TAKİPTEKİ KREDİ ORANININ İMALAT SANAYİSİ VE TÜM EKONOMİ GENELİNDEKİ KIYASLAMASINI GÖSTEREN VERİLER, SALGIN SÜRECİNDE İMALAT SANAYİSİNİN TAKİPTEKİ KREDİ ORANININ EKONOMİ GENELİNE GÖRE POZİTİF AYRIŞTIĞINI ORTAYA KOYUYOR.

Türkiye ekonomisinde Eylül ayı itibarıyla toplamda 3,7 trilyon TL’lik nakdi kredi kullandırılmış durumda. Grafik 1’de de görüleceği gibi, bu kredinin 150 milyar TL’lik kısmı “takipteki” krediyken, takipteki krediler toplam nakdi krediler içinde yüzde 4,1’lik bir oranı oluşturuyor. İlginç bir şekilde, takipteki kredi oranı 2020 yılının başından beri azalıyor. Mart ayında yüzde 5 olan oran Eylül ayında yüzde 4,1’e kadar geriledi. Yani, salgın sürecinde takipteki kredi oranının ek 4 puan yükselmesi beklenirken, oran beklenenin aksine düşüşe geçmiş durumda (2001 krizinde bu oran yüzde 13’ü geçmişti). Bu gelişmenin temelde üç ana sebebi var. Bunlardan ilki, takipteki kredi miktarı TL bazında artmasına rağmen kredi genişlemesi çok daha hızlı arttığı için toplam kredi içinde takipteki kredilerin payı azalıyor (Mart ayından itibaren aylık bazda nakdi kredi artış hızı yüzde 3,6 olarak gerçekleşti ki geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 0,7’ydi. İkinci olarak, KGF kredilerindeki artış da bu gelişmede önem arz ediyor. Mart ayında 140 milyar TL olan KGF kefaleti 20 Haziran’da 272 milyar TL’ye çıkmıştı. 20 Haziran’dan itibaren KGF vanası kısılmış olsa da kefaleti aynı rakamda durmaya devam ediyor.
Son olarak, kredi ödemelerinin üç ay süreyle ertelenmesi de takipteki kredilerin seyrindeki düşüşü açıklayışı bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ekonomi genelinde görülen takipteki kredi oranındaki azalma, Grafik 2’den de takip edilebileceği gibi, imalat sanayisinde de görülüyor. Salgının başında yüzde 4,6 olan oran Eylül ayında yüzde 3,7’ye gerilemiş durumda. Takipteki kredi oranının imalat sanayisi ve tüm ekonomi genelindeki kıyaslamasını gösteren Grafik 3 ise salgın sürecinde imalat sanayisinin takipteki kredi oranının ekonomi geneline göre pozitif ayrıştığını ortaya koyuyor. Ancak kimi sektörler, ekonomi geneliyle kıyaslandığında negatif ayrışmaya devam ediyor.

Ekonomi genelinde en yüksek nakdi kredi kullanan sektörleri incelediğinde en yüksek nakdi kredi kullanan beşinci sektör olan inşaat sektörü yüzde 8,2’lik oranla en çok göze çarpan sektör olmaya devam ediyor. Ekonomide kapladığı büyüklük olarak başat sektörler olan “toptan ticaret” ve “elektrik, gaz, su üretimi ve dağıtımı” sektörlerinde takipteki kredi oranı sırasıyla yüzde 5,8 ve yüzde 5,7 olarak gerçekleşirken, turizmde yüzde 5,5 olan oran perakende ticarette yüzde 5,4’e geriliyor. Ancak imalat sanayisinin alt sektörleri incelendiğinde, tüm alt sektörlerde pozitif ayrışmanın olduğunu söyleyemiyoruz. Tablo 1’in gösterdiği gibi, yüksekten düşüğe doğru bir sıralama yaptığımızda, imalat sanayisi ortalamasına eşit olan makine/ekipman sektörünün üstünde yer alan sektörlerde takipteki kredi oranının imalat sanayisi ortalamasının üstünde seyrettiği anlaşılıyor. Özellikle deri ve deri ürünleri sektöründeki yüzde 9,7 oranı oldukça yüksek görünürken, gemi/tekne ve elektrik/optik sektörleri en yüksek orana sahip ilk üç sektör içerisinde yer almaya devam ediyor. Buna karşılık rafineri/kömür, kimya ve kâğıt sektörleri en düşük orana sahip imalat sanayi alt sektörleri olarak sıralanıyor.