Resmi adıyla İsveç Krallığı; yaklaşık 450 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri olan İsveç, 10 milyonluk nüfusu ve nüfus yoğunluğu bakımından en küçük ülkeler...

Resmi adıyla İsveç Krallığı; yaklaşık 450 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri olan İsveç, 10 milyonluk nüfusu ve nüfus yoğunluğu bakımından en küçük ülkeler arasında yer alıyor. Yüksek oranda dışa açıklık, oldukça gelişmiş iş dünyası ve özellikle hizmet sektörlerinde kamu kesiminin payının güçlü varlığı, günümüzde İsveç ekonomisinin öne çıkan niteliklerini oluşturuyor.

Henüz 1850’li yıllarda Avrupa’nın kıyısında kalmış bir tarım ülkesi konumunda olan İsveç, 1970’te ise kişi başına düşen GSYİH bakımından dünyada üçüncü sıraya yükselmişti. Bu veriyle İsveç, 1850-1970 döneminde dünyanın en hızlı büyüyen ve kalkınan ülkelerinden biri olmayı başarırken, bu başarının arkasındaki temel itkiler ise Avrupa ülkelerine yönelik demir cevheri ve orman ürünleri ihracatı; eğitime yapılan yatırımlar; serbest girişimin desteklenmesi; demir yolları başta olmak üzere yabancı sermayeden faydalanarak yapılan altyapı yatırımları ile liberal politikalarla etkin bir bürokratik yapının oluşturulması olarak gösteriliyor.

TARİHİ, VİKİNGLERDEN ÇOK DAHA ESKİ

İsveç ismi Eski İngilizcede yer alan “Sweoðeod” sözcüğünden türetilmiş. Bu sözcük de “Sweon/Sweonas” sözcüklerinden türemiş. İsveç isminin İsveççe karşılığı olan “Sverige”, aslen Götaland’daki Gotlar dışında “İsveçlilerin Ülkesi” anlamını taşıyor.

İsveç’in tarih öncesi dönemi yaklaşık MÖ 12 binli yıllara uzanan Allerød salınımı dönemine kadar uzanıyor. Eski Taş Çağı sonlarında rastlanan Bromme kültürüne ait ren geyiği av kamplarına ülkenin en güneyinde bir buz kenarında rastlanılırken, bu dönemdeki halkın, avcı-toplayıcı olarak yaşayan ve taş teknolojisiyle avlanan bir grup insandan ibaret olduğu düşünülüyor.

Roma dönemine kadar Avrupa, özellikle Danimarka ile ticari ve kültürel ilişkide olan İsveçli topluluklar, Cermen kabilelerinin Roma lejyonlarıyla olan çatışmalarıyla birlikte Roma tüm İskandinavya’ya yayılan Roma kültüründen yoğun olarak etkilendi.

İskandinavya’nın hâkim gücü olan, hepimizin tanıdığı Vikingler ise bölgede ancak MS 8 ila 11’inci yüzyıllarda egemen oldu. Kimi ticaret kimi işgal amaçlı dünyanın pek çok bölgesine giden Vikinglerin Bağdat’a kadar indikleri, İstanbul’u birkaç kez kuşattıkları, hatta Bizans İmparatoruna “Vanagyanlar” olarak kişisel koruma gücü oldukları da biliniyor. İnişli çıkışlı siyasi bir gelişimden sonra 17’nci yüzyılda Avrupa’nın süper gücü haline gelen İsveç, giriştiği onlarca yıl süren savaşlardan sonra 18’inci yüzyılda gücünü kaybetmeye başladı ve 1814’te Norveç’e karşı yapılan saldırıdan sonra günümüze kadar, iki Dünya Savaşı dâhil olmak üzere hiçbir askeri çatışmada yer almadı.

18 ve 19’uncu yüzyılları, bir tarım ülkesi olarak geçiren İsveç, Dünya Savaşlarından uzak kalarak hem toplumsal hem de ekonomik altyapısını korumayı başardı ve günümüzün güçlü demokratik refah toplumunu inşa edebildi.

TARIMDA KENDİ KENDİNE YETEBİLİYOR

19’uncu yüzyıl ortalarına kadar tamamen bir tarım ülkesi konumunda olan İsveç’te günümüzde tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörü, gerek GSYİH gerekse toplam istihdam içerisinde yaklaşık yüzde 2 civarında bir paya sahip. Bununla birlikte, ülke topraklarının sadece yüzde 10’u tarıma elverişli olmasına rağmen İsveç, tarım ihtiyacının yüzde 80’ini kendi kendine karşılayabiliyor.

SANAYİNİN PAYI YÜZDE 33

Demir cevheri ve orman ürünleri, ülkenin başlıca doğal kaynaklarını oluştururken, 19’uncu yüzyıl sonlarından itibaren bu kaynakların gittikçe artan bir şekilde gelişmiş ürünlere dönüştürülmesi, ülkenin bugünkü ekonomik faaliyetlerinin de büyük ölçüde temelini teşkil eden sanayi sektörünün hızla gelişmesine imkân sağladı. Bu çerçevede İsveç imalat sanayisi çok erken bir aşamada dışa açılırken, mal ihracatıyla başlayan bu süreç daha sonra iç pazarın küçüklüğü nedeniyle sanayi şirketleri faaliyetlerinin büyük ölçüde yurt dışına taşınmasıyla devam etti. Başta finans olmak üzere hizmet sektörünün dışa açılmasıyla günümüzde İsveç, dünyanın en dışa açık ülkelerinden biri konumunu sürdürüyor. Diğer yandan, Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi İsveç’te de GSYİH içinde sanayi imalatının payı giderek azalırken, hizmet sektörünün payı artmaya devam ediyor. Bununla birlikte imalat sanayisi İsveç ekonomisindeki önemini korumaya devam ediyor. Bunun nedeni ise İsveç hizmet sektörünün önemli bir kısmının ülkenin sanayi altyapısıyla yakından ilişkili olması. Halen GSYİH içerisinde sanayinin payı yüzde 33 olarak gerçekleşirken, sanayi sektöründe çalışan sayısı ise toplam iş gücünün yüzde 12’sini oluşturuyor. İsveç imalat sanayisinde toplam üretimin büyük bölümünü ise kimyasal ürünler, metal ve metal mamulleri, orman ve kâğıt ürünleri, makine ekipmanları, motorlu taşıtlar ve bilgisayar ile elektronik ve optik cihazlar oluşturuyor.

İLERİ TEKNOLOJİDE İSVEÇ İMZASI

İsveç oldukça gelişmiş ve yüksek standartlarda bir ulaştırma ve iletişim altyapısına sahip. İletişim altyapısı bakımından dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer alan İsveç’te nüfusun neredeyse tamamı İnternet erişimine sahip durumda bulunuyor. Kablosuz iletişim, yazılım geliştirme ve mikroelektronik alanlarında dünyanın lider ülkelerinden biri olan İsveç’in hizmet sektöründe istihdam edilen işçi sayısı toplam istihdamın yüzde 86’sı gibi büyük bir oranı oluştururken, GSYİH’nin yarıdan fazlasına sahip olan hizmet sektörü ihracatının yüzde 10’dan fazlası bilgi ve iletişim teknolojilerinden sağlanıyor.

Dünyada Ar-Ge harcamalarının GSYİH’deki oranı en fazla olan ülkeler arasında gösterilen İsveç, aynı zamanda teknolojik gelişmeleri üretimde en fazla kullanan, en yenilikçi ülkeler liginde de üst sıralarda yer alıyor. Uyguladığı ileri teknoloji ve yenilikler sayesinde sanayi üretkenliği en yüksek ülkelerden biri olan İsveç’in, dünyada saygın isim kazanmış birçok küresel markası da bulunuyor.

MAKİNE İHRACATI YÜKSELİYOR

Bu çerçevede, BM İstatistik Bölümü verilerine göre İsveç’in makine ihracatı, 2018’de yüzde 6 artışla 29,4 milyar dolar olarak kayda geçerken, ülke yüzde 14,3’lük artış ve 2,6 milyar dolarla en fazla Norveç’e makine ihraç etti. İsveç’in 2018’de en fazla makine ihraç ettiği ikinci ülke yüzde 7,8’lik artış ve 2,6 milyar dolarla ABD oldu. Üçüncü sırada bulunan Almanya’ya 2018’de yüzde 1,1 oranında artışla 2,1 milyar dolarlık makine ihraç edilirken, dördüncü sıradaki Belçika’ya ihraç edilen makinelerin değeri yüzde 0,5’lik artışla 897 milyon dolar oldu. 2018’de Türkiye, İsveç’ten gerçekleşen makine ihracatında 23’üncü sırada yer aldı ve toplamda yüzde 3,8 artışla 257,8 milyon dolar değerinde makine alımı yaptı.

Bununla birlikte, ürün bazındaki veriler incelendiğinde, İsveç, 2018’de en çok 8408 GTİP kodlu “Dizel, yarı dizel motorlar-hava basıncı ile ateşlenen, pistonlu” ürün grubunda ihracat gerçekleştirdi. Söz konusu ürün grubundaki ihracat yüzde 7,3 artışla 2,5 milyar dolar olurken, listenin ikinci sırasında ise yüzde 8,8’lik azalış ve 2 milyar dolarlık ihracat değeriyle 8701 GTİP kodlu “Traktörler-8709 pozisyonuna giren traktörler hariç” ürün grubu bulunuyor. Listenin üçüncü sırasında yer alan 8471 GTİP kodlu “Otomatik bilgi işlem makineleri” ürün grubunda ise yüzde 14,1’lik artışla 2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş. Listenin dördüncü sırasında yüzde 7,8 artış ve 1,6 milyar dolarla 8431 GTİP kodlu “Ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları” yer alırken, beşinci sırada da yüzde 0,7’lik artış ve 1,2 milyar dolarlık ihracatla 8411 GTİP kodlu “Turbojetler, turbopropeller, diğer gaz türbinleri” ürün grubu bulunuyor. Aynı dönemde İsveç’in toplam ihracatının 166 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 17,7 pay aldığını; bu oranın 2017’de yüzde 18,1 olduğunu da söyleyelim.

İTHALATTA MAKİNE PAYI YÜZDE 13’ÜN ÜZERİNDE

Diğer yandan, 2018’de 23 milyar dolar değerinde makine ithal eden İsveç’in toplam ithalatında makine yüzde 13,5 paya sahip. BM İstatistik Bölümü verilerine göre İsveç’in en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında yüzde 10,3’lük artış ve 5,6 milyar dolarla Almanya yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Hollanda’dan yüzde 13,7 artışla 2,9 milyar dolar değerinde makine ithal edildi. Listesinin üçüncü sırasındaki Danimarka’dan 2018’de ithal edilen makinelerin değeri ise yüzde 11,1 artışla 1,3 milyar dolar oldu. İsveç, 2018’de listenin dördüncü sırasındaki Japonya’dan yüzde 5,9 artışla 1,2 milyar dolarlık makine ithal ederken, bu dönemde İsveç’in makine ithalatında 19’uncu sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 11,2’lik artışla 229,5 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi.

İsveç, ürün bazında makine ithalatı verilerine göre 2018’de en çok 8471 GTİP kodlu “Otomatik bilgi işlem makineleri, üniteleri” kaleminde ithalat gerçekleştirirken, söz konusu kalemdeki ithalat tutarı yüzde 18,8 artışla 4,1 milyar dolar olarak kayda geçti. Listenin ikinci sırasında yüzde 13,3 artış ve 1,4 milyar dolarlık ithalatla 8409 GTİP kodlu “İçten yanmalı, pistonlu motorların aksam ve parçaları” ürün grubu bulunurken, en fazla ithalat gerçekleştirilen üçüncü kalem yüzde 15,2 artış ve 1,1 milyar dolarla 8431 GTİP kodlu “Ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları” oldu. Bu dönemde yüzde 7,7 artış ve 1 milyar dolarla 8483 GTİP kodlu “Transmisyon milleri, kranklar, yatak kovanları, dişliler, çarklar” ürün grubu en çok ithalat yapılan dördüncü mal grubu olurken, beşinci sırada ise yüzde 3,1 artış ve 0,9 milyar dolarla 8414 GTİP kodlu “Hava-vakum pompası, hava-gaz kompresörü, vantilatör, aspiratör” yer aldı.

Türk makine ihracatçıları ise İsveç’e 2018’de en çok 8418 GTİP kodlu “Buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı pompaları” ürün grubunda ihracat yaptı. Bu ürün grubundaki ihracatın değeri 2018’de yüzde 0,6 azalışla 59,1 milyon dolar olarak kayda geçerken, listenin ikinci sırasında yüzde 2,7 artış ve 40,5 milyon dolarlık ihracatla 8450 GTİP kodlu “Çamaşır yıkama makineleri” ürün grubu bulunuyor. İsveç’e 2018’de en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz üçüncü kalem ise yüzde 66 artış ve 23,7 milyon dolarla 8474 GTİP kodlu “Toprak, taş, metal cevheri ayıklama, eleme makineleri” oldu. 2018’de en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz dördüncü mal grubu yüzde 16 artış ve 18,3 milyon dolarla 8422 GTİP kodlu “Yıkama, temizleme, kurutma, doldurma işleri için makine ve cihazlar” olarak kayda geçerken, beşinci sırada da yüzde 16,2 artış ve 17,8 milyon dolarla 8431 GTİP kodlu “Ağır iş makine ve cihazlarının aksam ve parçaları” ürün grubu yer aldı.

TÜRK MAKİNECİLERİ İÇİN POTANSİYELİ GÜÇLÜ PAZAR

Son olarak, İsveç’in toplam 23 milyar dolar olarak gerçekleşen makine ithalatından 2018’de Türkiye’nin aldığı payın ancak yüzde 1 seviyesinde gerçekleştiğini; İsveç’in Türkiye’den yaptığı toplam ithalat içinde makinenin payının yüzde 18’e ulaştığını ve İsveç pazarının Türk makine ihracatçıları için güçlü bir potansiyel barındırmaya devam ettiğini de söyleyelim.