MÜHENDİS, KOLEKSİYONER VE SANATSEVER YÜKSEL ERİMTAN’IN 2015’TE AÇTIĞI ERİMTAN ARKEOLOJİ VE SANAT MÜZESİ, HİTİT, URARTU, ROMA VE BİZANS DÖNEMLERİNE AİT OBJELERDEN OLUŞAN BİRÇOK DEĞERLİ ESERE EV SAHİPLİĞİ YAPMASININ YANI SIRA DÜZENLENEN KONSERLER, KONFERANSLAR, SÖYLEŞİLER VE SÜRELİ SERGİLERLE ANKARA KÜLTÜR VE SANAT HAYATININ ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLMAYA DEVAM EDİYOR.

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi; mühendis, koleksiyoner ve sanatsever Yüksel Erimtan’ın arkeoloji merakı ve yıllar içinde biriktirdiği eserlerin bir koleksiyon haline gelişiyle ortaya çıkan önemli bir kültür merkezi olarak Ankara kültür ve sanat hayatına katkıda bulunmaya devam ediyor. Yüksel Erimtan’ın, 1960’lı yılların başında Tarsus yakınlarında çalışırken yerel dostlarının teşvikiyle Roma yüzük taşları almasıyla başlayan koleksiyonerliği, sonraları yetkin arkeologların tavsiyelerinden faydalanılarak hem genişlemiş hem de belirli eser gruplarına odaklanmış.

Anadolu kültürel mirasının yurt dışına kaçırılmaması ve yurt içinde özel koleksiyonlarda bulunan eserlerin toplumla paylaşılması düşüncesiyle 1996’da Kültür Varlıkları Koleksiyoncular Derneği’ni de kuran Erimtan, 2015 yılının Mart ayında ise Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’ni kurarak Ankara kültür ve sanat hayatına önemli bir eser kazandırmış. Müze, Ankara’nın en eski yerleşim yeri olan Ankara Kale meydanında konumlanırken, müze binası da Ankara’nın tarihi dokusuna uyan çağdaş bir mimari dil ile ziyaretçilerini karşılıyor; aynı zamanda kentin sanatsal aktivitelerine de yeni bir soluk getiriyor.

5000 YILIN TARİHİNİ BARINDIRIYOR


Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Yüksel Erimtan’ın koleksiyonunda bulunan Hitit, Urartu, Roma ve Bizans dönemlerine ait objelerden oluşan birçok değerli eserin yenilikçi tekniklerle sergilendiği, arkeolojinin yanı sıra sanatın her dalına ve çağdaş müzecilik bilinciyle oluşturulan disiplinlerarası etkinliklere yer veren bir kültür kurumu olmasıyla fark yaratıyor. Arkeoloji koleksiyonunun sergilendiği Müze alanının dışında, süreli sergilere yer veren bir sergi alanı ve bilimsel, kültürel ve sanatsal aktiviteleri sanatseverlerle buluşturan çok amaçlı bir salona da ev sahipliği yapan Müze, düzenlediği klasik müzik ve caz konserleri, her yaştan ziyaretçiye yönelik yapılan müze eğitimleri, geçici sergileri, ulusal ve uluslararası iş birlikleri, sosyal sorumluluk projeleriyle başkentin kültür ve sanat hayatına farklı bir pencere açmayı hedefliyor.

ANKARA’NIN MÜZE YOLU BURADAN GEÇİYOR

Müzenin mimari değerini arttıran en belirgin özelliği, Ankara Kalesi sur duvarı boyunca uzanan ve tarihi Hisar Meydanı ve Kale Kapısı ile sonlanan konumu. Yıllar süren mimari ve müzeografik araştırmalar sonunda arkeoloji ve sanat müzesine dönüştürülen üç eski Ankara evi, taşıdıkları mimari ve tarihi değerler kadar, yakın çevrelerinde yer alan ve bugün Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni barındıran Mahmut Paşa Bedesteni ve Mahmut Paşa (Kurşunlu) Han, tarihi saat kulesi, Çukur Han, Rahmi M. Koç Müzesi’ne dönüştürülen Çengel Han ve Hisar Meydanı’nı çevreleyen diğer Osmanlı dönemi yapılarıyla da önem arz ediyor.

 

KOLEKSİYONDA NELER VAR?


Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi koleksiyonu, neredeyse tümü Anadolu kökenli ve tamamı Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi denetimindeki yaklaşık iki bin MÖ 3000’li yıllara uzanan Eski Tunç Çağı ve Hitit döneminden başlayarak Bizans dönemine kadar uzanan bir zaman dilimini kapsayan koleksiyon, ağırlıklı olarak Roma dönemine ait eserlerden oluşuyor. Bu eserler dönemin ulaştığı zanaat ve estetik anlayışın bir yansıması olarak karşımıza çıkarken, Müzenin giriş katı, koleksiyondaki farklı dönemlere ait eserlerle ziyaretçilerini karşılıyor. Bu kat, Kültepe tabletlerinden Urartu kemerlerine, Roma camlarından Bizans ritüel eşyalarına kadar uzanan bir seçkiyle koleksiyonu tanıtıc bir nitelik taşıyor. Ana sergi salonu ise ağırlıklı olarak koleksiyonun Roma dönemi günlük yaşamından kesitler sunan eserlerine ayrılmış durumda. Dönemin ticaret, sosyal yaşam, kozmetik, yeme içme alışkanlıkları ve şölen gibi, hayata dair hikâyeleri, izleyicinin güncel yaşamla benzerlikler kurabileceği bir sergileme yöntemiyle sunuluyor.

Müzenin arka fonunu oluşturan bölümünde ise Pompei kentinde bulunan ziyafet sofrası betimli bir freskin tıpkıbasımı bulunuyor. Resmin özellikle koleksiyondaki cam eserlerle örtüşen ve ziyafet masasını gösteren kısımları kesilerek bu alanlar ekranlarla tamamlanmış. Ekranlardaki görüntü Triclinium bölümünde sergilenen eserlere dönüşürken, böylece modern iletişim araçlarıyla Roma yeme-içme kültürü ziyaretçilere hızlı ve pratik bir şekilde sunuluyor. Müze koleksiyonunun önemli bir diğer bölümü ise farklı dönemlere ait sikkeler olarak öne çıkıyor ve çoğunluğunu Roma ve Helenistik dönemin oluşturduğu koleksiyon, sikkelerin üzerinde bulunan imparator, nesne ve hayvan simgelerinin kültürel, siyasi ve dini içerikleriyle tarihe ışık tutuyor. Yapıldığı döneme ait sembollerle ön plana çıkan koleksiyonun bir diğer bölümü ise mühür yüzükleri... Mühür yüzüklerinde, yarı değerli taşların üzerine işlenmiş olan mitolojik sahneler, bitkiler, hayvanlar ve semboller ile eski Yunan ve Roma’nın öyküleri izleyicilere sunuluyor.

Koleksiyondaki diğer önemli eser grupları arasında çanak çömlekler, bronz eserler, takılar ve az sayıda da olsa çivi yazılı tabletlerle mühürler ve Bizans dönemine ait eşyalar yer alıyor. Belirli konsantrasyon alanları olmakla birlikte, koleksiyonun eklektik bir yapıya sahip ve çok dönemli olduğu söylenebilir.

SADECE BİR MÜZE DEĞİL!

Müzede, koleksiyon sergisine paralel olarak gerçekleştiri- len en önemli etkinliklerden biri ise elbette müze eğitim etkinlikleri olarak öne çıkıyor. Farklı yaş gruplarına yönelik bu etkinlikler, müze koleksiyonunda bulunan ve tarihi MÖ 3000 yılına kadar uzanan Anadolu uygarlıklarına ait eserlerden yola çıkılarak hazırlanmış. Çağdaş müze bilincini taşıyan sanat atölyeleri ve müze eğitim etkinlikleriyle çocuk, genç ve yetişkinleri arkeoloji ve sanatla buluşturmayı hedefleyen Müze, hafta içinde okul gruplarına, hafta sonlarında ise bireysel katılımla oluşan gruplara (yetişkin ve çocuk) yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik müze eğitim programlarında katılımcılar, müze eserlerinden ya da süreli sergilerden ilhamla üretilen atölyelere katılabilirken, bu atölyelerde hem eğlenceli vakit geçiriyor hem de müzede öğrenmeyi deneyimliyorlar. Mask atölyesi, bez bebek atölyesi, Exlibris ve linol baskı atölyesi, kaligrafi atölyesi, yoga gibi atölye çalışmaları yıl içinde çeşitli dönemlerde düzenlenirken, yetişkin gruplarına yönelik İngilizce-Türkçe rehberli turlar da rezervasyonla sağlanıyor. Müze eğitim etkinlikleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye www.erimtanmuseum.org/ etkinlikler İnternet adresinden ulaşabilirsiniz.

KÜLTÜR TAKVİMİ DOPDOLU


Müzenin zemin katında bulunan 158 kişi kapasiteli çok amaçlı salon bünyesinde ise konserler, konferans ve söyleşiler, tanıtım ve kutlama toplantıları yapılıyor. Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, “Müzede Müzik-Salı Konserleri” kapsamında yıl boyunca düzenlediği oda müziği konserlerinde Türkiye’nin usta müzisyenleriyle genç ve geliş- mekte olan yetenekleri müzikseverlerle buluştururken, süreli sergi mekânlarında da sanatın tüm katmanlarını içeren sergiler düzenliyor. Müzede halen, İstanbul Oyuncak Müzesi iş birliğiyle “Artifex Ludens: Sanatla Oyun - Sunay Akın Sanatın Oyuncakları Koleksiyonundan Bir Seçki” sergisi, 1 Mart 2020 tarihine kadar izlenebilir. Diğer yandan, Müzenin Mayıs 2020’ye kadar planlanmış konser, konferans ve eğitim programını ince- lemenizi ve takviminizi bu programa göre oluşturmanızı tavsiye ediyoruz. Sanat Yönetmenliğini Şefik Kahramankaptan’ın üstlendiği Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi Salı Konserleri’nde her sezon (sekiz ayda) 16 programlı konser planlandığını, Salı Konserleri’nin başlama saatinin ise özel durumlar hariç saat 20:30 olduğunu da anımsatalım.

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nin kafesine gelince... Ankara manzarası eşliğinde, zengin menüsüyle sanatseverlerin dinlenme noktası olan Müze Café; kahvaltı, brunch ve öğle yemeği hizmeti sağlayabilirken, 40 kişilik kapalı ve 100 kişilik açık alanıyla kalabalık gruplar için akşam yemeği organizasyonlarına da ev sahipliği yapabiliyor.

Müzenin hediyelik eşya mağazasında yer alan ürünler ise arkeolojik koleksiyondan esinlenerek tasarlanmış, birçok ünlü tasarımcı tarafından üretilmiş. Bu bölümde aksesuarların, cam ve porselen ürünlerin yanı sıra arkeoloji ve sanat ile ilgili kitaplar ve CD satışı da yapılıyor. Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Pazartesi hariç her gün 10:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Müzenin, 31 Aralık ve 1 Ocak ile dini bayramların arife ve ilk günlerinde kapalı olduğunu da söyleyelim.