AĞAÇ İŞLEME MAKİNE SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (AİMSAD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI İSMET TOKTAŞ, SALGINA RAĞMEN GEÇEN YIL TÜM ZAMANLARIN İHRACAT REKORUNU KIRDIKLARINI, BU YIL DA DIŞ TİCARET FAZLASI VERMEYE DEVAM ETTİKLERİNİ SÖYLÜYOR VE YILI YÜZDE 15 İHRACAT ARTIŞIYLA KAPAYACAKLARININ ALTINI ÇİZİYOR. TOKTAŞ’A GÖRE BU SÜREÇTE FİRMALARIN TEKNOLOJİYE HIZLI UYUM SAĞLAMASI, PİYASALARI VE GÜNCELİ İYİ TAKİP ETMESİ, OLUŞABİLECEK YENİ ŞARTLARA GÖRE KENDİLERİNİ DOĞRU KONUMLANDIRMASI ÖNEM ARZ EDİYOR.
Türkiye’nin dış ticaret fazlası veren alt segmentlerinden ağaç işleme makineleri sektörü, geçtiğimiz yıl salgına rağmen önemli bir başarıya imza atmış ve tüm zamanların en yüksek ihracat rakamına ulaşmıştı. 2021 yılının ikinci çeyreğinde de dış ticaret fazlası vermeye devam eden sektör, yılı yüzde 15’lik ihracat artışıyla kapatmak için var gücüyle çalışmaya devam ediyor. Diğer yandan, ağaç işleme sektörünün sesi olma amacıyla 29 üyeyle faaliyete başlayan ve kurulduğu 6 Haziran 2014 tarihinden bugüne kadar ulaştığı 69 üyeyle birçok başarılı projeye imza atan AİMSAD, geçtiğimiz Mayıs ayında 33 üye firmasının katılımıyla gerçekleştirdiği 3’üncü Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda Yönetim Kurulu Başkanlığına İsmet Toktaş’ı seçmişti. İsmet Toktaş ile ağaç işleme makineleri sektörünün bugününü ve yeni Yönetim Kurulu liderliğinde hedeflenen geleceğini konuştuk.
AİMSAD'ı sizin sözlerinizle tanıyabilir miyiz?
2014 yılında İstanbul’da kurulan AİMSAD’ın ilk kuruluş adımları, Bursalı ağaç işleme makine ve yan sanayisi iş insanları tarafından atıldı. Temelleri Avrupa’daki sivil toplum kuruluşlarının yapılanmaları örnek alınarak atılan AİMSAD’ın misyonu, ağaç işleme makineleri ve yan sanayisinin imalatı ve temsilciliği konusunda faaliyet gösteren üye firmalar arasında iş birliği, dayanışma ve bilgi alışverişi sağlamaktır. Bu doğrultuda, 2014 yılından bu yana çalışmaya ve sektör paydaşlarının çıkarları için projeler üretmeye devam ediyoruz. Sektör için verdiğimiz emek, herkes tarafından takdir topluyor. Böyle olunca da üye sayımızda her geçen gün artıyor ve temas ettiğimiz insan sayısı çoğalıyor. Geride kalan yıl, tüm sektörleri derinden etkileyen salgınla mücadeleyle geçti. Halen de bu mücadele etkin şekilde devam ediyor. Peki, AİMSAD için geçen yılı nasıl değerlendirirsiniz? Bu yıla ilişkin üretim, iç satış ve ihracat beklentileriniz nedir? Salgın tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi ve haliyle bizleri de etkiledi. Ancak bizler, AİMSAD olarak, salgın koşullarının izin verdiği çerçevede çalışmalarımıza ara vermeden devam ettik. Halen de bu kapsamda çalışmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz yıl yurt içi ve yurt dışında birçok fuar iptal edilirken, biz WoodTech Fuarı’nı TÜYAP çatısı altında yüz yüze gerçekleştirdik. Bu yıl da geleneği bozmayacağız ve 9-13 Ekim tarihleri arasında ağaç işleme makineleri sektörünün en büyük buluşma noktası olan WoodTech Fuarı’nı gerçekleştireceğiz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da AİMSAD’a üye olan, sektörün en büyük ve en önemli firmalarıyla fuara katılım sağlayacağız. Bunun yanı sıra sektörü de bu süreçte değerlendirmek gerekiyor. Birçok sektör salgın sebebiyle çok büyük zararlar görürken, ağaç işleme makineleri sektörü çok önemli bir başarıya imza attı. 2020 yılı, tüm zamanların en yüksek ihracatını gerçekleştirdiğimiz yıl oldu ve 110 milyon dolarla yılı kapattık. 2021 yılının ikinci çeyreğinde de dış ticaret fazlası vermeye devam ediyoruz. Bu anlamda ben, tüm sektör temsilcilerini tebrik etmek istiyorum. Bu başarı hepimizin ve ben, 2021 yılının sonunda da ortalama yüzde 10 ila yüzde 15’lik bir büyüme gerçekleştireceğimize inanıyorum.
AİMSAD’ın Türk makine imalat sektörleri açısından önemini sizin cümlelerinizle dinleyebilir miyiz?
2014 yılına kadar ağaç işleme makineleri sektörünü tek çatı altında toplayan bir dernek söz konusu değildi. Bu anlamda, sektör temsilcilerini birleştirmesi, piyasayı ortak paydada bir araya getirmesi açısından AİMSAD’ın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kurulduğumuz tarihten bu yana gerek ortak sorunların çözümü için aldığımız aksiyonlar olsun gerek sektöre yol gösterici niteliği olan raporlarımız olsun, birçok farklı işe imza attık. Bu çalışmalarımızın karşılığını da her zaman aldık ve almaya da devam ediyoruz. Sektörün güncel durumuna bakacak olursak, Türk ağaç işleme makineleri sektörü, geride bıraktığımız yıllarda kendini çok geliştirdi. Özellikle yeni teknolojiye hızlı uyum sağlayarak, piyasaların ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmet üretmede çok başarılı bir konuma geldik. Gelecekte de piyasaların ihtiyaçlarına uygun ürünler tasarlayarak, Türkiye’nin diğer ülkelerle rekabet edebilme kapasitesini artırmalıyız. Piyasaları ve günceli iyi takip etmeli, kendimizi buna göre doğru şekillendirmeliyiz. Hazırladığımız ya da hazırlattığımız raporlarla üyelerimize geleceğe dair sektördeki beklentileri sürekli aktarmaya çalışıyoruz. Ayrıca, yurt dışı fuarları için yaptığımız organizasyonlarımızla daha önce yurt dışında fuara katılmamış birçok üyemize de güç vermiş olduk.
Sektörünüzün Ar-Ge yetkinliği ve kapasitesi için görüşünüz nedir?
Sektör temsilcilerinin Ar-Ge çalışmalarına AİMSAD’ın katkısı hangi aşamalarda gerçekleşiyor? Sektörümüzde Ar-Ge’de yaşanan gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyoruz. Elbette bizler, STK’lar olarak doğrudan firmaların Ar-Ge’lerine katkıda bulunamıyoruz ancak daha önce de belirttiğim üzere, bu konularda hazırladığımız rapor ve çalışmalarla üyelerimizi desteklemeye çalışıyoruz. Ayrıca, Ar-Ge konusunda verilen destek ve teşviklerle ilgili gelişmeleri de günceli takip ederek paylaşıyoruz. Şu an için tek arzumuz, üyelerimizin de dâhil olduğu bir AB ya da Kalkınma Ajansı projesi gerçekleştirmek. Benzer şekilde, sektörünüzün kalite yönetimi yaklaşımı için neler söyleyebilirsiniz? Sektör temsilcilerinin yerel ve küresel rekabetteki pozisyonlarında “kalitenin” önemi nedir? Kalite kelimesi artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yaptığınız işten sergilediğiniz tavra kadar kaliteli olmak durumundasınız. Teknolojinin bu denli geliştiği, her şeyin el işçiliğinden dijitale geçtiği böyle bir dönemde kaliteli olmak dışında bir alternatifimiz kalmadı. Rekabet koşullarına ayak uydurabilmeniz ve hem dünya hem de Türkiye pazarında kendinize kalıcı bir yer edinebilmeniz için, sunduğunuz ürünün kalitesinden çok emin olmanız gerekiyor. Çünkü yaşanan olumsuz bir tecrübe, sizin diğer müşterilerinize de çok hızlı ulaşabiliyor.
AİMSAD Yönetim Kurulu olarak önümüzdeki dönemde odaklanacağınız önemli başlıklar nelerdir? Halen devam eden ve projelendirilecek çalışmalarınız hakkında bizi bilgilendirebilir misiniz?
İlk önceliğimiz, başta da söylediğim gibi WoodTech Fuarı’nı başarılı bir şekilde gerçekleştirmek. Bunun için hem AİMSAD Yönetim Kurulu hem AİMSAD Fuar Komitesi hem de tüm üyelerimiz büyük bir özveri gösteriyor. Yılın geri kalanında da beş komitemizin aldığı kararlar doğrultusunda proje ve çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam edecek. Özellikle eğitim alanında, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da çok önemli işlere imza atacağız. Yurt dışı fuarları artık yavaş yavaş takvimlerini belirlemeye başladı. Biz, daha önce olduğu gibi yine ülke stantları organizasyonları için çalışmalara başladık. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında yayına açtığımız www.turkishwoodworkingmachinery.com portalında da çok güzel gelişmelere şâhit oluyoruz. Geçtiğimiz bir yılda 100 bine yakın ziyaretçinin görüntülediği portal üzerinden haftada 4-5 adetlik talepler oluşmaya başladı. Biz de bu potansiyeli, yine kendi bütçemizle arama motorları üzerinden verdiğimiz reklam çalışmalarıyla destekliyoruz. Portalın çevrim içi olması da sürekli güncel olmasını sağlıyor. AİMSAD sadece ağaç işleme makineleri sektörü çerçevesinde değil, her anlamda proje üretmeye ya da var olan projelere destek verme konusunda çok hassas bir dernektir. Örneğin, geçtiğimiz günlerde yaşanan ve hepimizi derinden üzen orman yangıları sonrası TEMA Vakfı’nın başlattığı “Yeniden Yeşerteceğiz” kampanyasına destek sağladık ve üyelerimizin de katkısıyla AİMSAD olarak yaklaşık 9.655 fidan bağışında bulunduk. Daha öncesinde, Hatay’da yaşanan orman yangınlarında da AİMSAD üyeleri olarak ortak bir bağışta bulunmuştuk. Yine, hatırlayacaksınızdır, geçtiğimiz yıl salgının ilk aylarında da canlarını dişine takan sağlık çalışanlarımız için 10 bin adetin üzerinde sağlık siperi hediye etmiştik. Tüm bu çabalarımızı, sosyal sorumluluk bilinciyle gerçekleştiriyoruz ve her çalışmamıza üyelerimizin çok büyük katkıları oluyor. Bu anlamda, sizlerin aracılığıyla çalışmalarımıza destek veren tüm üyelerimize de teşekkür etmek isterim. Yerli üretim makine kullanımının artması için neler yapılmalı? Bu konuda AİMSAD’ın stratejisi nedir? Aslında bu konuda büyük iş, yine biz STK’lara düşüyor. Bizler sektörümüzü ne kadar doğru anlatabilirsek, müşteri konumundaki hedef sektörlerimiz de o kadar gelişmelerden haberdar olacaktır. Örneğin, ağaç işleme makineleri sektöründe standart özelliklerdeki birçok makine Türkiye’de üretilebiliyor. Bizler, sektörümüzde üretilen ürünleri, hedef müşteri grubumuza gerek yayınlarımız, raporlarımız ve duyurularımızla, gerekse fuarlarda anlatabilmeliyiz. AİMSAD olarak, tam da bunları gerçekleştirme gayretiyle çalışıyoruz. Ek olarak, yerli makine sektörünün önünü açan kararların atılmasını da önemsiyoruz. Örneğin, geçtiğimiz günlerde yayımlanan ‘ikinci el makinelerin yatırım teşvik belgesi kapsamından çıkarılması’ kararı, tüm makine sektörleri açısından çok önemli bir gelişmeydi. Bizim bu konudaki düşüncemiz, ikinci el makine ithalatının tamamen yasaklanması yönündedir. Türk sanayicilerinin sivil toplum kuruluşlarına yaklaşımı ve bu yapılar içinde görev alma kabiliyetleri/istekleri için neler söyleyebilirsiniz? Bu konuyla ilgili bir acı gerçekten bahsetmek durumundayım. Herkes için geçerli değil elbette ama birçok firma STK’lardan elde ettiği fuar avantajları nedeniyle üye olmayı tercih ediyor. Aslında STK’lar fuar dışında yaptıkları faaliyetlerle anılmalı. Biz, bu konuda şanslı taraftayız. Sadece üyelerimize değil tüm sektöre yaptığımız bilgilendirme çalışmaları sayesinde üye sayımızı artırıyoruz. Temmuz ve Ağustos aylarında dört firma daha AİMSAD üyesi oldu. Elbette birçok üye yetkilisinin önceliği kendi işleri oluyor ancak söz konusu sektör ve sektör temsili olunca, görev alma konusunda geri durulduğuna şâhit olmadım. Hatta görev almak isteyip de görev veremediklerimiz olduğunu söyleyebilirim. O kişileri de var olan komitelerimize yönlendiriyor, bir anlamda daha büyük görevler için ısındırıyoruz.