İklimlendirme sanayisinin, geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle Türkiye’de olduğu kadar küresel pazarda da ilgi odağı haline geldiğini ve geliştiğini söyleyen İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği...
İSİB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET H. ŞANAL: 2023 HEDEFİMİZ 10 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT
SAHİP OLDUĞU POTANSİYELLE HEM İHRACATINI HEM DE İÇ PİYASA SATIŞLARINI ARTIRAN TÜRK İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜNÜN 2018’DE YÜZDE 20-25 BÜYÜME İLE 5 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT GERÇEKLEŞTİRECEĞİNİ BELİRTEN İKLİMLENDİRME SANAYİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İSİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET H. ŞANAL, ÖNÜMÜZDEKİ BEŞ YILDA İSE HEDEFLERİNİN 10 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT RAKAMINA ULAŞMAK OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.
İklimlendirme sanayisinin, geniş ürün ve hizmet yelpazesiyle Türkiye’de olduğu kadar küresel pazarda da ilgi odağı haline geldiğini ve geliştiğini söyleyen İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet H. Şanal, sektörün 2017’de gerçekleştirdiği 4 milyar dolarlık ihracatla son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını aktarıyor. Bu yılın ilk altı ayında ise ihracatta değer bazında yüzde 23 büyüme kaydeden sektörün hem kilogram hem de miktar bazındaki yükselişini sürdürdüğünü söyleyen Şanal, Türk iklimlendirme sanayisinin bugünkü durumu ve gelecek beklentilerini Moment Expo okuyucularıyla paylaştı.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1969 yılında Ankara’da doğdum. 1985 yılında Ankara Atatürk Lisesi’nden, 1991 yılında Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. İş hayatına, üniversite eğitimim devam ederken 1990 yılında kurucu ortak olarak Şanal Elektrik Motorları firması ile atıldım. 1995 yılından itibaren Üntes’de ikinci kuşak yönetici olarak yönetimi devraldım. 1997 yılından itibaren Üntes Grup firmalarının Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyorum. 2009-2012 yılları arasında OAİB Makina ihracatçılar Birliği Yönetim Kurulunda muhasip üye olarak görev aldım. 2012-2018 yılları arasında ise OAİB İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği’nde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendim.
Halen İSİB Yönetim Kurulu Başkanlığı, Ankara Sanayi Odası Meclis Üyeliği, TOBB İklimlendirme Meclisi Üyeliği, Başkent Ankara ve Anadolu Konfederasyonu Sanayi Başkanlığı, Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı Danışma Kurulu Üyeliği görevleri ile iklimlendirme sektörüne hizmet ediyorum. Evliyim, İrem ve İpek adında iki kızım var.
İklimlendirme sektörünün güncel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İklimlendirme sanayisi, geniş bir ürün ve hizmet yelpazesine sahip, ülkemizde ilgi odağı olan ve gelişen en önemli sektörlerinden biri. Gerek ülkemizde, gerekse dünyada iklimlendirme ürün ve hizmetlerine olan talep gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle sektörümüz için hem küresel pazar hem de Türkiye ekonomisinde önemli bir seviyeye gelmiş cazip bir sektördür diyebiliriz. Türkiye’de de sektörümüz küresel pazarlardaki gelişime paralel bir seyir izliyor. Hem dış hem de iç pazarda ürün ve hizmetlerimize talep artarken buna paralel olarak, geçtiğimiz yıl gerçekleşen 4 milyar dolarlık ihracat rakamı ile son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştık ve Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme yaşadık. 2018 yılında da ihracat ve üretim rakamlarımızda artışın devam etmesini bekliyoruz. İlk altı aylık verilere baktığımızda da bu beklentilerimiz doğrultusunda bir süreç yaşadığımızı söyleyebiliriz. İlk altı aylık süreçte ihracatımız yüzde 23 oranında büyüdü ve 2,2 milyar dolara ulaştı. Sektörümüzün tüm bileşenleri hem kilogram hem de miktar olarak ihracatta artış yaşarken, yılın ilk yarısında, geçtiğimiz yılın aynı dönemine oranla ihracatını en fazla artıran sektörler arasında beşinci sırada yer aldık. Bu çerçevede, sahip olduğu potansiyelle gün geçtikçe hem ihracatını hem de iç piyasa satışlarını artıran sektörümüzün 2018 yılını yüzde 20-25 oranında büyüme ve 5 milyar dolara yakın bir ihracat rakamıyla kapatmasını öngörüyoruz. Önümüzdeki beş yılda ise hedefimiz 10 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak.
Türk iklimlendirme sektörünün küresel pazardaki rekabet gücü için neler söyleyebilirsiniz?
Türk iklimlendirme firmaları Avrupa’da çok iyi bir konumda. Başta Almanya ve İngiltere olmak üzere İtalya, Fransa ve Hollanda’ya olan ihracatımız yükselmeye devam ediyor. Doğu Avrupa, Türk Cumhuriyetleri, Irak hatta Çin gibi önemli pazarlarda da satışlarımız artıyor. Sektörümüz dış pazarlarda olduğu gibi iç pazarda da güçlü bir konumda. Öyle ki sektörümüz 2017 yılında yüzde 7 büyüdü. Gerek üretim adetlerimiz gerekse satış rakamlarımız yükselişini sürdürüyor. Bu büyümede ise büyük ölçekli kamu yatırımlarının ve özel sektör projelerindeki yoğunluğun etkili olduğunu söyleyebilirim. İhracat pazarlarındaki gücümüzün sürekli ve kalıcı olabilmesi için, iç pazarda da sektörümüzün güçlü olması gerektiğini düşünüyorum.
İSİB Yönetim Kurulu olarak görev süreniz içerisinde odaklanacağınız temel başlıklar neler olacak? İklimlendirme sektörü özelindeki sorun başlıkları ve çözüm önerileriniz nelerdir?
İhracat yapmanın ülkemiz için ne denli önemli bir aksiyon olduğunun hepimiz farkındayız. Bu nedenle İSİB olarak, geçmişten aldığımız güç ve sanayicimizin bizlere verdiği destekle gelecekte ihracat pazar ve ürün yelpazemizi genişletmeye odaklanacağız. İhracatımızın olmadığı uzak pazarlara gidip, ülkemizi ve sektörümüzü tanıtacağız. Avrupa pazarlarındaki başarımızı uzak pazarlara da taşımak, Türk iklimlendirme sektörünün potansiyelini göstermek istiyoruz. Bu nedenle Güney Amerika ülkeleri, Afrika, Hindistan ve Avustralya’ya yönelik ticari heyetler oluşturacağız. Sektör firmalarımız artık ihracatın önemini çok daha iyi kavradı. İSİB ile birlikte, gidilmeyen pazarlara yelken açmak istiyor, ihracat için gerekli alt yapı yatırımlarına, Ar-Ge ve teknolojiye ağırlık veriyorlar. İSİB olarak amacımız, firmalarımızın ufkunu genişletmek ve küresel pazarda rekabet üstünlüğü sağlamak. Öte yandan uluslararası fuarlara da önem veriyoruz. Firmalarımızın bu fuarlarda yer almasını sağlarken, sektörümüz için eğitim alan öğrencilerimizi de sektörü daha iyi anlayabilmeleri için bu fuarlara götürüyoruz. Eğitimli elemanların sektörümüzün bugünü ve geleceği için ne denli önemli olduğunu biliyoruz. İşte bu nedenle elimizi taşın altına koyup iklimlendirme eğitimine yönelen gençlerimize destek oluyoruz.
İSİB kurulduğu günden bugüne sektöre çok şey kattı. Sektörümüzün sorunlarını birer birer çözüp sanayicimizin önünü açıyoruz. Artık birlikte hareket etme kabiliyetimiz gelişti, sektörümüz güçlü bir aile oldu diyebilirim. Firmalarımız İSİB çatısı altında daha geniş bir ufka ve çağdaş bir bakış açısına sahip oldu. Özellikle ihracatta daha da cesaretlendik.
İklimlendirme sektörünün orta ve uzun vadeli gelecek projeksiyonu nedir?
Türkiye gerek coğrafi gerekse insan kaynakları açısından dünya ticareti için çok kıymetli bir konumda. İşte bu avantajla, iklimlendirme sektörü de yabancı sermayenin ilgi odağında. Sektörümüze, küresel pazarlardaki önemli markalar yatırım yapıyor; Türkiye Avrupa’nın üretim üssü olma yolunda ilerlerken, bu durum teknolojik alt yapımızın ve insan kaynaklarımızın da hızla gelişmesini sağlıyor. İşte bu bilinçle, firmalarımızın Ar-Ge’ye daha da ağırlık vermesi gerektiğini, kırılgan iç piyasa şartlarından en az düzeyde etkilenmeleri için ihracata yönelmeleri ve risklerini dağıtmaları gerektiğini ifade ediyoruz.
Son olarak şunu söylemek isterim; eğer hem devlet hem de sektör olarak doğru stratejiler uygulayabilir, yurt içi ve yurt dışında fırsatları doğru değerlendirebilir, potansiyelimizi en yüksek seviyede kullanabilirsek, Türk iklimlendirme sektörü dünya çapında önemli bir oyuncu olabilecektir.