Dünyada son 60 yılda orta gelir tuzağını aşabilen sadece iki ülke var ve bu iki ülke de makine, elektronik ve yazılım sektörlerine yatırım yaparak bunu başardı. Dolayısıyla bizim orta gelir tuzağından çıkış yolumuz da söz konusu o iki ülkenin izlediği yolu takip etmek. Üretim araçlarını üretemeyen bir ülke, teknolojik olarak dışa bağımlılıktan kurtulamaz.
Dünyada son 60 yılda orta gelir tuzağını aşabilen sadece iki ülke var ve bu iki ülke de makine, elektronik ve yazılım sektörlerine yatırım yaparak bunu başardı. Dolayısıyla bizim orta gelir tuzağından çıkış yolumuz da söz konusu o iki ülkenin izlediği yolu takip etmek. Üretim araçlarını üretemeyen bir ülke, teknolojik olarak dışa bağımlılıktan kurtulamaz. Biz, bunu her platformda üstüne basarak belirtiyoruz. Artık ürünlerin teknolojik ömürleri çok kısa. Eğer teknoloji üretemezseniz teknoloji geliştiren ülkelerin çöplüğüne dönersiniz. Makinenizin kullanım ömrü 20 yıl olsa da; daha makine bir yaşındayken ondan daha yetkin, daha tasarruflu, daha hızlı, daha güvenli, daha yüksek kapasiteli bir makine çıkıyor ve sizinse elinizde rekabette zayıflamış bir makine kalıyor. Dolayısıyla da üretime, Ar-Ge’ye değil de sürekli olarak altyapıya kaynak ayıran bir konuma geliyorsunuz. Kamunun güçlü destekleri olmadan hiçbir ülkede teknoloji üretimi yapılamaz. Üretim yapamaz, teknoloji geliştiremez, ürettiğinizi satamaz ve rekabet edemezsiniz. Türkiye son 200 yıldır cari açık veren bir ülke. Bu cari açık da temelde enerji ve yatırım malları yani makineden kaynaklanıyor. Yatırım mallarındaki cari açığımızı daraltabilirsek yani yurt dışından makine satın almak yerine Türkiye’de üretilen makineleri yurt içindeki sanayicilerimize satabilirsek, Türkiye’nin cari açık problemine bir çözüm üretmiş olacağız. Ya da petrol/ doğal gaz rezervi bulacağız, başka çaremiz yok! Biz, bu gerçeği şöyle anlattık, bizim gibi teknoloji üretemeyen ülkelerde bir kompleks vardır: “Biz iyisini yapamayız, başkaları daha iyi yapar, 100 yıllık x marka çok iyidir!” gibi… Ama bizim 20 yıllık markamız da o makineyi yapabiliyor! Türkiye’de makine imalat sektörlerindeki firmalarımız kendilerini, ürünlerini ve markalarını tanıtma konusunda çok yetkin değiller. Oysa Türkiye, makine özelinde, yaptığı ithalatın yüzde 70’ini aslında Türkiye’de üretebiliyor. Demek ki sadece bir bilinç değişimiyle bile 20 milyar dolarlık bir cari açığı kapatma imkânımız var! Biz, Türkiye’nin Makinecileri olarak bu bilinç değişimini hayat geçirmek için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.