Bir bütün olarak Türk sanayisinin ve özellikle de makine sanayinin yeni teknolojilere olan ihtiyacı her geçen gün artıyor. Türkiye sanayisi, teknolojide sahip olduğu orta seviye konumunu daha...
Bir bütün olarak Türk sanayisinin ve özellikle de makine sanayinin yeni teknolojilere olan ihtiyacı her geçen gün artıyor. Türkiye sanayisi, teknolojide sahip olduğu orta seviye konumunu daha üst seviyelere taşıyabilmek için uluslararası teknolojik işbirliklerine ve bunların yaratacağı teknoloji transferlere gereksinim duyuyor. Bu anlamda Türkiye’nin Makinecileri de yaklaşık üç yıldır Almanya’da sürdürdüğü ve teknolojik işbirliği yaratmak amacıyla yola çıktığı çalışmalara bir yenisini ekledi. Türkiye’nin Makinecileri, bugüne kadar Almanya’nın ilk Endüstri 4.0 kümesi olan OWL Maschinenbau ve Saksonya Makine İnovasyon Birliği’nin ardından bir seneyi aşan yoğun görüşmelerin sonucunda şimdi de Technology Academy ile partnerlik ve işbirliği protokülü imzaladı. 18 Eylül’de imzalanan sözleşme ile Technology Academy ve Türkiye’nin Makinecileri arasında teknolojik partnerlik ve işbirliği de başladı. Temel amacı endüstriyel üreticilere, robotik, otomasyon ve Endüstri 4.0’ın sunduğu imkanlar hakkında bilgi vermek olan Robotation Academy, Deutsche Messe Teknoloji Akademisi’nin önemli bir parçası. Hannover merkezli akademi eğitim ve etkinliklerini, kurucu ortaklarından bir ekibin yanı sıra robotların ve otomasyon teknolojisinin önde gelen 20 üreticisi ile pratikte uygulanabilir Ar-Ge çalışmalarının öncüsü olan IFF (Fraunhofer Enstitüsü) gibi bilimsel ortaklarla birlikte hareket ederek hazırlıyor. Konferanslar, seminerler, çalıştaylar ve eğitimleri kapsayan bu etkinlikler robotların, operasyonel üretim tesislerinin entegre edildiği Technology Academy merkezinde gerçekleştiriliyor. Etkinliklerde katılımcılara her zaman içeriğe uygun teknoloji, canlı olarak gösteriliyor.
Partnerler arasındaki bilgi akışını ve teknoloji transferini en yüksek seviyeye çıkarmayı hedefleyen işbirliği kapsamında Technology Academy, Endüstri 4.0, dijitalleşme, robot teknolojileri ve otomasyon konularında eğitim/ danışmanlık için kendi iş ağını ve binasını MAİB üyelerinin kullanımına açıyor. İşbirliğinin en önemli çıktılarından biri ise Technology Academy’nin bir temsilciliğinin Türkiye’de açılacak olması. Bu sayede Türkiye’nin Makinecileri’ne de endüstri dünyasındaki teknolojik gelişmeleri yakından takip etme ve birebir görerek deneyimleme fırsatı sunulacak.
Dünya genelinde birçok ülkede bu tarz akademiler açmayı planlayan Deutsche Messe Teknoloji Akademisi, ilk adımı Çin’in Foshan kentinde atmış durumda. Akademinin ikinci lokasyonunun ise İstanbul olması hedefleniyor. Türkiye’de kurulması planlanan akademide Hannover’deki mevcut teknik partnerlerin yanı sıra Fraunhofer Enstitüsü ve Çin Teknoloji Akademisi’nin de partner olması hedefleniyor. Ayrıca, Teknoloji Akademisi ile teknik partnerliğin önemli bir aktivitesi olarak her yıl Hannover ve İstanbul arasında dönüşümlü olarak Alman-Türk Makine Zirvesi düzenlenmesi de planlanıyor.
Deutsche Messe Teknoloji Akademisi CEO’su Thomas Rilke’ye, akademinin kuruluş sürecini, Technology Academy ve Türkiye’nin Makinecileri partnerliğinin detaylarını ve endüstriyel üretimin dijitalleştirilme sürecinde dünyanın geleceğini sorduk.
Technology Academy’nin kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
Hannover Messe Endüstriyel Fuarı, “Endüstri 4.0” teriminin keşfinden bile önce, 2009’da, endüstriyel üretimin dijitalleştirilmesine büyük katkıda bulundu. Daha o zamanlar, dijitalleşmenin endüstrinin bilgi teknolojisi ihtiyaçlarında büyük değişiklikler yaratacağını fark etmiştik. Geçmişte insanlar makine satın alırken sadece kendi bireysel ihtiyaçlarına ve makinenin fiziksel niteliklerine dikkat ediyordu. Günümüzde ise makine satın almak isteyenler öncelikle, makinenin genel otomasyon sistemlerine nasıl bağlanabileceği ve entegre olabileceğini merak ediyor. Başka bir deyişle dijitalleşme bilgi ihtiyacını daha da artırıyor. Bu durum, 2009 yılında Volkswagen Group Academy ile işbirliği içinde “Technology Academy’i kurmaya neden karar verdiğimizi de açıklıyor. Merkezi Hannover olan akademimiz bugün, yıl boyunca endüstri alanında faaliyet gösteren 6 binden fazla şirketin katılımcı olduğu yaklaşık 300 etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Technology Academy, komple üretim hatları, endüstriyel robotlar, şoförsüz nakliye sistemleri ve otomasyon teknolojisine sahip Almanya’daki tek akademi etkinlik merkezi ve birçok farklı üreticinin üretim teknolojileri ile donatılmış durumda. Düzenlediğimiz tüm etkinlikler de teknolojinin merkez üssünde gerçekleştiriliyor.
Akademinin kuruluş amacı, yapısı, işleyişi ve yürüttüğü hizmetlerle ilgili bilgi alabilir miyiz?
Technology Academy’nin temel amacı endüstriyel üreticilere, robotik, otomasyon ve Endüstri 4.0’ın sunduğu imkanlar hakkında bilgi vermek. Bunu, robotların ve otomasyon teknolojisinin önde gelen 20 üreticisi, Fraunhofer Enstitüsü gibi bilimsel ortaklar ve MAİB gibi birçok kurumla birlikte yapıyoruz. Fraunhofer Enstitüsü ayrıca, yurt dışındaki Teknoloji Akademilerinde -bugünlerde Çin’de- yerel endüstri için araştırma hizmetleri de sunuyor. Mesela, makineleri ve üretim teknolojisini uluslararası veya diğer standartlara uyarlamak veya Endüstri 4.0’a adapte etmek konusunda verdiğimiz hizmet buna güzel bir örnek.
Akademinin işbirliği içinde olduğu diğer ülke ve kurumlar nereler?
Bugün Türkiye’nin Makinecileri ile Hannover’deki Technology Academy’de çok yakın çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye makine mühendisliği endüstrisiyle beraber Türkiye’de ve halihazırda akademilerimizin faaliyet gösterdiği veya göstermesinin planlandığı diğer ülkelerde birlikte çalışmayı hedefliyoruz. Halen Çin’in Foshan şehrinde bir Teknoloji Akademisi faaliyet gösteriyor. Foshan, güçlü makine mühendisliği endüstrisi ile Çin’in en güçlü sanayi bölgelerinden biri olan Guangdong eyaletinde yer alıyor. Foshan’da ayrıca Fraunhofer Enstitüsü ile yakın işbirliği içindeyiz. Yakın gelecekte daha fazla Teknoloji Akademisi kurmak için dokuz farklı ülkeyle görüşmeler yürütüyoruz. Çalıştığımız yerel ortaklarımız, bölgeye veya baskın olan endüstrilere bağlı olarak değişiyor ve bu nedenle ülkelere göre çeşitlilik gösteriyor.
Türkiye’nin Makinecileri ile teknik partnerlik kapsamında hayata geçirilmesi planlanan hedefler neler?
Türkiye’de bir Teknoloji Akademisi kurmayı planlıyoruz. Buradan hareketle Türkiye’de hayata geçireceğimizi öngördüğümüz olası faaliyetlerimizden söz edebilirim. Örneğin, her yıl gerçekleşecek bir Türk-Alman Makine Mühendisliği Konferansı hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Bir diğer olasılık da Almanya’nın “ikili eğitim” yaklaşımının bir bölümünün Türkiye’de uygulanıp uygulanamayacağını görmek için Türk makine mühendisliği endüstrisi ile birlikte çalışmak. Akademi buna katkıda bulunabilir ve makine mühendisliği bunun için mükemmel bir hedef endüstrisi konumunda. Eminim birçok makine mühendisliği işletmesi, çalışanlarının eğitim programlarında daha fazla çeşitlilikten yararlanabilmeyi ister. Ayrıca Türkiye’deki Teknoloji Akademisi’nin, yıl boyunca konferans ve eğitim programı sunması da hedefler arasında.
Türkiye’nin Makinecileri ve Technology Academy işbirliği her iki ülke şirketleri için neler sunacak?
Türkiye de Almanya da dinamik bir yapıya sahip olan
makine mühendisliği ülkeleri. Almanya, aynı zamanda elektrik otomasyon ve robotik alanında önde gelen ülkelerden biri. Makinelerin Endüstri 4.0 kabiliyeti, dahili elektrik otomasyonuna ve örneğin
makinelere entegre edilmiş robotik sistemlere bağlı olarak otonom biçimde çalışabilme yeteneğine bağlıdır. Bu sebeple, Türkiye ve Almanya’daki şirketler arasındaki yakın temasın, makine mühendisliği için son derece önemli ve ilginç olduğunu düşünüyorum.
Makine sektörünün dünya liderleri Endüstri 4.0, robot teknikleri ve otomasyon alanında bugün hangi aşamada? Bu şirketler sektörün geleceğine nasıl yön verecek? Endüstri 4.0’da artık “geleceğin teknolojisi” kavramı hakkında konuşmaktan vazgeçiyoruz. Endüstri üretimini akıllı veya Endüstri 4.0 özellikli yapmak için ihtiyacınız olan her şey bugün piyasada zaten mevcut. Artık asıl aşılması gereken zorluk, bu teknolojilerin doğru uygulanmasına dayanıyor. Endüstri 4.0, üretimi daha hızlı ve daha verimli hale getirmekle kalmaz aynı zamanda iş modellerini de değiştirebilir. Ben eğer “İlk parti üretimin boyutunu” hızlı ve düşük maliyetli yapabilirsem, yeni pazarlar açılabilir. Veya, kurulu sistemler servis ihtiyaçlarını bildirebilirse, üretici olarak satış gelirlerim üzerinden hizmet satışlarımı hemen artırabilirim. Technology Academy, bu sorular hakkında konferanslar ve seminerler sunuyor ve üreticilerin doğru çözümleri bulmasına yardımcı oluyor.
Technology Academy’nin dünya makine sektörünün geleceği hakkında öngörüsü ve vizyonu nedir?
Yapay zeka ve robotların veya robotik sistemlerin makinelerle entegrasyonunun makine mühendisliği için tamamen yeni fırsatlar yaratacağına inanıyorum. Makineler, kendilerini farklı koşullara ve zorluklara adapte ederek gittikçe daha özerk hale geliyor. Bu, onları daha kolay başa çıkılabilir ve daha fazla satılabilir hale getiriyor, sonuç olarak da “kullanmak için ödeme” gibi yeni finans modelleri oluşuyor. İlk bakışta, bu, makine mühendisliği işletmeleri için bir tehlike oluşturuyor gibi görünüyor. Ancak bunun, aslında daha çok sayıda şirketin üreticiye dönüşmesine ve dolayısıyla makineler için pazarın artmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.
Türkiye makine sektörünün Endüstri 4.0, robot teknolojileri ve otomasyon alanında dönüşümünün hızlanmasına Technology Academy nasıl katkı sunabilir?
Konferanslar, seminerler ve çalıştaylarda, karşılıklı tedarikçi bilgisi sunuyoruz. İnsanları bir araya getirerek eğitim ve ileri eğitim sunuyoruz. Aynı zamanda akademide kurulu olan üretim teknolojisini de ulaşılabilir kılıyoruz. Bunların yanı sıra bağlantılarımızı, endüstriyel girişimler de dahil olmak üzere, fikirlerin daha da geliştirilebilmesi ve endüstriyel çözümlere dönüştürülebilmesi için kullanılabilir hale getiriyoruz.
Sunduğunuz hizmetlerden en iyi şekilde yararlanabilmeleri konusunda Türk makine sanayicilerine ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Türkiye, makine mühendisliği alanında dünyadaki en rekabetçi ülkelerden biri. Bu nedenle bizden herhangi bir tavsiyeye ihtiyaç duyduklarına inanmıyorum. Ancak bilgi transferi ve işbirliği için ulusal ve uluslararası bir alan oluşturabiliriz.
Eğer makineler birbirine giderek bağlanıyorsa, onları satmak için daha çok makineyi birbirine bağlamalısınız. Bugünün müşterileri sadece satın aldıkları makinelerin yüksek kalitede olduğunu bilmekle yetinmiyor aynı zamanda bu makinelerin genel üretim sistemlerine nasıl entegre edilebileceğini ve makine imalatçısının birlikte çalıştığı diğer şirketleri ve tedarikçileri de öğrenmek istiyorlar. Technology Academy bunun için doğru yer olabilir.
Türkiye’de yer alacak bir Teknoloji Akademisi, Türkiye’nin makine mühendislerine uluslararası bağlantılar sunarak daha fazla sipariş verme imkanı sağlayabilir. Ayrıca dijital ağlarla her geçen gün daha da bağlı hale gelen böyle bir dünyada Türkiye’nin makine imalatçılarına, yeni teknolojiler ve dijitalleşmeye ilişkin en yeni fırsatlar hakkında bilgi verebilir ve farklı endüstrilerdeki farklı insanlardan daha fazla bağlantı sunarak yol gösterebiliriz.