Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ilk öğrencilerini 2008 yılında alarak eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı.

BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANI DOÇ. DR. ÖMER ÖZYURT, “KÜRESELLEŞEN VE EKONOMİK OLARAK BÜYÜYEN DÜNYADA, GELİŞMİŞ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ SİSTEMLERİNİ TASARLAYARAK BUNLARI ÜRÜNE DÖNÜŞTÜREBİLEN, ÜSTÜN NİTELİKLİ VE SOSYAL SORUMLULUK SAHİBİ MÜHENDİSLER YETİŞTİRMEK BÖLÜMÜMÜZÜN ÖNCELİK VERDİĞİ KONULARDIR” DİYOR.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü ilk öğrencilerini 2008 yılında alarak eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. “Bölümümüzden mezun mühendislerimiz, güçlü bir mühendislik altyapısına sahip olmanın yanı sıra çağdaş ve teknolojik bilgilerle de donatılıyor” diyen Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ömer Özyurt, sözlerine şöyle devam ediyor: “Sunduğumuz eğitimin temel hedefi; dünyanın her yerinde mesleğini uygulayabilecek bilgi ve becerilere sahip, rekabetçi, teknolojik yenilikleri izleyebilen ve bunları uygulayabilen makine mühendisleri yetiştirmektir. Bu programa dayalı olarak mühendislik temel bilimleri, makine mühendisliği tasarım bilgilerini kullanarak problemleri çözebilen böylece sorgulayıcı, araştırma ve yaratıcı düşünce becerileri gelişmiş mühendisler yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca bölümümüz bünyesinde mühendislik ekonomisi ve fabrika organizasyonu dersleri vererek, öğrencilerimizin yönetim ve organizasyon yönlerini de güçlendiriyoruz”. Doç. Dr. Ömer Özyurt, Moment Expo okurlarına bölümün hedefleri ve sahip olduğu imkânlar hakkında detaylı bilgiler verdi.

Kuruluşundan bugüne bölümünüzde gelişim ve değişim yaşandı mı? Daha iyiye ulaşma noktasında hangi konulara öncelik verdiniz?

Bölümümüz, kuruluşundan itibaren oldukça köklü değişimlere uğradı. Bu dokuz yıllık süre zarfında altyapı ve personel ihtiyacımızı büyük oranda tamamladık. Özellikle akademisyen ve insan kaynağı kalitesine önem veren bölümümüzün, eğitim kalitesi yanında bilimsel projeler ve akademik yayınlar açısından da performansı büyük ve köklü üniversitelerle yarışacak hale geldi. 2012-2013 eğitim- öğretim yılında Bologna Süreci doğrultusunda kredili sistemden Avrupa Kredili Transfer Sistemine (AKTS) geçtik. Bu süreçte bazı dersler müfredattan çıkartılırken,yeni dersler de eklendi ve intibak programı uygulandı. Küreselleşen ve ekonomik olarak büyüyen dünyada, gelişmiş makine mühendisliği sistemlerini tasarlayarak bunları ürüne dönüştürebilen, üstün nitelikli ve sosyal sorumluluk sahibi mühendisler yetiştirmek bölümümüzün öncelik verdiği konulardır.

Akademik kadronuzun uzmanlık alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Öğretim üyesi seçiminde özellikle sanayiyle geçmişi ve ilişkili malzeme ve mekanik konularında bilgi sahibi akademisyenleri kadromuza katmaya özen gösterdik. Şu an yedi öğretim üyesinin görev aldığı bölümümüzde bazı arkadaşlarımız malzeme bilimi, bazıları ise enerji konusunda uzmandır. İki arkadaşımız ise ABD mühendislik eğitimi kapsamıyla benzer şekilde mühendislik mekaniği ve mühendislik fiziği dersleri veriyor.

Eğitim konularını oluştururken sanayiden gelen talepleri de dikkate alıyor musunuz? Teorik eğitimlerle pratik arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?

Bazı şirketlerin bölümümüzle işbirliği içine girerek işletmelerinde görev alacak nitelikli mühendisler yetiştirmemiz yönünde talepleri mevcut. Biz de bu çerçevede imalat sanayisindeki teknolojilerle ilgili üniversite ve sanayide var olan bilgi birikimi ve teknolojik imkânları bir araya getirerek bir sinerji içinde birleştirmeyi hedefliyor ve katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünleri yaratarak ülke ekonomisine katkı sağlamak istiyoruz. Derslerimizin yapısı ve uzmanlaşma konularını bu ölçütlere göre belirleyerek, makine mühendisliği eğitim felsefemizi oluşturduk. Ayrıca lisansüstü çalışmalarda sanayinin tasarım ve üretim sürecinde karşılaştığı sorunlara odaklanarak çözümler de üretiyoruz.

Teorik eğitimler haricinde Ar-Ge ve yenilikçiliğe önem veren bir eğitim kurumu olarak öğrencilerinize sunduğunuz teknik olanaklar konusunda neler aktarmak istersiniz?

Makine mühendisliği bünyesinde toplamda altı adet modern deney setlerinden oluşan ölçme sistemleri, mekanik, akışkan, ısı transferi ve kontrol laboratuvarımız mevcut. Bu laboratuvarlarımızda mekanik test aletleri ve eğitim setleri bulunuyor. Hemen hemen tüm test sistemleri bilgisayar kontrollü ve veri toplama sistemleriyle donatılmış durumda. Bunlara ek olarak bilgisayar destekli teknik resim dersleri için kullanılmak üzere 40 öğrencinin kullanabileceği bir laboratuvarımız da var. Okulun tüm mekânlarında kablosuz İnternet bağlantısı mevcut ve laboratuvar eğitim alanlarımız dâhil olmak üzere dersliklerimizin hepsinde yüksek çözünürlüklü datashow sistemlerimiz bulunuyor.

Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen bir öğrencinin Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ni seçmesindeki temel nedenleri sıralayabilir misiniz?

Bölümümüz hem öğretim üyesi hem de kuruluş yılı açısından dinamik bir potansiyele sahip. Akademik kadromuz alanında uzman ve donanımlı kişilerden oluşuyor. Bolu, konumu itibarıyla Türkiye’de imalat sektörünün kalbi olan organize sanayi bölgelerine de oldukça yakındır; İstanbul ve Ankara’ya iki saat uzaklıktadır. Ayrıca Bolu, tabiatın tüm güzelliklerinin bir araya toplandığı Türkiye’nin eşsiz güzellikteki yerlerinden biridir.

Yurt dışı öğrenci değişim programları çerçevesinde öğrencilerinize ne tür imkânlar sunuyorsunuz?

Öğrencilerimiz Erasmus+ kapsamında anlaşmalı olduğumuz ülkelerde bir veya iki dönem ders alarak hem mühendislik eğitimlerini geliştirme hem de yurt dışı ve dil tecrübesi edinme imkânına sahip. Ayrıca yurt dışı staj imkânıyla da gittikleri yabancı ülkelerdeki makine sektörünü daha yakından tanıma fırsatı buluyor ve tecrübe sahibi oluyorlar.

Makine mühendisliği öğrencileri sanayi ile koordineli çalışma yapma şansına sahip mi? Sağladığınız staj olanakları nelerdir?

Öğrencilerimiz zorunlu yaz stajları sayesinde, yıl boyunca derslerde edindikleri teorik bilgileri sanayiye aktararak tecrübe sahibi olma şansı yakalıyor. Makine mühendisliği bölümü olarak zorunlu stajların öğrencilerimizin mühendislik gelişimi açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle her öğrencimizin staj yapacağı sanayi kuruluşunu kendi becerileri ve ilgi alanları doğrultusunda seçmesi konusunda rehberlik etmeye çalışıyoruz. Ayrıca, gerektiği takdirde öğrencilerimize uygun staj yerlerini belirleme noktasında da destek veriyoruz. Yine, makine mühendisliği bölümü olarak farklı sektörlerdeki sanayi kuruluşlarına teknik geziler de düzenliyoruz. Bunların dışında, müfredat kapsamında yer alan derslerin sanayide uygulaması konularında öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz tarafından gerçekleştirilen projelerle, öğrencilerimize sanayi ile koordineli çalışma anlayışını kazandırmaya çalışıyoruz. Bu noktada işbirliği içinde olduğumuz sanayi kuruluşları ve çözüm ortaklarıyla koordineli projeler gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bölümünüz bünyesinde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmeyi planladığınız sanayi projeleriyle ilgili bilgi verir misiniz?

Öğrencilerimize spesifik alanlardaki makine ve aksamlarına yönelik üretimlerini göstermek için yıl içerisinde pek çok etkinlik düzenliyoruz. Aynı şekilde sektörde aktif çalışan mühendis ve yöneticileri olabildiğince sık üniversitemize konuşmacı olarak davet ediyoruz. Bu birliktelikler öğrencilerimize firma ziyaretleri, teknik geziler ve staj imkânları olarak yansıyor. Yüksek lisans seviyesinde de üniversite-sanayi işbirliklerimiz devam ediyor. Sanayinin ihtiyacı olan konularda öğretim üyelerimizle birlikte çeşitli projelere destek veriyoruz. Lisans ve yüksek lisans öğrencileri bu tür projelere somut katkılar sağlıyor. Pek çok öğrencimiz yine aynı şekilde proje ve bitirme çalışmalarını sanayiyle ilişkilendirerek yapabiliyor.

Makine mühendisliği eğitimi almak isteyen gençler için Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi önemle göz önünde bulundurulması gereken bir alternatif konumunda. Öğretim üyesi sayısının fazlalığı, sanayi işbirliklerinin somut bir şekilde bulunuyor olması en başta gelen avantajlarımızdır. Mesleğini en iyi şekilde öğrenmek isteyen, vizyon sahibi, başarılı ve idealist gençleri bölümümüzde görmeyi arzu ediyoruz. Aynı şekilde gençlere öncülük eden ailelerin de bu noktada bilinçli hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının üniversitelere bakışını nasıl yorumluyorsunuz? Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında nasıl bir algı farklılığı gözlemliyorsunuz?

Son yıllarda TÜBİTAK ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sağladığı desteklerin artması ve teknokent yapılanmalarının güçlenmesiyle, Türkiye’de önemli bir Ar-Ge kültürü oluşmaya başladı. Sanayi kuruluşlarının üniversitelere, üniversitelerin de sanayi kuruluşlarına bakışı olumlu yönde değişti. Biz de süreci desteklemek adına sanayide görev yapan üst düzey yöneticileri öğrencilerimizle bir araya getiriyoruz. Sektör profesyonellerinin tecrübelerinden faydalanarak teknik sorunlara çözümler üretmeye çalışıyoruz. Ancak üniversite-sanayi işbirliğini arzulanan düzeye çıkaran ülkeler gelişmeleri daha hızlı hayata geçirebiliyor. Bölümümüzde ele alınan konular ve eğitim stratejisi, öğrenme ve öğrenilen konuları hayata geçirilme hızı önümüzdeki dönemlerde daha da artacak. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nün de zaman içinde önemli projelere imza atan bir merkez olacağının müjdesini verebilirim. Teknolojiyi takip eden ülke statüsünden, teknoloji geliştiren ülkeler düzeyine ulaşmak için önemli hamleler yapmak zorundayız. Başarıya ulaşmak için eğitim politikalarını çağa uygun hale getirmeliyiz. Öğrencilerimizle öğretim üyelerimizin çok yakın işbirliği ve iletişim içinde olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Geleceğin teknolojilerini üretebilecek yeni nesiller yetiştirmek için pratik ve teorik altyapıyı hep birlikte oluşturmalıyız.