Teknolojisinden imalatına kadar her şeyi yüzde yüz yerli üretim olan örgü ve tekstil makineleri üreticisi ağteks’in kuruluş hikâyesi trajik başlasa da, firma sahibi mehmet ağrıklı’nın inovatif fikirleri ile günümüzde dünyada eşi benzeri...
ODTÜ Makine Mühendisliği Bölümü mezunu olan Mehmet Ağrıklı’nın triko ve makine üretimine atılması çalıştığı firmada bir yangın çıkması- nın ardından olmuş. 1991 yılında çıkan bu yangın tüm örgü ve tekstil makinelerine büyük zarar vermiş. Ağrıklı yanan makinelerden birini patronundan satın almış ve aylarca tek başına bu makine üzerinde çalışarak yeninden üretim yapabilecek hale getirmiş. Bu tek makineyle Ağteks firmasını kurarak triko üretimine başlayan Ağrıklı, zamanla yeni makinelerde satın almış ve Almanya ile Hollanda’ya triko ihraç etmeye başlamı ş. Fakat hikâye, yeninden bir trajedi yumağına dönüşmek için gün sayıyormuş. Yılladır durmaksızın çalışan Ağrıklı, 2 ayrı firmadan aldığı triko siparişlerinin nasıl olacağını işçilere anlattıktan sonra 15 günlük bir tatile çıkmış. İki firmada iki farklı iplikten modeller istiyormuş ancak ipliklerin karıştırılması sonucunda tüm kumaş çöpe gitmiş. Hem maddi olarak büyük zarar eden hem de müşterilerini kaybeden Ağrıklı, atılımcı ve inovatif kişiliği ile bu soruna çözüm üretme yollarını aramaya başlamış. 60 bin tonluk trikonun sökülememesinden kaynaklanan bu zararı önleyebilecek bir makinenin dünyada olup olmadığını araştıran Ağrıklı, ne böyle bir makineye ne de bir patente rastlamayınca kendisi kolları sıvamış. 4 yıllık bir çalışmanın ardı ndan gerginliği ve ipin sökülüp sökülemeyeceğ ini anlayan mekanizmalardan oluşan bir iplik söküm makinesi yapmış. Türkiye’de hiç kullanılmamış bir yazılım programı ile de desteklenen dünyada eşi benzeri olmayan “IntelliWinder” adı verilen bu makine sayesinde triko da yaşanan kayıpların önüne geçilmeye başlanmış. Şirket bünyesinde bir sökme merkezi kurulmuş ve ardından gazetelere ilan verilerek trikocuların firelerinin sökülebileceği belirtilmiş. Kısa zamanda yüzlerce firmadan gelen talepleri karşı- lamakta zorlanan ve bu alanda çok büyük bir boşluk olduğunu gören Mehmet Ağrıklı triko sökme makinesi üretim işine girmiş.
YÜZDE YÜZ YERLİ İKİ MAKİNE
İlk ürünü olan IntelliWinder –Akıllı triko örgü söküm makinesini- uluslararası patentlerini alarak 1999 yılında piyasaya süren firma, günümüzde dünyanın 50’den fazla tekstil üreticisi ülkesine bu triko örgü söküm makinesini ihraç ediyor. Ayrıca “IntelliWinder” yurtiçinde de 250’den fazla Şrma tarafından hali hazırda kullanılıyor. Ağteks firmasının bir diğer inovatif ürünü ise bobinden bobine çok fonksiyonlu büküm makinesi olan “DirecTwist”. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında Ağ- teks DirecTwist makinesi tekstilin hemen hemen her alanında - dokuma, örme, döşemelik kumaş, ev tekstili, nakış, çorap, teknik tekstiller vb.- 50 ülkede tercih ediliyor. Günümüzde ABD’den Japonya, Almanya, İtalya, Mauritius, Yeni Zelanda ve Tayland’a kadar dünyanı n her yerinde DirecTwist bobinden bobine çok fonksiyonlu büküm makinesi kullanılıyor. Tercih nedenlerine gelince, bu makine dünyada ilk kez olmak üzere, aynı anda 8 kata kadar farklı ipli- ği katlama prosesini ortadan kaldırarak direkt olarak bükebiliyor. Bunun yanında aynı makine üzerinde likra, sim, metalik iplikler de dahil olmak üzere bütün ipliklerle çalışılabiliyor. DirecTwist bobinden bobine çok fonksiyonlu büküm makinesi hem kaplama hem de fantezi tarzı iplikler yapılabilmesi ve bunun yanı nda her kafanın birbirinden bağımsız hareket edebilmesi ve kullanım kolaylığı onu bu denli tercih edilebilir kılıyor. “Hedefimiz makinelerimizi sektörün talepleri doğrultusunda geliştirerek yeni modeller piyasaya sunmak. Bunun için olanca gücümüzle çalışıyoruz. Şu an gelirimizin çok büyük bir kısmını Ar-Ge’ye harcıyoruz. İddia ediyorum, gelirinin yüzdece bu kadar büyük bir kısmını Ar- Ge’ye harcayan başka bir firma daha yoktur” diyen Ağrıklı, elbette ki bu harcamaları bir hedef doğrultusunda yaptı klarını, önümüzdeki 10 yıl içerisinde DirecTwist markasıyla dünyanın en büyük 3 büküm makinesi üreticisinden biri olmak istediklerini söylüyor.
MAKİNELERİ ÜNİVERSİTE DERS KİTAPLARINA GİRDİ
Dünyadaki diğer büküm makinelerinin yaptığı işlemleri tek bir makinede toplayan DirecTwist, yurt içi ve yurt dışındaki tekstilcilerden büyük ilgi gördüğü gibi aynı zamanda üniversiteler tarafından da heyecanla karşılanmış. Günümüzde DirecTwist ders kitaplarına girerek üniversitelerde iplik bükümünde yeni bir yöntem olarak okutuluyor. Ben bu makineyi üretene kadar dünyada tüm tekstil okullarının kitaplarında dört farklı iplik büküm yöntemi yer alı- yordu ve yüz yıldır değiştirilmeden çocuklara öğretiliyordu diyen Ağrıklı, ancak DirecTwist ile geliştirdikleri yöntemin beşinci yöntem olarak literatüre geçtiğini söylüyor. Amerika’da Nort Crolina State, İngiltere’de Manchester, Almanya’da Dresden, İsveç ve Şnlandiya’da ise bazı üniversitler Ağteks’in DirecTwist makinesi satın almış durumda. Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi ile Süleyman Demirel Üniversitesi’nin Tekstil Bölümleri’nde derslerde bu
makine öğrencilere gösteriliyor. Ağrıklı, bu başarının altında pratik ve inovatif düşünce gücünün yattığını söylüyor. İşi gereği dünyanın pek çok ülkesini gezdi- ğini ve orada yaşayan toplumlarla ilgili gözlemlerde bulunduğunu belirten Ağ- rıklı, Türk insanın diğer uluslarla karşı- laştırıldığında eşsiz bir pratik zekâya sahip olduğunu gördüğünü ancak bu potansiyelini çeşitli engeller nedeniyle açı- ğa çıkaramadığını belirtiyor. Kendisinin yıllarca tek başına bir Ar-Ge ekibi olarak çalışmalarını sürdürdüğünün altını çizen Ağrıklı, devletin bazı düzenlemeler yaparak Türk makine sektörünün kalkınmasına büyük katkı da bulanabileceğ ini ancak günümüzde bu durumun tamda aksi bir şekilde işlediğini söylüyor. Ağrıklı, ayrıca üniversite ve sanayi işbirliğinin de pratik içinde birçok sorun barındırdığının altını çiziyor.
“ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ İŞLEMİYOR”
Sanayi sektörü ve üniversite işbirliği, yeni teknolojiler geliştirilmesi ve özellikle makine sektöründe dünya ile rekabet edilebilmesi açısından önemi sürekli vurgulanan konuların başında geliyor. Ağrıklı, bu söylemin doğru bir yönü işaret ettiğini fakat uygulamada üniversite sanayi işbirliğinin Türkiye’de işlemediğ ini belirtiyor. Ağrıklı, böyle bir durum oluşmasının en önemli nedenini bir araştırma faaliyeti için üniversitelerin çok fazla zaman istemesine bağlıyor. Örneğin kendilerinin çözüm üretemediği bir proje için üniversiteye danıştıklarında kendilerinden 24 ay gibi bir zaman talebi geldiğini belirten Ağrıklı, ancak 24 ay içerisinde teknoloji neredeyse 24 kez değişecek ve ben bu süreden sonra o makineyi piyasaya sürsem hiçbir ticari değeri olmayacak diyor. Ağrıklı üniversite hocalarının sanayicileri sabırsızlıkla suçladıklarını fakat bu durumun altında yatan ticari kaygıları tam olarak anlamadan bu şekilde beyanlarda bulunduklarını söylüyor. Bu nedenle üniversitelerin sanayicinin ticari kaygılarını da anlayarak makul süreler istemelerinin çok önemli olduğ unun altını çizen Ağrıklı, ancak bu biçimde sağlıklı bir sanayi üniversite işbirliğ inin kurulabileceğini söylüyor. Sürelerin uzun olması nedeniyle kendilerinin üniversiteler ile işbirliği yapmadığı nı belirten Ağrıklı, çözümü yeniden ders çalışmakta bulduğunu söylüyor. Ben bir iş adamıyım ve 45 yaşındayım buna rağmen elektrik, dinamik ve daha pek çok kitap siparişi veriyorum; ardındansa bu kitapları okuyarak kendi çözümlerimi üretiyorum diyen Ağrıklı, oysaki üniversiteler sanayici için uygun sürelerde ve maliyetlerde projeler yürütse ortaya çok daha iyi işler çıkacağını düşündüğünü söylüyor. Ağrıklı’nın üniversiteler konusunda eleştiride bulunduğu bir diğer konu ise mühendis olarak mezun olan kişilerin yeterli donanıma sahip olmamaları. Kendilerinin, artık üretimi bilen değil temel fizik kurallarını sindirmiş mühendisler bile bulmakta zorlandıklarını dile getiren Ağrıklı, ders içeriklerinin sanayi taleplerine göre belirlenerek düzenlenmesi gerektiğinin önemine vurgu yapı- yor. Bir mühendis arama ilanı verdiğimizde yüzlerce başvuru oluyor ancak bunların içinde nitelikli bir mühendis bile bulmakta zorluk çekiyorsak ortada bir hata söz konusu demek diyen Ağ- rıklı, temel Şzik kurallarını bilen ve bunun üretime uygulanmasını sağlayacak mühendisler yetiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
“DESTEK DEĞİL KÖSTEK VAR”
Firmalarının hiçbir devlet desteği almadan bugünlere geldiği söyleyen Ağrıklı, fakat yollarına devam edebilmeleri için var olan şartların mutlaka iyileştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Ağrıklı, ihracata yönelen her sanayici gibi kendilerinin de temel sıkıntılarının devletin kur politikasından kaynaklandığını söylüyor. 2002 yılından bu yana vergi, SSK ve hammadde giderlerimiz neredeyse 3 misli, çelik fiyatları yüzde 100, alüminyum fiyatları yüzde 400, eleman maaşları mız 2.5 kat ve kiralarımız 3 kat artarken, kurların gerilemesi nedeniyle günümüzde makinelerimizi 2002’den de düşük rakamlara satmak zorunda kalı- yoruz diyen Ağrıklı, bu durum daha fazla devam ederse firma olarak kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklarını söylüyor. Kendilerinin fiyat yükseltmesinin mümkün olmadığını çünkü pazardaki rakiplerinin daha düşük fiyatlar vererek pazarlarını elinden kapma şansı olduğu vurgulayan Ağrıklı, bu noktada devletin mutlaka bir çözüm üretmesi gerektiğini söylüyor. Nerdeyse tüm Türk sanayicilerini zor durumda bırakan Çin’den gelen ucuz mallar ve bu ülkenin Türk makinelerine uyguladığı yüksek vergiler tekstil makineleri sektöründe de kendini gösteriyor. Ağrıklı, Çin’den bize gelen mallara çok az gümrük vergisi alınırken, Çin hükümetinin tekstil makinelerine yüzde 46 gümrük vergisi uyguladığını oysaki bu ülkenin dünyanın en büyük tekstil üreticisi olması nedeniyle kendilerine çok önemli bir pazar imkanı sunduğunu eğer devlet yetkilileri gerekli gümrük vergisi indirimini sağlayabilirse Türk tekstil makineleri sektörünün bir sıçrama yaşayabileceğini belirtiyor. Ülkemizdeki inovatif makine firmaları ndan biri olan Ağteks ve tabiî ki bu Şrmanın neredeyse tek başına bir Ar- Ge ekibi gibi çalışan yönetim kurulu başkanı Mehmet Ağrıklı, gerekli düzenlemeler yapıldığı takdirde Türk makine sektörünün çok daha ileri noktalara taşınabileceğini söylüyor. Günümüzde Ağteks firmasında onlarca yeni projenin Ar-Ge çalışmaları yürütülüyor ve IntelliWinder (Akıllı triko örgü söküm makinesi) ve DirecTwist (bobinden bobine çok fonksiyonlu büküm makinesi) makinelerinin günümüz şartlarına göre geliştirilmesi süreçleri devam ediyor. Ağteks, ülkemiz makine sanayisi açı- sından inovatif düşüncenin ışığı ile parlayan bir firma olarak göz doldurmaya devam ediyor.
Mehmet Ağrıklı Ağteks Yönetim Kurulu Başkanı 10 yıl içerisinde dünyanın en büyük üç büküm makinesi üreticisinden biri olacağız.
“ Ağteks Şrmasının IntelliWinder (Akıllı triko örgü söküm makinesi) ve DirecTwist (Bobinden bobine çok fonksiyonlu büküm makinesi) tekstil makinelerinin dünyada bir eşi daha bulunmuyor. Teknolojisi ve üretimi tamamen Ağteks’e ait olan bu makineler dünyanın dört bir yanında kullanılırken, üniversitelerde ders programlarına girmiş durumda.”
“ 2002 yılından bu yana vergi, SSK ve hammadde giderlerimiz neredeyse 3 misli, çelik fiyatları yüzde 100, alüminyum fiyatları yüzde 400, eleman maaşlarımız 2.5 kat ve kiralarımız 3 kat artarken, kurların gerilemesi nedeniyle günümüzde makinelerimizi 2002’den de düşük rakamlara satmak zorunda kalıyoruz.”