HAZAR DENİZİ’NİN DOĞUSUNDAN ÇİN’E KADAR UZANAN TOPRAKLARIYLA ORTA ASYA’NIN EN GÜÇLÜ ÜLKELERİNDEN BİRİ OLAN KAZAKİSTAN, ZENGİN YER ALTI KAYNAKLARIYLA DİKKAT ÇEKEN VE EKONOMİSİNİ DE BU KAYNAKLARIN İHRACATINA DAYANDIRAN BİR ÜLKE. BU NEDENLE YOĞUN İTHALAT BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMAK İÇİN BİRÇOK EKONOMİK PROGRAM UYGULAMAYA DEVAM EDEN ÜLKENİN MAKİNE İTHALATI DA İHRACATININ ÇOK ÜZERİNDE GERÇEKLEŞİYOR. 2019’DA SADECE 350 MİLYON DOLARLIK MAKİNE İHRAÇ EDEBİLEN KAZAKİSTAN’IN MAKİNE İTHALATI İSE 10 MİLYAR DOLARA YAKLAŞMIŞTI. BU KAPSAMDA TÜRKİYE, KAZAKİSTAN’IN MAKİNE TİCARETİNDE HALEN GÜÇLÜ BİR KONUMDA OLSA DA KAZAKİSTAN’IN MAKİNE İTHALATINDAN DAHA FAZLA PAY ALMAK ÇOK MÜMKÜN.

Kazak adı Kazakların göçebe kültürünü yansıtan bir Eski Türkçe kelime olan “gezinmek” anlamına geliyor. Farsça olan son ekistan ise “arazi” ya da “yer” anlamında kullanıyor. Bu kapsamda Kazakistan isminin “Gezginlerin Ülkesi” anlamına geldiği söylenebilir. Paleolitik dönemden bu yana Kazakistan’da insan yerleşimleri olduğu biliniyor. Diğer yandan Kazakistan’ın, atların ilk kez evcilleştirildiği yer olduğuna da inanılıyor. Yakın tarih öncesi dönemlerde, Orta Asya’da muhtemelen Proto-Hint-Avrupa Afanasiyevo kültürü, daha sonra Andronovo kültürü gibi erken Hint-İran kültürleri ve daha sonra Saka ve Massagetler gibi çeşitli kültürlere sahip halkların yaşadığı Kazakistan tarihinde ilk yazılı kaynaklar, 11’İnci yüzyılda Kumanlar’ın bölgedeki hakimiyetinde ortaya çıkmış. Kazak bozkırlarında Kıpçaklarla birleşerek Kuman-Kıpçak Hanlığı’nı kuran Kumanlar, antik şehirler Taraz (Aulie-Ata) ve Hazrat-e Turkestan üzerinden İpek Yolu boyunca Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan en önemli yol ağının koruyucusu olmuştu. Türk ve Moğol boylarının bir araya gelmesiyle tarih sahnesine çıkan Kazakların bugünkü Kazakistan’ın bulunduğu bölgeye gelişleri ise 13’üncü yüzyıla tarihleniyor. Kazakların tek bir ulus olarak birleşmeleri uzun zaman alırken, 13’üncü yüzyıldan itibaren Moğol egemenliğine giren Kazak toprakları 1700’lü yıllardan itibaren Rusların askeri ve kültürel etkisine girdi. Bu dönem SSCB’nin yıkıldığı 1991’e dek sürdü. Bununla birlikte, Rusya halen ülkenin en önemli stratejik ortağı olmaya devam ediyor. Benzer şekilde, Kazakistan’ın doğu komşusu Çin de ülkenin ekonomik ve siyasi programlarında önemli bir yer üstlenirken, Çin’in özellikle enerji alanında Kazakistan’ın en önemli ortağı olmasına kesin gözüyle bakılıyor.

HEM AVRUPALI HEM ASYALI

Kazakistan, Avrupa’yı Asya’dan ayıran hat olarak kabul edilen Ural Nehri’nin her iki yakasına uzandığı için iki kıtada toprakları olup dünyada denize kıyısı olmayan kıtalararası iki ülkeden biri (diğeri Azerbaycan) olarak gösteriliyor. Batı Avrupa'ya eş değer 2,7 milyon kilometrekarelik büyüklüğüyle dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesi olan Kazakistan batıdan doğuya Hazar Denizi’nden Altay Dağları’na, kuzeyden güneye Batı Sibirya ovalarından Orta Asya’nın vahalarına ve çöllerine kadar uzanır. Yaklaşık 804 bin 500 kilometrekarelik bir alana sahip Kazak bozkırı, ülkenin üçte birini kaplarken, bölge dünyanın en büyük kuru bozkır bölgesidir. Bununla birlikte ülkede 8 bin 500 akarsu ve irili ufaklı 48 bin göl bulunurken, başlıca göller ve nehirler arasında Aral Gölü, Balkaş Gölü ve Zaysan Gölü, Çarın Kanyonu ile İli, İrtiş, İşim, Ural ve Seyhun nehirleri bulunuyor.

DOĞAL KAYNAKLARI ÇOK ZENGİN

Kazakistan, bol miktarda erişilebilir mineral ve fosil yakıt kaynaklarına sahip bir ülke olarak dikkat çekiyor. Petrol, doğal gaz ve maden çıkarımlarının geliştirilmesi, 1993’ten beri Kazakistan’da 40 milyar doları aşan yabancı yatırımın çoğunu çekerken, ülkenin endüstriyel üretiminin yaklaşık yüzde 60’ını ve GSYİH’nin yüzde 15’ini yine doğal kaynaklar oluşturuyor. Kanıtlanmış en büyük 11’inci petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip olan ülkede 2,7 milyar tonun üzerinde petrol içeren 160 yatak bulunurken, petrol araştırmaları Hazar Denizi kıyısındaki birikintilerin çok daha büyük bir yatağın yalnızca küçük bir parçası olduğuna da işaret ediyor ki bu alanda 3,5 milyar ton petrol ve 2,5 milyar metreküp doğal gazın bulunabileceği ifade ediliyor. Bununla birlikte ülkede bu devasa petrol rezervini işleyebilecek kapasitede rafineri bulunmadığı için ham petrolün önemli bir bölümü Rusya’ya ihraç ediliyor. Diğer yandan Kazakistan, zengin petrol ve doğal gaz yataklarının yanı sıra dünyanın ikinci en büyük uranyum, krom, kurşun ve çinko rezervlerine; üçüncü en büyük manganez rezervine ve beşinci en büyük bakır rezervinede sahip bulunuyor. Ülke ayrıca kömür, altın ve demir rezervlerinin zenginliğiyle de dünyada ilk on ülke arasında gösteriliyor.

EKONOMİSİ İTHALATA DAYALI

Bu kapsamda Kazakistan, Orta Asya’daki en büyük ve en güçlü performans gösteren ekonomiye sahip ülkedir. Artan petrol üretimi ve fiyatlarıyla desteklenen Kazakistan ekonomisi 2013’e kadar yılda ortalama yüzde 8 büyümüş ve tüm borcunu planlanandan yedi yıl önce Uluslararası Para Fonu’na geri ödeyen ilk eski Sovyet Cumhuriyeti olmuştu. Diğer yandan Kazakistan, 21’inci yüzyılın ilk 10 yılının en dinamik 25 ekonomisi arasında Çin ve Katar’ın ardından üçüncü sırada gösterilmişti. Doğal kaynak zenginliğiyle birlikte Kazakistan, dünyanın en önemli tarım ihracatçıları arasında da yer almaya devam ediyor. Diğer yandan salgın nedeniyle önemli ölçüde durgunluk yaşamasına rağmen ülkenin 2020’de yüzde 3’ün altında negatif büyüme sergilemesi bekleniyor.

Bununla birlikte, Kazak ekonomisinin yüksek düzeyde ithalata dayalı bir ekonomi olduğu da söylenebilir. Ülkede gerçekleştirilen üretimin büyük çoğunluğu petrol ve doğal gaz sektörlerinde yoğunlaşırken, sermaye ve tüketim mallarında üretim iç tüketimi karşılayacak seviyede bile değildir. Bu kapsamda Kazakistan’da halen ekonomik çeşitliliğin sağlanması ve bir sanayi altyapısının oluşturulması amacıyla politikalar uygulanmakla birlikte, üretime yönelik yatırımlar da ağırlıklı olarak petrokimya ve metalürji sanayisine yönelik olarak gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Ülkedeki makine imalat sektörleri ise özellikle iç pazarın ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılamak ve yüksek katma değerli ürün ihracatının arttırılmasına olanak sağlamak üzere çalışmaya devam ediyor. Bununla birlikte makine sektörünün, diğer imalat sektörleri gibi az gelişmiş olması, ülkedeki makine ve ekipman ithalatının Kazakistan’ın genel ithalatı içerisinde ilk sıralarda yer almaya devam etmesine de neden oluyor. Son olarak, Kazakistan’da öncelikli sektörler arasında bulunan bir diğer sektör ise nükleer endüstridir. Bunun temel nedeni ise ülkenin sahip olduğu zengin uranyum rezervleridir. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın verilerine göre, dünyada kanıtlanmış uranyum rezervlerinin yüzde 19’u Kazakistan’da bulunurken, ülke 2009’dan itibaren dünyanın en büyük uranyum üreticisi konumuna gelmişti.

MAKİNE PAZARINDAN DAHA FAZLA PAY ALABİLİRİZ

Kazakistan’ın makine özelinde ticaret rakamlarını incelediğimizde ise BM İstatistik Bölümü verilerine göre ülkenin makine ihracatının, geçtiğimiz yıl yüzde 20,7 artışla 351,5 milyon dolar olarak kayda geçtiğini görüyoruz. Kazakistan’ın en çok makine ihraç ettiği ülkeler sıralamasında ilk sırada 156,5 milyon dolarla Rusya yer alırken, ikinci sıradaki Özbekistan 2019’da Kazakistan’dan 53 milyar dolarlık makine alımı yaptı. Üçüncü sıradaki Kırgızistan’a da 26 milyon dolarlık makine ihraç edildi. 2019’da Türkiye ise Kazakistan’dan gerçekleştirdiği makine ithalatında yüzde 312,5’lik artışla 10’uncu’nci sırada yer aldı ve 4,9 milyon dolar değerinde makine alımı yaptı. Bu dönemde Kazakistan’ın Türkiye’ye gerçekleştirdiği 2,3 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki makinenin payı da binde 2 olarak kayda geçti. Aynı dönemde Kazakistan’ın toplam ihracatının 57,7 milyar dolar olduğunu ve makine ihracatının toplam ihracattan binde 6 pay aldığını da söyleyelim. Diğer yandan, makine ithalatının, 38,3 milyar dolarlık toplam ithalattan yüzde 24,3 pay aldığı Kazakistan’da, 2019’da yüzde 52 artışla 9,3 milyar dolar tutarında makine ithal edildi. BM İstatistik Bölümü verilerine göre Kazakistan’ın en fazla makine ithal ettiği ilk 10 ülke listesinin ilk sırasında 2,7 milyar dolarla Güney Kore yer alırken, listenin ikinci sırasında bulunan Çin’den 1,5 milyar dolar değerinde makine ithal edildi, üçüncü sıradaki Rusya’dan da aynı değerde, 1,5 milyar dolarlık makine alımı yapıldı. Bu dönemde Kazakistan, toplam makine ithalatında 9’uncu sırada yer alan Türkiye’den de yüzde 24,7’lik artışla 145 milyon dolarlık makine ithalatı gerçekleştirdi. Bu veriyle, Kazakistan’ın toplam 9,3 milyar dolarlık makine ithalatından 2019’da Türkiye’nin aldığı payın sadece yüzde 1,5 seviyesinde gerçekleştiğini; Kazakistan’ın Türkiye’den yaptığı 817,3 milyon dolarlık toplam ithalat içindeki makinenin payının ise yüzde 17,8 olarak kayda geçtiğini hatırlatalım.