Değerli okurlarımız,

Salgına yönelik kararlı mücadele ve aşılama çalışmalarının devam etmesiyle, küresel ölçekte iyimser beklentiler de olumlu yönde güçleniyor. Yılın ilk çeyreğinde, küresel mal ticaretinin yüzde 18’e yakın artmış olması, bunun en net göstergesi. Bu hızlı iyileşmenin artçı etkileri de düşünüldüğünde, yılın kalanı için olumlu beklentilerin güçleneceğini söylemek yanlış olmayacaktır.

Küresel ticaretteki bu olumlu gelişmeler, elbette makine teçhizat yatırımlarına da yansıyor. Özellikle Euro Bölgesi’nde son 21 yılın en yüksek PMI seviyeleri izlenirken, bu hızlı normalleşme dönemini en iyi değerlendiren ülke sektörü ise Türk makine imalat sanayisi olmaya devam ediyor. Yılın ilk beş ayı sonunda ihracatını 2019 yılına göre yüzde 12, 2020 yılına göre de yüzde 37 arttıran Türk makine sektörü, serbest bölgeler dâhil toplam ihracatını 9,2 milyar dolara yükseltirken, en fazla ihracat gerçekleştirilen ve aralarında Almanya, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa ve Polonya gibi Avrupa ülkelerinin de bulunduğu 10 pazarda 2019 yılına göre yüzde 18 artış sağlandı.

Üstelik, MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karavelioğlu’nun da altını çizdiği gibi, salgın sürecinde önemli bir durgunluğa giren AB makine sektörünün en önemli iş ortağı Türkiye’nin Makinecileri olacak. Hatırlanacağı üzere makine üretimi dünyada yüzde 6 düşerken AB’de yüzde 14 daralmıştı ve güncel sektörel STK raporlarına göre, yüzde 98’i KOBİ ölçeğinde olan AB’li makine imalatçıları halen güçlü şekilde istihdam desteklerine ihtiyaç duyuyor. Bu veriler, AB’deki normalleşmenin bir süre daha sarkabileceğini düşündürürken, zaafa düşen Avrupalı KOBİ’ler için önemli bir çözüm ortağı ise makine sektöründe geçen yılı yüzde 9, bu yılın ilk çeyreğini ise yüzde 28,5 üretim artışıyla kapatan Türkiye olabilir.

Önümüzdeki fırsat döneminde, Türk makine imalatçılarının odaklanması gereken konuların başında ise yeşil dönüşüm ve dijitalleşme olmalı. MAİB Yönetim Kurulu Başkanı Kutlu Karevlioğlu da bu konuda, “Makine sektörü, artık ikiz dönüşüm olarak da anılmaya başlanan yeşil ve dijital eş zamanlı dönüşümlerin karargâhı konumunda. Bu olguyu bütün dünyaya kabul ettiren AB ile güçlü iş birliğimizi makine imalatının bütün alt dallarına yaymak için işletmelerimizin sadece dönüşümünü değil, teknoloji ve verimlilik yükseltme gayretlerini de mutlaka teşvik etmeliyiz.” değerlendirmesinde bulunuyor.

Yılın ilk yarısını olumlu gelişmelerle kapatmaya hazırlanıyoruz. Görünen o ki, yılın kalanı için de iyimser beklentiler sürecek. Beklentimiz, 2022 yılında bu olumlu gelişmelerin daha da hızlanması ekonominin çarklarının kusursuz işleyişine geri dönmesi.

Bu süreçte biz de Moment Expo sayfalarında makine sektörünün güncelini yakalamaya devam edeceğiz. 157’nci sayımızda da bu yönde güncel içerikler oluşturmaya gayret ettik. “Gündem” sayfalarında makine sektörünü ilgilendiren önemli gelişmeleri aktarmaya devam ederken, “Kapak” sayfalarımızda ise geleceğin ekonomik devrimi olarak öne çıkan “Toplum 5.0” temasına odaklandık. Japonya’nın öncülük ettiği Toplum 5.0 temasında vurgulanan en önemli başlık, “Kapak” konumuzun başlığını da oluşturan “İnsan ve makinenin en uyumlu hali” yaklaşımını içeriyor. Endüstri 4.0’ın gelişmiş modeli olarak da sunulan Toplum 5.0’da “Ya robotlar ya insanlar. Ya biri ya öteki” yerine, insanları mağdur etmeyecek, aksine toplum refahını arttıracak yöntemler aranıyor. Özetle, Toplum 5.0 kavramı, yani Süper Akıllı Toplum, özellikle Endüstri 4.0 ile belirginleşen, ağırlıklı olarak nesnelerin interneti temelli üretim modelinin ve ona paralel gelişen robot ve yapay zekâ teknolojilerinin toplumsal sorunların çözümünde kullanılmasına ve bireyin toplumsal yaşamda güçlendirilmesine öncelik veren bir toplumsal eylem planı olarak dikkat çekiyor.

Sağlıklı günler ve keyifli okumalar diliyorum,

TUGAY SOYKAN