ve Yönetim Sistemi ile MYK yetkilendirme şartlarına uygun olarak TİAD MTM kuruldu. Üç buçuk yıllık emeğin sonucunda 1 Temmuz 2014 tarihi itibarıyla TÜRKAK ve MYK’dan alınan yetkiyle akredite olduğumuz söz konusu alanlarda meslek yüksek okulu mezuniyetine denk gelen 5’inci seviyede sınav gerçekleştirip belge veriyoruz. Sektör çalışanlarının, çalıştıkları alanla ilgili; üniversite, meslek yüksek okulu, endüstri/teknik meslek liselerinin ilgili bölümlerinden mezun olması gerekiyor. Meslek lisesi ve üzerinde mezuniyete sahip olup, kendi alanı dışında çalışan kişilerin de (örneğin üniversite veya MYO’ların elektronik bölümünden mezun olup CNC mekanik servis alanında çalışanlar) MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi alması zorunludur” diyor.
TİAD MTM olarak, CNC programcısı ve makine bakımcısı mesleklerinde de belgelendirme hizmeti vermek için çalışmalara başladıklarını kaydeden Aydoğmuş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “TİAD MTM olarak MYK ve TÜRKAK ile koordineli olarak çalışmalar yürütüyoruz. Sınav uygulaması, soru bankası geliştirme, kalite yönetimi, denetim ve kontrol süreçlerinde ise Marmara Üniversitesi Teknoloji Fakültesi, Bahçeşehir Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu ve sektör firmalarında görev alan profesyonellerle çalışıyoruz. İlerleyen dönemlerde bu kurumlara yenileri de eklenecek.” MYK tarafından yayımlanan ulusal yeterliliklere göre mesleki yeterliliğini belgelendirmek ve sektörde çalışmak isteyen herkesin sınavlara katılabileceğini aktaran Aydoğmuş, “Başvuruları uygun bulunan adaylar, başvuruda bulundukları ulusal yeterlilikte yer alan esaslar doğrultusunda teorik ve pratik sınavlara tabi tutuluyor. Sınav sonucu değerlendirmesi sonucunda başarılı olan kişiler MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi almaya hak kazanıyor. Ulusal Yeterlilik Sistemi, kişilerin birden fazla ulusal yeterlilikte belge sahibi olabilmelerine imkan tanıyor. TİAD MTM bünyesinde yapılan sınavlarla, ortak birimlere sahip meslekler arasında yatay geçişle diğer mesleklerin belgelerine de sahip olunabiliyor” şeklinde konuşuyor. TİAD MTM’nin 2017 yılı sınav ücretinin tüm vergiler dahil 1.180 TL olduğunu söyleyen Samet Burçin Aydoğmuş, “Ortak birimlere sahip meslekler arasında yatay geçişle diğer belgelere sahip olunabildiğinden birim bazlı bir ücretlendirme yapılıyor” diyor. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin zorunlu olduğu alanlarda sınavlarda başarılı olan kişilerin ancak bir kez kullanılabilecekleri devlet katkısı bulunduğuna da işaret eden Aydoğmuş, “TİAD MTM’nin kapsamındaki mesleklerde, sınavdan başarılı olan kişilerin 31 Aralık 2017 tarihine kadar sınav ücreti ve belge masrafı bedeli (2017 yılı için 887,59TL), 1 Ocak 2018-31 Aralık 2019 tarihleri arasında sınav ücreti ve belge masrafı bedelinin yarısı İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak” açıklamasında bulunuyor.
81 İL VE 160 İLÇEDE SINAV VE BELGELENDİRME HİZMETİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Mesleki Yeterlilik ve Belgelendirme Merkezleri (TOBB MEYBEM) Genel Müdürü Ahmet Saygın Baban da mesleki yeterlilik sisteminin; adayların mesleki bilgi, beceri, yetkinlik ve tecrübelerinin bağımsız ve akredite bir kuruluş tarafından değerlendirilmesini amaçladığını işaret ediyor. Ahmet Saygın Baban, “Belgeli çalışan, aslında iş dünyasının en önemli problemi olan nitelikli eleman sorununa çözüm getiriyor. MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi bireyler, meslekleriyle ilgili işe alımlarda öncelikli olarak tercih ediliyor. Ayrıca çalışanlar, sınav ve belgelendirme sürecinde iş kazalarının önlenmesi, kişisel koruyucu donanımların etkin kullanımı ve iş sağlığı-güvenliği konularında ciddi bilgi ve farkındalık sahibi oluyor. Nitelik, yetkinlik ve tecrübeleri bağımsız ve tarafsız üçüncü bir kuruluş tarafından onaylanan adaylar, uluslararası geçerliliğe sahip MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi sahibi olarak yurt dışında da çalışabiliyor” değerlendirmesinde bulunuyor. TOBB ve TOBB’a bağlı oda-borsalar olarak, MYK ile yapılan protokoller çerçevesinde 2010-2017 yılları arasında 158 adet ulusal meslek standardı ve 100’den fazla ulusal yeterlilik hazırladıklarını belirten Baban, “Ayrıca 81 il ve 160 ilçede sınav ve belgelendirme hizmeti verme kapasitesine sahip olan ve bu konuda önemli tecrübeler edinen TOBB MEYBEM kanalıyla, tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerdeki ulusal meslek standartları ve yeterliliklerin günümüz şartlarına uygun olarak revizyonlarını gerçekleştiriyoruz. MYK bünyesinde bulunan sektör komitelerinin tamamında TOBB temsil ediliyor. Böylece tüm standart ve yeterliliklerin gözden geçirilmesi, revize edilmesi ve kabul edilmesi sürecine katkı sağlıyoruz” diyor. Mesleki yeterlilik sınavlarının 81 ilde uygulanması amacıyla TOBB tarafından kurulan TOBB MEYBEM’in, sınav ve belgelendirme hizmetlerine oda ve borsaların işbirliğiyle 2015 yılı sonunda başladığını hatırlatan Ahmet Saygın Baban sözlerini şöyle sürdürüyor: “Sınava girmek isteyen adaylar ile çalışanlarının yetkinlik ve becerilerinin bağımsız-tarafsız bir kuruluş tarafından değerlendirilmesini isteyen işverenler, TOBB MEYBEM’e başvurarak bu hizmeti kendi işyerinin bulunduğu il/ilçede alabiliyor. Mesleki yeterlilik sınavları, teorik/ yazılı, sözlü/mülakat ve uygulamalı olmak üzere üç aşamada gerçekleştiriliyor. Adayların bilgi, beceri ve yetkinlikleri tarafsız sınav yapıcılar tarafından değerlendirilerek tüm adayların adil, eşit ve tarafsız hizmet alması sağlanıyor. TOBB MEYBEM’in en önemli kuruluş ilkelerinin başında güvenilir, adaletli, kurallara uygun ve tarafsız sınav gerçekleştirmek ve belgelendirme hizmeti sunmak geliyor. Sınavların tamamı, MYK tarafından onaylanan ulusal meslek standartları ve ulusal yeterlilikler baz alınarak gerçekleştiriliyor. Teorik/yazılı sınavlar, çoktan seçmeli test şeklinde yapılırken, mülakat sınavları proje okuma metoduyla gerçekleştiriliyor. Uygulama sınavları ise çalışma/inşaat sahasında veya atölye ortamında verilen proje ve teknik resme göre beceri ve yetkinliklerin sergilenmesiyle tatbik ediliyor. TOBB MEYBEM, yaptığı sınavlarda bu ilkelerden hiçbir şekilde ödün vermiyor. Şu ana kadar ilgi önemli bir seviyeye gelse de, özellikle ÇSGB tarafından yeni mesleklerde belge zorunluluğu getirilmesiyle birlikte daha fazla farkındalık oluşacak.” Bilgi, beceri ve yetkinliğine güvenen herkesin sınava katılabileceğini söyleyen Baban, sınavlara katılmak için eğitim seviyesi başta olmak üzere herhangi bir ön şart aranmadığını sözlerine ekliyor. Sınava katılmak için eğitim alma zorunluluğu bulunmadığını ancak adayın, sınavdan önce eğitim almasının başarı oranını ciddi şekilde artırdığını kaydeden Ahmet Saygın Baban, “Bu kapsamda Birliğimiz ve İŞKUR Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen ‘Mesleki Eğitim ve İstihdam Seferberliği’ ile ücretsiz olarak, en fazla 40 saatlik mesleki yeterlilik sınavlarına hazırlık kursları veriyoruz” hatırlatmasında bulunuyor. Sınav ücretlerinin her meslek için farklı olduğunu da aktaran Baban, sözlerini şöyle noktalıyor: “TOBB MEYBEM tarifesine göre; inşaat mesleklerinde 350-750, metal-otomotiv mesleklerinde 450-550, makine grubunda 575 ve asansör grubunda ise 1.250 TL ücret talep ediliyor. Sınav ücretlerinin tamamı 2017 yılsonuna kadar İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanıyor. Ücretlerin geri ödenebilmesi için, adayın sınavdan başarılı olması ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması yeterli. Özellikle makine sektöründe, makine bakımcısı ile makine montajcısı mesleki yeterlilik belgeleri yoğun olarak talep ediliyor.”