TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK İZİNLİ VERİ TABANINA SAHİP ÇEVRİM İÇİ ARAŞTIRMA ŞİRKETİ DORINSIGHT’IN GEÇTİĞİMİZ AYLARDA YAPTIĞI “İNSANLIĞIN GELECEĞİ” ARAŞTIRMASI, ELON MUSK’IN NEURALINK PROJESİNE TÜRK HALKININ BAKIŞ AÇISINI VE İNSANLIĞIN GELECEĞİNE DAİR TEKNOLOJİYE DUYULAN GÜVEN VE ENDİŞE DÜZEYİNİ ORTAYA KOYUYOR. BUNA GÖRE TÜRK HALKI, BU TEKNOLOJİNİN KENDİ ÜZERİNDE DENENMESİNE YÜKSEK ORANDA GÖNÜLLÜ DEĞİL; HER 5 KİŞİDEN 1’İ İSE YAPAY ZEKÂNIN İNSANLIĞIN SONUNU GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR.
Elon Musk’ın insan beynine çip yerleştirmek üzere çalıştığı Neuralink projesini tanıtmasıyla tüm dünyada gündem değişti. Bu zamana kadar dizi ve film senaryolarında izlediğimiz, kitaplarda okuduğumuz insan beynine çip takılması konusu ve çip teknolojisinin hayata geçme olasılığı, tüm insanlığa, teknoloji-insanlık ilişkisinin seyrine ilişkin sorular sordurmaya başladı. Bilinmezlikler ve endişelerin yanında umut da doğuran Neuralink projesinin Türkiye’de nasıl algılandığını DORinsight araştırdı.
4 KATILIMCIDAN 3’Ü PROJEDEN HABERDAR
Hitay Holding grup şirketlerinden olan ve Türkiye’nin en büyük izinli veri tabanına sahip çevrim içi araştırma şirketi DORinsight “İnsanlığın Geleceği” konulu çevrim içi araştırmasını, geçtiğimiz Eylül ayında, A-B-C1-C2-D sosyoekonomik segmente mensup 2.873 kişi ile gerçekleştirdi. Araştırmada öncelikle Neuralink projesinden haberdarlık durumu sorgulandı. Buna göre, katılımcıların yüzde 74’ü Neuralink projesini duyduğunu, yüzde 26’sı ise haberdar olmadığını belirtti.
ENDİŞE VE HEYACAN AYNI POTADA
Elon Musk’ın, bilimde çığır açacak bir teknoloji olarak görülen, insan beyniyle bilgisayarı birbirine bağlayarak tek bir potada birleştiren Neuralink çip teknolojisi projesine verilen tepkiler, tüm dünyada heyecan, umut ve endişe olarak öne çıkmıştı. DORinsight da “İnsanlığın Geleceği" araştırmasında Türkiye’de yaşayan geniş bir sosyoekonomik gruba dahil farklı kesimlerin tepkilerini ölçmeye odaklandı. Buna göre, katılımcıların yüzde 57’si Neuralink projesiyle beynin karmaşık yapısının deşifre edilebileceğini düşünüyor. Projeyi destekleme konusunda daha geri planda kalan kadın katılımcıların beynin deşifre edilebileceğine ilişkin endişelerinin, erkek katılımcılara oranla daha yüksek olduğu da gözleniyor. Bu teknolojinin katılımcılar nezdinde neler hissettirdikleri sorgulandığında da heyecan ve endişe başa baş noktada yer almış. Yani Neuralink projesi hem heyecanlandırıyor hem endişelendiriyor. Katılımcıların yüzde 45’i bu projenin kendilerini heyecanlandırdığını, yüzde 43’ü ise endişelendirdiğini ifade ederken, hiçbir şey hissetmediğini belirtenlerin oranı da yüzde 12’de kalmış.
SAĞLIKTA UMUT, GÜVENLİKTE ENDİŞE
İnsan beyninin şifrelerinin çözülerek, çeşitli hastalıkların beyne çip yerleştirilerek tedavi edilmesi ihtimali katılımcıların projeden heyecan duymasının en önemli nedeni. Projenin heyecanlandırdığı katılımcılara nedenleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 65’i sağlık ve tıp teknolojilerinde kullanılacak olmasından, yüzde 59’u engellilerin hayatını büyük çapta değiştirebilme ihtimalinden, yüzde 50’si her alanda öğrenme becerilerinin artacağından ve yüzde 31’i ise insanların düşüncelerini okuyabilmenin artık mümkün olabileceğinden dolayı heyecanlı olduklarını dile getiriyor. Öte yandan, projeye dair çok büyük endişe kaynakları da var. Projenin endişelendirdiği katılımcılara nedenleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 81'i kişisel verilerinin güvende olacağına inanmadıklarını, yüzde 60’ı düşüncelerini kimsenin okumasını istemediklerini çünkü bu durumda kendilerini güvende hissetmeyeceklerini söylüyor. Katılımcıların yüzde 58’i hükümetlerin, halkların beynini kendi istedikleri gibi yönlendireceklerini düşünürken, yüzde 47’si ise siber korsanların pek çok amaç için beyinleri ele geçirip kötüye kullanabilme ihtimalinden endişe duyduklarını belirtiyor.
ÇİP, MİP İSTEMİYORUZ!
Neuralink projesi hayata geçerse Alzheimer, otizm ve felç gibi birçok hastalığa çare bulunabilecek olması en önemli umut kaynağı. Daha şimdiden ABD’de uygulama için gönüllüler bulunduğu biliniyor. Peki, Türkiye’den beynine çip takılması için gönüllü çıkar mı? DORinsight’ın yaptığı araştırmaya göre katılımcıların yüzde 77’si Neuralink projesinin insanlar üzerinde denenmeye başlandığında kendilerinin gönüllüler arasında yer almayacağını söylüyor. Beyne takılacak bu çip sayesinde sağlıkla ilgili çığır açan gelişmeler olabilmesi durumunda katılımcıların yüzde 30’u izin vereceğini, yüzde 47’si bu teknolojinin üzerlerinde uygulanmasına hiçbir koşulda izin vermeyeceğini, yüzde 23’ü ise kararsız kaldıklarını belirtti. Diğer yandan, yapay zekâ, giyilebilir teknoloji ve biyoteknoloji, insanlığın geleceğinde bugünkünden çok daha fazla yer edinecek. “İnsanlığın Geleceği" araştırması Türkiye’deki insanların bu teknolojiler hakkında ne kadar fikir sahibi olduğunu ve ne talep ettiklerini de araştırmış. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i bu teknolojilerle beyinlerine çip yerleştirilirse bugünkünden daha sağlıklı, daha mutlu, daha başarılı ve daha güvende olmayacaklarını söylerken, önümüzdeki 10 yıl içinde yapay zekânın insan üzerindeki etkileri hakkında fikirleri sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 20’si yapay zekânın insanlığın sonunu getireceğine inandığını ifade etmiş.