2017 yılında küresel sistemde siyasetten sosyal yapıya, ekonomiden finans piyasalarına kadar ciddi savrulmalar yaşandı. Küresel arenada yaşanan dalgalanmalara karşı nasıl durması gerektiğini bilen Türkiye ekonomisi ise imalattan aldığı gücü ihracat kanalıyla dünyanın dört bir yanına taşıyarak hatırı sayılır bir ivme yakaladı. 2017’de ihracat pazarlarında önemli bir açılım yapan Türkiye, Brexit kararı ve Katalonya krizi...
2017 yılında küresel sistemde siyasetten sosyal yapıya, ekonomiden finans piyasalarına kadar ciddi savrulmalar yaşandı. Küresel arenada yaşanan dalgalanmalara karşı nasıl durması gerektiğini bilen Türkiye ekonomisi ise imalattan aldığı gücü ihracat kanalıyla dünyanın dört bir yanına taşıyarak hatırı sayılır bir ivme yakaladı. 2017’de ihracat pazarlarında önemli bir açılım yapan Türkiye, Brexit kararı ve Katalonya krizi gibi pek çok sorunun hâkim olduğu Avrupa genelinde ciddi bir ihracat artışı sağladı.
Türkiye ekonomisine yeniden yukarı yönlü büyüme desteği veren ana sektörlerden biri de hiç kuşkusuz makine imalat sanayisi oldu. 2017’de yüzde 10,7’lik artışla yaklaşık 15 milyar dolarlık ihracata imza atan sektör, Türkiye’nin 157 milyar dolarlık toplam ihracatının yüzde 9,4’ünü gerçekleştirdi.
Sektörün Türkiye ihracatına verdiği desteği esasında uzun vadede değerlendirmek gerekiyor. Çünkü rakamlar son derece dikkat çekici: MAİB’in kuruluşundan bir yıl önce, 2001 yılında, Türk makine sektörü sadece 1,7 milyar dolarlık ihracat kapasitesini elinde bulundururken, 2017’de ulaşılan 15 milyar dolarlık ihracat yüzde 876’lık bir artışa da işaret ediyor. Yine 2005-2015 döneminde Türkiye toplam ihracatı yüzde 8’lik artı değer üretirken, Türk makine imalat sektörleri ihracatta yıllık yüzde 16’lık bir büyüme oranı yakalamıştı. Benzer şekilde, son yedi yılda ancak yüzde 3 büyüyen dünya makine ihracatı içinde Türk makine imalat sektörleri ihracatını yüzde 50 artırmayı başardı.
Tüm dünyada bilinen güçlü bir marka olmak için çalışan Türkiye’nin Makinecileri, geçmiş yıllarda olduğu gibi 2017 yılında da aynı azimle sektörün Türkiye’yi her alanda bir üst sınıfa taşıyacak deneyim ve altyapıya sahip olduğunun mesajını vererek, tüm dünyada takdir edilen bir başarı hikâyesi yazabileceğini gösterdi.
Varılan noktada, rakamlar, bu sanayi kolunun ekonomimiz için ne denli kıymetli olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor. Gecesini gündüzüne katarak var gücüyle çalışan, alın terini daha fazla imalat, daha fazla katma değer ve daha fazla ihracat yaratmak için döken makine imalat sektörlerinin aktörleri, Türkiye’nin Makinecileri’nin açtığı yolda ilerlemeye devam ediyor.
Evet, 2017’de rüzgâr makine sektöründen yana esti; ama unutulmamalı ki nereye yelken açtığını bilmedikçe, hiçbir rüzgâr doğru rüzgâr değildir.
Sağlık, barış ve mutluluk içinde kalın,
Keyifli okumalar