BİR ZAMANLAR “ÜZERİNDE GÜNEŞ BATMAYAN ÜLKE” OLARAK ANILAN İNGİLTERE, HALEN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ EKONOMİLERİNDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLİYOR. GEÇTİĞİMİZ OCAK AYINDA OLMAZ DENİLENİ YAPARAK AB’DEN AYRILIĞINI KESİNLEŞTİREN İNGİLTERE, ÖNÜMÜZDEKİ YILDAN İTİBAREN TİCARETTE “KENDİ YAĞINDA KAVRULMAYA” DEVAM EDECEK. UZUN YILLARDIR TÜRKİYE İLE GÜMRÜK BİRLİĞİNE BAĞLI OLARAK TİCARİ İLİŞKİLERİNİ SÜRDÜREN İNGİLTERE’NİN ÜLKEMİZLE 25 MİLYAR DOLARI AŞAN BİR TİCARET HACMİ BULUNUYOR. DİĞER YANDAN İNGİLTERE, TÜRK MAKİNE SEKTÖRÜNÜN DE ÖNEMLİ BİR TİCARİ PARTNERİ KONUMUNDA: 2018’DE İNGİLTERE’YE 1,2 MİLYAR DOLARLIK TÜRK MAKİNESİ İHRAÇ ETMİŞ VE 2,1 MİLYAR DOLARLIK MAKİNE ALMIŞTIK. 2021’DEN İTİBAREN GÜMRÜK BİRLİĞİNİN KORUYUCU DUVARLARINDAN YOKSUN KALACAK TÜRK İHRACATÇILARI, EN KISA SÜREDE İKİ ÜLKE ARASINDA KAPSAMLI BİR STA İMZALANMASINI İSTİYOR.
Kıta Avrupası’nın kuzeybatısında yer alan Britanya Adaları 244 bin kilometrekarelik yüzölçümüne sahip bulunuyor. Bu adaların en büyüğü Büyük Britanya, ikinci en büyüğü ise Büyük Britanya adasının batısında bulunan ve üzerinde Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti’nin yer aldığı İrlanda Adasıdır. Ana adanın kuzeyinde bulunan İskoçya’nın batısında Hebrides takımada topluluğu yer alırken, İskoçya’nın kuzeydoğusunda Orkney ve Shetland adaları sıralanıyor. Bütün bu adalar İngiltere’ye bağlıdır, ayrıca İngiltere ile Fransa arasında yer alan Channel Adaları ile İrlanda Denizindeki Isle of Man Adası, uluslararası ilişkiler ve güvenlik bakımından Birleşik Krallığa bağlı diğer ada gruplarıdır.
Kısaca İngiltere olarak andığımız Birleşik Krallığın 244 bin kilometrekarelik yüzölçümünün 130 bin kilometrekarelik kısmı İngiltere’ye aitken, İskoçya 79 bin, Galler 21 bin ve Kuzey İrlanda 14 bin kilometrekarelik alanı kapsıyor.
BEŞ YÜZYIL BOYUNCA DÜNYANIN HÂKİMİ İNGİLTERE’YDİ
İngiltere’nin tarihi geç paleolitik döneme kadar uzanırken, ülkenin en eski halklarını Keltler oluşturuyor. MÖ 55 ila MS 410 yılları arasında Büyük Britanya adaları Roma İmparatorluğuna bağlı Britannia eyaletini oluşturuyordu. MS 5’inci yüzyılda bölge Hristiyanlığın etkisi altına girdi ve aynı dönemde Cermen halklarından Anglosaksonlar büyük kitleler halinde adaya göç etti. 1066 ila 1154 yılları arasında yine bir Cermen ırkı olan Normanlar İngiltere adasını ele geçirirken, bugün yaşayan tüm İngilizlerin bu Cermen ırklarının devamını oluşturduklarına; İskoçlar, Galliler ve İrlandalıların ise Keltlerin soyundan geldiğine inanılıyor. 10’uncu yüzyılda ulusal birliğini sağlayan İngiltere, 15’inci yüzyıldan itibaren dünya üzerinde hukuki ve kültürel anlamda etkin bir devlet olmaya başladı. Dünyada kullanılan mevcut hukuki sistemlerin temeli İngiltere’de atılırken, parlamenter sistem de ilk kez İngiltere’de kullanılmıştır. 18’inci yüzyıldaki ilk Sanayi Devrimini başlatan İngiltere, dünyanın ilk sanayi toplumunu da kuran ülkedir.
47 YILLIK AB ÜYELİĞİ OCAK AYINDA SONA ERDİ
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık, Meşruti Monarşi ve Parlamenter Demokrasi ile yönetilen bir ülke olmasına rağmen “Anayasa” adı altında düzenlenmiş tek bir anayasa metni bulunmuyor. Bunun yerine ülke, anayasa gücündeki yazılı mevzuat, yıllar itibarıyla oluşan içtihatlar, örf ve âdet hukukuyla uluslararası sözleş-me hükümlerine dayalı olarak yönetiliyor. Yine, anayasa niteliğinde anılan bu mevzuatlar, Meclis tarafından çıkarılan yeni kanun ve anlaşmalarla değiştirilebiliyor.
Ülkede 2016 yılı Haziran ayında yapılan referandumla Avrupa Birliği üyeliğinden çıkış (Brexit) kararı alınmış; ülkenin 47 yıllık AB üyeliğinden çıkışı, 31 Ocak 2020 tarihinde gerçekleşmişti. 2020 Aralık ayına kadar uzayacak 11 aylık bir geçiş dönemi öngörülürken, AB ve İngiltere, geçiş dönemi sürecinde gelecekteki ekonomik ve siyasi ilişkilerini şekillendirecek yeni bir anlaşma üzerinde müzakerelerine devam ediyor.
BÜYÜME HIZI YAVAŞLIYOR
2,8 trilyon dolarlık GSYİH’si ile İngiltere, halen Avrupa ekonomileri içinde Almanya’nın ardından ikinci ve dünyada en büyük beşinci ekonomi olarak gösteriliyor. 2018’de GSYİH’nin yüzde 79’unu hizmetler, yüzde 20’sini sanayi ve sadece yüzde 1’ini tarım sektöründen elde eden İngiltere’nin hizmetler sektörü içinde finans sektörünün payı ise yüzde 40 seviyesine ulaşmış durumda. İngiltere ekonomisi, 2008 yılında dünya genelinde yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerden biri olurken, ülke İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük gerilemeyi yaşamış ve ekonomisi yüzde 4’ün üzerinde küçülmüştü. Diğer yandan, hemen ertesi yıl, 2009’dan itibaren üretimde yeniden istikrar sağlayan ülke, 2010’da yüzde 1,3 oranında büyüyerek durgunluktan çıkma başarısını da göstermişti.
2016’da yüzde 1,9, 2017’de yüzde 1,8 büyümeye devam eden İngiltere, küresel talepteki daralma ve Brexit sürecinden kaynaklanan siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle 2018’de yavaşlayarak yüzde 1,4’lük oranda kalmış; bu eğilim 2019’da da devam etmişti. IMF verilerine göre 2019’da GSYİH’nin yüzde 1,2 oranında büyümesi beklenirken, ekonomik büyümedeki da- yanak noktaları ise istihdam artışı, esnek tüketici talebi, finansal destekler ve ihracattaki artışlar olarak sıralanıyor.
NÜFUS HIZLA YAŞLANIYOR
2019 yılı itibarıyla 66,8 milyonluk nüfusa sahip olan İngiltere’nin nüfus artış hızı ise son derece yavaşlamış durumda. Ülkenin 2018-2023 arasındaki beş yıllık dönem için nüfus artış hızı da ortalama yüzde 0,5 olarak öngörülmüştü. Düşük doğum oranları ve artan yaşam beklentisine bağlı olarak ülke nüfusu giderek yaşlanırken, 65 yaş üzeri nüfusun sayısının nüfusun diğer kısmına göre daha hızlı artması, İngiliz ekonomisinin geleceği için önemli bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
Diğer yandan, İngiltere’deki nüfus artışının arkasında yatan önemli nedenlerden biri olarak da ülkeye yönelik göçler gösteriliyor. 1990’lara kadar nüfus artışı daha çok doğal nedenlerden (doğum, ölüm sayısı) kaynaklanırken, 1990’ların ortalarından itibaren nüfus artışı net göçmen sayısındaki artıştan etkilenmeye başlamış durumda. Ülkeye yönelik iltica talepleri özellikle 1990’lı yılların sonunda artış gösterirken, ülkeye giren göçmen sayısı 2018 yılı ortasında bir önceki yıla göre yüzde 10 (54 bin kişi) artarak 626 bine ulaşmış; aynı dönemdeki doğum sayısı ise 2017’ye göre yüzde 2 azalmıştı.
ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK ARTIYOR
Diğer yandan İngiltere, zengin petrol, doğal gaz ve kömür kaynaklarıyla en fazla enerji kaynağına sahip Avrupa ülkesi konumunu sürdürüyor. Ancak İngiltere’nin petrol ve doğal gaz üretimi, 1990’lardan itibaren giderek azalıyor ve halen yerel talebi karşılayamıyor. Bu anlamda, giderek artan oranda enerji ithalatına bağımlı hale gelen İngiltere ekonomisi için yükselen küresel enerji fiyatları da risk oluşturmaya devam ediyor. 1980’li yıllar boyunca enerji bakımından kendi kendine yeterli olan ülke, günümüzde net enerji ithalatçısı haline gelmiş durumda. Ülkede enerji ve temel kimyasalların üretimi için kullanılan doğal kaynaklar kömür, petrol ve doğal gaz iken, 18’inci yüzyıldan bu yana tam kapasitede üretim yapılmasına rağmen İngiltere’nin halen çok zengin kömür rezervlerine sahip olduğu da biliniyor. Bu nedenle, üretilen elektriğin üçte ikisi halen kömür ve doğal gazdan sağlanırken, İngiltere’de yenilenebilir enerji kullanımı konusuna da giderek artan bir önem veriliyor. Özellikle rüzgâr enerjisi kapasitesini hızla arttıran İngiltere, dünya kıyı rüzgâr enerjisi kapasitesi açısından da birinci sırada yer almaya devam ediyor.
İNGİLTERE PAZARINDAN YÜZDE 1 PAY ALABİLİYORUZ
İngiltere’nin makine özelinde ticaret rakamlarını incelediğimizde, BM İstatistik Bölümü verilerine göre ülkenin makine ihracatının, 2018’de yüzde 10,1 artışla 77,4 milyar dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. İngiltere’nin en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ise ilk sırada 12,4 milyar dolarla ABD yer alıyor. İkinci sıradaki Almanya 2018’de İngiltere’den 7 milyar dolarlık makine alımı yaparken, üçüncü sıradaki Fransa’ya da 4,9 milyar dolarlık makine ihraç edilmişti. 2018’de Türkiye ise İngiltere’den gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 5,6’lık artışla 11’inci sırada yer almış ve toplamda 2,1 milyar dolar değerinde makine alımı yapmıştı. Bu dönemde İngiltere’nin Türkiye’ye gerçekleştirdiği 13,7 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da yüzde 15,5 olarak kayda geçmişti.
Aynı dönemde İngiltere’nin toplam ihracatının 487,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini ve makine ihracatının toplam ihracattan yüzde 15,9 pay aldığını da söyleyelim.
Diğer yandan, makine ithalatının, 669,6 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 13,7 pay aldığı İngiltere’de, 2018’de 91,5 milyar dolar tutarında makine ithal edilmişti. BM İstatistik Bölümü verilerine göre İngiltere’nin en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 19 milyar dolarla ABD yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Almanya’dan 14,9 milyar dolar değerinde makine ithal edilmiş, üçüncü sıradaki Çin’den de 11,7 milyar dolarlık makine alımı yapılmıştı. Bu dönemde İngiltere, toplam makine ithalatında 15’inci sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 28’lik artışla 1,2 milyar dolarlık makine ithalatı gerçekleştirmişti.
Bu veriyle, İngiltere’nin toplam 91,5 milyar dolarlık makine ithalatından 2018’de Türkiye’nin aldığı payın yüzde 1,1 oranında gerçekleştiğini; İngiltere’nin Türkiye’den yaptığı toplam ithalat içinde makinenin payının ise yüzde 10,3 olduğunu hatırlatalım.