UNUTKANLIK, HALSİZLİK, ODAKLANAMAMA, ANKSİYETE... BUGÜNLERDE PEK ÇOK KİŞİ BU TÜR SORUNLARDAN ŞİKÂYETÇİ. GÜNLÜK YAŞANTIYI OLUMSUZ ETKİLEYEN VE YAŞAM KONFORUNU AZALTAN BU ŞİKÂYETLERİN ALTINDA BİRÇOK NEDEN YATABİLİYOR. O NEDENLERDEN BİRİ DE VİTAMİN EKSİKLİĞİ. ANCAK VİTAMİNLERİN GELİŞİGÜZEL DEĞİL, MUTLAKA HEKİM KONTROLÜNDE VE ÖZELLİKLE DOĞAL YOLLARDAN ALINMASI ÇOK ÖNEMLİ.
Modern çağın günlük koşuşturmacasında sağlıksız beslenme giderek yaygınlaşırken gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda vitamin eksiklikleri de daha sık görülür hale geldi. Bunun neticesinde pek çok kişi aşırı yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık gibi sorunlardan yakınırken, “Kolumu kaldıracak gücüm yok, adeta tükendiğimi hissediyorum” gibi şikâyetlerle hekime başvuruyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yıldız Okuturlar, bu ve benzeri sorunların altında birçok hastalık yatabildiği gibi, sorunun kaynağının tek başına vitamin eksikliği de olabildiğini belirterek, “Kişinin geçirdiği enfeksiyon lar veya travma gibi durumlar metabolizmayı dolayısıyla vitamin gereksinimlerini önemli ölçüde değiştirebilir. Herkesin vitamin ihtiyacı kendi metabolizmasına, yaşam tarzına, yaşına ve kişisel sağlık durumuna, vücut depolarındaki durumlara göre değişir. Bu nedenle vitaminlerin kullanılmadan önce klinik olarak doktor tarafından tanı konması ve sonrasında gerekirse test istenmesi daha doğru olacaktır. Testler genellikle yalnızca son beslenme alımını gösterir. Vitamin eksikliğiniz varsa, doktorunuz size almanız gereken takviyeleri ve hangi dozda alacağınızı söyleyecektir” diyor. Prof. Dr. Okuturlar, vitaminlerin besinlerle karşılanamaması durumunda mutlaka hekimin önerisiyle kullanılması gerektiğini de belirterek, gelişigüzel vitamin takviyesi almanın fayda yerine kalıcı zararlara yol açabildiğini vurguluyor. Günümüzde yüksek doz vitaminlerin kanser, kalp ve solunum yolu hastalıklarını önlediğine dair tartışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Okuturlar, vitamin kullanırken dikkat edilme si gerekenleri anlatırken, önemli uyarılar ve önerilerde bulunuyor.
VİTAMİNLERİN KAYNAĞI SOFRANIZDA
Sağlıklı ve dengeli beslenen kişilerde kronik hastalığın önlenmesi için multivitamin takviyesi alınması gerekmediğini, ancak sebze ve meyve tüketimi yetersiz olanlar, alkol kullananlar, vegan beslenenler, obezite cerrahisi geçirenler ve bazı metabolizma hastalıkları olan kişilerde multivitamin takviyesi önerebildiklerini belirten Prof. Dr. Okuturlar şöyle konuşuyor: “Günümüzde yüksek doz vitaminlerin kanser, kalp, solunum yolu hastalıklarını önlediğine dair tartışmalar devam ediyor. Sağlıklıysanız ve iyi bir diyetle besleniyorsanız, muhtemelen vitamin takviyesi almanıza gerek yoktur. Vitaminler hemen hemen tüm gıdalarda bulunur, ancak hiçbir gıda grubu tüm vitaminler için iyi bir kaynak değildir. İhtiyacımız olan vitaminleri yiyeceklerden almanın en iyi yolu, mevsim sebze ve meyveleri ile tam tahıllı besinler, et ve balık içeren besinler tüketmektir. Bazı vitaminler yalnızca et veya yumurta gibi hayvanlardan elde edilen yiyeceklerde bulunur. Ancak genel olarak, meyve ve sebzeler en yüksek vitamin konsantrasyonlarına sahip olduğu gibi genellik le sağlığı destekleyen çok sayıda lif ve diğer bileşenlere sahiptir.”
GELİŞİGÜZEL TAKVİYE KALICI ZARAR VEREBİLİR
A vitamini takviyesinin gelişigüzel alınmasının kanser, kalp hastalığı ve kemik kırıkları riskini artırabildiğini, hamilelerde çok fazla A vitamini almanın gelişmekte olan bebeğe zarar verebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Okuturlar, E vitamini takviyelerinin vücutta fazla birikmesinin de prostat kanseri riskine, hatta yaşam kaybına neden olabileceğini söylüyor. Antioksidanlar açısından zengin sebze ve meyve tüketmenin kanser ve kardiyovasküler hastalık risklerini azaltabildiğini ancak buna karşın kanseri veya kalp damar hastalıklarını önlemek için hekim önerisi olma dan kullanılan antioksidan takviyelerinin kullanımının faydalarına yönelik kanıtların henüz yetersiz olduğunu söyleyen Prof. Dr. Okuturlar, “C vitamini takviyesinin de kanser, kardiyovasküler hastalık veya ölüm riskini azalttığına dair yeterli kanıt yoktur. Diğer yandan gelişigüzel alınan C vitamini takviyesinin böbrek taşı riskini artırabileceğini biliyoruz.” diyor.