İlk sanayi devriminin lokomotif sektörlerinden olan ve seri üretim tekniği ile günümüz imalat sanayilerinin...
İlk sanayi devriminin lokomotif sektörlerinden olan ve seri üretim tekniği ile günümüz imalat sanayilerinin gelişmişliğinin kapılarını aralayan otomotiv sanayisi, halen sanayileşmiş ve gelişimini tamamlamış tüm ülkelerde ekonominin başat sektörlerinden biri olmaya devam ediyor. Makineleşmenin güçlü göstergelerinden biri olan otomotiv sanayisi, bugün gelişmiş olarak nitelendirilen ülkelerde ekonomiler için sürükleyici etkisi oluştururken, diğer sanayi dalları ve ekonominin diğer sektörleriyle olan yakın ilişkisiyle de önem arz ediyor. Turizm, altyapı ve inşaat ile ulaştırma ve tarım sektörlerinin gerek duyduğu her çeşit motorlu araçlar sektör ürünleri ile sağlanırken, bu sektördeki değişimler, ekonominin tümünü yakından etkiliyor.
Diğer yandan artan nüfusla birlikte hızlanan konut ihtiyacı ve altyapı çalışmaları, şehircilik hizmetleri ve insanların ve ürünlerin dolaşımını sağlayan taşımacılık hizmetlerinin şehirler arasında yoğunlukla kara yolu üzerinden gerçekleşmesi, ticari araçların üretimini de hızlandırıyor. Bu kapsamda, ağır yük taşıtları ile hafif ticari araçlara olan talep sürekli olarak artarken, Türkiye de hem ulusal hem de uluslararası firmaların kamyon ve kamyonet üretimi yaptığı önemli bir merkez haline gelmiş durumda. Otomotiv Sanayii Derneği’nin hazırladığı 2017 Yılı İstatistik Bülteni’ne göre geçtiğimiz yıl Türkiye’de 23 bin 502 kamyon ve 462 bin 389 kamyonet olmak üzere toplam 485 bin 891 adetlik üretim gerçekleştirildi.
KATMA DEĞERLİ ÜRETİMDEN KATMA DEĞER YARATAN SEKTÖR
Araç üstü ekipmanlar ya da otomotiv üst yapı sektörü ise neredeyse otomotiv sektörünün doğumundan beri varlığını sürdüren bir sektör. Günümüzde, küresel ölçekte 66 milyar dolarlık bir ticaret hacmi bulunan araç üstü ekipmanlar sektörünün ana üretim segmentlerini ise vidanjörler, çöp kamyonları, araç üstü vinçler, römorklar, itfaiye araçları, treyler ve semi treylerler, damperler, yol tankerleri, frigofrik kasalar, transmikserler, beton pompaları, sağlık araçları ve tıbbi atık araçları, araç üstü platformlar, yol bakım-onarım araçları, askeri ve kolluk kuvvetlerinin araçları ile diğer araç üstü ekipmanlar oluşturuyor. Elbette bu segmentlerin de kendi içlerinde alt başlıklara ayrıldığını da belirtmeliyiz.
Sektörde faaliyeti bulunan firmaların çoğunluğu kamyon ve çekiciler için gerekli olan üst yapının üretilmesi işini sürdürürken, özellikle Türkiye gibi kara yolu taşımacılığının önemi ve ağırlığının arttığı ülkelerde sektörün katma değer üretimi yüksek seviyelerde gerçekleşiyor; sektördeki ürünlere ihtiyaç artarken, bu alanda faaliyet gösteren işletme sayıları da paralel olarak artış gösteriyor.
50 ÜLKEYE 250 MİLYON DOLARLIK İHRACAT YAPIYORUZ
Türkiye’deki araç üstü ekipmanlar sektörü ise 1950’li yıllardan itibaren üretime başladı ve ilk yerli araç 1958’de üretildi. 2000’li yıllardan itibaren hızlı bir büyüme sergileyen sektör 2009 yılında yaşanan küresel kriz nedeniyle durağan bir görünüm sergilese de 2010’dan itibaren yeniden yükselen bir üretim ve ihracat grafiğine sahip oldu. Günümüzde üst yapıları Türkiye’de yapılan 50 binden fazla araç bulunurken, Türkiye’de ekipman üretiminin neredeyse tamamı yerli olarak yapılabiliyor. Aynı zamanda yurt dışından ithal edilen şase kamyonların üst yapıları da Türkiye’de yapılıyor ve sektör beş kıtada 50 ülkeye, 250 milyon dolara yaklaşan bir hacimde ihracat gerçekleştiriyor.
Özellikle Asya, Afrika ve Orta Doğu’da güçlü bir ihracat ağına sahip olan sektör, ihracat ağına yeni ülkeler katmaya da devam ediyor. Son yıllarda Rusya, Güney Afrika ve Avrupa ülkelerine olan ihracatını arttıran sektör, ürünler bazında en çok vidanjör, sağlık araçları, temizleme araçları, römork, damper, tanker, frigorifik kasa, transmikser, araç üstü vinç ve yardımcı ekipmanlarda rekabetçi olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, Türkiye’de araç üstü ekipman sektöründe faaliyet gösteren bin 500’ün üzerinde firma bulunurken, damper, sıkıştırmalı çöp kasası, yakıt tankı, itfaiye aracı gibi üst yapı sektöründe üretim yapan firmalar 30’dan fazla kalemi imal ediyor. Araç üstü ekipman yapan firmalar her ne kadar küçük ölçekli firmalardan oluşsa da, sektörde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiye istihdam sağlandığını da söylemeliyiz.
KÜRESEL İHRACATTA ALMANYA LİDER
BM İstatistik Bölümü verilerine göre, 2017’de 65,9 milyar dolar olarak gerçekleşen araç üstü ekipmanlar ticaretinde neredeyse eş oranlarda ihracat ve ithalat gerçekleştiriliyor: Geçtiğimiz yıl yüzde 16,6’lık artışla 32,1 milyar dolarlık ihracat hacmi oluşurken, benzer şekilde ithalat da bir önceki yıla göre yüzde 14,7 artarak 33,8 milyar dolara ulaştı. Böylece, 2016’da 57 milyar dolar seviyesindeki sektör ticaret hacmi de yüzde 15,6’lık artışla 65,9 milyar dolara yükseldi.
Sektörün Ocak-Haziran dönemleri itibarıyla son üç yıllık performansı incelendiğinde ise ticaret hacmindeki düzenli artış dikkat çekiyor. 2016 yılı Ocak-Haziran döneminde 13,5 milyar dolar olan küresel ihracat, 2017’nin aynı döneminde 14,2 milyar dolara ve bu yılın Ocak-Haziran döneminde de 17,6 milyar dolara yükseldi. Benzer şekilde, küresel ithalatta da ihracata paralel oranlarda iyileşmeler izleniyor: 2016’nın Ocak-Haziran döneminde 12,4 milyar dolar olarak kaydedilen ithalat, 2017’nin aynı döneminde 13,6 milyar dolara ve bu yılın Ocak-Haziran döneminde de 16,9 milyar dolara yükseldi.
Aynı dönemlerde, küresel ihracatın ülkeler bazındaki liderleri ise Almanya, ABD ve Çin olarak dikkat çekiyor. 2016’nın Ocak-Haziran döneminde 3 milyar dolarlık ihracat hacmine sahip olan Almanya, 2017’de bu hacmi 3,1 milyar dolara ve bu yıl ise 3,7 milyar dolara yükseltti. Bu dönemde ABD’nin ihracat hacmi 2016’daki 1,8 milyar dolardan bu yıl Ocak-Haziran döneminde gerçekleşen 2,5 milyar dolara çıkarken, 2016 yılı Ocak-Haziran döneminde 1,5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Çin ise bu yıl Ocak-Haziran döneminde ihracat hacmini 1,7 milyar dolara ulaştırdı. Bu rakamlarla, Ocak-Haziran dönemleri itibarıyla Almanya’nın ihracat hacmi 2017’ye göre yüzde 17,4 artarken, ABD’nin ihracatı yüzde 34,9, Çin’in ihracatı da yüzde 22,5 artmış oldu.
TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA ALMANYA İLK SIRADA
Türkiye ise araç üstü ekipmanlar sektörünün küresel ihracat listesinde, 2017 yılı sonuçlarına göre 23’üncü sırada bulunuyor. Bu yılın Ocak-Haziran dönemini kapsayan BM İstatistik Bölümü verilerine göreyse Türkiye’nin sıralaması 20’nciliğe kadar yükselmiş durumda. Diğer yandan, TÜİK’in paylaştığı verilere göre, bu yılın Ocak-Eylül döneminde Türkiye en çok Almanya, Brezilya ve İtalya’ya ihracat gerçekleştirdi. Bu dönemde 257,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk araç üstü ekipmanlar sektörü, 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 48,4’lük bir artış da yakalamış oldu. Hatırlanacağı üzere 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde sektörün ihracatı 173,3 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmişti.
Ocak-Eylül dönemleri itibarıyla Türkiye’nin araç üstü ekipman ihracatındaki ilk 10 ülke listesinde ilk sırada Almanya bulunurken, bu ülkeye gerçekleşen ihracatta yüzde 175,6’lık artış yaşanması da dikkat çekiyor. Bu dönemde Almanya’ya 25 milyon dolarlık ürün ihraç edilirken, ikinci sıradaki Brezilya’ya yüzde 2,6’lık düşüşle 14,5 milyon dolar ve üçüncü İtalya’ya ise yüzde 39,2 artışla 13,1 milyon dolarlık ürün ihraç edildi. Ocak-Eylül dönemleri itibarıyla ihracatın ürünler bazında incelenmesinde ise ilk sırada 871690 GTİP numaralı “Römork, yarı römork gibi taşıtların aksam ve parçaları” ürün grubu yer alıyor. Bu ürün grubunda, 2017 yılının aynı dönemine göre yüzde 56,4’lük artışla 86,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, listenin ikinci sırasındaki 870590 GTİP numaralı “Özel amaçlı diğer motorlu taşıtlar” ürün grubunda ise yine 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 71,1 artışla 82,4 milyon dolar; 870790 GTİP numaralı “Diğer kara taşıtlarının karoserileri (şoför mahalli dâhil)” ürün grubunda da 2017’ye göre yüzde 13,3 artışla 45,2 milyon dolarlık ihracat yapıldı. Yine bu dönemde, 870490 GTİP numaralı “Eşya taşımaya mahsus diğer motorlu taşıtlar” ürün grubundaki yüzde 201’lik ve 870410 GTİP numaralı “Kara yolu dışında kullanılan damperler” ürün grubundaki yüzde 193’lük artışlar da dikkat çekiyor.
İTHALATIN İKİ KATI İHRACAT YAPIYORUZ
Benzer şekilde, sektörün küresel ithalatının ülkeler bazındaki liderleri de ABD, Almanya ve Hollanda olarak sıralanıyor. Bu yılın Ocak- Haziran verilerine göre, ABD araç üstü ekipmanlar ithalatını yüzde 43,6 arttırarak 2,3 milyar dolarlık alım gerçekleştirirken, Almanya yüzde 22,6’lık artışla 1,6 milyar dolar ve Hollanda ise yüzde 13,8’lik artışla 1,3 milyar dolarlık araç üstü ekipman ithalatı yaptı. Araç üstü ekipmanlar ithalatında ilk 10 ülke listesinin dikkat çekici artışını gerçekleştiren Avustralya’nın ithalatı ise yüzde 99,8 artışla 761 milyon dolara yükseldi. Türkiye’nin bu dönemdeki ithalatı da yüzde 22,3 artışla 138,1 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamla küresel ithalat listesinde 25’inci sırada bulunan Türkiye, 2017 yılının Ocak-Haziran döneminde 112,9 milyon dolarlık alım yapmıştı.
TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin araç üstü ekipman ithalatındaki ilk 10 ülke listesinde, bu yılın Ocak-Eylül dönemi verilerine göre ilk sırada Almanya bulunurken, bu ülkeden gerçekleşen ithalat yüzde 12,2 düşüşle 99,6 milyon dolar olarak kayda geçti. İkinci sıradaki İsveç’ten 17,2 milyon dolarlık ürün ithal eden Türkiye, üçüncü İtalya’dan ise yüzde 260’lık artışla 11,5 milyon dolarlık ürün ithal etti. Bu dönemde Norveç ve Hindistan’dan gerçekleşen alımlardaki artış ile İspanya ve Hollanda’dan gerçekleşen alımlardaki düşüşler de dikkat çekiyor.
İthalatın ürünler bazında incelenmesinde, bu yılın Ocak-Eylül dönemi verilerine göre ilk sırada yine 871690 GTİP numaralı “Römork, yarı römork gibi taşıtların aksam ve parçaları” ürün grubu yer alıyor. Bu ürün grubunda, 2017’nin aynı dönemine göre yüzde 43,1’lik artışla 111,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, listenin ikinci sırasındaki 870590 GTİP numaralı “Özel amaçlı diğer motorlu taşıtlar” ürün grubunda 2017’ye göre yüzde 92,7 artışla 43,6 milyon dolar; 870410 GTİP numaralı “Kara yolu dışında kullanılan damperler” ürün grubunda ise 2017’ye göre yüzde 61,2 artışla 15,4 milyon dolarlık ithalat yapıldı. Bu dönemde, 870790 GTİP numaralı “Diğer kara taşıtlarının karoserileri (şoför mahalli dâhil)” ürün grubundaki yüzde 172’lik artışın yanı sıra 870510 GTİP numaralı “Vinçli taşıtlar” ürün grubundaki yüzde 60,6’lık, 870530 GTİP numaralı “İtfaiye taşıtları” ürün grubundaki yüzde 73,6’lık ve 870540 GTİP numaralı “Beton karıştırıcı ile mücehhez taşıtlar” ürün grubundaki yüzde 78,2’lik düşüşler de dikkat çekiyor.
“YERLİ ÜRETİMLE İHRACATTA GÜÇLENECEĞİZ”
Türkiye’de araç üstü ekipman üretiminin neredeyse tamamı yerli üretimle yapılabilirken, sektörün temel girdilerinin ithalata bağımlı olması ise sektörün ana sorun başlıklarından biri olarak gösteriliyor. Bu kapsamda, Yeni Ekonomi Programı’nda açıklanan yerli-milli üretimin desteklenmesi ve enflasyonla mücadele adımlarını olumlu değerlendiren Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Fırat, “Sektörümüzün ana, temel girdileri ithal parçalardan oluşuyor. Kurlardaki hareketlilik ise bu anlamda sektörümüzü olumsuz etkiliyor. Fakat kur dalgalanmasının dengelenmesi, ayrıca enflasyonla mücadele konusunda atılan adımlar ve yerli-milli sloganı ile sağlanan pozitif yaklaşımlar, geleceğe yönelik daha ümitli olmamızı sağlıyor. Yerli ürünlerin desteklenmesi ve üretim, haliyle yeni Ar-Ge çalışmalarını, yeni yatırımları, imalatta hareketliliği ve düşük maliyetleri beraberinde getirecektir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Türkiye’deki üreticilerin taşıtları işlevsel hale getirerek sektörün gelişimine katkıda bulunurken, yurt dışından gelen taleplere de cevap verdiğini vurgulayan Fırat, Türkiye’deki araç üstü ekipman sektörünün, kaliteli üretimleriyle Avrupa’daki firmalarla yarışabilecek bir konumda yer aldığının da altını çiziyor. Bu kapsamda, güçlenecek yerli üretimle birlikte, üst yapı sektörünün merkez üssü olmayı hedeflediklerini dile getiren Fırat, “Türkiye’de üretilen veya ithal edilen tüm şasi kamyon ve kamyonetlerin tamamı, bir üst yapıya gereksinim duyuyor. Sektör firmalarının üretim kapasiteleri ve kalite açısından beklentilere cevap vermesi ise benzeri ürünlerde ithalatın önünü kesiyor. Geçmişte, çöp kasası, yol süpürme, vidanjör, itfaiye, damper, platform gibi birçok ürünü ithal ediyorduk ve Türk üreticilerin geliştirdiği araç üstü ekipman sistemleriyle artık bu ürünler Türkiye’de üretiliyor ve geçmişte ithalat yaptığımız ülkelere bile ihracatı yapılıyor” diyor.
ARÜSDER üyelerinin büyük kısmının ihracatçı olduğunu da kaydeden Fırat, “Özellikle Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetlerine ihracat yapıyoruz. Avrupa ülkelerine yönelik ihracatta da daha rekabetçi olmaya başladık” diyor.
KAYIT DIŞI VE KALİTESİZ ÜRETİM SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Burhan Fırat’a göre sektörümüzün en temel sorunu ise kayıt dışı ve kalitesiz üretim ile sektörün nitelikli istihdam eksikliği olarak öne çıkıyor. Merdiven altı olarak nitelendirilen üretimin Türkiye’deki sektör prestijine büyük zarar verdiğini ve yurt içi üretimde haksız rekabeti körüklediğini vurgulayan Fırat, “Rekabet, üretimin olmazsa olmaz unsurudur. Fakat kaliteli ve kalitesiz ürün arasındaki farklarında ortaya koyulması gerekiyor. ARÜSDER olarak bir amacımız da kaliteli ile kalitesiz üretim yapan sektör oyuncuları aralarındaki farkları ortaya koymak. Bu konuda uzman kurumlar ve üyelerimizle dirsek temasımız devam ediyor. Teknik komitemizle öncü ve yol gösterici olmayı hedefliyoruz” diyor. Burhan Fırat’ın nitelikli istihdam eksikliğine yönelik sözleri ise kısa ve net: “Gençlerin üretime ilgisizliği, bizim sektörümüzde de büyük bir sorun başlığı olmaya devam ediyor. Ne yazık ki gençler bilgili olmaya ilgili değiller!”